Hasan Ekici: "Öğretmenlik mesleği tercih edilmeme riski taşıyor

Gelecek Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, TBMM'de görüşülen Öğretmenlik Mesleği Kanunu’yla ilgili Gelecek-Saadet Grubu adına söz aldı.

"ÖĞRETMENLERİN İHTİYAÇLARINA CEVAP VERECEK NİTELİKTE DEĞİL"

Kanun teklifinin geneline bakıldığında eğitim camiasının ve özellikle öğretmenlerin sorunlarını çözmeye yönelik düzenlemelerin hem kapsam hem de içerik olarak eksik olduğunu ifade eden Ekici, 39 maddeden oluşan meslek kanununun öğretmenlerin ihtiyaçlarına cevap verecek nicelik ve nitelikte olmadığını kaydetti. Teklifte yer alan okul yöneticiliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ekici, şunları söyledi:

"Teklifte okul yöneticiliği ikinci bir görev olarak tanımlanmıştır. Okul yöneticiliği, eğitim sürecini yönlendiren ve şekillendiren önemli bir görevdir. Okul yöneticiliğinin bir uzmanlık mesleği olarak tanımlanması gerektiği birçok eğitim platformunda tartışılan bir konu olmasına rağmen kanunda yer almaması önemli bir eksikliktir. Diğer yandan bu görevlerin kazanılmış hak olmaması sebebiyle tayin ve yer değiştirme süreçlerinde yöneticilerin mağduriyet yaşamasına sebep olmaktadır."

"EĞİTİM POLİTİKLARI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"

Kanun teklifinde en çok tepki çeken maddelerden biri olan Milli Eğitim Akademi’sine ilişkin de eleştirilerini sıralayan Hasan Ekici, şöyle konuştu:

 "Akademiye yönelik düzenlemeleri birkaç farklı açıdan deÄŸerlendirebiliriz. Birincisi, eÄŸitim fakültelerinin iÅŸlevi açısından: Kanun teklifinin gerekçesinde eÄŸitim fakültelerimizin uygulamalı derslerinin yetersiz olduÄŸu ifade edilmektedir. Fransa, Ä°ngiltere, Ä°spanya gibi ülkelere nazaran Türkiye’deki uygulamalı ders sayısının az olduÄŸu deÄŸerlendirilmektedir. Akademiye en çok itiraz akademik camiadan gelmiÅŸtir. Bakanlığın akademiye gerekçe gösterdiÄŸi konuların bir kısmında haklılık payı olmasına raÄŸmen 1800’lü yıllardan beri öğretmenlerin yetiÅŸtirilmesi görevinin üniversiteler tarafından üstlenilmiÅŸ olması bu kurumların yeterince tecrübeli olduklarına iÅŸaret etmektedir. Son yıllarda öğretmen adayı profillerinin zayıf olduÄŸu iddiası tek başına üniversite eÄŸitiminin niteliÄŸine baÄŸlanamaz. Bu konu fakültelerin iyi eÄŸitim verip vermemesinden ziyade, üniversiteye yerleÅŸen öğrenci profiliyle de ilgilidir. Zira ülkemizde sayıları her geçen gün artan üniversiteler ve dolayısıyla eÄŸitim fakülteleri sebebiyle öğretmenlik bölümlerinin kontenjanı çok artmıştır. Bu da daha düşük puanlı öğrencilerin fakültelere yerleÅŸmesi anlamına gelmektedir. Öğrenci profili düştükçe doÄŸal bir sonuç olarak eÄŸitimin çıktıları da düşük olmaktadır. Bu konuda ülkemizin eÄŸitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi, üniversite ve eÄŸitim fakültesi sayılarının azaltılması orta vadede öğretmen adaylarının niteliÄŸinin artmasına doÄŸrudan etki edecektir. Bu çözüm gerçekleÅŸtirilemeyecekse en azından öğretmen yetiÅŸtirme programlarının güncellenmesi ve üniversitelerle ortak çalışmalar yürütülmesi daha az maliyetli ve daha kalıcı bir çözüm sunacaktır. Kanunun genel gerekçelerinde yer alan ifadeler de bu söylediklerimizi destekler niteliktedir: 2006, 2010, 2014 ve 2021 yıllarında yapılan Milli EÄŸitim Åžuralarında alınan kararlara baktığımızda ÅŸu ifadeleri görmekteyiz: 'Öğretmen yetiÅŸtirme programlarında öğretmenlik uygulamalarının etkinliÄŸi, verimliliÄŸi ve çeÅŸitliliÄŸi artırılmalıdır. Bu kapsamda öğretmen yetiÅŸtiren kurumlar ile Millî EÄŸitim Bakanlığına baÄŸlı resmî ve özel öğretim kurumları arasında güçlü iÅŸbirlikleri kurulmalıdır' Bu Åžura kararlarına binaen Bakanlığın iÅŸ birliÄŸi kurma giriÅŸiminde bulunup bulunmadığı önemli bir sorudur. Bakanlık ortak bir çalışma teklifinde bulunduÄŸu halde etkili bir karşılık alamadığı için mi Akademi’yi kurmak istemiÅŸtir yoksa süreci kendi tekeline mi almak istemektedir? Ä°kinci olarak Akademi’yi öğretmen adayları açısından deÄŸerlendirmeliyiz: Öğretmen olma hayaliyle eÄŸitim fakültesi tercih eden öğrencilerin sayısının hızla azaldığını üzülerek görmekteyiz."

"ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ ARTIK TERCİH EDİLMEME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA"

Ekici,  20 yıl öncesine kadar en çok tercih edilen mesleklerin başında gelen öğretmenliÄŸin ilerleyen yıllarda artık tercih edilmeme riski ile karşı karşıya kaldığını da ifade etti.

"Akademi, okullarımıza daha nitelikli öğretmenler kazandırmayı amaçlasa da realiteden uzak uygulama detaylarını gören gençlerimiz meslek olarak öğretmenlikten uzaklaşacaklardır" diyen Milletvekili Ekici, "Çünkü öğretmen olmak ve bir an önce iş hayatına atılmak isteyen bir gencimiz, en az 1 yıl sınav hazırlığı, ardından eğer iyi bir sıralama yapar ve Akademiye kabul edilirse 2 yıl hazırlık eğitimi, eğer hazırlık eğitimi sonunda Akademiden atılmaz ise 3 yıl sözleşmeli öğretmenlik yaparak ancak 6 yılın sonunda kendini güvenceye alabilecektir. Bu sürecin sonunda 30’lu yaşlarına da gelmiş olacaktır. Gençlerimiz hayata bu kadar geç atılacağını bile bile öğretmenlik mesleğini seçerler mi? sorusu sorulmalı ve derinlemesine irdelenmelidir. Ayrıca akademi boyunca adaylara verilmesi planlanan 22 bin TL ücret de günümüzün ekonomik koşullarında gerçekçi değildir. Bu ücret ile kira, gıda, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını bile karşılamada zorlanacaklarını bile bile, 2 yıllık ve sonu garanti olmayan bir sürece girmelerini beklemek gençlerimize yapacağımız en büyük kötülük olacaktır" ifadeleini kullandı.