Hasan Ekici’den tasarruf paketi değerlendirmesi

Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine Gelecek-Saadet Grubu adına söz aldı.

“CUMHURİYET TARİHİMİZİN REKOR BÜTÇE AÇIĞIYLA KARŞI KARŞIYA KALDIK”

Ekici, konuşmasında kanun teklifinin bazı maddelerinde yer verilen tasarruf tedbirlerinin kamudaki israfa, şatafata ve verimsizliğe çözüm getirmediğini belirtti. Ekici, 2024 yılı bütçesinin  hazırlanırken tasarruf tedbirlerinin etkinliğini görmeyi umut ederken tam aksi şekilde Cumhuriyet tarihimizin rekor bütçe ve faiz dışı açığı ile karşı karşıya kalındığını kaydetti.

“TASARRUF TEDBİRLERİNE İLİŞKİN MADDELER SINIRLI KALMIŞTIR”

Son bir yıldır yükselen vergi yükü ile halkın sorunlarının katlanarak arttığını ifade eden Ekici, tüm bunların üzerine iktidarın  şimdi de “tasarruf paketi” adı altında bir torba kanunu TBMM’ye sunduğunu ifade etti. Ekici, “Bu kanun teklifini incelediğimizde görmekteyiz ki, tasarruftan tasarruf edilen bir kanun teklifidir. Bu kanun teklifinde, tasarruf tedbirlerine ilişkin maddeler oldukça sınırlı kalmıştır” dedi.

“TASARRUF NİTELİĞİNDE SADECE 2-3 MADDE VAR”

“Toplam 31 maddeden oluşan kanun teklifinde doğrudan tasarruf tedbiri niteliğinde sadece  2-3 madde bulunmaktadır” diyen Ekici, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu maddeler de tasarruf tedbirlerine uymayanlara cezai ve idari işlem uygulanmasına ve bu tedbirlerin denetlenmesine ilişkin maddelerdir. Söz konusu kanun teklifinin Türkiye'nin bütçe açığı, cari açık ve tasarruf açığı gibi kronik ekonomik sorunlarına çözüm getirmesi beklenirken, önerilen düzenlemelerin tasarruf tedbirleri açısından oldukça eksiklikleri ve çelişkileriolduğu aşikardır.  Kanun teklifi, içerdiği maddelerle kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını sağlamaktan uzak görünmektedir. Örneğin, kamu kaynaklarının nasıl etkin kullanılacağına dair net bir strateji ortaya konmamış ve alınan tasarruf tedbirlerinin nasıl bir etki oluşturacağı net olarak belirtilmemiştir.  Özellikle, kamu varlıklarının ve taşınmazlarının satışında şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin göz ardı edilmesi, kamu varlıklarının değerinin altında satılmasına ve kamu zararına yol açabilecek uygulamalara kapı aralayabilir.”

“KAMUDA ÇİFT MAAŞ UYGULAMASIYASAL HALE GETİRİLDİ”

Ayrıca, kamuda çalışan bir kişinin sadece bir maaş alması gerektiği yönündeki ilkenin ihlal edildiğinin altını çizen Ekici,  Kamuda çift maaş uygulamasının yasal hale getirilmesi kamuoyunda büyük tepki topladı. Bu durum toplumda ciddi bir adaletsizlik algısına neden olmakta ve kamu yönetimine olan güveni sarsmaktadır” şeklinde konuştu.

“ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN TEŞVİK EDİLMESİ OLUMLU”

Kamu bankalarının sermaye yapılarının güçlendirilmesi amacıyla yapılan düzenlemelerin de benzer şekilde finansal şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine ters düştüğünü belirten Ekici, Kamu bankalarının sermaye yeterlilik rasyolarının kritik seviyelere düştüğünü gösteren bu düzenlemelerin bankacılık sektörünün sağlığı açısından da endişe verici olduğunu söyledi.

Ekici, kanun teklifinin 11’inci maddesiyle Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda yapılan değişikliklerin elektrikli araçların teşvik edilmesi açısından olumlu bir adım olduğunu ancak, sadece dışarıdan şarj edilebilen araçlara yönelik vergi avantajlarının sağlanmasının elektrikli araç pazarında dengesizliklere yol açabileceğini de ifade etti. Hasan Ekici, “Elektrikli araçların yaygınlaşması ve çevresel faydalarının maksimize edilmesi için tüm elektrikli araç türlerinin vergi avantajlarından eşit şekilde faydalanması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

“GELİR UZMANLAERININ SORUNLARINA KAYITSIZ KALINMAMALI”

Kanun teklifinde yer alan Vergi Dairesi Başkanlıkları ile Defterdarlıkların birleştirilmesini de değerlendiren Ekici, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“Yine Kanun teklifinde yer alan vergi müfettişlerinin Vergi Başmüfettişliği kadrolarına atanmalarındaki değişikliği olumlu buluyoruz. Ancak, bu düzenlemelerin, müfettişlerin bağımsız ve tarafsız bir şekilde görev yapmalarını engellememesi gerekmektedir.  Vergi müfettişlerinin kadrolara atanmasında objektif kriterlerin belirlenmesi ve performanslarının bağımsız mekanizmalar tarafından değerlendirilmesi önemlidir. Ayrıca, müfettişlerin ve yardımcılarının yaşamış olduğu sorunlara odaklanılarak mali ve özlük haklarının iyileştirilmesi de elzemdir. Ayrıca kanun teklifinde gelir uzmanlarının ve gelir uzman yardımcılarının görev ve sorumlulukları da düzenlenmektedir. Bu meslek mensuplarına ait görev ve sorumluluklar daha önceden yönetmelikle düzenlenmişti ancak bu düzenlenmeyle kanunla belirleneceği amaçlandığı görülmektedir ve kıymetlidir. Ancak, bu düzenlemelerin, gelir uzmanlarının motivasyonunu ve performansını olumsuz etkilememesi gerekmektedir. Gelir uzmanlarının kazanılmış haklarının korunması ve kariyer gelişimlerinin desteklenmesi göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, Gelir Uzmanlarının ve yardımcılarının yaşamış olduğu sorunlara kayıtsız kalınmamalı, mali ve özlük haklarının da iyileştirilmesi gerekmektedir.”