Jeoloji mühendisleri yasal düzenleme istiyor
Maden kanunu, imar kanunu ve diğer bazı kanunlarda jeoloji mühendislerine yeteri kadar alan açılmadığını belirten Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şubesi Başkanı Fetullah Arık, yasal düzenlemeler yapılması gerektiğine dikkati çekti
Jeoloji mühendisliÄŸi alanının yasal düzenlemelere ihtiyaç duyduÄŸunu ve jeoloji mühendislerinin yasal düzenlemelerin eksikliÄŸi nedeniyle sıkıntılar yaÅŸadığını anlatan Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Åžubesi BaÅŸkanı Fetullah Arık, sorunların çözümüne iliÅŸkin Konya Postası Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu.
MADENLERÄ°N VERÄ°MLÄ° KULLANILMASI Ä°ÇÄ°N JEOLOJÄ° MÜHENDÄ°SÄ° ÅžART
Jeoloji bölümünün temel bir bilim olduÄŸunu ifade eden Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Åžubesi BaÅŸkanı Fetullah Arık, yatırımcı kurum veya kuruluÅŸların tamamında jeolojik hizmetin bulunduÄŸunu söyledi. Maden Yasası gibi düzenlemelere bakıldığı zaman jeoloji mühendislerinin yeterince yer almadığını anlatan BaÅŸkan Arık, “Maden Yasası içerisinde jeoloji mühendislerine sadece arama programları içerisinde görev vermiÅŸler. Bu biraz zorunluluktan kaynaklı ama jeoloji mühendisleri, madeni arayan, tanıyan, bulan ve bulunduktan sonra da iÅŸleyiÅŸinden deÄŸiÅŸik birçok alana kadar yeterli bilgisi olan kiÅŸilerdir. Ä°ÅŸte tam bu noktada madenin iÅŸletilmesi sırasında jeoloji mühendislerine yeterince yer verilmiyor. Mevcut düzenlemelere baktığımız zaman maden yasası içerisinde maden mühendislerinin ağırlıklı bir ÅŸekilde yer aldığını görüyoruz. Maden mühendisleri arama programlarından iÅŸletmeye, iÅŸletmeden terketmeye kadar her alanda var. Biz buna karşı deÄŸiliz. Ancak burda ki en önemli husus teknik nezaretçi ve fenni mesullük meselesi. Burada maden mühendisinin yanı sıra jeoloji mühendisi olduÄŸu zaman hem madenlerimiz daha etkili, verimli kullanılır hem de orada oluÅŸabilecek olası riskler daha erken tespit edilebilir” ifadelerini kullandı. Maden konusunda yer altında iÅŸlerin yapıldığını, kırık fay ve tektonik yapılar gibi durumlarla karşılaşılabileceÄŸini aktaran Arık, bu tür konuları yorumlayacak ve öneleyecek kiÅŸilerin jeoloji mühendisleri olduÄŸunu vurguladı. Maden konusunda sadece araÅŸtırma, çıkarma ve iÅŸletilmesinin yetmeyeceÄŸini ve oradan terk edilme durumlarının da olacağını belirten Arık, bu aÅŸamada da jeoloji mühendislerinin yetkin olduÄŸunu dile getirdi.
Sahaların terkedilmesi aÅŸamasından sonra rehabilitasyon denilen bir takım çalışmaların yapılması gerektiÄŸine dikkati çeken Arık, “Terk edilen alanın yeniden bir aÄŸaçlandırılması, ya da doÄŸal görünüme benzer bir yapıya kavuÅŸturulması çalışmalarında jeoloji mühendislerine ihtiyaç var. Burada çevre mühendisleri ve maden mühendisleri ağırlıklı çalışılıyor. Aslında maden iÅŸlerinde olması gereken madenin aramasından terkine kadar birinci konumda maden mühendisi, jeoloji mühendisi ve çevre mühendisi olması gerekiyor. Bizler aramadan terke kadar her aÅŸamada olmamız gerekiyor. Özellikle de teknik nezaret noktasında” dedi. Madenlerde jeoloji mühendislerini etkin bir ÅŸekilde kullanılmasının hem kazaların önlenmesi hem de mesleki istihdam noktasında faydalı olacağını aktaran Arık, ÅŸuanda iÅŸletilmekte olan ve ruhsatını almış 30 binin üzerinde maden ocağının bulunduÄŸunu söyledi. Tespit edilen 5-6 binlik jeoloji mühendisi ihtiyacının olduÄŸunu kaydeden Fetullah Arık, madenlerin çevreye zarar vermeden etkin kullanılması, verimli üretim yapması ve sonuç olarak ülke ekonomisine kazandırılması için jeoloji mühendislerinin etkin bir ÅŸekilde görevlendirilmesinin gerekli olduÄŸunu söyledi.
KONYA’DA KUYULARIN DURUMU NE?
Jeoloji Mühendislerinin sadece Maden Kanunu konusunda deÄŸil, yer altı suları konusunda da gerekli ilgiyi görmediÄŸini vurgulayan BaÅŸkan Fetullah Arık, yer altı sularının aranması ve iÅŸletilmesinin de jeoloji mühendislerinin iÅŸi olduÄŸunu söyledi. Yerin altında bir tabakada suyun bulunup bulunmadığı ya da üretim esnasında geçilen birimlere göre nasıl bir tedbir alınacağını jeoloji mühendislerinin daha iyi bildiÄŸini söyleyen Arık, “Yapılan iÅŸte kapalı borumu kullanılacak açık borumu kullanılacak, ne kadar bir çakıllama yapılacak, verimli bir ÅŸekilde nasıl kullanılacak gibi bütün konularda yetkin olan jeoloji mühendisleri ve bu hizmetlerden faydalanılması gerekiyor. En azından ÅŸükür edeceÄŸimiz noktalardan birisi yer altı sularında jeoloji mühendisleri öncelikli. Yani arama kullanma belgelerinin çoÄŸunu jeoloji mühendisleri hazırlıyorlar. Buna devam edilmesi lazım ancak buradaki temel sorun belgesiz açılan kuyular meselesi. Yani ruhsatsız kuyular. Sadece Konya kapalı havzasında yaklaşık olarak 130-140 bin kuyu var. Bunun sadece 30 bini ruhsatlı yani teknik hizmet almış. Bunun 100 bini kaçak. Yani bir ÅŸekilde vatandaÅŸ devletten izin almaksızın açmış” sözlerini kullandı. Yer altı sularının ne kadar kullanıldığının bilinmesi gerektiÄŸini, hangi nitelikte kuyunun açıldığını, suyun kirlenip kirlenmediÄŸinin bilinmesi gerektiÄŸinin önemli olduÄŸunu söyleyen Arık, vatandaşın ruhsat için mutlaka devlete müracaat etmesi gerektiÄŸini kaydetti.
Vatandaşın yer altından su üretmesi için teknik nezaretçiye ihtiyacı olduÄŸunu ve jeoloji mühendislerinin teknik hizmetlerinin devreye girmesi gerektiÄŸini anlatan Arık, “Sondaj açılırken toprağı delip gitmemeliyiz. Gerekli gözlemler yapılarak iÅŸ yapılmalı. EÄŸer jeoloji mühendisi nezaretinde bu iÅŸler yapılırsa bizler sorun çıkacak yerde iÅŸ yapmıyoruz zate. Su alınacksa filtre konulup alınıyor. Kayaların özellikleri ve ona uygun kuyu techizini gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz zaman saÄŸlıklı su elde edersiniz. Bir süre sonra kuyuların dolması, su kaynaklarının kirlenmesi gibi riskler oluÅŸabilir” diye konuÅŸtu. Konya’nın kapalı havzadan en fazla yararlanan bölge olduÄŸunu aktaran Arık ikinci bölgenin Ege olduÄŸunu, yüzey sularından barajlar nedeniyle yeterince faydalanılamadığını ve sürdürülebilir tarım için bu konuların dikkate alınması gerektiÄŸini vurguladı. Arık, su sorununun çok su isteyen bitkilerden vazgeçilmesi ve büyükbaÅŸ hayvancılıktan küçükbaÅŸ hayvancılığa geçilmesi halinde çözülebileceÄŸini söyledi.
“BÄ°N 500 KİŞİ Ä°STÄ°HDAM EDÄ°LEBÄ°LÄ°R”
Ä°mar konusunda yapı ruhsatıyla ilgili çalışmalarda jeoloji mühendislerinin etkin bir ÅŸekilde yer almadığını ifade eden Fetullah Arık, yapı ruhsatlandırma aÅŸamasında birinci öncelikli ruhsat kesmeye yetkili olan idarelerin belediyeler olduÄŸunu kaydetti. Türkiye genelinde yapı ruhsatları konusunda belediyelerde yeterli jeoloji mühendisi görevlendirilmediÄŸini anlatan Arık, “Jeoloji mühendisleri buralarda neden gerekli? Çünkü jeolojik-jeoteknik etütlerin denetimleri var, gerekli deneyler yapılmış mı, doÄŸru rapor üretilmiÅŸ mi, bu noktaların kontrol edilmesi gerekiyor. Bunu belediyelerin yapması gerekiyor teknik olarak, inÅŸaat projelerine bakılıyor, elektrik projelerine bakılıyor mimari projelerine bakılıyor ama jeoloji mühendisleri zemin izleme projelerine bakamıyor” dedi. Bu konuda belediyeleri zorlayan durumun imar yasası olduÄŸunu anlatan Arık, Ä°mar Yasası içerisinde teknik hizmet vermeye yetkili meslek gruplarının mimar, inÅŸaat mühendisi, makina mühendisi olduÄŸunu, yapının yeri için harita mühendisinin gerektiÄŸi ve yerin saÄŸlıklı, güvenilir olup olmadığını belirlenmesi içinde jeoloji mühendisinin gerekli olduÄŸunu anlattı.
Harita mühendisleri ve jeoloji mühendislerini de kapsayan yeni bir teknik yapılanmanın olması gerektiÄŸini vurgulayan Arık, “Bunu tam anlamıyla yapı denetim yasasına da uyarlayabiliriz. Yani belediyelerden istihtamın dışında yapı denetim hizmetlerini yapmakla görevli olanlarda bu meslek gruplarından oluÅŸuyor. Zemin etüdü sözü geçmesine raÄŸmen gerekli teknik personellerde elektrik, makina, inÅŸaat mühendisleri ve mimarlar yetiyor. Ama jeolojik hizmet yapılıyor mu? Yapılıyor. Nasıl yapılıyor? Hizmet satın alınıyor yani firmanın kendi bünyesinde jeoloji mühendisi bulundurma zorunluluÄŸu yok. Yasada bu zorunluluÄŸun getirilmesi lazım. Çünkü bütün yapılarda bu hizmetler yapılıyor. Oraya da ilave olursa bugün ülkemizde bin 500, 2 bin yapı denetim firması var. Bu bin 500, 2 bin firma birer kiÅŸi alsa bu kadar sayıda istihtam oluÅŸturur” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
BÄ°LÄ°MADAMLARINDAN GÖRÜÅžLER ALINABÄ°LÄ°R
Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı özellikle imar planları konusunda çalışmalar yaptığını ancak Bakanlık içerisine bakıldığı zaman jeoloji mühendislerinin sayısının yeterli olmadığını aktaran Arık, “Konya’da var çok ÅŸükür özellikle SeydiÅŸehir’de ki fabrika kapandıktan sonra buraya yoÄŸun bir talep oldu. Ama bu hizmetlerin yapılabilmesi için de jeoloji mühendislerinden destek alınması ve kurumlarda istihdam edilmesi gerekiyor. Bu bakanlığın ve il teÅŸkilatlarının konuyu daha saÄŸlıklı bir ÅŸekilde yorumlayabilmeleri ve imardan yoksun alanlarda mutlaka saÄŸlıklı güvenli yapılaÅŸmaların oluÅŸması için olmazsa olmaz ÅŸarttır” sözlerini kullandı. Bir meslek grubuna çıkar saÄŸlamak amaçlı konuÅŸmadıklarını, eksikliklerin giderilmesi için çalıştıklarını söyleyen BaÅŸkan Arık, doÄŸru adımların atılabilmesi için bilim adamlarının, mühendislerin ve teknik bilen insanların görüÅŸlerinin mutlaka alınması gerektiÄŸini ifade etti.
Türkiye’nin aramacı kurumları olan Maden Tektik Arama(MTA), Türkiye Kömür Ä°ÅŸletmeleri, Türkiye Petrolleri gibi kurumlarda da jeoloji mühendislerinden etkin ve verimli yararlanılmasının doÄŸru olduÄŸunu dile getiren Arık, “Çünkü ülke maden aramacılığı yapıyor. Bu iÅŸle görevli olan kurum Maden Tetkik Arama Genel MüdürlüÄŸü. Maden Tetkik Arama Genel MüdürlüÄŸüne baktığımız zaman sahadaki sondaj iÅŸlerinin tamamı maden mühendisleri tarafından yapılıyor. Maden mühendisi esasen adı maden mühendisi olmasına raÄŸmen teknik olarak iÅŸletme mühendisleridir. Yani hammaddeyi tanımaktan ziyade o nasıl iÅŸletilir bunu biliyorlar. Üretimde dahil oradan malzeme alınacak ve pazara sunulacak süreçte maden mühendisine ihtiyaç vardır. Maden aramacılığı özellikle sahada yapılan sondaj jeoloji mühendisinin iÅŸidir” diye konuÅŸtu.
Jeotermal Yasasının da düzenlemeye ihtiyacı olduÄŸunu anlatan Arık, “Jeotermal enerji, jeotermal kaynak tamamen jeoloji mühendisinin iÅŸidir. Yerin altında hangi kayadan sıcak su çıkar onu biz biliriz. Yani sıcak su, kızgın kuru kayaların olması, oraya bir su gönderiyor ısıtıp tekrar geri alınıyor birçok proje geliÅŸtirebilir. Bu suyun kullanıldıktan sonra atıldığı bölgenin nitelikleri de son derece önemlidir. Çünkü sonuçta Türkiye’de kullanılan suyun büyük bir bölümü kaplıca ve hamam suyu olarak kullanılıyor. KirlenmiÅŸ bir su olarak çıkıyor ve biz bunu atıyoruz. Rastgele kontrolsüz bir ÅŸekilde atıyoruz her yer kirleniyor. Çünkü jeotermal sular esasen yerin derinliklerinde geçmiÅŸten kalan bir magmatik faaliyetin artık sularıdır. Ä°çerisi mineral bakımından zengindir, saÄŸlığa yararlı tarafları da vardır ama kulanıldıktan sonra kirlenmiÅŸ diyorum ben ve bu kirlenmiÅŸ suyu yüzeye atıyoruz. Åžu anda Ege’de Aydın, Ä°zmir, Manisa, Denizli hatta MuÄŸla’da yoÄŸun bir ÅŸekilde jeotermal arama çalışmaları yürütülüyor” dedi. Jeotermal alanda çok büyük yatırımların yapıldığını, yatırımların Türkiye’ye büyük faydalarının olacağını ancak bu yatırımların araması yapılırken jeoloj mühendislerinin yeterli ÅŸekilde kullanılmadığını söyleyen Arık, “Kullanılan suyun atımının yapılacağı güzergah belirlenerek hangi kayaya deÅŸarj edebileceÄŸi gibi birçok konu jeoloji mühendisinin iÅŸidir. Yasa içerisinde jeoloji mühendislerine önemli görevler verilmesine raÄŸmen sonradan önemsenmedi” ifadelerini kullandı.
Ä°mar kanununun yanı sıra kentsel dönüÅŸüm konusunda da jeoloji mühendislerinin etkn kullanılmasının doÄŸru olacağına vurgu yapan BaÅŸkan Fetullah Arık, Afet ve Acil Durum Yönetimi BaÅŸkanlıklarında da jeoloji mühendislerinin çalışması gerektiÄŸini kaydetti.
Jeoloji mühendisliÄŸinin temel bilimlerden bir tanesi olduÄŸunu, temel bilimin yanında teknik hizmetler verdiÄŸini kaydeden Arık, “Bu ikisinin birleÅŸimi bir bölüm ve biz aslında ÅŸanslıyız. Temel bir bilimi mühendislikle buluÅŸturuyoruz. Yatırım yapacaksanız hizmet alacağınız bir alan olması gerekiyor” dedi. Sorunların çözümü için çalışmalar gerçekleÅŸtirdiklerini, geçmiÅŸ yıllarda yasalar çıkartılırken ilgili kurum, kuruluÅŸlar veya sivil toplum kuruluÅŸlarına fikir sorulduÄŸunu ancak ÅŸimdilerde yasalardan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelindiÄŸinde haberlerinin olduÄŸunu söyleyen Arık, konulara uzak kalmadan ellerinden geldiÄŸi kadar olaylara dahil olmaya çalıştıklarını belirtti. Arık, üniversitlerde açılan kontenjanlarında dolması gerektiÄŸini, gerekli ilginin gösterilmemesi halinde ilerleyen yıllarda jeoloji mühendisi bulmanın zor olacağını aktardı. (Mustafa Karakaya)
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.