KABÄ°NE TOPLANTISI SONRASINDA KONUÅžTU

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, "Ãœlkemizi bunca tuzaktan, bunca badireden nasıl çıkardıysak Allah'ın yardımı ve milletimizin desteÄŸi ile bu ekonomik kurtuluÅŸ savaşından da zaferle çıkartacağız. Ãœlkemizde önceliÄŸimiz olan istihdamı artırmanın yolunun; yatırımdan, üretimden, ihracattan, büyümeden geçtiÄŸi konusunda hiç kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, baÅŸkanlığında gerçekleÅŸtirilen Kabine Toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. ErdoÄŸan, Ä°zmirlilere müjde vereceÄŸini belirterek, "GeçtiÄŸimiz yılın 30 Ekim'in de Ä°zmir'de acı bir deprem yaÅŸadık. Bu depremde 117 vatandaşımızı yıkıntılar altında kaybettik. Hayatını kaybeden vatandaÅŸlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, yakınlarına baÅŸsaÄŸlığı diliyorum. YitirdiÄŸimiz canların acısı yüreÄŸimizde hala tazedir. Depremi ilk anından itibaren, hükümet olarak tüm imkanlarımızla vatandaÅŸlarımızın imdadına koÅŸtuk. Her bir insanımızın acısını paylaÅŸtık. Derdi ile dertlendik yaralarını sarmak için var gücümüzle çalıştık" diye konuÅŸtu.

'741 BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN YAPIMINI TAMAMLADIK'

Elazığ ve Malatya'da olduÄŸu gibi evleri yıkılan vatandaÅŸların konutlarını inÅŸa etmek için seferberlik baÅŸlatıldığını belirten ErdoÄŸan, "Bu süreçte Ä°zmir tarihinin en büyük kentsel dönüşüm, deprem dönüşüm çalışmalarını yürüttük. Hazırlıkları hızla tamamlayarak yıkılan evlerin yerine vatandaÅŸlarımıza sıcak birer yuva olacak konutların temellerini 22 Åžubat'ta attık. Depremden en çok etkilenen Bayraklı'nın 3 mahallesindeki toplam büyüklüğü 75 bin metrekareyi bulan 7 ayrı bölgede, yatırım bedeli 750 milyon lira olan bin 391 konut ve 302 dükkan inÅŸa ettik. Bunlardan 596'sı konut ve 145'i dükkan olmak üzere toplam 741 bağımsız bölümün yapımını tamamladık. Ä°nÅŸallah bu konut ve dükkanları 26 Kasım'da, yani önümüzdeki Cuma günü vatandaÅŸlarımıza bizzat teslim edeceÄŸiz. Geri kalan 795 konut ve 157 dükkanı da en kısa sürede tamamlayacak ve hak sahiplerine vereceÄŸiz. Yine Bayraklı'da 3 milyon 800 bin metrekare büyüklüğündeki rezerv alanda depremzedeler için yatırım deÄŸeri bir buçuk milyar lira olan 3 bin 649 konut ve 51 dükkan yapıyoruz" dedi.

Kabine Toplantısında Ä°zmir'de depremden etkilenen hak sahibi vatandaÅŸların yapacakları ödemlerle ilgili kararı da verdiklerini söyleyen ErdoÄŸan, "Konutlarımızı ilk 24 ayı ödemesiz, 216 ayı ödemeli olmak üzere 20 yıla yayılan bir vadede vatandaÅŸlarımıza takdim edeceÄŸiz. Aylık ödemeler 2+1 konutlarda 740 liradan, 3+1 konutlarda ise bin 20 liradan baÅŸlayacak. Ä°zmirli depremzede vatandaÅŸlarımızı 2+1 konutları 160 bin lira ile 180 bin lira, 3+1 konutları 220 bin lira ile 260 bin lira arasında maliyetinin çok altında fiyatlarla ev sahibi yapıyoruz. Nasıl 19 yıl boyunca verdiÄŸimiz tüm sözleri tuttuysak hamdolsun Ä°zmir'de de bir sözümüzü daha yerine getirmenin mutluluÄŸunu yaşıyoruz" diye konuÅŸtu.

'ÃœLKEMÄ°ZDE YAÅžANAN DURUM FÄ°YAT ARTIÅžIDIR'

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye'nin geçtiÄŸimiz 19 yılda demokrasi ve kalkınmada çok büyük bir deÄŸiÅŸim yaÅŸadığını vurgulayarak, "Bu deÄŸiÅŸimin etkilerini insanlarımızın günlük hayatlarından, ülkemizin uluslararası alandaki konumuna kadar her yerde görmek mümkündür. Milletimizin hak ve özgürlükleri ile refahı konusunda yaÅŸanan hiçbir geliÅŸme kolay olmamıştır. Atılan her adımın gerisinde verilen büyük bir mücadele ve yapılan fedakarlıklar vardır. Çok partili siyasi hayata geçmiÅŸimizden sonra milli iradenin üstünlüğünü tanımak yerine tek parti faÅŸizminden beslenen vesayeti güçlendirmek isteyenler hep olmuÅŸtur. Kimi zaman siyasi ve ekonomik krizlerle, kimi zaman darbelerle milletimizin sırtına ağır maliyetler bindiren bu sistemin ekonomik boyutu da vardır. Yıllarca dünya ortalamalarının çok üzerinde oranlarla borçlanan, borçlanmak zorunda bırakılan bir ülke olduk. Bu yüksek maliyetin karşılığını da yatırıma, üretime, istihdama kavuÅŸarak deÄŸil kendi siyasi ve güvenlik politikalarımızı izlemeye kalktığımızda ÅŸantaja maruz kalarak aldık. Parlamenter sistemde hiçbir hükümetin bu ÅŸantaja karşı durabilecek gücü olamadığı için, ülkemiz siyasi istikrarsızlık batağına mahkum edildi. Son 19 yıldaki güçlü siyasi irade bilhassa da CumhurbaÅŸkanlığı hükümet sistemi sayesinde bu mücadeleyi verebilecek, dirayete, azme ve imkana kavuÅŸtuk. Ãœlkemizde kurdaki hareketlerinde etkisi ile yükselen enflasyonla veya fiyat artışı ile sonuçlanan ekonomik sıkıntılar elbette vardır ama öncelikle sorunun adını doÄŸru koymamız gerekir. Fiyatlardaki düzenli artışı ifade eden enflasyonun olduÄŸu yerde yatırım olmayacağı, üretim azalacağı, istihdam düşeceÄŸi için dengeler bozulur. Buna karşılık sadece kurdaki yükseliÅŸe baÄŸlı olarak kimi ürünlerde ortaya çıkan fiyat artışı ise yatırımı, üretimi ve istihdamı doÄŸrudan etkilemez. Tam tersine kurdaki rekabet gücü yatırımda, üretimde ve istihdamda artışa yol açar. Ãœlkemizde yaÅŸanan durum tam da budur. Yani fiyat artışıdır. Velev ki bunun adı enflasyon olsa bile dünyaya baktığımızda ülkelerin enflasyonu yenmek için farklı politikalar izlediÄŸini görüyoruz. Kimi bu noktada faizi artırmış, kimi döviz çıpası kullanmış, kimi enflasyon hedeflemesine gitmiÅŸtir. Bugüne kadar tüm ülkelerde tek bir enflasyonla mücadele yöntemi görülmemiÅŸtir" diye konuÅŸtu.

'EKONOMİK KURUTULUŞ SAVAŞINDAN ZAFERLE ÇIKACAĞIZ'

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, geliÅŸmiÅŸ ülkelerin küresel ekonominin mevcut iÅŸleyiÅŸinde radikal deÄŸiÅŸiklikler olmadığı sürece faiz artırımına gitmeleri veya parasal daralmaya yönelmelerinin zor gözüktüğünü belirterek, "Amerika'nın bir yandan aylık 15 milyar dolarlık parasal daralma politikası açıklarken, diÄŸer yandan bir buçuk trilyon dolarlık altyapı yatırımına izin vererek bu politikayı fiilen ortadan kaldırmasının sebebi de iÅŸte bu durumdur. Avrupa BirliÄŸi tarafında da parasal geniÅŸlemeye devam etme ve faiz artırımından uzak durma yaklaşımı hakimdir. Ciddi bir finansal geniÅŸleme politikasıyla parasının deÄŸerini düşük tutmayı sürdüreceÄŸi anlaşılıyor. Karşımızdaki bu tablo bizi bir tercihe zorlamıştır. Ya ülkemizde eskiden beri hakim olan anlayışı sürdürerek; yatırımdan, üretimden, büyümeden istihdamdan vazgeçecektik ya da kendi önceliklerimize göre yolumuza devam ederek tarihi bir mücadeleyi göze alacaktık. Her zamanki gibi biz mücadeleyi tercih ettik. Türkiye belki de tarihinde ilk defa kendi ihtiyaçlarına ve gerçeklerine uygun bir ekonomi politikası izleme fırsatı elde etmiÅŸtir. GeçmiÅŸten beri her alanda olduÄŸu gibi finansal kriz yönetimlerinde de çok büyük birikim ve tecrübe sahibi bir ülke olarak dünyanın içinden geçtiÄŸi ÅŸu kritik dönemin önümüze açtığı fırsatları deÄŸerlendirmekte kararlıyız. Ãœlkemizi eskiden hep yaptıkları gibi denklemin dışına itmek isteyenlerin kur, faiz ve fiyat artışları üzerinden oynadıkları oyunu görüyor, kendi oyun planımızla devam etme irademizi ortaya koyuyoruz. Biz aynı oyunu vesayetle mücadelemizde gördük, sabrettik ve baÅŸardık. Ãœlkemizi bunca tuzaktan, bunca badireden nasıl çıkardıysak Allah'ın yardımı ve milletimizin desteÄŸi ile bu ekonomik kurutuluÅŸ savaşından da zaferle çıkartacağız. Ãœlkemizde önceliÄŸimiz olan istihdamı artırmanın yolunun; yatırımdan, üretimden, ihracattan, büyümeden geçtiÄŸi konusunda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye'nin yaklaşık 200 yıldır uzak tutulmaya baÅŸlattığı her kalkınma hamlesinin önünün darbe ile vesayetle, krizle kesilerek IMF, Dünya Bankası ve mandacı iktisatçılarımız tarafından aksi istikamette yönlendirilmeye çalışıldığı gerçek iÅŸte budur" dedi.

'TEPESİNE, TEPESİNE BİNECEĞİZ'

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Kurdaki yükseliÅŸi bahane ederek hiçbir mantıklı izahı olmayan fahiÅŸ fiyat artışları yapan fırsatçılara da göz açtırmayacağız, hepsinin tepesine tepesine bineceÄŸiz" diyerek, bu politikayla ne yaptıklarını ne için yaptıklarını bildiklerini söyledi. Uyguladıkları politikayı bir anda hayata geçirmediklerini söyleyen ErdoÄŸan, "Bugüne kadar attığımız her adımı, inÅŸa ettiÄŸimiz her eser ve hizmetin, kurduÄŸumuz her altyapı gerisindeki gayelerden biri de iÅŸte bugünlere hazırlık yapmaktır" diye konuÅŸtu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uyguladıkları politikayla küresel finans çevrelerinin, Türkiye'yi ekonomik boyundurukları altında tutanların ve onların içerideki tetikçilerin şimşeklerini üzerlerine çektiklerinin farkında olduklarını söyleyerek, "Ama ülkemizin ve milletimizin ekonomik kurtuluşu için böyle davranmamız, bu mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Biz de işte bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. İnşallah önümüzdeki aylardan itibaren bu politikanın insanlarımızın günlük hayatlarındaki olumlu yansımalarını görmeye başlayacağız" dedi.

'BÄ°RAZ DAHA DÄ°KKATLÄ° OLMAYA Ä°HTÄ°YACIMIZ VAR'

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, salgının yeni dalgalar ve yeni bilinmezlikler ile dünyadaki etkisini sürdürdüğünü belirterek, "Türkiye olarak hamdolsun saÄŸlık hizmetlerinden aÅŸağıya kadar her konuda salgınla mücadelede oldukça iyi bir yerdeyiz. Okullarımızda eÄŸitim-öğretim sürüyor, iÅŸ yerlerimiz çalışıyor, insanlarımız günlük hayatlarını herhangi bir sınırlamaya tabi tutmadan sürdürüyor. Sahip olduÄŸumuz bu imkanları kullanmaya devam edebilmemiz için tedbiri elden bırakmamamız gerekiyor. Avrupa'da kısmi kapatmaların gündeme geldiÄŸi bir dönemde bizim sadece biraz daha dikkatli olmaya, biraz daha özenli davranmaya ihtiyacımız vardır. Aşı olmayanların veya aşısı eksik olanların bir an önce saÄŸlık kuruluÅŸlarına baÅŸvurmaları tavsiyemizi tekrar hatırlatıyoruz!" diye konuÅŸtu.