Kayıp ihbarı sayısı toplam 77 kişi

İçiÅŸleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Åžehircilik Bakanı Murat Kurum ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Kastamonu Bozkurt'ta yaÅŸanan sel felaketinin ardından incelemeler sonrası açıklamalar yaptı. Bakan Soylu, yaptığı açıklamada yaÅŸanan sel felaketinin ÅŸiddetine dikkat çekerek "Kastamonu'da, Sinop'ta yine Bartın'ımızda meydana gelen sel felaketi sonrasında Sayın CumhurbaÅŸkanımızın talimatıyla arkadaÅŸlarımızla ayrı ayrı bölgelerde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bir kez daha bir ÅŸey ifade etmek isterim karşı karşıya kaldığımız sel felaketi 10 AÄŸustos'ta baÅŸlayan ve 11 AÄŸustos'ta da devam eden sel felaketi görülmeyen yoÄŸunlukta yaÅŸandı. Her yerde gündeme getirilen HES'i kendi gözlerimizle görmek için akÅŸam üstü tekrar gittiÄŸimizde de HES'in hemen üzerinde aÄŸaçların kökleriyle beraber yaÄŸmurun ÅŸiddeti, suyun ÅŸiddeti sebebiyle koparılıp dağın tepesinde bir çıplaklık açıldığını gördük ve bunun birçok yerde olduÄŸunu gördük. Yani normal olmayan bir manzarayla da karşılaÅŸtık" ifadelerini kaydetti. 

'BENİM BUGÜNE KADAR GÖRDÜĞÜM EN AĞIR TABLO'

Bakan Soylu, yaÅŸanan sel felaketindeki tablonun Giresun Dereli'de yaÅŸanan tabloya göre 5 kat fazla olduÄŸunu belirterek "Tabii Kastamonu Bozkurt'la ilgili söyleyebilirim bugün Sinop Ayancık'a ve selin vurduÄŸu köyleri de arkadaÅŸlarımızla, milletvekillerimizle birlikte ziyaret ettik. Åžunu ifade etmem gerekir, orada da aynı tablo var. YaÅŸadığımız sel benim bugüne kadar gördüğüm en ağır tablodur. Yine ifade ederek söyleyeyim sadece Bozkurt'taki tablo 5 Dereli'nin üstündedir. Yani burada ağır bir tablo var. Esnaf açısından ağır bir tablo var, kayıplarımız açısından ağır bir tablo var, altyapı açısından ağır bir tablo var ve etkilediÄŸi insan sayısı açısından da ağır bir tablo var. Onun için burada zannediyorum uzun ve hummalı bir çalışma gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Ama ÅŸunu ifade etmem gerekir, vatandaÅŸlarımızın da bilmesi gerekir biz Arhavi'den geldik, Rize'den geldik aynı zamanda MuÄŸla ve Antalya'daydık ve buraya geldik. Bundan önce Elazığ vardı. Bundan önce Giresun Dereli vardı. Sayın CumhurbaÅŸkanımızın liderliÄŸinde ve yönetiminde afet sonrası vatandaşımıza ve milletimize karşı en ufak bir mahcubiyet yaÅŸamadık. Kimse 'Nerde bu devlet?' demedi. Devlet bütün unsurlarını bütün kurumlarıyla tablo ne kadar ağır olursa olsun bunu telafi etmek için var gücüyle her hangi bir mesai kavramı gözetmeksizin saat mefhumu gözetmeksizin büyük bir çaba ortaya koydu koymaya devam ediyor ve edecek" dedi.

Soylu, sel felaketiyle ilgili ortaya atılan spekülasyonlara da dikkat çekerek "Ãœzüldüğümüz noktalar var. Biz burada, insanların yaralarını sarmak için çaba sarf ederken, 'Ben nasıl teÅŸkilat oluÅŸtururum, nasıl bir dedikodu oluÅŸturalım, acaba buna nasıl bir zarar vereyim, bunu nasıl bir siyaset malzemesi yapayım?' düşüncesinde olan insanlar var. Biz iÅŸimizi yapıyoruz. EÄŸer konsantrasyonumuzu buraya sevk edersek, bunlara cevap vermeye sevk edersek iÅŸimizden alıkonacağız diye bir endiÅŸe bizim içimde var. Ama sahada gördüğümüz tablo da bizi üzüyor. Yani bu dedikoduları kendi yerel unsurları vasıtasıyla vatandaşımıza da iletmeye çalışıp bunlarla da karşı karşıya kalıyoruz. Bir taraftan temizlik yapmaya çalışıyoruz. Bin jandarma personeliyle, binin üzerinde AFAD gönüllüsüyle bini aÅŸkın kamyon, binanjör ve bütün temizliÄŸi yapacak araçlarla birlikte, bir yandan gıda yapılıyor bir yandan elektriÄŸini veremediÄŸimiz köylere helikopterle jeneratör gönderiyoruz. Helikopterle dün ve bugün 20 ton gıda dağıttık. Cenazelerden insanların nakillerine kadar her ÅŸeyi gerçekleÅŸtirmeye çalışıyoruz. VatandaÅŸlarımızın bütün sorularına cevap vermeye çalışıyoruz. Hasar tespitleri yapılıyor, zarar tespitleri yapılıyor, milletimizin, vatandaÅŸlarımızın morali ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bu travma öyle kolay bir travma deÄŸil. Birince kattan dördüncü kata çıkanlar, çatılara çıkanlar, saatlerce çatıda kalanlar ve helikopterlerle çatılardan alınanlar, alınırken 'acaba ben ne olacağım?' diye düşünenler. Bunların hepsini biz yaÅŸadık. Ankara'da duracaksınız siyaset yapacaksınız yok, öyle. Çok ayıptır, insanlık dışıdır. Siyasetinizi gidin baÅŸka yerde yapın. Buranın üzerinden siyaset yapmak ayıptır, insanlık dışıdır. Buranın üzerinde siyaset yapmak ÅŸeytanla iÅŸ birliÄŸidir. Ayıptır ya, bırakın bizi çalışalım" ifadelerini kullandı.

'HES BARAJLI DEĞİL Kİ NASIL PATLASIN?'

İçiÅŸleri Bakanı Soylu, HES'in patladığı yönündeki iddialara da cevap verdi. Soylu, HES'in baraj deÄŸil boru sistemiyle yapıldığını hatırlatarak "Dikkat edin AFAD İçiÅŸleri Bakanlığına baÄŸlı. MuÄŸla ve Antalya dahil olmak üzere ÅŸu bir ayda benim ya üçüncü ya dördüncü konuÅŸmamdır. Hep saÄŸduyuya davet ettim tekrar saÄŸduyuya davet ediyorum ama anlamıyorlar ki? 'HES patlamış.' Gidin görün, sizin elinizde böyle bir bilgi olsa bu zamana kadar durur muydunuz? Bu borulu bir HES, barajlı bir HES deÄŸil ki nasıl patlasın? Bugün giden arkadaÅŸlarımız kamuoyuna gösterdiler ama milletin kafasını karıştıracaklar, 'Bu sizin yüzünüzden oldu' diyecekler ve bir siyaset üretmeye çalışacaklar. Bu yalan makinelerine milletimizin itibar etmemesini bu ülkenin bir evladı olarak altını çizerek söylemek istiyorum. Bir yalan daha; 500 kiÅŸi öldü bin kiÅŸi öldü. Kimden duydun arkadaşım? Sorumluluk mevkiinde bir kiÅŸinin kaynak vermeden tüm kamuoyuna 500 kiÅŸi öldü bin kiÅŸi öldü lafını söylemesi kadar büyük bir sorumsuzluk var mı? Bizim görevimiz vatandaşımızı doÄŸru bilgilendirmek. DoÄŸru bilgilendirmezsek bedelini ödemeye hazırız biz çünkü sorumluluk mevkiindeki insanlarız. Ama siyaset yapan insanlar zaten tencere elinde arkasını çalmak isteyenler, Batı'dakiler, medyadakiler, sosyal medyadakiler. Onlar durmuyorlar zaten" açıklamasında bulundu.

'BOZKURT'TA 62, SÄ°NOP'TA 15 KAYIP Ä°HBARI VAR'

Soylu, hayatını kaybeden 58 kiÅŸiden 15 kiÅŸinin kimliÄŸini belirlemeye çalıştıklarını aktararak "Åžu anda 48 vatandaşımız burada yani Kastamonu'da hayatını kaybetti. 9 vatandaşımız Sinop'ta hayatını kaybetti. 1 vatandaşımız da Bartın'da hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden 58 vatandaşımızın 15'inin kimliÄŸi henüz belli deÄŸil. Kimliklendirme çalışmaları yapılıyor. Adalet Bakanlığımız, adli tıp bu konudaki çalışmalarını sürdürüyor. 112'ye gelen kayıp ihbarları 143 civarındaydı. Arasında mükerrer var, daha sonra ihbarlar arttı, daha sonra bizim onlardan ulaÅŸtıklarımız oldu, yaÅŸadıklarını gördüklerimiz oldu. Bunları düşe düşe size son rakamı söyleyeceÄŸim. Bozkurt'ta ihbar 62, yaklaşık 15 tane de Sinop'taki ihbar, toplam 77 ve bu 77 kiÅŸinin de hepsi kayıp, hepsine arama- kurtarma yapılacak diye bir ÅŸey söylüyor deÄŸiliz. Bunlar kayıp ihbarı ve bunların üzerinden gidiyoruz. Bunu da ilk kez yapıyor deÄŸiliz. Elazığ'da deprem oldu, diÄŸer noktalarda deprem oldu, Giresun'da sel felaketi oldu. Özellikle yaÅŸlılarda ulaÅŸamama gibi bir durum söz konusu oluyor veya iletiÅŸim problemi oluyor. Biz onlara ancak iletiÅŸimle beraber gidebiliriz yakınlarına ulaÅŸabiliriz" dedi. 

'HİÇ KİMSENİN ÜZGÜN ÇIKMASINI İSTEMİYORUZ'

Bakan Soylu, daha önce afet bölgelerindeki hasarların devlet tarafından ödendiÄŸini belirterek konuÅŸmasında "Arhavi'ye gidebilirsiniz, MuÄŸla'ya gidebilirsiniz. Biz oradaki tüm hasarları ödeyerek geldi. Bu da nasıl oldu? Ev hasarından tutun araç hasarına kadar hepsini ödeyerek geldik. Antalya'da yine bu saydığımız hasarların önemli bir bölümü ödendi ve bu iÅŸler soÄŸumadan ödendi. Vatandaşımızın en ihtiyaç duyduÄŸu anda ödendi. Bunu nasıl yapıyoruz? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın  bu konuda destekleri ve kaynakları var, AFAD'ın var, Çevre ve Åžehircilik Bakanlığımız var. Hiç kimsenin buradan üzgün çıkmasını istemiyoruz zaten milletimiz yeterince üzüldü. Biraz empati kurun Allah rızası için. Ben 31 gündür Ankara'nın dışındayım. Bakan yardımcısı arkadaÅŸlar da Ankara dışında. Emniyet Genel Müdürümüz, Jandarma Genel Komutanımız, Sahil Güvenlik Komutanımız burada hepsi arama kurtarma içerisindeler. Hepimiz Ankara'nın dışarısındayız. 1 bakan yardımcısı arkadaşımız koordinasyon saÄŸlıyor Ankara ile bura arasında" ifadelerini kullandı.  

'47 MÄ°LYON TL YARDIM TOPLANDI'

Bakan Soylu, vatandaÅŸlar tarafından AFAD'a gönderilen yardım miktarının 47 milyon 600 bin TL olduÄŸunu belirterek "Åžu ana kadar miktarını söylemek isterim. 47 milyon 600 bin TL yardım yapıldı vatandaÅŸlarımızdan. 60 milyon TL'de ÅŸu an da taahhüt var. Pazartesi itibariyle onlar da yatıracaklar. Buradaki muradımız ÅŸu, biz devlet olarak yaraları sarıyoruz ancak vatandaÅŸlarımız da bu iÅŸe katkı sunmak istiyorlar. Biz böylelikle vatandaÅŸlarımızın maÄŸduriyetlerini kapatmaya çalışıyoruz. VatandaÅŸlarımız için de SMS atabilirler. Ayni olarak da yardım edebilirler" dedi. 

Evini tahliye eden vatandaÅŸlara da 3 bin TL yardım yapılacağını aktaran Soylu, "Evinde hasar olsun olmasın evini tahliye eden vatandaÅŸlara 3 bin TL vereceÄŸiz. Çünkü nasıl çıktığı belli deÄŸil. Her evini tahliye eden vatandaÅŸa herhangi bir tespit yapmaksızın bu yardımı yapacağız. Evinde hasar olan vatandaÅŸlara da 50 bin TL'ye kadar gıda yardımı ve eÅŸya yardımı vereceÄŸiz. Yine onun da ilk birimini herhangi bir tespit yapmaksızın 10 bin TL ile yarın baÅŸlayacağız. Bütün vatandaÅŸlarımızın maÄŸduriyetlerini en yüksek noktadan gidermek için elimizden gelen her ÅŸeyi yapacağız" dedi. 

Soylu, yapılan yardımlarla ilgili olarak spekülasyona da yer vermeyeceklerini ifade ederek "Herkes elinden gelen yardımı yapıyor. 'Ankara BüyükÅŸehir belediyesini bölgeye sokmadılar'.  Biz böyle bir ayrım yapmadık, yangında da yapmadık. Biz burada bütün kardeÅŸlerimizle birlikte Ã§alışıyoruz. Burada bu duyguyu yaÅŸamıyorlar, burada yardım etmenin sorumluluÄŸunu yaÅŸamıyorlar. 'Acaba ben buradan nasıl siyasi bir rant elde ederim?' diye bakıyorlar. Bizi öldürün ama bu milleti öldürmeyin Allah rızası için. Bir kere olumlu bir kere pozitif siyaset anlayışı içinde olun" ifadelerini kullandı.

'KÖY YOLLARINI YÜZDE 90'INI BİTİRMİŞ OLURUZ'

Soylu, köy yollarının da yüzde 90'ının yarın akÅŸamdan itibaren biteceÄŸini aktararak "Yarın akÅŸam itibariyle yolların yüzde 90'ını bitirmiÅŸ oluruz. Buraya 7 vali arkadaşımızı çektik. Onlara bir ÅŸey söyledik. 'Bütün il özel idarenizle birlikte gelin bize yollarımızı teslim edin' Onlar da gece gündüz çalışıyorlar" açıklamasında bulundu. 

'SORUÅžTURMA BAÅžLATILDI'

İçiÅŸleri Bakanı Soylu, selden dolayı yıkılan binalarla ilgili Ä°nebolu BaÅŸsavcılığının soruÅŸturma baÅŸlattığını belirterek "Aynı zamanda Mülkiye TeftiÅŸ Kurulu BaÅŸkanlığımız da idari açıdan eksik olup olmadığına yönelik idari soruÅŸturma baÅŸlattı" açıklamasını yaptı.  

'CEMEVÄ°NE SALDIRANLAR YAKALANDI'

Soylu, Ä°stanbul'da bir Cemevi’ne yapılan saldırının faillerinin de yakalandığını söyledi. Saldırıyla ilgili açıklama yapan Soylu, "Ben 5 yıldır içiÅŸleri Bakanlığı yapıyorum. Burnum koku almasını biliyor. Batı'nın ve bir baÅŸka yerlerin bir takım istihbarat yapıları ciddi bir provakasyon içindedir. Bugün Pendik'te bir Cemevi’yle ilgili hiçbirimizin tasvip etmeyeceÄŸi bir saldırı söz konusu oldu. Ben bu saldırıları ilk kez görüyor deÄŸilim. Bunların faillerinin ya ikisi ya üçü bulunmamıştır. Türkiye'de bir Alevi-Sünni meselesi var mıdır? Bunun var olduÄŸunu söyleyen çarpılır, böyle bir meselemiz hiçbir zaman olmamıştır. Ama Türkiye'de hangi fay hattını tetikleyebiliriz böyle bir mesele var. 'Acaba Kürt-Türk çatışması mı çıkarabiliriz, acaba ülkemize sığınan insanlarla milletimiz arasında bir nifak tohumu ekip bir fitne çıkarmayı mı saÄŸlayabiliriz?' Bu bir istihbarat çalışmasıdır bunu çok net söylüyorum. Bugünkü olayda da failler yakalandı. Peki sonuçta ne çıktı. Biz bunları daha önceden de yaÅŸadık. Türkiye'yi dışardan tahrik etmek isteyenler, bunu yaptırıyorlar. Bunun alevi olması sünni olması önemli mi? Kim yapıyorsa cezasını çekmelidir. Bu bir ahlaksızlıktır ve kanunen de suçtur. Bugünkü olayı yapanlar Alevi. Biz bunun aynısın Tunceli'de de yaÅŸadık" dedi. 

'SEN DEVLET MÄ°SÄ°N?'

AltındaÄŸ'da yaÅŸanan karışıklığa deÄŸinen Soylu, "AltındaÄŸ'da Suriyeli de olsa Afrikalı da olsa Türk de olsa birinin birini katletmesi doÄŸru mu? Biz Türk’üz, Müslümanız. Etnik köken üzerinden bir katliamı baÅŸka bir yere çekmek bize yakışır mı? Aranızda Ä°dlip'e en çok giden insanlardan biri benim. Ben oradaki insanların hangi ÅŸartlar altında yaÅŸadığını biliyorum. Tabi Sayın KılıçdaroÄŸlu'nun tuzu kuru. Irkçılık bu coÄŸrafyanın karakteri deÄŸildir. Irkçılık Batı'nın karakteridir ve bu coÄŸrafya ihale edilmek istenen bir karakterdir. Biz bunu kabul etmiyoruz.  Toplandın mahallelerini bastın eline ne geçti? Sen devlet misin?" ifadelerini kullandı. 

'VATANDAŞLARIMIZIN YARALARINI KISA SÜRE İÇERİSİNDE SARACAĞIZ'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Şunu söylemek isterim ki son 19-20 yıldır Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde nerede bir sel, heyelan, deprem, yangın, afet olduysa biz hep oradaydık ve vatandaşlarımızla birlik, beraberlik ruhu içerisinde hareket ettik. Kimseyi ayrıştırmadık, kimseyi ötekileştirmedik. O afeti yaşayan sanki bizim annemiz, babamız, kardeşimiz, evladımız gibi hareket ettik ve etmeye de devam edeceğiz. Gittiğimiz her yerde şunu gördük, 'Nerede bu devlet, milletvekilleri, bakanlar, niye benim işim yapılmıyor? denildiğini duymadık. Sayın İçişleri Bakanı'mız da ifade etti, bir an önce yaralarımızı sarmanın, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidermenin, yapılacak işleri yapmanın içerisinde olduk. İşte depremlerde konuklarımız bitti, teslim ettik. 15 gün önce Antalya'da, Muğla'mızda yangın afeti yaşadık. O zaman, 'Bir ay içerisinde konutlarımızı, ahırlarımızı yapacağız. Vatandaşlarımızın kısa bir süre içerisinde yaralarını saracağız' demiştik" ifadelerini kaydetti.

'HIZLI HAREKET ETMEK ZORUNDAYIZ'

Kurum, yangında hasar gören yapıların yaklaşık yarısının ihalesinin yapıldığını, yer tespitlerini de gelecek hafta itibarıyla yapacaklarını belirterek, "Bir ay bile olmadan başlıyor olacağız, inşallah söz verdiğimiz gibi 1 yıl içerisinde de yapıları yapacağız. Evet o afetlerde ne yaptıysak bugün Kastamonu'da, Sinop'umuzda, Bartın'ımızda aynı anlayışla çalışacağız. Gerçekten burada büyük bir afet var, vatandaşlarımız, esnaflarımızın mağdur oldular. Acılarını paylaşmak için hızlı hareket etmek zorundayız. Bir hafta sonra inşallah esnafımızın yaralarını saracak yapısal adımları da TOKİ Başkanlığımız başlatacak" dedi.

Atılacak adımların Bozkurt'a yakışır bir ÅŸekilde olması için çalıştıklarını aktaran Bakan Kurum, ÅŸunları dile getirdi: 

"TOKÄ° BaÅŸkanlığımız 1 hafta sonra inÅŸallah bu cephelerin takılmasını baÅŸlatacak ve burayı Bozkurt'a yakışacak ÅŸekliyle cephesiyle, aydınlatmasıyla ve altyapısıyla her türlü sürecini inÅŸallah götürüyor olacağız. Tüm afet bölgelerinde yaklaşık 454 tane selden etkilenen ağır hasarlı ve yıkık binamız var. Tüm afet bölgeleri için söylüyorum Sinop, Bartın ve Kastamonu'da. Afet sebebiyle zarar gören, evleri yıkılan vatandaÅŸlarımızın afet konutlarını Toplu Konut Ä°daresi BaÅŸkanlığımız yine bir ay içerisinde baÅŸlatacak ve en geç 1 yıl içerisinde Sayın CumhurbaÅŸkanımızın da ifade ettiÄŸi gibi Ä°nÅŸallah yapımlarını gerçekleÅŸtiriyor olacağız. Tabii 500 yıllık yağışlar hesaplanarak bu süreçler yürütülüyor. Bunları da Tarım ve Orman Bakanlığımız, burada bakan yardımcılarımız, Devlet Su Ä°ÅŸleri Genel Müdürümüz çalışıyorlar. Bunlara iliÅŸkin de atılması gereken adımları atıyor olacağız."

'BOZKURT EN ÇOK ETKİLENEN İLÇEMİZ'

Kurum, Ä°ller Bankası Genel Müdürlüğünce altyapı hasar çalışmalarının tamamlandığını açıklayarak, "Artık arızaları gidermeye çalışıyoruz ve bu çerçevede de Sinop Ayancık'ta da Ä°ller Bankasının tamiratlarıyla su vermeye baÅŸladık. Kastamonu Bozkurt, en çok etkilenen ilçemiz, burada da 5 mahallemiz var, 4 mahalleye su verdik, bir mahalle içinde su deposuna ki merkez mahallemiz, su deposuna ana hattan iletim hattından su vermeye inÅŸallah yarın itibarıyla baÅŸlıyoruz" ÅŸeklinde konuÅŸtu. Tüm hasarları hızlı bir ÅŸekilde gidereceklerini belirten Kurum, "Ä°nÅŸallah Yeni Bozkurt'umuzu Ä°hya edecek, inÅŸa edecek adımları da hep birlikte atacağız ve bu iÅŸler programlamadan, baÅŸlamadan da inÅŸallah vatandaşımızı yalnız bırakmayacağız. Daha önceki depremlerde, sellerde, heyelanlarda olduÄŸu gibi. Ben tekrar tüm Türkiye'mize ve illerimize geçmiÅŸ olsun dileklerimi iletiyorum" açıklamasında bulundu. 

'TEK AMACIMIZ GÃœVENLÄ° BÄ°R ÅžEKÄ°LDE VATANDAÅžLARIMIZI ELEKTRÄ°K ENERJÄ°SÄ°YLE BULUÅžTURMAK'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de yaptığı açıklamada enerji santrallerinin sel felaketinden etkilendiÄŸine vurgu yaptı. Dönmez, Elektrik tesislerinin aşırı yağış ve fırtınalara dayanmasının mümkün olmadığını söyleyerek "Dünyanın birçok yerinde olduÄŸu gibi bu tesislerimiz de maalesef hasar gördü, birçok direÄŸimiz yıkıldı, trafo merkezimizi sel aldı götürdü ancak yağışlar diner dinmez buradaki ÅŸirketlerimiz gerek kamu gerekse özel kuruluÅŸlarımız süratle olaylara müdahale etmeye baÅŸladı. Tek amacımız güvenli ÅŸekilde vatandaşımızı elektrik enerjisiyle buluÅŸturmak" diye konuÅŸtu. ElektriÄŸin günlük yaÅŸam için son derece önemli olduÄŸunun altını çizen Dönmez, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü: 

"Elektrik, hayatımızın içine o kadar girmiş ki bugün birçok vatandaşımızla ve kamu hizmetlisiyle bir araya geldiğimizde 'Haberleşme cihazlarımız çalışmıyor.', 'Aydınlatma ihtiyacımız var.' denildi. Dolayısıyla ilk etapta en hızlı verilmesi gereken altyapı hizmeti elektrik. İçinde bulunduğumuz Bozkurt'ta da artık sokak lambalarımız da yanıyor. Sadece temizlik yapılan binalarımız var. Yani su, moloz, çamurun temizlenmesine bağlı olarak. Orada da tedbiren, güvenlik amaçlı elektriği vermiyoruz. O temizlik biter bitmez o bölgedeki mahallelerimize de elektriği vereceğiz. Diğer birçok ilçemizde de merkezlerde sıkıntı yaşanmıyor. Sadece kırsal alanda yer alan köylerimizle ilgili bazı problemlerimiz devam ediyor."

Dönmez, sel felaketinin ardından vakit kaybetmeksizin çalışmalara baÅŸlandığını aktararak "Olayların ilk baÅŸladığı anlarda 4 ilçe merkezimiz, 395 köyde yaklaşık 38 bin hanemizin elektriÄŸi kesikken bugün an itibarıyla 100 köyümüzün altına inmiÅŸ durumda" ifadelerini kaydetti. 

'HAVADAN JENERATÖR GÖTÜREREK HİZMET SUNDUK'

Bakan Dönmez, vatandaşların karanlıkta kalmaması için jandarma helikopterleri ile mobil jeneratör götürdüklerini söyleyerek "Toplam elektrik veremediğimiz abone sayısı da 8 bin 843'e indi. Sayın Cumhurbaşkanımız, dün buraya geldiğinde sahada gezdi, bizzat bazı hizmetlerle alakalı talimatları vermişti. Elektrik hizmetinin bir an önce bağlanmasına ilişkin talimatları da aldık ve karadan ulaşamadığımız yerlere sağ olsun, jandarmamızın helikopteriyle Türkiye tarihinde, belki dünya tarihinde de ilk, havadan jeneratör götürerek vatandaşımızı köyünde karanlıkta bırakmamak için o hizmeti de sunduk. İki mobil jeneratörümüz şu anda çalışıyor" dedi.

Ekiplerin vatandaÅŸları elektrik enerjisiyle buluÅŸturmak için karadan ve havadan mücadele ettiÄŸini dile getiren Dönmez, "Burada yol yapım çalışmaları hızla devam ediyor. Karadan, karadan ulaÅŸamadığımız yerlere havadan ulaÅŸarak elektrik ÅŸebekemizi onarmak suretiyle en kısa süre içinde elektrik kesintisini tamamlamış olacağız. Bu arada mobil jeneratörlerimiz devrede. 100'ü aÅŸkın mobil jeneratörümüz gerek Sinop, gerek Kastamonu'da ihtiyaç duyulan yerlere baÄŸlanıyor" açıklamasını yaptı. 

Akdeniz ve Ege'de yangınlarla mücadele ederken sel felaketinin yaÅŸandığı Kastamonu, Sinop ve Bartın'a geldiklerini söyleyen Dönmez, "Burada da hakikaten gecesini gündüzüne katan binlerce kahraman var. Aslında biz sadece 3 kiÅŸi deÄŸiliz. Basın mensuplarımız zaman zaman onların arasında dolaşıyor, insanların hikayelerini dinliyorlar. Çok enteresan yaÅŸanmışlıklar var. Ä°nÅŸallah geniÅŸ bir zamanda belki bunları vatandaşımızla paylaÅŸma imkanı buluruz" dedi.