Konya bu tarz depremlere alışmalı!

Konya’da da konunun uzmanları yaşanan depreme ilişkin gazetemize özel açıklamalarda bulundular.

Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Eren, “Depremin büyüklüğü hakkında 3.6, 3.7 arasında veriler verildi. Depremin olduğu yer Sarıcalar bölgesinde. Bu depremden önce 2 tane 2 büyüklüğünde küçük deprem var. Depremden sonra da yine 2’den küçük deprem oldu. 1 Ağustos 2023 tarihinde yine aynı yerde 5.1 büyüklüğünde bir deprem olmuştu. Bu deprem kesin olmamakla beraber geçen yıl yaşanan depremin artçısı olabilir” dedi. 

“KONYA’DA DEPREM OLMAZ DİYEMEYİZ”

Prof. Dr. Yaşar Eren, Konya Fay Zonunun kuzeydeki bölümü Türkiye’deki diri fay haritasına giriyor ama bu diri fay haritasında olmayan Sarıcalar bölümü üzerinde meydana gelen bir deprem. Depremle ilgili olarak şu anda nerede ne büyüklükte bir deprem olacağını tahmin edebiliriz ama ne zaman olacağı ile ilgili kimsenin kesin bir öngörüsü olamaz. Genel duruma bakıldığı zaman Konya, şiddetli depremlerden etkilenme oranı olarak Türkiye’nin en güvenli yerlerinden biri ama bu durum hiçbir zaman deprem olmaz anlamına da gelmiyor. Konya il merkezi için bakıldığında havzanın batı kenarında yer alıyor merkez kısmı, bu havzanın batı bölümünü Konya Fay Zonu sınırlıyor Kuzeydeki bölümünü Karaömerler fayı, doğudaki bölümünü ise Divanlar Fayı sınırlıyor. Konya Fay Zonu ise aktif bir hat. Bu fayların özelliklerine bakıldığı zaman 6, 6.5 büyüklüğünde deprem oluşturma potansiyeli var. Konya il merkezinin bulunduğu kesim, Bolu gibi, Düzce gibi, Maraş gibi değil. Çünkü fay tipi farklı. Fayların 5'ten büyük depremler ürettiğini görüyoruz. Yine orta büyüklükte, 5,5-6,5 arasında bir deprem üretme potansiyeli var. Ancak Konya bölgesindeki fayların önemli bir özelliği, deprem tekrarlanma aralıklarının binlerce, hatta belki on binlerce yıl olması” diye konuştu.

“SAĞLAM KAYALAR ÜZERİNE SAĞLAM BİNALAR İNŞA ETMELİYİZ”

“Konya havzası dışında önemli uzunlukta, orta büyüklükte deprem üretebilecek fay zonları var” diyen Prof. Dr. Yaşar Eren, “Bunlardan en önemlisi Akşehir fay zonu geçmişte 6-6.5 büyüklüğünde depremler üretti. Bu kent için risk oluşturuyor. Diğeri de Tuz Gölü'nün kuzey doğusundan Aksaray'a uzanan fay zonu. Bunun üzerinde yapılan araştırmalarda, geçmişte 7 büyüklüğünde yıkıcı depremler tespit edildi.

Konya alüvyal bir zemin üzerinde oturuyor. Böyle bir zeminde bulunan bölge yakın çevrede oluşan olası bir depremde de etkilenebilir. Alüvyal zeminde bulunması kaya bir zemine göre deprem şiddetini 3 kat daha fazla hissedilmesine neden olabilir. Bir deprem ülkesiziyiz. Depremle sık sık karşı karşıya gelebiliriz. Yapacağımız en güzel şey sağlam kayalar üzerine sağlam binalar inşa etmek” ifadelerine yer verdi.

ZEMİNDEN DOLAYI SANKİ 5 BÜYÜKLÜĞÜNDE GİBİ HİSSEDİLDİ!

Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Şükrü Arslan da, yaşanan depremin geçen yılda yaşanan depreme yaklaşık 5 km uzaklıkta bulunduğuna dikkati çekerek, “Konya Fay Zonuna paralel gelişen bir olay ve bu geçen yıldan bu yıla aynı kırılmanın olması Sarıcalar bölgesinde bir hareketliliğin olduğunu gösteriyor. Baktığımız zaman 3,6 büyüklüğündeki bir deprem aslında dikkate alınmayacak büyüklükte, aktif tektonik kuşaklar üzerinde sıkça görülebilecek bir deprem büyüklüğü. Fakat Konya olarak zeminimiz çok kötü bir zemin olduğundan kaynaklı bu 3,6 büyüklüğündeki depremi sanki 5 büyüklüğünde gibi yaşadık. Konya Fay Zonu dedik depremin uzantısına, Konya Fay Zonunun yaklaşık 50 km uzunluğunda Konya merkezinden geçen bir fay zonu ve bu fay zonunda dönem içerisinde farklı bölgelerde 3, 4 ve 5 büyüklüğünde farklı kırılmalar bekliyoruz” dedi.

“KONYA OLARAK BİZDE HATAY’IN KADERİNİ YAŞAMAYALIM”

“Büyük bir periyot aralığımız var ve yüksek bir potansiyelde bir deprem Konya Fay Zonunda görmüyoruz” ifadelerine yer veren Arslan, “Konya’nın yerelinde başka faylar da var. Bu fayları da aynı sınıfta kategorize ediyoruz. Potansiyelleri de nispeten sarsıcı ama yıkıcı olmayacak deprem üretecek faylar. Asıl bizi tehdit eden Konya’nın etrafında bulunan faylar. Kuzeyde Afyon Sultandağı’ndan Akşehir’e kadar uzanan Sultandağı Akşehir Fay Zonu var ve potansiyeli yüksek bir hat, Aksaray tarafına baktığımız zaman Tuz Gölünü kesen Aksaray şehir merkezinden geçen potansiyeli yüksek Tuz Gölü Fay Zonu var, bir diğeri ise Kayseri tarafına baktığımız zaman da Ecemiş Fay Zonunu görüyoruz. Bu fay zonlarını bölgesel fay zonu olarak sınıflandırıyoruz ve potansiyeli yüksek, yüksek ivmede deprem üretme kabiliyetine sahip faylar. Konya olarak bizde Hatay’ın kaderini yaşamamak için Konya zemini de gevşek zemin ve biz bu zemine uygun yapılaşma yapalım ki bölgesel olarak bizi tehdit eden faylardan ve depremlerden korunalım” şeklinde konuştu.

“KONYA BU VE BUNA BENZER DEPREMLERLE YAŞAMAYA ALIŞMAK ZORUNDA”

00:54’te merkez üstü Selçuklu olan 3.6 büyüklüğünde yaşanan depremin büyüklüğünün çok yüksek olmadığını ifade eden Konya Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kamanlı da şu açıklamalarda bulundu, “Kayıtlarda merkez üssü Sarıcalar olarak geçiyor. Büyüklüğü çok yüksek olan bir deprem değil. Konya depremsellik açısından bir deprem bölgesi değil ancak büyüklüğü bu kadar ve üstünde 5’in üzerinde deprem üretebilecek bir bölgede yer alıyoruz. Tabii bizim depremsellik olarak ilçelerde daha riskli bölgelerimiz var. Ancak merkez anlamında korkulacak bir durum olduğunu düşünmüyorum. Bizim problemiz şu ülkemizin büyük kısmı depremle karşı karşıya. Bu gerçeği bilerek yaşamamız gerekiyor, bu gerçeği bilerek yapı ve yapılar oluşturmamız gerekiyor. Aynı zamanda da mevcut yapıları gözden geçirmemiz lazım. Bilindiği üzere deprem öldürmüyor kötü yapı öldürüyor. Mevcut yapıların depreme güvenli hale getirirsek bir sorun olacağını düşünmüyorum. Elimizdeki yönetmeliklerimiz yeni yapılar için üst düzey standartlarda, bu yönetmeliğe uygun yapıları oluşturursak bir sıkıntı olmaz. Bizim problemimiz 2000 öncesi mevcut yapı stokumuzun derhal gözden geçirilmesi gerekiyor. Konya bu ve buna benzer depremlerle yaşamaya alışmak zorunda”