KONYA İÇİN KURAKLIK UYARISI!
Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklık riski ile karşı karşıya
“Çevre Sorunlarında Bilinmeyen 100 Bilimsel Gerçek” ve “Dünyayı Kurtar: Temiz Çevrenin Bilimsel Sırları” kitaplarının yazarı olan çevre bilimci Dr. Emrah Akyüz, Konya’da ve çevre illerde iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklık sorununu gündeme taşıdı. “İklim değişikliği doğal nedenlerle ortaya çıkan bir çevre sorunu değildir” diyen Akyüz, “İklim değişikliğinin ana sebebini insan eylemleri oluşturmaktadır. Son 200 yıl içerisinde insanların çevrenin fiziksel ve biyolojik unsurlarına kontrolsüz bir şekilde zarar vermesi, ekolojik dengenin bozulmasına neden olmaktadır. İnsan eylemleri nedeniyle atmosfere salınan sera gazları, yeryüzü ortalama sıcaklığının artmasını, yani küresel ısınmayı tetiklemektedir. Küresel ısınma ise iklimlerin kısa süre içerisinde kontrolsüz bir şekilde değişmesi sorununu ortaya çıkarmaktadır” dedi.
“TÜRKİYE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN MERKEZİNDE”
Türkiye’de iklim değişikliğinin etkilerinin bölgeden bölgeye farklılık gösterdiğine dikkatçeken Akyüz, “İklim değişikliği küresel bir sorun olmasına rağmen tüm ülkeler aynı oranda etkilenmemektedir. Türkiye iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden bir tanesi olarak kabul edilmektedir. Çünkü Türkiye’nin içerisinde yer aldığı Akdeniz Havzası, iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden bir tanesini oluşturmaktadır. Türkiye’de iklim değişikliğinin etkileri bölgeden bölgeye farklılık göstermektedir. İklim değişikliği Akdeniz ve Ege bölgelerinde orman yangınlarının, Karadeniz Bölgesi’nde su taşkınlarının, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise kuraklık sorununun daha fazla yaygınlaşmasını tetikleyecektir” ifadelerini kullandı.
“KONYA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDEN DOLAYI ÇÖLLEŞEBİLİR”
Yaptığı değerlendirmede özellikle Konya’ya dikkat çeken Akyüz, “İklim değişikliğinin Konya ve çevre illerde en önemli etkisi kuraklıktır. Konya coğrafya olarak kurak iklim yapısına sahip bir bölgede bulunmaktadır. İklim değişikliğinden dolayı Konya ve çevre illerde son dönemlerde yağış miktarının kademeli olarak azaldığı görülmektedir. Ayrıca, bu bölgelerde yıllık don olaylı gün sayısı da paralel bir şekilde azalma eğilimi içerisindedir. Karasal ikliminin hâkim olduğu Konya ve çevre illerin yağış miktarında iklim değişikliğinin neden olduğu azalmanın daha da devam edeceği tahmin edilmektedir. Konya’da iklim değişikliğinden dolayı yağış miktarının azalmaya devam etmesi durumunda, çölleşme en ciddi çevre sorunlarından bir tanesi olabilir” dedi.
“ÇÖLLEŞME HAYATIN DURMASI DEMEKTİR”
Konya’da suya vurgu yapan Dr. Emrah Akyüz, “Su, tüm canlıların en temel ihtiyaç maddesidir. Su olmadan canlıların yaşamını sürdürebilmesi mümkün değildir. Bu nedenle su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi tüm canlılar açısından hayati öneme sahiptir. Konya’da iklim değişikliğinden dolayı ortaya çıkacak çölleşme sorunu, bölgede yaşayan tüm canlılar için hayatın durma noktasına gelmesine neden olabilir. Konya tarımsal faaliyetleri ile ön plana çıkan bir şehirdir. Çölleşme bu bölgede en fazla tarım sektörünü etkileyecektir. Su kaynaklarının azalması nedeniyle tarımsal faaliyetlerin sürdürülmesi mümkün değildir. Bu sorun bölge ekonomisinin zayıflamasına neden olacaktır” diye konuştu.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇEVRE POLİTİKALARINA İHTİYAÇ VAR”
İklim değişikliği ile mücadele konusuna da değinen Akyüz, şunları söyledi: “İklim değişikliği küresel bir sorundur. İklim değişikliği ancak küresel ölçekte sürdürülebilir çevre politikalarının hayatta geçirilmesi ile önlenebilir. Fakat Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelede bölgesel politikaları hayata geçirmesi gerekmektedir. Türkiye’nin iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklık sorunu ile mücadele atması gereken adımları üç başlık altında özetlemek mümkündür. Birincisi, mevcut tatlı su kaynaklarının korunması ve bunların rasyonel bir şekilde kullanılmasıdır. Temel ihtiyaçlar dışında tatlı su rezervlerinin kullanımının kısıtlanması gerekmektedir. İkincisi, iklim değişikliği hakkında toplumun daha fazla bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Toplumun iklim değişikliğinin neden olduğu riskler ve bu risklere karşı yapılması gerekenler hakkında bilinçlendirilmesi, iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının salınımın azaltılmasına katkı sağlayabilir. Üçüncüsü, tarımsal faaliyetlerde daha az suya ihtiyaç duyan tarım ürünlerinin tercih edilmesi gerekmektedir. Tatlı su kaynaklarının önemli bir kısmı tarımsal faaliyetlerde kullanılmaktadır.” (Haber Merkezi)
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.