KONYASPOR MAÇININ EDERİ BİR PUANDI

Konyaspor zorlu Rize deplasmanında istatistikleri ve seriyi bozmama adına bence 1 altın puanla şehre döndü.

Sezonun ilk ikinci haftasından bu yana şunu yazıyor, şunu iddia ediyoruz.

Konyaspor oyuncu kapasitesi ile bu ligin en iyi ilk yedi takımın arasında.

Konyaspor eğer taşları yanlış oynamasaydı bugün çok rahat ve çok daha farklı yerlerde ligde kendinden söz ettiren bir takım olabilirdi.

Geriye dönüp ahlar, vahlar etmenin bir anlamı yok.

Rize maçı da geride kaldı.

Biz önümüze bakmalıyız.

Bu şehrin takımı Konyaspor için kim ne yaparsa yapsın bugünkü konumu ile o 40 bin kişinin izlediği maçları görmemiz şimdilik hayal gibi.

Diyoruz yaaa…

Düğmeyi yanlış yerden ilikledik.

Bundan sonra hep yanlış gider.

Geçtiğimiz hafta Konyaspor yönetiminin bazı isimleri ile dünden yarına pek çok şeyi konuştuk.

Yanlış delik yanlış düğme işi buradan başlar.

Herkes kendi oturduğu yerden bakar.

Önemli olan ortak akıl ve konuya tepeden yukarıdan bakabilmektir.

Neyse biz maça baktığımız zaman tekrar ifade ediyorum 1 puan bizim için başarıdır.

Bu maçın ilk yarısı nasıl bir kabustu Allah’ım.

Rize yağmur oldu kalemize yağdı.

Zaten taraflı tarafsız bir maçın ardından o maçın kahramanı takımın kalecisi ise laf salatası yapmanın da anlamı yok.

Rize-Konyaspor maçının tartışılmasız kahramanı kalecimiz Jakub Slowik idi.

Ali Sowe’nin penaltı vuruşundaki refleksi her babayiğidin yapacağı bir hareket değildi.

İlk kırk beş dakikada yine tek kelime ile hatasız oynadı.

Yediğimiz golde yapacağı hiçbir şey yoktu.

Kalesinde kırk beş dakika boyunca da akıl almaz işler yaptı.

Tabii burada futbol şansı dediğimiz konuyu da göz ardı edemeyiz.

Şans, istek, arzu, akıl, mücadele hepsi birleşince 3-0 mağlup tamamlayabileceğimiz bir ilk yarıyı tek golle kapatıyorduk.

İkinci yarıda ilk yarıdan tamamen zıt bir Konyaspor ve bir Rize vardı.

Rize ilk yarıda o kadar istekli oynadı ki ikinci yarıya atacağı barutu tüketmişti.

Sonuçta Danijel Aleksic’in enfes kafa vuruşunun ardından doğruyu söylemek gerekirse bizim adımıza mum ışığı gibi geliştirdiğimiz cılız ataklarımız vardı.

Başkan Ömer Korkmaz bu borç batağında transferde ne yapar onu bilemem.

Bu para sorunu karşısında tek bir transfer dahi yapmasa hiçbir akıllı adam da ne başkana ne yönetime laf edebilir.

Haaa bu takıma takviye gerekir mi?

Evet.

Üç adam aldın mı takımın ruhu değişir.

Ruhu değişince ne olur?

Sonuçta hiçbir şey olmaz.

Sadece heyecan olur.

Çünkü ligin özgür ağırlığının ne olduğunu artık herkes gördü ve biliyor.