Küresel piyasalarda gözler Fed'in faiz kararına çevrildi
Küresel piyasalarda, ABD ekonomisinde "yumuşak iniş" senaryolarının güç kazanmasıyla geçen hafta pozitif bir seyir izlenirken, gözler gelecek hafta ABD Merkez Bankasının (Fed) açıklayacağı yılın ilk faiz kararına çevrildi
Merkez bankalarının mart ayında faiz indirimine başlayacağına dair beklentiler güç kaybetmeye devam ederken, ekonomilerin resesyona girmeden bu dönemi atlatabileceği yönündeki umutlar risk iştahını destekliyor.
Ekonomik aktivitenin endişe edildiği kadar yavaşlamayacağı yönündeki öngörüler piyasaların yönü üzerinde etkili oluyor.
Öte yandan, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in bu ayki toplantısında politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken, bankanın martta faiz indirime başlama ihtimali yüzde 46 ile fiyatlanıyor.
Bir süredir enflasyonla mücadele kapsamında atılan şahin adımların marttan itibaren yerini güvercin hamlelere bırakacağı yönündeki beklentiler zayıflarken, dünya genelinde merkez bankalarının faiz indirimlerine ne zaman başlayacaklarına yönelik soru işaretleri varlığını koruyor.
Analistler, söz konusu durumun piyasalarda belirsizliği artırmasına karşın, ABD'de ekonomik aktivitenin güçlü kaldığına yönelik işaretlerin şirketlerin finansal sonuçlarını olumlu etkilemesi nedeniyle pay piyasalarında yükseliş eğiliminin devam ettiğini aktardı.
ABD'de enflasyonun hız kesmesine karşın ekonomik aktiviteden alınan olumlu sinyaller ekonomide "yumuşak iniş" ihtimallerini artırdı.
Öte yandan ABD'de bu sene yapılacak seçim öncesi ön seçimler devam ediyor. New Hampshire eyaletinde yapılan Cumhuriyetçi Partinin ön seçimlerini, eski ABD Başkanı Donald Trump önde tamamladı. Analistler, Trump'ın söz konusu zaferle birlikte Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı olma yolunda önemli bir avantaj sağladığını bildirdi.
Yükseliş eğilimini üst üste dördüncü haftaya taşıyan dolar endeksi, haftayı yüzde 0,2 artışla 103,4'ten tamamladı. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, haftayı bir önceki haftanın hemen üstünde yüzde 4,1460'tan tamamladı.
Merkez bankalarının güvercin adımlarının gecikebileceği endişesi altının ons fiyatını baskılıyor. Altının ons fiyatı yüzde 0,5 değer kaybıyla 2 bin 19 dolardan, Orta Doğu'daki artan jeopolitik gerilimlerin etkisiyle Brent petrolün varil fiyatı ise haftayı yüzde 6 artışla 83,1 dolardan tamamladı.
New York Borsası pozitif seyretti
New York borsası, ABD'de geçen hafta açıklanan makroekonomik verilerden alınan olumlu sinyallerle haftayı yükselişle tamamladı.
ABD'de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ocakta 50,3'le son 15 ayın en yükseğine çıkarak beklentileri aşarken, söz konusu veri imalat sanayisinde yeniden genişleme bölgesine girildiğine işaret etti.
Bu durum ülkede ekonomik aktivitenin güçlü kalmaya devam ettiği şeklinde yorumlanırken, ABD'de gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) 2023'ün ekim-aralık döneminde yıllıklandırılmış olarak yüzde 3,3 artış göstererek beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
Ülkede kişisel tüketim harcamaları geçen yıl aralıkta yüzde 0,7 ile beklentilerin üzerinde arttı. Gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de aynı dönemde aylık bazda yüzde 0,2 ve yıllık bazda yüzde 2,9 yükseldi.
ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı da 20 Ocak ile biten haftada 214 bine yükselerek beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, ülkede mal ticareti açığı, geçen yıl aralıkta aylık bazda yüzde 1 azalışla 88,5 milyar dolara geriledi.
Toptan eşya stokları aralıkta yüzde 0,4 artarak 897,7 milyar dolara ulaşırken, Kasım 2022'den bu yana ilk artışını kaydetti. Perakende stokları da yüzde 0,8 yükselişle 803,3 milyar dolara yükseldi.
ABD'de yeni konut satışları da geçen yıl aralıkta aylık bazda yüzde 8 artışla 664 bine çıkarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşirken, ülkede bekleyen konut satışları endeksi de geçen yıl aralıkta yüzde 8,3 ile Haziran 2020'den bu yana en yüksek aylık artışı kaydetti.
Öte yandan, dünyanın en büyük mikroçip üreticilerinden Intel'in geçen yılın son çeyreğinde elde ettiği gelir yüzde 10 artışla beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Buna karşın, şirketin ilk çeyreğe ilişkin projeksiyonundaki tahminlerin piyasa beklentilerinin altında kalması vadeli işlem piyasalarında satış baskısının artmasına neden oldu.
Microsoft'un hisseleri hafta içinde yüzde 1'in üzerinde artarak 405,63 dolara kadar çıkarken, şirketin piyasa değeri ilk kez 3 trilyon doları aştı.
Söz konusu gelişmelerle New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 0,94, S&P 500 endeksi yüzde 1,04 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,65 artışla haftayı tamamladı.
Dow Jones endeksi böylece 38.109,43 puana yükselirken tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi.
29 Ocak ile başlayan haftada pazartesi günü Dallas Fed imalat aktivite endeksi, salı günü CB tüketici güven endeksi, çarşamba günü Fed'in faiz kararı ile ADP istihdam raporu, cuma günü tarım dışı istihdam ile işsizlik oranı verileri açıklanacak.
Avrupa'da gözler enflasyon verilerine çevrildi
Avrupa borsalarında da geçen hafta pozitif bir seyir öne çıktı.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) geçen hafta üç temel politika faizini de sabit bıraktı.
ECB Başkanı Christine Lagarde toplantı sonrası yaptığı açıklamada, ECB'nin Yönetim Konseyinde faiz indirimlerini konuşmak için "erken olduğu" konusunda fikir birliği olduğunu belirtti.
Kısa vadeli ekonomik göstergelerin zayıf kaldığını ifade eden Lagarde, ekonomide orta vadede bir iyileşme görüleceğini ve ekonominin en önemli yansıması olan iş gücü piyasasının da oldukça güçlü kalmaya devam ettiğini vurguladı.
Lagarde, Avro Bölgesi'nde enflasyon oranlarındaki genel düşüş eğiliminin sürdüğünü, kısıtlayıcı para politikasının reel ekonomi üzerinde kapsamlı bir etki oluşturmaya devam ettiğini anlattı.
Analistler, ECB'nin ilk faiz indirimine yüzde 64 ihtimalle nisanda başlayabileceğinin öngörüldüğünü belirterek, bölge genelinde açıklanan imalat sanayi PMI verilerinin toparlanmaya işaret ettiğini ancak hala daralmanın sürdüğünü aktardı.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya'da DAX endeksi yüzde 2,5 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 2,3, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 3,6, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,06 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 2,3 değer kazandı.
Gelecek hafta salı günü Avro Bölgesi'nde 4.çeyrek GSYH, çarşamba günü Almanya'da TÜFE, perşembe günü Avro Bölgesi TÜFE ile BoE'nin faiz kararı takip edilecek.
BoE'nin ise para piyasalarında, şubat ve mart toplantılarında politika faizini değiştirmeyeceği ancak mayısta yüzde 60 ihtimalle ilk faiz indirimine gideceği fiyatlanıyor.
Asya borsalarında Japonya hariç alış ağırlıklı bir seyir izlendi
Asya borsalarında geçen hafta Japonya hariç alış ağırlıklı bir seyir izlendi.
Japonya Merkez Bankası (BoJ) beklentiler doğrultusunda ultra gevşek para politikasında değişikliğe gitmedi. Söz konusu kararın ardından Japonya'da Nikkei 225 endeksi yaklaşık son 35 yılın en yüksek seviyesine çıkmasına karşın BoJ Başkanı Ueda Kazuo'nun açıklamaları piyasalarda oynaklığı artırdı.
Ueda, enflasyon hedefine ulaşma konusunda önemli yol katettiklerini belirtirken, piyasalarda söz konusu açıklamalar "şahin" tutum olarak algılandı.
Ueda'nın açıklamalarının ardından Japonya'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 0,72 seviyesine çıkarken, Nikkei 225 endeksi 35 yılın en yüksek seviyesinden artan satış baskısıyla haftayı düşüşle tamamladı.
Analistler, gelecek dönemde atılacak olası şahin adımların ülkede risk iştahını törpülediğini kaydederek, Japonya'da pay piyasalarının olumsuz haber akışına karşı gelecek dönemde daha duyarlı olabileceğini bildirdi.
Japonya'da açıklanan enflasyon verileri BoJ'un gelecek dönem politikalarına ilişkin soru işaretlerini artırdı. Buna göre, TÜFE ocakta yüzde 1,6 artışla beklentilerin oldukça altında kalırken, analistler, enflasyondaki yavaşlamanın BoJ'un normalleşme adımlarını öteleyebileceğini ifade etti.
Geçen hafta Çin Merkez Bankası (PBoC) gösterge faiz oranlarını sabit bıraktı. Faiz kararının ardından Şanghay bileşik endeksinin Nisan 2020'den bu yana en düşük seviyesine gerilemesine karşın Çin hükümetinin ekonomiyi canlandırmak için yeni teşvik paketleri açıklayacağına yönelik haber akışı ülke pay piyasalarındaki kayıpları telafi etti.
PBoC Başkanı Pan Gongşıng'ın açıklamaları de Çin'de piyasaları olumlu etkileyen başka bir unsur olarak öne çıktı.
Pan, banka ve kredi kuruluşları için zorunlu karşılık oranının 5 Şubat'tan itibaren 50 baz puan azaltılacağını belirterek, piyasaya yeterli nakit sağlanmasının amaçlandığı kararın, 1 trilyon yuan (yaklaşık 140 milyar dolar) nakit varlığı serbest bırakmasının beklendiğini bildirdi.
Analistler, ülkede bir süredir ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin varlık fiyatları üzerinde etkili olduğunu belirterek, söz konusu adımın ülkedeki deflasyonist baskıyı azaltabileceğini ve risk iştahını beslediğini ifade etti.
Alibaba Grup Holding'in kurucusu Jack Ma'nın hisse geri alımı yapması da söz konusu yükseliş eğilimini destekledi.
Bu gelişmeler ışığında, haftalık bazda Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 4,20, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,75, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,23 değer kazanırken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,59 değer kaybetti.
29 Ocak ile başlayan haftada salı günü Japonya'da işsizlik oranı, çarşamba günü Japonya'da sanayi üretimi, perşembe günü Çin'de Caixin imalat sanayi PMI verileri izlenecek.
Yurt içi piyasalar pozitif seyretti
Yurt içinde, geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 4,37 artışla 8.346,28 puandan tamamladı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 45'e çıkardı.
TCMB'den yapılan duyuruda, "Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini değerlendirmiştir." ifadeleri yer aldı.
Analistler, faiz artırım sürecinin tamamlanmış olabileceğini ancak TCMB'nin mevcut sıkı para politikasını enflasyonda kayda değer bir yavaşlama olana kadar sürdürebileceğini belirtti.
Öte yandan, İsveç'in, Kuzey Atlantik Antlaşması'na (NATO) Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'ye F-16 satışının uygun olduğuna ilişkin resmi bildirimini Kongre'ye gönderdiğini bildirdi.
Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,4 üzerinde 30,3224'ten tamamladı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 8.350 ve 8.400 seviyesinin direnç, 8.200 ve 8.100 puanın destek olarak öne çıkabileceğini ifade etti.
Gelecek hafta yurt içi veri gündeminde, salı günü ekonomik güven endeksi, çarşamba günü dış ticaret dengesi, perşembe günü imalat sanayi PMI verileri öne çıkıyor.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.