Mavi, yeşil, kırmızı... Haramidere ''gökkuşağı'' gibi

Esenyurt'ta Haramidere bırakılan kimyasal nedeniyle neredeyse her gün farklı bir renkte akıyor. Derenin Yeşilkent Mahallesi'ndeki bölümü salı günü maviye bürünmüştü. Derenin aynı noktası ertesi gün yeşil, perşembe günü kırmızı, cuma günü ise siyah aktı.

Arnavutköy'de kırmızı akan derenin ardından Esenyurt'ta bulunan Haramidere'de de meydana gelen renk deÄŸiÅŸimlerinin çevreye ciddi hasarlar verdiÄŸini belirten Prof. Dr. Mustafa Öztürk, hızlı bir ÅŸekilde sudan ve fabrikalardan numune alınması gerektiÄŸini söyledi. Öztürk, "Derelerde meydana gelen renk deÄŸiÅŸikli hem derelerin ekolojik yapısını hem de insan saÄŸlığını etkiliyor" dedi. 

Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk, "Derelerden akan farklı renklerdeki atık sular çevreye ve doÄŸal ortama ciddi hasarlar vermektedir. Bu kimyasal sular orada bulunan ekolojik dengeyi ciddi bir ÅŸekilde bozar. Yine derelerden alan kimyasal sular bütün balık türlerinin ölümlerine neden olur. Bu akan kimyasalların etkileri kısa süreli deÄŸildir. Oldukça uzun sürelidir. Aynı zamanda kimyasallar dere yoluyla denizlere ulaÅŸtığı zaman, deniz ortamında da ciddi kirliliÄŸe ve hasarlara neden olabilir" diye konuÅŸtu. 

"KÄ°MYASALLAR DERELERÄ°N EKOLOJÄ°K DENGESÄ°NÄ° ALT ÃœST EDÄ°YOR" 

Derelerdeki bu kirliliÄŸin drone'ler ve uydu yoluyla tespit edilmesi gerektiÄŸini vurgulayan Öztürk, "Derelerin farklı renklerde akmasının birinci sebebi, çevrede bulunan boyama tesisleri olabilir. Ä°kincisi sebebi ise illegal olarak tankerlerle dereye boÅŸaltılan sıvı boya atıklarından kaynaklı olması mümkün. Bu sıvı boya atıklarının çevreye verdiÄŸi hasar çok yüksektir. Dolasıyla bu tip kirliÄŸin olduÄŸu yerler drone'lerle ve uydu yoluyla tespit edilmesi gerekir. KirliliÄŸin baÅŸladığı yerler tespit edildikten sonra o noktalar deÅŸarj edilmelidir. Aynı zamanda derelerde bulunan renkli kimyasallar, derelerin ekolojik yapısını en az 2 veya 3 ay alt üst etmektedir" diye konuÅŸtu. 

"DERELERDEN AKAN KÄ°MYASALLAR SOLUNUM YOLUYLA CÄ°ÄžERLERE ZARAR VEREBÄ°LÄ°R" 

Akan kimyasallar sonrası derelerde oluÅŸan koku kirliliÄŸine de deÄŸinen Öztürk, "Koku kirliliÄŸine neden olan ÅŸey, solvent bazlı boya ise koku kirliliÄŸi yaÅŸanabilmektedir. Derelerdeki bu kirliliÄŸin çevreye etkileri olduÄŸu kadar insan saÄŸlığına da zararları vardır. Bu kimyasallar özellikle solunum yoluyla ciÄŸerlere kadar zarar verebilmektedir. Bu sebepten dolayı derenin yakın çevresinde bulunan insanların saÄŸlık taramasından geçmesi gerekmektedir" dedi. 

"DERELERÄ° KÄ°RLETENLERÄ° TESPÄ°T ETMEK 1 GÃœNÃœ FAZLA SÃœRMEMELÄ°DÄ°R" 

Dereleri bu ÅŸekilde kirletenlerin hızlıca tespit edilip cezalandırılması gerektiÄŸini söyleyen Mustafa Öztürk, "Derelerdeki renklerin sürekli deÄŸiÅŸmesi boyama tesisinde kullanılan boya renklerinin deÄŸiÅŸmesi demektir. Yani tesiste kullanılan boya deÄŸiÅŸirse, dereler kırmızı, mavi ve yeÅŸil akar akmaktadır. Aynı zamanda sudan ve fabrikalardan numune alınması çok önemlidir. Alınan numunelerin analizleri yapılmalı. Fabrikadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespit edilmeli ve bu dereleri kirletenlerin tespiti 1 günü fazla sürmelidir" diye konuÅŸtu. 

"TAVUK SU İÇERSE ÖLÜYOR"

Dere hakkındaki şikayetlerini anlatarak tepki gösteren çevre sakini Bekir Güler ise, "Kokudan durabiliyor musun. Yaz, kış biz tatile gidemiyoruz. Su taşacak komşularımıza bir şey olacak diye gidemiyoruz. Asit bu atık. Fabrikanın asidi. Burada tavuk su içerse ölüyor. İnsan düştüğü zaman burada hasta oluyor" ifadelerini kullandı.