MÜSİAD Konya Şubesi'nde Cuma Konferansları Sürüyor

Prof. Dr. Mehmet Çelik katılımcılara yaptığı sunum eÅŸliÄŸinde GiriÅŸimcilik, Yenilik, Kümelenme ve TEYDEB Destekleri konularında ayrıntılı bilgiler verdi.

Konferansa KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Önder Kutlu, Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Ahmet Akman’ın yanı sıra MÜSÄ°AD üyeleri, Genç MÜSÄ°AD üyeleri ve çok sayıda davetli katılım saÄŸladı.

Konferansın açılış konuÅŸmasını yapan MÜSÄ°AD Konya Åžube BaÅŸkanı Dr. Lütfi ÅžimÅŸek, “Ülkemizin 2023 hedefleri doÄŸrultusunda her vatandaşımıza ve her kurumumuza büyük görevler düÅŸüyor.

Millet olarak her alanda yapmamız gereken çok iÅŸ, almamız gereken çok mesafe var. Ülkemizin bu hedefleri doÄŸrultusunda çalışan ve taşıyıcı rol üstlenen kurumlar var.

Bu kurumların başında ise TÜBÄ°TAK gelmektedir. Çünkü bir toplumu ayakta tutan ve geliÅŸtiren en önemli faktör o ülkenin bilim ve teknoloji alanda yapmış olduÄŸu çalışmalardır. Bu konuda TÜBÄ°TAK özellikle son yılarda önemli çalışmalara ve yeniliklere imza atıyor. Bizler de bu hafta kurumun çalışmaları ve destekleri hakkında bilgiler almak istedik” dedi.

1963 yılında kurulan TÜBÄ°TAK’ın uzun yıllar boyunca sadece akademik dünyaya destek veren bir kurum olarak misyon üstlendiÄŸini, 2002 yılından itibaren ise bilimsel ve teknolojik çalışmalar yapılan ve özel sektör ile yakın temas halinde çalışan bir kurum kimliÄŸine kavuÅŸtuÄŸunu özellikle vurgulayarak sözlerine baÅŸlayan TÜBÄ°TAK BaÅŸkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çelik,

“Kurumumuz üç ana misyon üzerine çalışmalarını yürütür. Bunlardan birinci misyonu, Türkiye’nin bilimsel ve teknolojik politikaları doÄŸrultusunda çalışmalar yürütmek ve strateji geliÅŸtirmek, ikinci misyonu, Akademik dünyaya, endüstriye, bilim insanlarına ve bilim toplumlarına destek vermek ve üçüncü misyonu da bünyesindeki enstitüler aracılığı ile ülkemizin stratejik hedeflerine yönelik araÅŸtırmalar yapmak ve bu araÅŸtırmaları hayata geçirmektir.

Kurum olarak bu misyonlar doÄŸrultusunda ülkemizin ve milletimizin menfaatlerine olacak yeni fikirler, yeni projeler ve yeni teknolojiler üretmeye, çeÅŸitli alanlarda destekler vermeye gayret gösteriyoruz.

Kurum olarak giriÅŸimcilik ve inovasyon konularına özel önem veriyor bu alandaki desteklerimizin çeÅŸitlerini ve oranlarını her geçen gün artırıyoruz. Dünyanın içine düÅŸtüÄŸü ekonomik bunalımdan kurtulmasının çıkış yolunun giriÅŸimcilik ve inovasyondan geçtiÄŸi dünya üzerinde kabul gören bir konudur. GiriÅŸimcilik ve inovasyon konusunu etkileyen ve yönlendiren en önemli faktör kamu politikaları ve devletlerin bu konuya yaklaşımlarıdır.

Kurum olarak devletimizin ve hükümetimizin bu konudaki hassasiyetinden son derece memnuniyet duyduÄŸumuzu ifade etmek istiyoruz.

Devletimiz son yıllarda bu konuda uyguladığı politikalar ve verdiÄŸi desteklerle giriÅŸimcinin önünü açarak toplumumuzda giriÅŸimcilik kültürünün oluÅŸması adına önemli adımlar attı ve yeni projelerin, yeni fikirlerin, bilimsel ve teknolojik çalışmaların hayata geçirilmesinde öncü rol oynadı. Ülkemizin giriÅŸimcilik ve inovasyon konusunda sahip olduÄŸu bir diÄŸer avantaj da genç nüfusa sahip olmasıdır. Bu konu gençlerimiz tarafından büyük ilgi görmekte, yakından takip edilmekte ve gençlerimiz yürüttükleri çalışmalarla son yıllarda bilim ve teknoloji odaklı pek çok yeniliÄŸe ve baÅŸarı hikayelerine imza atmaktadırlar" diyekonuÅŸtu.

"YENÄ° PROJELER ÜRETMEK ZORUNDAYIZ"

Prof. Dr. Çelik, ÅŸöyle devam etti:

"Dünyanın en deÄŸerli yirmi firmasından on birinin teknoloji firması olması bizlere giriÅŸimcilik ve inovasyon konusunda izlememiz gereken yol hakkında da önemli ipuçları vermektedir.

Toplum olarak katma deÄŸeri yüksek yeni teknolojik ürünlerin geliÅŸtirilmesine yönelik çalışmalar yürütmemiz gerekmektedir. Ülke olarak yazılım ve program geliÅŸtirmeye, bunların lisans haklarını satmaya, teknolojik ve elektronik aletler üretmeye ihtiyacımız var; çünkü ülke olarak bu ürünlerin yurtdışından satın alınması için çok büyük maliyetler ödüyoruz.

Ülkemizin bilim ve teknoloji odaklı giriÅŸimciliÄŸe ve inaovasyona olan ihtiyacı here geçen gün daha da artmaktadır. Kurum olarak bizler de bu ihtiyaçtan hareketle TÜBÄ°TAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları (TEYDEP) desteklerimizin çeÅŸitlerini ve destek oranlarını her geçen gün daha da artırıyoruz.

Bilim ve teknoloji odaklı inovasyonun gerçekleÅŸebilmesi için de en önemli faktör nitelikli insan gücüdür. Bunun en büyük sebebi inovasyonun öÄŸrenilerek uygulanabilecek ve geliÅŸtirilebilecek bir süreç olmasıdır.

SaÄŸlıklı alt yapıya sahip yeni fikirlerin ve projelerin ortaya konulabilmesi ve hayata geçirilebilmesi için özel sektör, eÄŸitim sistemi ve kamu desteÄŸi iÅŸbirliÄŸine mutlak suretle ihtiyaç vardır. Bu noktada da üniversite sanayi iÅŸbirliÄŸinin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Özel sektörümüz son yıllarda ar-ge ve inovasyon odaklı bir atılım içerisinde, bu durum da sanayi ve teknoloji odaklı yenilikçi fikirlerin, projelerin ve ürünlerin ortaya çıkmasında büyük rol oynuyor. Ä°novasyon konusunda önem arz eden bir diÄŸer konu da inovasyon neticesinde meydana gelen çalışmanın veya ürünün ticarileÅŸmesi ve katma deÄŸer oluÅŸturmasıdır.

Kurumumuzun da TEYDEP desteklerindeki en büyük amacı yenilikçi fikirlerin özel sektörümüzün ve ülkemizin yararına olacak ÅŸekilde ticarileÅŸmesidir. Bu noktada sanayicilerimizin üzerinde çalıştıkları inovasyon projelerinin bilim ve teknoloji tabanlı olmasına ve yüksek katma deÄŸer oluÅŸturmasına önem vermeleri gerekiyor. Kümelenme konusunu ise aynı sektörde faaliyet gösteren firmaların ar-ge çalışmalarını gizli olarak yürüttükleri süreci, iÅŸbirliÄŸi yapmaya ihtiyaç duydukları paydaÅŸlarıyla birlikte yönetmeye karar vermeleriyle baÅŸlayan süreç, kısacası açık inovasyon olarak tanımlayabiliriz.

Dünyada bu konuda Almanya, Ä°talya, Japonya, Norveç ve Ä°sviçre gibi ülkelerin çok iyi birer örnek olduklarını söylemek mümkündür. Buradaki asıl amaç kümelenmeye dahil olan firmaların küme dışında kalan diÄŸer firmalara rekabette üstünlük saÄŸlaması ve kümeye dahil olan firmaların iÅŸlerini kolaylaÅŸtıracak yeni teknolojilerin ortaya çıkarılmasıdır. Ülke olarak 2023 hedeflerimiz doÄŸrultusunda gerek giriÅŸimcilik ve inovasyon konusunda gerekse de kümelenme konusunda daha fazla çalışmak ve yeni projeler üretmek zorundayız. Ülkemizin toplam bütçe içinden ar-ge çalışmalarına ayırdığı pay son yıllarda yükselme gösterse de hedeflerimizin oldukça altındadır, bu bakımdan yüksek katma deÄŸer saÄŸlayacak teknolojik ürünler üretmeye yönelik yeni projeler geliÅŸtirmemiz gerekiyor.

Artık üniversite-sanayi iÅŸbirliÄŸini saÄŸlamak ve bir an önce bunun meyvelerini almak mecburiyetindeyiz. Bizler millet olarak bunları baÅŸarabilecek potansiyele ve altyapıya sahibiz.”

Konferans, soru-cevap bölümü ve MÜSÄ°AD Konya Åžube BaÅŸkanı Dr. Lütfi ÅžimÅŸek’in günün anısına Prof. Dr. Mehmet Çelik’e hediye takdimi ile son buldu.