Müsiad Konya Şubesi'nde Ülke Ve Dünya Gündemi Değerlendirildi
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şubesi'nde düzenlenen konferansta ülke ve dünya gündemi değerlendirildi.
MÜSÄ°AD Konya Åžubesi Cuma Konferanslarında bu hafta OrtadoÄŸu’da Terör Yapılanmaları BaÄŸlamında PKK ve IŞİD konusu masaya yatırıldı. Konferansa konuÅŸmacı olarak katılan Yrd. Doç. Dr. Cüneyt ÖzÅŸahin katılımcılara OrtadoÄŸu’da ve ülkemizde yaÅŸanan terör olayları, sebepleri ve etkileri hakkında bilgiler verdi. Toplantının açılış konuÅŸmasını yapan MÜSÄ°AD Konya Åžube BaÅŸkanı Dr. Lütfi ÅžimÅŸek, “Ülke olarak, millet olarak son dönemde yaÅŸanan terör olayları hepimizi deriden yaralamaktadır. Çok uzun yıllardır mücadele verdiÄŸimiz terör konusu ülkemizin geleceÄŸi açısından çok hassas bir konu. 7 Haziran seçimlerinden sonra kirli eller ülkemiz üzerinde kaos ve karmaÅŸa ortamı çıkarmak için harekete geçmiÅŸ durumda. Bu noktada devletimizin terörle mücadelede izlediÄŸi politikayı da son derece doÄŸru bulduÄŸumuzu ifade etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.Son birkaç yıldır özellikle Suriye ve Irak’ta etkinliÄŸini artıran IŞİD terör örgütüne içinde Ä°slam kelimesi geçtiÄŸi için DAEÅž denilmesinin daha doÄŸru olacağını belirterek sözlerine baÅŸlayan Yrd. Doç. Dr. Cüneyt ÖzÅŸahin de konuÅŸmasında, “DAEÅž son yıllarda OrtadoÄŸu’da tüm dengeleri deÄŸiÅŸtirecek ve uluslararası tüm aktörlerin dikkatini çekecek ÅŸekilde eylemlerini gerçekleÅŸtiriyor. OrtadoÄŸu’da yaÅŸanan bu terör olaylarını 3 aÅŸamada incelemek mümkündür. Birinci aÅŸama, küresel düzey aÅŸamasıdır. Bu aÅŸama dünya siyasetinde söz sahibi olan Amerika BirleÅŸik Devletleri, Rusya ve Çin gibi ülkelerin bölge üzerindeki projelerini ve çıkar hesaplarını kapsar. Güç dengeleri en önemli faktördür. Ä°kinci aÅŸama, bölgesel düzey aÅŸamasıdır. Bu nokta da ise, OrtadoÄŸu’da hüküm süren Suriye, Irak, Arabistan, Ä°ran gibi ülkelerin bölge üzerindeki tasarrufları ve beklentileri ön plana çıkar. Üçüncü ve son aÅŸama ise, mikro düzey aÅŸamasıdır. Burada ise, mezheplerin, etnik grupların, Arapların, Alevilerin, Kürtlerin, Türkmenlerin, Åžiilerin bölgedeki varlığı ve düÅŸünceleri ön plana çıkmaktadır. DAEÅž sorununu çözmek için tüm faktörleri göz önünde bulundurmak ve çok iyi analiz etmek gerekiyor. Bizim ülke olarak gerek DAEÅž terör örgütü konusunda gerekse de OrtadoÄŸu’da yaÅŸanan olaylar noktasında eksik kaldığımız noktalar mevcut. Bu durumun en büyük sebebi ise, ülkemizin 2002 yılına kadar yönünün batı olması ve OrtadoÄŸu’da yaÅŸanan olaylara karşı duyarsız kalmasıdır. 2002 yılından sonra hükümetimizin etkin OrtadoÄŸu politikası üretmesi ve bölgede söz sahibi konuma gelmesi ile birlikte bundan rahatsızlık duyanlar her defasında olduÄŸu gibi PKK aracılığı ile ülkemizde terörü yeniden hortlatma yoluna gitmiÅŸlerdir. DAEÅž terör örgütünün geçmiÅŸine bakacak olursak, sorununun kökeninin 11 Eylül saldırıları sonrası Amerika’nın Irak’a müdahalesi ile baÅŸladığını görüyoruz. Müdahale ile birlikte Saddam rejiminin devrildiÄŸini ve akabinde de Åžiilerin güç kazandığını, Sünnilerin ve Kürtlerin ise ötekileÅŸtirildiÄŸini görüyoruz. Bu durum DAEÅž terör örgütünün ilk oluÅŸumları olarak karşımıza çıkmaktadır. Örgüt Saddam döneminden kalma ağır silah ve mühimmata sahip durumda. Varlığını ele geçirdiÄŸi petrol ve doÄŸal gaz kaynaklarından elde ettiÄŸi gelirlerle sürdüren örgüte dünyanın her yerinden militanların katıldığını görüyoruz. Örgüt kendi içinde çok sert bir emir komuta zinciri ve hiyerarÅŸi ile yönetiliyor. Örgüt dini sembolleri sıklıkla kullanıyor. DAEÅž terör örgütünün Ä°slami sembolleri kullanması ve eylemlerini Ä°slam dini adına yaptığını ifade etmesi barış dini olan Ä°slam’ın terörle anılmasına neden oluyor. Bu durum da maalesef dünya üzerinde hali hazırda var olan Ä°slam düÅŸmanlığının da artmasına sebep oluyor. Oysaki dinimiz, insanı ve insan yaÅŸamını önceleyen bir barış dinidir. PKK konusuna deÄŸinecek olursak; sorunun Kürt sorunu olarak lanse edildiÄŸini ancak durumun böyle olmadığını görürüz. Türkiye konumu itibariyle jeopolitik ve stratejik öneme sahip. Enerji kaynaklarına giden yolların üzerinde yer alıyor. Ülkemizin bu özelliÄŸinden dolayı uluslararası güçler PKK sorununu sürekli kaşıyorlar ve her zaman gündemde tutulmasını istiyorlar. Hükümetimizin yıllardır izlediÄŸi çözüm ve barış politikası çatışmayı durdurmuÅŸ ve sorunun çözümüne yönelik büyük bir adım olmuÅŸtu. Ancak bu durumdan rahatsız olan iç ve dış mihraklar sorunun çözümüne izin vermemek amacıyla seçimlerden sonra oluÅŸan siyasi belirsizlik ortamını fırsat bilerek yeniden harekete geçtiler. OrtadoÄŸu’da DAEÅž ile yapılan mücadelede PKK güç kazanmış durumda. DAEÅž ile mücadele edilmesini fırsat bilen kirli odaklar buradaki PKK terör örgütüne ve onun uzantılarına silah yardımı yaptılar. PKK terör örgütünün Suriye’deki yapılanması olan YPG sınırlarımıza çok yakın bir konuma geldi. Tüm bu yaÅŸananlara karşı devletimiz PKK ve DAEÅž terör örgütlerine karşı baÅŸarılı bir mücadele yürütmektedir. Terör örgütleri ile etkin mücadele noktasında güvenli bölge oluÅŸturulması da önem arz etmektedir. Ayrıca siyasi belirsizlik ortamının bir an önce son bulması da ülkemizin geleceÄŸini yakından etkileyen konuların başında gelmektedir. Erken seçimin tek seçenek haline geldiÄŸi bu siyasi ortamda yeni seçilecek hükümetin de çözüm süreci ve OrtadoÄŸu konusunda etkin dış politika konularına öncelik vermesi gerekmektedir” dedi.MÜSÄ°AD Konya Åžube BaÅŸkanı Dr. Lütfi ÅžimÅŸek konferansın sonunda günün anısına Yrd. Doç. Dr. Cüneyt ÖzÅŸahin’e hediye takdim etti.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.