'Oscar'ı al da gel Ayla'

Kore Savaşı sırasında yaÅŸanan gerçek bir hikayeden uyarlanan, "Ayla" filminin yönetmeni Can Ulkay,  "Sinemaya Gitmeyen ÖÄŸrenci Kalmasın" projesi kapsamında çocuklara yapılan özel gösterimi AA muhabirine deÄŸerlendirerek, yıllardır üzerinde çalıştıkları "Ayla"nın kendileri için çok önemli olduÄŸunu söyledi.

Türkiye'nin Oscar adayı olan filme çok emek verildiÄŸini kaydeden Ulkay, "Filmi, küçük arkadaÅŸlarımızla paylaÅŸtık. Bütün oyuncu arkadaÅŸlarımız, ekibimiz, teknik ekip, hepimiz çok emek verdik." diye konuÅŸtu.

Can Ulkay, katkıda bulunanlara da teÅŸekkür ederek, ÅŸunları aktardı:

"Çocukken en büyük hayalimiz sinemaya gitmekti. Sinema bir eÄŸlencedir. Sinema her türlü duyguların yaÅŸandığı yerdir. Çocukken çok deÄŸerliydi. Zaman geçti, ÅŸimdi çocuklarımız büyük evlerde. Sokaklarda oynayamadıkları gibi sinemaya da belki gidemiyorlar. Bu proje kapsamında, bütün çocukların daha çok sinemaya gitmelerini istiyor ve diliyorum." 

Çocuk izleyicilerin tepkilerini çok önemsediklerinin altını çizen Ulkay, "Toronto'daki gösterimden beri insanlar çok duygusal bakıyorlar filme. Çok aÄŸlıyor ve çok duygulanıyorlar. Herkes kendinden bir parça buluyor. Sonuçta herkesin çocuÄŸu var, çocuÄŸu olmayanların da anne ve babası var. Evlat, anne-baba iliÅŸkisi dolayısıyla çocukların tepkisini ben çok merak ediyordum. Onlar çocukça tepkileriyle, coÅŸkuyla ve durmaksızın alkışladılar. Çok güzeldi alkışlanmak, bu küçük eller tarafından. Onlara çok teÅŸekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

"Hiçbir çocuk, annesiz babasız, yetim büyümek zorunda kalmasın"

Yapımcı Mustafa Uslu, Ayla'nın dünyaya söyleyecek bir sözü olduÄŸunu vurgulayarak, "Dünyada savaÅŸlar olmasın. Ayla gibi, hiçbir çocuk, annesiz, babasız, yetim büyümek zorunda kalmasın. Her çocuk kendi annesi ve babasıyla yaÅŸasın, akÅŸam olduÄŸunda kendi yatağında uyusun. Ayla gibi çocuklar olmaması için savaÅŸa hayır diyoruz. SavaÅŸ olmasını istemiyoruz. Ayla'nın söyleyecek sözü bu. Bir de Oscar'ı al da gel Ayla diyoruz." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Filmin baÅŸrol oyuncularından Ä°smail HacıoÄŸlu da çocukların sinemaya gitmesinin önemine dikkati çekerek, ÅŸu bilgileri verdi:

"Buradaki 10-12 yaÅŸlarında arkadaÅŸlarıma, kardeÅŸlerime sorduÄŸumda, hiç sinemaya gitmediklerinden bahsettiler. Bu çok acı bir ÅŸey maalesef. Dünyada diÄŸer ülkelere baktığınız zaman sinemaya gidenlerin yaÅŸ ortalamasının çok altlarda olduÄŸunu görüyorsunuz. Bizim ülkemizde maalesef böyle bir durum var ama önemli deÄŸil. Bu saatten sonrasıyla ilgili bir hareket bu. Çok güzel olacağına ve dalgalar halinde katlana katlana devam edeceÄŸine ben yürekten inanıyorum."

Çocuk izleyicilerin tepkisine de deÄŸinen HacıoÄŸlu, "Çocuk seyirciler bizim için daha önemli. Ekibimiz adına söyleyebilirim bunu. Çünkü gala seyircileri genellikle yakın çevre, eÅŸ, dostlardan oluÅŸur ve herkes beÄŸenmese bile 'abi çok güzel olmuÅŸ' der ama bu insanların (çocukların) yalanı yok. O yüzden onların tepkileri bizim için çok önemliydi. Onlarla bir arada izlemekten çok mutlu oldum." dedi.

"Bütün bu yetim çocuklar acı çekmeyebilirdi"

"Nimet" karakterini canlandıran Meral Çetinkaya, savaÅŸlar ve düÅŸmanlıkla, güzellikleri yok etmemek gerektiÄŸini vurgulayarak, "Hakikaten sinema ve sanat, çocukları daha güzel, belki daha duyarlı bir dünyaya, düÅŸmanlıkların, savaÅŸların olmadığı bir dünyaya doÄŸru yönlendirir. Film, bir çocuk üzerinden savaşın ne kadar olmaması gereken bir hal olduÄŸunu bize gösteriyor." diye konuÅŸtu.

Yapımda hikayesi anlatılan çocuÄŸun, bu kadar acı çekmeden mutlu yaÅŸayabilmesi gerektiÄŸini söyleyen Çetinkaya, "Bütün bu yetim çocuklar acı çekmeyebilirdi. Umarım çocuklar filmler izleyerek, sanatla kucaklaÅŸarak daha güzel bir dünyaya ulaşırlar. Bu proje bu açıdan çok önemli. Umarım devam eder, çocuklar her tür filmi izler ve düÅŸünmesini öÄŸrenir, dünyaya gözlerini, kulaklarını açarlar. Hayat çok kısa ve çok deÄŸerli." ifadelerine yer verdi.

Oyuncu Altan Erkekli, Ayla'nın yaÅŸanmış bir hikayeden yola çıktığının altını çizerek, ÅŸöyle devam etti:

"Katliamların, savaÅŸların, insana yapılan bunca haksızlıkların yanında, bu cografyadan yürekli bir insanın çıkıp minicik bir yavruyu, o savaÅŸ ortamında evlat edinerek getirmesi, bizim ne kadar barışsever, insanı seven bir coÄŸrafyanın insanı olduÄŸumuzun göstergesidir. Bu minicik yavrularla beraber bunu seyretmek de savaÅŸa karşı barış içinde yaÅŸanılacak bir dünyanın, tüm insanlık için ne kadar önemli olduÄŸunu anlatıyor. Bu filmde görev almaktan gurur duyuyorum. Çok büyük emek var bu filmde. Ä°nanıyorum ki (Oscar töreninden) büyük ödülle de dönecek."

"Çocukları sinemayla, tiyatroyla buluÅŸturmalıyız"

Oyuncu Nilgün KasapbaÅŸoÄŸlu, çocukların sinema ve tiyatroya gitmesi gerektiÄŸini söyleyerek, "Onları sinemayla, tiyatroyla buluÅŸturmalı ve onlarla buluÅŸmalıyız. Ayla'da çok ÅŸey var. Sevgi var, çocuk var, savaÅŸa hayır var. Åžu anda filmden çıktım. Bu dördüncü seyrediÅŸim. Hala aÄŸlıyorum. Yolu açık olsun." dedi.

Filmde "Özge" karakterini canlandıran Sinem Uslu, geleceÄŸin çocuklara emanet olduÄŸunu aktararak, "Bütün geleceÄŸimiz, her ÅŸeyimiz onların elinde. Åžu anda da dünyada genel bir problem var. Vicdan, sevgi ve merhamet, her gün gittikçe bulmak için uÄŸraÅŸtığımız, kaybetmemek için çalıştığımız ÅŸeyler. Bu yüzden vicdan dolu bu filmi, geleceÄŸimizi teslim ettiÄŸimiz çocuklarımızla izlemek bizim için çok ayrı bir gurur." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Oyuncu Caner Kurtaran da çocukların görsel sanatlarla buluÅŸmasının önemine iÅŸaret ederek, "Çocukların dedikleri, düÅŸünceleri ve anlık tepkileri dünyadaki en gerçek duygulardır. Bu da bize, doÄŸru yolda olduÄŸumuzu gösterdi. Özellikle dünyada savaÅŸ çanları çalındığı bir dönemde, bu film bir umut olacak diye düÅŸünüyorum." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Oyuncu Halil Kumova ise proje kapsamında Ayla filminin gösterilmesinin önemli olduÄŸunu ifade ederek, küçük bir rolü olsa da filme dahil olduÄŸu için memnuniyetini dile getirdi.

1950'de baÅŸlayan Kore savaşında yer alan Süleyman Astsubay'ın savaÅŸ meydanında bulduÄŸu 5 yaşındaki Koreli yetim kız ile yaÅŸadıklarını ele alan yapımın konusu kısaca ÅŸöyle:

"Süleyman Astsubay kızı yanına alır ve Ayla ismini verir. BirliÄŸin neÅŸesi haline gelen Ayla ile Süleyman kısa sürede baba-kız gibi olurlar. Ancak 15 ay sonunda birliÄŸin Türkiye'ye geri dönme kararı çıkar. Ayla'yı bırakıp dönmek istemeyen Süleyman Astsubay her yolu denese de Kore kanunlarını aÅŸamaz. Küçük kızı geride bırakmak zorunda kalan Süleyman Astsubay ve yetimlere uygulanan sisteme dahil olarak yetimhaneye verilecek olan Ayla son vedalarında tekrar bir araya gelmeye söz verirler."