Ramazan’da sofralar fakirlerle paylaşılmalı

27 Mayıs Cumartesi günü baÅŸlayacak olan Ramazan ayı ile ilgili hazırlıklar baÅŸladı. Ramazan ayının önemine dikkat çekmek için açıklamalarda bulunan Ä°l Müftü Yardımcısı Hamza Küçük, Ramazan ayının Ä°slam dininin kutsallarından bir tanesi olduÄŸunu, her sene 10 gün önceden gelmesinin bir anlam ifade ettiÄŸini ve Ramazan ayı içerisinde neler yapılması gerektiÄŸini anlattı. Bu ayda paylaÅŸmanın çok önemli olduÄŸunu zenginlerin fakirlere sofralarını açması gerektiÄŸine dikkati çeken Küçük, yatsı namazı ile beraber kılınan teravih namazı konusunda da uyarılarda bulundu.

Ä°SLAM DÄ°NÄ°N KUTSALLARINDAN BÄ°R TANESÄ° RAMAZAN AYI

Ä°slam dinin en kutsallarından bir tanesinin Ramazan ayı olduÄŸunu söyleyen Ä°l Müftü Yardımcısı Hamza Küçük, kutsallığın Kuran-ı Kerim’de de belirtildiÄŸini söyledi. Ramazan ayı içerisinde Kuran-ı Kerim’in indirildiÄŸini aktaran Hamza Küçük, “Ramazanı ÅŸerif içerisinde en temel ibadetin oruç olması, 27. gecenin  Kadir Gecesi olması ve Kuran-ı Kerim’in bu ayda indirilmeye baÅŸlanmış olması Ramazan ayına kutsiyet kazandırmıştır. Kuran-ı Kerim’in bu ay içerisinde inmeye baÅŸlaması Müslümanlar açısından en önemli hadiselerden birisidir. Ä°slam’ın 5 ÅŸartından bir tanesi olan Oruç bu aydadır, bin aydan daha hayırlı bir geceyi de barındırıyor. Müslümanlar hangi ülkede olursa olsun Ramazan Ayı’na bu yönleriyle büyük önem verirler” ifadelerini kullandı. Recep ve Åžaban aylarının da Ramazan ayına mukaddime olarak kabul edildiÄŸini belirten Küçük, bu aylar içerisindeki kandiller vesilesiyle insanların dini duygularının harekete geçtiÄŸini ve ruhen hafifleme yaÅŸadıklarını söyledi. Recep ve Åžaban ayları için Peygamberimiz Hz. Muhammed(sav) oruç tavsiyelerinin olduÄŸunu ifade eden Küçük, bu tavsiyelerin Ramazan ayında tutulacak oruçlar için önceden hazırlık vazifesi icra edeceÄŸini ifade etti.

HER SENE 10 GÜN ÖNCEDEN GELMESÄ° BÄ°R GÜZELLÄ°K

Ramazan ayı içerisinde Müslümanların temel olarak yaptığı ibadetin oruç tutmak olduÄŸunu dile getiren Hamza Küçük, “Ramazan ayı Hicri ay içerisinde takip edilir. Miladi ay sistemine göre de ramazan ayı her sene 10 gün önceden gelir ve bütün yılı 36 yılda dolanmış olur. Yani bir çocuk doÄŸduktan 36 yıl sonra tekrar doÄŸduÄŸu zamanki ayda Ramazan ayı denk gelir ve bu da her ayda Müslüman’ın oruç tutmanın zevkine ulaÅŸtırır. DüÅŸünelim ki sadece aÄŸustos ayında oruç tutulsa veya sürekli ocak ayında bu ay geçirilse zor olabilirdi. Ama bu durumda her ayın ikliminden yararlanabiliyoruz. Bu yönüyle de ramazan ayının güzelliÄŸini görebiliyoruz” ÅŸeklinde konuÅŸtu. Bazen en kısa günlerde bazen en uzun günlerde oruç tutulabildiÄŸini söyleyen Küçük, Ramazan ayının her iklim, bölge ve insana hitap eden güzelliÄŸinin olduÄŸuna iÅŸaret etti.

RAMAZAN AYINDA NELER YAPILMALI?

Ramazan ayı gelmeden önce ruhen bir hazırlık yapılması gerektiÄŸini söyleyen Küçük, Ramazan ayına hazırlık ve ay içerisinde nelerin yapılması gerektiÄŸin konusunda ÅŸunları söyledi: “Ramazan ayı gelmeden önce ruhen hazırlık yapması gerekiyor. Ä°nsanın açıktan iÅŸlediÄŸi günahları varsa bunları terk etmeyi denemelidir. Hayatında çizgi dışı hareketler olabilir ve Müslüman kardeÅŸlerimiz bu hareketlerine çeki düzen vererek törpülemelidir. Kendisi, ailesi ve çevresiyle barışık hale gelmelidir. Ayrıca toplumsal olarak da yansıması da vardır, insanlarımız diÄŸer insanlarla olan iletiÅŸimini de çok iyi kurmalıdır. Ramazan ayı aslında iÅŸlenen günahların tam bir tövbe ederek bırakılması içinde büyük bir fırsattır. Bakıldığı zaman Ramazan ayı içerisinde bir de ibadet yoÄŸunluÄŸu vardır. Ä°badet yoÄŸunluÄŸa zıt hareketlere de dikkat edilmelidir. Yani bir taraftan yoÄŸun ibadet edilirken bir taraftan bu duruma gölge düÅŸürecek ÅŸeylerin yapılması hoÅŸ olmaz. Ramazan ayı insanların manevi anlamda arınılan bir aydır. Bu durum ramazan ayının başından sonuna kadar bu ÅŸekilde devam edilmesi hatta Ramazan ayından sonrada bunların devam etmesi çok önemli bir konudur.” Küçük, bu ayda önemli olanın edinilen kazanımların kaybedilmemesi olduÄŸunuda sözlerine ekledi. Ramazan ayı sonrasında gelen Ramazan Bayramı’nın bayram olarak deÄŸerlendirilmesi gerektiÄŸine dikkati çeken Küçük, tatil olarak geçirilen bayramları dinin de tasvip etmediÄŸini söyledi.

RAMAZAN SOFRALARI VARLIÄžI SINIRLI OLANLARLA PAYLAÅžILMALI

Ramazan ayının en önemli yönlerinden bir tanesinin de paylaÅŸma olduÄŸuna vurgu yapan Küçük, dini anlamda paylaÅŸmak için çok varlıklı olmaya gerek olmadığını anlattı. Ä°slam dinin övdüÄŸü durumun az da olsa paylaÅŸmak olduÄŸunu ifade eden Hamza Küçük, “Özellikle varlıklı insanlar çükü Allah bu varlığı paylaşılsın diye vermiÅŸtir zaten bütün mülkün sahibi Allah’tır. Müslüman öyle bilecek mülk Allah’ındır, ben onu bilen için kullanmak üzere vazifelendirildim diye düÅŸünülmeli. Ramazan ayı iÅŸte bu imtihanın aslında bir vesilesidir. Özellikle maddi anlamda bir paylaÅŸma ayıdır, bu parasal olarak da olabilir emtia ÅŸeklinde de olabilir. ÇeÅŸitli ÅŸekillerde bu paylaÅŸmanın faydaları Kuran-ı Kerim’de anlatılıyor” dedi. Aynı zamanda Ramazan ayının yeme-içme bakımında da paylaşımların yapıldığı bir ay olduÄŸunu kaydeden Küçük, Ramazan sofralarındaki paylaşımın varlıklı kiÅŸilerle varlığı sınırlı olan kiÅŸiler arasında olması gerektiÄŸinin altını çizdi. Aynı zamanda bu paylaşımların sosyal dengeyi de saÄŸlayacağını aktaran Küçük, zenginlerin fakirler ile sofralarını paylaÅŸması gerektiÄŸine dikkati çekti.

Ramazan ayında verilen fitre konusunda Küçük, “Fitre ülkemiz ÅŸartlarına göre bu sene en az 16 TL olarak tespit edildi. Ramazan bayram namazını kılanların, ailelerinde bulunan kiÅŸi sayısı kadar en az 16 TL’yi fakirlere, muhtaçlara ve zekat alabilecek durumdaki fakirlere vermeleri gerekiyor. Fitreler Ramazan ayı içerisinde ve sonrasında da verilebilir. Bunun gerekçesi de Allah’ın bizlere bahÅŸettiÄŸi bedenin saÄŸlıklı olmasıdır ve bunun için ÅŸükrü içinde fakirlere yardımcı olunmasıdır” dedi.

Ä°BADETLERÄ°N BELLÄ° ERKANI VARDIR

Ramazan ayında kılınan Teravih namazı hakkında açıklamalarda bulunan Müftü Yardımcısı Hamza Küçük, ibadetlerin belli bir erkanı olduÄŸunu söyledi.  Zaman zaman vatandaÅŸlar arasında konuÅŸulan teravih namazları hızlı kıldırılıyor tartışmalarına açıklık getiren Küçük, ÅŸunları söyledi: “Namazın hareketleri ölçülü ve adil olmalıdır. Kıyam, rüku ve secde gibi hareketler belli bir ölçüde yapılması gerekiyor. Ortalama bir ölçü vardır, bu ölçüye dikkat edilmelidir. Kıraat vardır ve bunun bir limit vardır, Fatiha Suresi okunacak ve arkasından da bir sure okunması gerekiyor.  Fatiha suresi ve arkasından en kısa surenin okunması bir rekat ve bu 1,5 dakika dürüyor. 20 rekatlık bir teravi namazı en kötü 30 dakika sürmesi gerekiyor. Bu ölçü dikkate alınması gerekiyor, teravih namazı için söylüyorum 30 dakikadan kısa kıldırılan bir namaz hızlı kılınmış bir namazdır. Bu hızlandırılmış namazda ÅŸekil bakımından kimseye manevi olarak faydası az olabilir.” Küçük, Teravih namazı konusunda jet imamlara itibar edilmemesi gerektiÄŸini aktardı.(Mustafa KARAKAYA)