Rejimin meşru güç olma iddiasından vazgeçmesi gerektiğini gösterdi

CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Ä°brahim Kalın, CNN International televizyonunda Cristiane Amanpour'a telefonla konuk olarak, Suriye'de yaÅŸanan geliÅŸmeleri deÄŸerlendirdi.

Amanpour'un, Türkiye dahil birçok ülkenin, ABD'nin askeri hamlesine destek verdiklerini ifade ettiÄŸini belirterek, "Hava saldırısına 'olumlu bir tepki' dediniz. Sizce buradan sonra süreç nereye gidecek? Sizce bu adım, rejimi gelecekte kimyasal silahlar kullanmaktan vazgeçirecek mi?" sorusu üzerine Kalın, "Ümidimiz bu yönde. Zaten dün gece Humus bölgesindeki Åžayrat Hava Üssü'ne yapılan hava saldırısını bu sebeple destekledik." diye konuÅŸtu.

Suriye rejimi Guta'da benzer bir saldırı gerçekleÅŸtirdiÄŸinde ABD yönetiminin o dönemde eski BaÅŸkan Barack Obama'nın ifadesiyle "kırmızı çizgi"nin aşılmasına izin verdiÄŸini dile getiren Kalın, ÅŸöyle devam etti:

"Tabii o dönemden sonra Esed rejimi bu savaÅŸ suçlarını hem kimyasal hem de konvansiyonel silahlarla iÅŸlemeye devam etti. Bu nedenle BaÅŸkan Trump, dün gece Esed rejimine misilleme yaparak bundan sonra kimyasal saldırıların cezasız kalmayacağını ortaya koymuÅŸ oldu. Ancak tabii savaşın sona erdirilmesi ve Esed rejiminin baÅŸka suçlar iÅŸlemesini engellemek için atılması gereken baÅŸka adımlar var."

"Cenevre ve Astana süreçleri devam ediyor"

"Peki siz, CumhurbaÅŸkanlığı, BaÅŸbakanlık buradan sonra ne yapılması gerektiÄŸini düÅŸünüyorsunuz? Çünkü ÅŸimdi birçok Avrupa ülkesinin 'Suriye'nin Esed ile bir geleceÄŸi olamaz' sloganını tekrarladıklarını duyuyoruz. Sizce toptan bir strateji deÄŸiÅŸikliÄŸi olacak mı? Sizce bu süreç nereye gidiyor?" sorusuna karşılık Kalın, ÅŸu anda Cenevre ve Astana olmak üzere iki sürecin devam ettiÄŸini hatırlattı.

Bu süreçlerin ortak hedefinin siyasi çözüm sürecini baÅŸlatmak ve sonuca ulaÅŸtırmak olduÄŸunun altını çizen Kalın, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Genel anlayış, Esed'in bu siyasi çözüm sürecinin sonunda görevde kalmayacağı. Bunun tam olarak nasıl yapılacağının belirlenmesi için zaman ve birçok pazarlık yapılması gerekecek. Ama Trump yönetimi, rejimin savaÅŸ suçlarına karşı net bir tavır alarak siyasi geçiÅŸin anlamlı olabilmesi için Esed rejiminin meÅŸru güç olma iddiasından vazgeçmesi gerektiÄŸini gösterdi. Ä°kinci nokta ise CumhurbaÅŸkanımızın daha önce gündeme getirdiÄŸi Suriye'de güvenli bölgeler ve uçuÅŸa yasak bölgeler kurulması konusu. Biz bu adımın atılması gerektiÄŸini uzun süredir söylüyoruz. Ve bize bazı güvenlik sorunları ve lojistik meseleler dışında bunun neden yapılamayacağı hakkında somut, makul bir gerekçe sunulmadı. Suriye'de güvenli bölgeler ve uçuÅŸa yasak bölgeler olsaydı muhtemelen bu kimyasal saldırı ve diÄŸer zulümler olmayacaktı."

Bu aÅŸamada müttefiklerle ABD, uluslararası koalisyon ve Körfez ülkeleriyle görüÅŸme halinde olduklarını belirten Kalın, aynı zamanda Ruslar ile de konuÅŸtuklarını, çünkü Astana sürecini onlarla birlikte baÅŸlattıklarını söyledi.

Esed rejiminin saldırılarının hem Türkiye hem de Rusya'nın desteklediÄŸi Astana sürecine zarar verdiÄŸini vurgulayan Kalın, bu nedenle uluslararası koalisyon, Rusya ve Ä°ran dahil Esed rejimi üzerinde etkisi olan tüm taraflara Astana Süreci'ne zarar verilmemesi çaÄŸrısında bulunduklarını kaydetti.

Kalın, "Önümüzdeki günlerde Ruslarla ve diÄŸerleriyle konuÅŸmaya devam edeceÄŸiz. Sürecin ilerlemesi ve bu tür saldırıların tekrar yaÅŸanmaması için atılabilecek adımları konuÅŸacağız." dedi.

Ä°brahim Kalın, "Son olarak hükümetiniz bugün ABD yönetimi veya ABD DışiÅŸleri Bakanlığı ile görüÅŸtü mü? Ve açıkçası, Sayın Kalın, bu barış süreçleri ÅŸimdiye dek tam anlamıyla hiçbir sonuç üretmedi. Siz Esed rejiminin üzerinde bir baskı oluÅŸmasının mevcut sürecin gidiÅŸatını deÄŸiÅŸtireceÄŸini düÅŸünüyor musunuz?" sorusunu ise ÅŸöyle yanıtladı:

"Öyle olmasını umuyoruz. Bu nedenle dün gece yapılan misilleme ciddiye almamız gereken bir geliÅŸme. ABD'nin BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi'nde benimsediÄŸi pozisyonu ve yapılan açıklamaları da takip ettim. Siyasi sürecin ilerleyebilmesi için Esed rejimi üzerinde ciddi bir baskı kurma konusunda hazır olmalarını cesaret verici buluyorum. Haklısınız, geçmiÅŸte birçok inisiyatif alındı ve maalesef bunlar baÅŸarısız oldu. Bu yaÅŸananlardan alınması gereken ders tekrar baÅŸarısız olma lüksümüzün olmadığıdır."