Sağlık için organik ürünler tüketilmeli

Organik Tarım DerneÄŸi BaÅŸkanı Ali Ataiyibiner, Konya’nın Organik Tarım’da hangi seviyede olduÄŸuna dair Konya Postası’na açıklamalarda bulundu. Sertifikalı ürün bilincinin toplum nezdinde geliÅŸmesi gerektiÄŸini ve Organik Tarım’da ürün çeÅŸitliliÄŸinin saÄŸlandığını kaydeden Ataiyibiner, taÅŸrada yetiÅŸtirilen ürünler ile Organik Tarım adı altında yetiÅŸtirilen ürünlerin farklı olduÄŸunu söyledi. Organik ürünlerin her aÅŸama kontrolden geçtiÄŸini anlatan BaÅŸkan Ataiyibiner, saÄŸlık açısından da bu ürünlerin tüketilmesinin önemine vurgu yaptı.

HEDEF: KIRSAL KALKINMA

Organik Tarım’la ilgili çalışmaların 2006 yılında Konya’da Ä°l Özel idaresi, Selçuk Üniversitesi ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Ä°l MüdürlüÄŸü iÅŸbirliÄŸinde, SeydiÅŸehir’in Yaylacık Köyü’nde organik çilek yetiÅŸtirme projesiyle baÅŸladığını belirten Ataiyibiner, projenin AkÅŸehir’den TaÅŸkent’e kadar yayıldığını söyledi. Projenin küçük bir alanda baÅŸladığını ve kırsal kalkınmayı hedeflediÄŸini ifaden eden Ataiyibiner, ”Türkiye’de en iyi kırsal kalkınma projeleri arasında ilk 3’ün içerisinde yer alan ve Brezilya’da ülkemizi temsil eden bir projeydi” dedi. Organik Tarım’da ürün çeÅŸitliliÄŸinin arttığını vurgulayan Ataiyibiner, kırsal bölgelerdeki katma deÄŸeri az ürünler yerine, yüksek katma deÄŸerli ürünlerin üretimiyle ilgili projelerin devam ettiÄŸini belirtti. Ataiyibiner, “Projelerimizin Konya’da ki ağırlıklı hedefi AkÅŸehir’den TaÅŸkent’e kadar olan daÄŸlık ilçelerimizde katma deÄŸeri az ürünler yerine daha çok katma deÄŸer üreten ürünleri organik yapma projelerimiz devam ediyor” dedi.

Yapılan projelerin bir tek bağımsız kurum tarafından yapılmadığını belirten Ataiyibiner, sulama altyapılarının DSÄ° göletleri, Özel Ä°dare Göletleri, Tarım Ä°l MüdürlüÄŸü ve üniversite hocalarının katkılarıyla yapıldığını kaydetti. Ziraat Odaları olarak çiftçiye desteÄŸin devam edeceÄŸini vurgulayan Ataiyibiner, Organik Tarım’da hızlı bir trendin geliÅŸtiÄŸine vurgu yaptı. AkÅŸehir’den TaÅŸkent’e kadar olan bölgede yetiÅŸtirilen organik ürünlerin sertifikalandırıldığını belirten BaÅŸkan Ataiyibiner, organik denetimlerinin yapılması ve altyapının hazırlanması projelerinde kurumların ve STK’ların desteklerinin devam ettiÄŸini söyledi.

“ORGANÄ°K ÜRÜN SERTÄ°FÄ°KALIDIR”

Organik Tarım projelerinin baÅŸlamasından bu yana ürün çeÅŸitlendirmesi ve çeÅŸitlendirilen ürünlerin yetiÅŸtirilmesine dair eÄŸitimler verdiklerini anlatan Ataiyibiner, son 1 yıldır üretilen organik ürünlerin pazarlanmasıyla ilgili çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. Organik pazara dair hedefleri aktaran Ataiyibiner, “Açıkçası istenilen yere varmış deÄŸiliz ama varmak için hedefimiz olan organik pazarların kurulması, organik ürün standlarının  alışveriÅŸ merkezlerinde açılması, hepsinden önemlisi de tüketici bilinçlendirme projeleriyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor” diye konuÅŸtu. Tüketicinin köy ürünüyle organik ürünü ayırt etmede yeterli bilince sahip olmadığını kaydeden Ataiyibiner, “Hâlbuki ayrılması gereken ÅŸey organik ürünün sertifikalı ve kontrollü bir üretimden geçmesidir, diÄŸerleri taÅŸrada yetiÅŸmiÅŸ ürünler. TaÅŸrada üretilmiÅŸ ürünlerin zaten ÅŸehirde yetiÅŸme boyutu yok. Tüketicimiz köy ürünü diye satın aldığı ürünün kalıntısız, kimyasal etkisiz olduÄŸunu zannediyor” ÅŸeklinde konuÅŸtu. Vatandaşın köy ürününü organik ürün zannetmesinden doÄŸan algının, organik ürün pazarını daralttığını belirten Ataiyibiner, bunun tüketici bilinçlendirme projeleriyle aşılacağının altını çizdi. Organik ürün pazarında zaman zaman daralma yaÅŸanmasına raÄŸmen ürünlerin satıldığını ifade eden Ataiyibiner, ürünlerin hak ettiÄŸi deÄŸeri alması gerektiÄŸini söyledi.

ORGANÄ°K TARIM ÜRÜNLERÄ° ÇEŞİTLENDÄ°

BuÄŸday, ÅŸeker pancarı ve patates gibi endüstriyel ürünlerin büyük arazilerde yapılması, buna karşın katma deÄŸeri ve kar payı yüksek ürünlerin ise AkÅŸehir’den TaÅŸkent’e kadar olan parçalı arazilerde yapılmasının çiftçi için daha faydalı olduÄŸunu ifade eden Ataiyibiner, “BuÄŸdayda çiftçinin ortalama karı 100 TL iken, organik çilek yetiÅŸtiren bir çiftçinin ortalama karı, iÅŸçiliÄŸi dahil hesaplandığında yaklaşık 3 bin TL” dedi. “Kaliteli çilek yetiÅŸtirebilmek için bin 200 metre rakımın üzerine çıkmanız lazım” diyen Ataiyibiner, kaliteli organik kiraz yetiÅŸtirebilmek için ise Hadim, TaÅŸkent’te bin 300 rakımın üzerine çıkılması gerektiÄŸini belirtti. Kalitede doÄŸal yapının etkinliÄŸine dikkat çeken Ataiyibiner, amaçlarının büyük arazilerde konvansiyonel tarım yapan çiftçi ile parçalı arazilere sahip kırsal alandaki çiftçinin rekabetini dengelemek olduÄŸunu belirtti. Ataiyibiner, “AkÅŸehir’de veya TaÅŸkent’te yetiÅŸen kirazın tamamını Konya Ovası’nda bir çiftçi arazi olarak dikebilir. Ama kaliteyi, organikliÄŸi ve mevsimi yakalayamaz” dedi. Organik ürün çeÅŸitliliÄŸini artırdıklarına dikkati çeken Ataiyibiner, organik çilek üretimiyle baÅŸlayan projenin bugün elma, armut, kiraz, ÅŸeftali ve üzüm gibi ana ürünlerde devam ettiÄŸini belirtti. Sebze üretiminde de domates, biber, patlıcan, patates gibi ana ürünlerde organik yapıp yetiÅŸtiren çiftçilerin bulunduÄŸunu kaydeden Ataiyibiner, “Organik arıcılık yapan çiftçilerimiz de mevcut. Sadece Konya’ya deÄŸil, Türkiye pazarına, özellikle Ä°stanbul ve Ankara pazarına ürün götüren çiftçilerimiz var” dedi.

Organik tarım yapan çiftçilerin, konvansiyonel tarım yapanlara göre kazançlarından memnun olduklarını belirten Ataiyibiner, “Organik Tarım’a ortalama 4-5 dekarla baÅŸlayan çiftçilerimiz bugün üretim alanlarını en az üçe dörde katladılar” dedi. 2008’den bu yana Organik Tarım’da ürün çeÅŸitliliÄŸinin koordineli bir ÅŸekilde artış gösterdiÄŸini, organik yumurta ve organik yem bitkileri dâhil yaklaşık 100’ün üzerinde çeÅŸitle Konya’nın organik üretimde yerini almaya devam ettiÄŸini belirten Ataiyibiner, “Esas hedefimizden bir tanesi organik kırmızı ve beyaz et. Birim alanda hesap üzerinden deÄŸerlendirdiÄŸimizde organik üretimden kazanılan para, konvansiyonel üründen kazanılana göre çok iyi. Bugün Hadim’in kirazı pazarda ortalama 4,5 TL iken, konvansiyonel olarak düÅŸük rakımlı bölgelerde üretilen kirazın ortalama fiyatı 1,5 TL” sözlerini kullandı. Organik üretim için gereken ÅŸartlara deÄŸinen Ataiyibiner, “Organik üretim yapılan yerlerde bir koruma sahası olması lazım. KomÅŸunuza ÅŸu ilacı atma diyemezsiniz o yüzden de gelen kalıntı sizin ürününüzü etkiler. Ama taÅŸrada ki ilçelerde korunaklı vadiler zaten var” dedi. 3 tane çiftçinin ÅŸu an için sadece organik yumurta ürettiÄŸini ve bunun içinde organik yem bitkileri üretiminin de yapıldığını belirten Ataiyibiner, “Organik Tarım aslında en zor tarım ama bölgesini bulduÄŸunuz zaman en kolay tarımdır. Ä°zolasyon sahasını oluÅŸturduÄŸunuz zaman iÅŸiniz kolaylaşıyor” sözlerini kullandı.

SAÄžLIK Ä°ÇÄ°N ORGANÄ°K ÜRÜNLER TÜKETÄ°N

Organik ürün yetiÅŸtirmeye yönelmelerinin baÅŸlıca sebebinin saÄŸlık olduÄŸunu ifade eden Ataiyibiner, vatandaşın aldığı ürünün içinde ki katkı maddelerini bilmeden tükettiÄŸini ve aslında kontrol etme ÅŸansının da olmadığını belirtti. Organik üretimin gayesinin kimyasal bulaÅŸmamış, kontrolü yapılmış, üretilen topraktan ürünün kendisine kadar kimyasal bulaÅŸmadığı kontrol edilip onaylanarak tüketiciye sunulmuÅŸ ürün olduÄŸunu kaydeden Ataiyibiner, ilaç sanayiye verilen paranın en az yarısının organik üretime ayrılması durumunda daha saÄŸlıklı bir insanlık yetiÅŸeceÄŸinin altını çizdi. Organik üretimin iç pazara nazaran dış pazarda daha iyi noktada olduÄŸunu belirten Ataiyibiner, ÅŸunları kaydetti: “VatandaÅŸlar organik ürün konusunda bilinçli deÄŸiller. Kimyasal ilaç destekli üretilen konvansiyonel ürünlerin dış görünüÅŸüne aldanıldığı için organik ama dış görünüÅŸü güzel olmayan ürünleri talep etmiyor. Tüketicimiz bu konuda bilinçli olsa organik ürün iç pazarının canlanır. Dış pazarda sadece markalaÅŸma ve paketleme sıkıntılarımız var. Son 3-4 yıldır bu yönde çalışmalar devam ediyor.”

MARKALAR OLUÅžTURABÄ°LÄ°R MÄ°YÄ°Z?BüyükÅŸehir Belediyesi, Ä°l SaÄŸlık MüdürlüÄŸü ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Ä°l MüdürlüÄŸü ile birlikte geçtiÄŸimiz yıllarda organik ürün tanıtım stantları oluÅŸturduklarını söyleyen Ataiyibiner, vatandaşın ürünün kalitesinden çok görüntüsüne baktığını vurguladı. Ä°ç pazarda KOP destekli ancak birkaç tane markalaÅŸmış organik ürün olduÄŸunu, meyve ve sebze alanında organik ürünleri, dondurulmuÅŸ ÅŸekilde iç pazara hatta dış pazara sunabilecek kabiliyete sahip olan firmaların varlığına dikkat çeken Ataiyibiner, “Gönül ister ki birçok firmamız olsun. En büyük sorunlarından birisi gerek organik üründe gerekse konvansiyonel üründe dünya pazarlarına ulaÅŸabilecek güvenilir markaların oluÅŸamaması” ÅŸeklinde konuÅŸtu. Kalkınma Bakanlığı’nın kırsal kalkınmaya ciddi destekleri olduÄŸunu ve önümüzde ki 10 yıl içerisinde çok daha hızlı bir geliÅŸme kaydedileceÄŸini belirten Ataiyibiner, verilen desteÄŸin son 2-3 yılda sahaya yansıdığını ve gelecek 10 yılda Organik Tarım’da markalaÅŸmış ürünlerin daha iyi yerlerde olacağını söyledi.(Mustafa KARAKAYA)