Sare Davutoğlu Konya'da Sempozyuma Katıldı

Sare DavutoÄŸlu, Dr. Faruk Sükan Kadın DoÄŸum ve Çocuk Hastanesinin 75. kuruluÅŸ yıldönümü nedeniyle Konya Ä°li Kamu Hastaneleri BirliÄŸi tarafından düzenlenen SaÄŸlıklı DoÄŸum, SaÄŸlıklı YaÅŸam sempozyumuna katıldı. Sempozyuma AK Parti Konya Milletvekilleri Leyla Åžahin Usta ve Hüsnüye ErdoÄŸan, hastane yöneticileri ve çok sayıda saÄŸlık çalışanı katıldı.Programda konuÅŸan Sare DavutoÄŸlu, TÜÄ°K verilerine göre Türkiye’de canlı doÄŸan bebek sayısının 2014 yılında 1 milyon 345 bin 286’dan 2015 yılında 1 milyon 325 bin 783’e gerilediÄŸini anımsatarak, toplam doÄŸurganlık hızının 2014 yılında 2.18’den 2015 yılında 2.14’e gerilediÄŸini kaydetti.Nüfus yenilenme oranının 2.1 olduÄŸunu ve doÄŸurganlık hızı düÅŸmesine raÄŸmen nüfusun yenilendiÄŸinden rahatlıkla bahsedebileceklerini ifade eden DavutoÄŸlu, “DoÄŸum oranlarının azalması karşısında yaÅŸam kalitesinin artması, saÄŸlık imkanlarının geliÅŸmesiyle nüfusumuz giderek yaÅŸlanıyor. Türkiye’nin özelliÄŸi nedeniyle bir geçiÅŸ toplumu olduÄŸumuzdan nüfus yaÅŸlanmasının Türkiye’de çok hızla gerçekleÅŸtiÄŸi uzmanlar tarafından belirleniyor. Bunun için son yıllarda ortaya koyduÄŸumuz ilerlemeyi sürdürebilmemiz için saÄŸlıklı nesile ihtiyacımız var. Bu nedenle saÄŸlıkla ilgili her unsurun, kadınlarımızın, annelerimizin, saÄŸlık politikalarını üreten bürokratlarımızın ve hekimlerimizin hep birlikte dayanışma içinde gerçekleÅŸtirmesi çok önemli” dedi.“SAÄžLIKLI YAÅžAM SAÄžLIKLI BÄ°R DOÄžUMLA, HATTA SAÄžLIKLI BÄ°R GEBELÄ°KLE BÄ°RLÄ°KTE BAÅžLAR"Sare DavutoÄŸlu, saÄŸlıklı yaÅŸamın saÄŸlıklı bir doÄŸumla, hatta saÄŸlıklı bir gebelikle birlikte baÅŸladığını vurguladı. GebeliÄŸin başından itibaren annenin beslenmesinin daha sonra da anne sütünden baÅŸlayarak bebeÄŸin beslenmesinin onun ömür boyu saÄŸlığının ne kadar belirleyici olduÄŸunu gösterdiÄŸini belirten Sare DavutoÄŸlu, ÅŸöyle konuÅŸtu:“Özellikle beslenmeden baÅŸlayarak normal doÄŸumla devam eden müdahalesiz bir doÄŸumla annesine kavuÅŸan bir bebeÄŸin ne kadar yaÅŸama avantajlı bir biçimde baÅŸladığını son yapılan araÅŸtırmalardan biliyoruz. Müdahalesiz doÄŸum demek aslında doÄŸumun kendi baÅŸlamasına izin vermek, ihtiyaç yoksa hiçbir müdahale yapmamak ama yeri geldiÄŸinde gerekli müdahaleyi yapmak anlamına geliyor. Sezaryen de müdahalelerin en önemlilerinden bir tanesi. GerektiÄŸi zaman sezaryene ulaÅŸabilmekte bir anne ve bebeÄŸin en önemli haklarından bir tanesi. Anne bebek baÄŸlantısı ve bunu takip eden süreçte emzirmenin baÅŸarısının normal doÄŸumla daha yüksek olduÄŸunu biliyoruz.”“DOÄžUMLARIN KENDÄ°LİĞİNDEN BAÅžLAMASINA Ä°ZÄ°N VERMELÄ°YÄ°Z”Yapılan araÅŸtırmaların, gerekmedikçe sezaryen yapılmaması gerektiÄŸini ortaya koyduÄŸunu dile getiren DavutoÄŸlu, doÄŸum baÅŸlamadan önce yapılan sezaryenlerin koku duygusu geliÅŸmeden yapıldığı için emzirmeyi olumsuz etkilediÄŸini, aynı zamanda bebeÄŸin bağışıklık sistemine de olumsuz etkileri olduÄŸunu söyledi.Son yapılan araÅŸtırmalara deÄŸinen Sare DavutoÄŸlu, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:“Biz artık biliyoruz ki, sezaryen tıbbi endikasyonla yapıldığında anne-bebek saÄŸlığını, hatta hayatını korumasında son derece etkili bir yol. Sezaryen aslında bir kurtarma ameliyatı ve gerektiÄŸinde sezaryene ulaÅŸabilmek çok önemli bir insan hakkı. Çünkü dünyanın geri kalmış pek çok bölgesinde birçok anne ve bebek hem sezaryene ulaÅŸamadığı için kaybediliyor ya da ömür boyu çok çeÅŸitli sakatlıklarla hayatlarına devam etmek durumunda kalıyor. Ancak her ameliyat gibi sezaryenin de sadece gerektiÄŸi zaman yapılması son derece önemli."Konuyla ilgili yapılan araÅŸtırmalara deÄŸinen DavutoÄŸlu, ÅŸöyle konuÅŸtu: "AraÅŸtırmalar yine ÅŸunu göstermiÅŸ, yüzde 15’in üzerindeki bir sezaryen oranı ne anne ne de bebek saÄŸlığına herhangi bir katkıda bulunmuyor. O sebeple sezaryene sadece gerektiÄŸinde baÅŸvurmalı, doÄŸumların kendiliÄŸinden baÅŸlamasına izin vermeliyiz. Maalesef 2015 yılında 135 anne ölümü gerçekleÅŸmiÅŸ. Bunlar sadece dosyası kapanmış olanlar. Sebebi belirlenememiÅŸ anne ölümleri var. Bunlar arasında 34’ü normal doÄŸum, 101 tanesi sezaryenle doÄŸum sonrası gerçekleÅŸmiÅŸ. Bu sebeple maalesef OECD ülkelerinde bizi birinciliÄŸe yükselten, gerçekleÅŸen 100 doÄŸumumuzdan 53’ünün ve ilk gebeliÄŸini yaÅŸayan 100 gebemizden yüzde 26.8’inin sezaryenle bebeÄŸine kavuÅŸtuÄŸu bu verileri el birliÄŸiyle deÄŸiÅŸtirmek ve toplumsal olarak ciddi bir farkındalık oluÅŸturmak durumundayız.”Açılış konuÅŸmalarının ardından sempozyuma geçildi.