Şehit yakınları ve gaziler bayram arifesinde şehitlikleri ziyaret etti

İzmir'deki şehit yakınları, Ramazan Bayramı arifesinde, çocuklarının kabirlerini ziyaret etti.

Kadifekale Hava Şehitliği'ne gelen şehit yakınları, dua edip Kur'an-ı Kerim okudu. Çocuklarının mezarlarına çiçek bırakan aileler, gözyaşı döktü.

Konya'da 22 Mayıs 2001'de trafik kazasında şehit olan Tabip Üsteğmen Murat Özkan'ın 70 yaşındaki annesi Asuman Özkan, evlat acısının yüreğinde hala taze olduğunu dile getirdi.

Son zamanlarda gözündeki sağlık problemi nedeniyle istediği sıklıkta şehitliğe gelemediğini anlatan Özkan, "Eşim sağken de her bayram namazdan sonra gelir burada selamlaşırdık ama şimdi şu birkaç senedir gelemiyoruz." ifadesini kullandı.

Bu arada belediye ekipleri, şehitlikte temizlik yaptı.

Ä°stanbul'da polislerden bayram öncesi ÅŸehitlik ziyareti 
Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ekipleri, Ramazan Bayramı dolayısıyla Edirnekapı Polis Şehitliği'ni ziyaret etti.

Ekipler, şehit meslektaşlarının mezarlarına karanfil bırakarak dua etti.

Mezarları gül suyuyla yıkayan ekipler, şehit çocuklarının kabirlerine gelen ailelere de eşlik etti.

Bingöl'de 2016'da terör örgütü PKK tarafından şehit edilen Hasan Koçer'in annesi Selma Koçer de oğlunun kabrini ziyaret etti.

Oğlunun kabri başında gözyaşı döken anne Koçer, bayramların buruk geçtiğini söyledi.

Şehit oğlunun 2 yılık evli olduğunu anlatan Koçer, "Polislerimiz bizi bırakmıyor Allah razı olsun. Evde de ziyarete geliyorlar." dedi.

Polisler de şehit annesinin elini öperek bayramını kutladı.

Malatya'da mezarlıklara bayram arifesinde hüzünlü ziyaret
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Malatya'da, Ramazan Bayramı arifesinde vatandaşlar yakınlarının mezarlarını ziyaret etti.

Yeşilyurt ilçesindeki Yeşiltepe Mezarlığı'na gelen, başta depremde hayatını kaybedenlerin yakınları ve diğer aileler Kur'an-ı Kerim okudu, dua etti.

Bazı ziyaretçiler gözyaşı dökerek yakınlarının mezar taşını temizlerken, bazıları da şeker, çikolata ve kuşlar için bulgur bıraktı.

Ayrıca, üzerine battaniye örtülen ve şemsiye dikilen mezarların yanı sıra geçici taşına ev anahtarı takılan mezar olduğu da görüldü.

İstanbul'dan bayram dolayısıyla Malatya'ya gelen Fahri Şahin, AA muhabirine, depremde vefat eden yakınları, komşuları ve arkadaşlarının mezarlarını ziyaret ettiğini söyledi.

Depremin acısını bütün Türkiye'nin yaşadığını ifade eden Şahin, "Biz ülke olarak necip bir milletiz, Türkiye'de herkes depremin acısını yürekten hissetti. Sadece bizlerin değil, bütün ülkemizin başı sağ olsun. Acımız büyük gerçekten." dedi.

Şahin, depremde çok yakınını kaybettiğini dile getirerek, "Allah herkesin mekanını cennet eylesin. Burada mahalleden komşum İzzettin abi, oğlu, gelini ve torunları yatıyor. Onları hep aile yakını olarak görürdük. Öyle de defin ettik. Bir aileden 5-10 kişi vefat edenler var. Allah hepsine rahmet eylesin. İnşallah, bu günler de geçecek." diye konuştu.

Cebeci Askeri ÅžehitliÄŸi'ni ziyaret
Şehit yakınları ve gaziler, Ramazan Bayramı arifesinde Cebeci Asri Şehitliği'ni ziyaret etti.

ÅžehitliÄŸe sabah saatlerinden itibaren gelmeye baÅŸlayan aileler, kabir ziyaretinde bulundu.
 Åžehitlerin bayraklarla donatılan mezar taÅŸlarını yıkayan yakınları kabirlerin başında dua etti, Kur'an-ı Kerim okudu.

Diyarbakır'da 2016 yılında şehit olan Piyade Uzman Çavuş Selçuk Paker'in annesi Sevgi Daşdemir, oğlunun şehadet haberini aldığından bu yana zamanın geçmediğini söyledi.

Evinin şehitliğin tam karşısında olduğunu belirten Daşdemir, "Önceden İstanbul'da yaşıyordum, gelinim eşinin Ankara'ya defnedilmesini isteyince tası tarağı toplayıp Ankara'ya taşındım. Bu dünyada komşuyuz, inşallah ebediyette de komşu oluruz. Gece gündüz kalkar, camdan dışarı bakar, oğlumla konuşurum. Her gün kabrini ziyaret ederim ama zaman geçmiyor." diye konuştu.

Oğlunun, şehit olduğunda 11 aylık evli, gelinin ise 2 aylık hamile olduğunu belirten Daşdemir, "6 yaşında torunum var. Sürekli babasını anlatıyoruz, resim yapıp babasının kabrine getiriyor, çiçeklerini suluyor. 'Benim babam kahraman asker.' diyor. Oğlum, kızına çok büyük onur, gurur, şeref bıraktı." dedi.

"Bazen Selçuk'un kokusu burnuma geliyor"
Evlat acısının tarifsiz bir acı olduğunu dile getiren Daşdemir, oğlunun şehit olmayı çok istediğini anlattı.

Oğlunun şehit olacağının içine doğduğunu söyleyen Daşdemir, "Şehadet haberini aldığımda ellerimi açıp 'Rabbim sana hamdolsun.' diye dua ettim. Rabbim nasip etti, vatan sağ olsun. Onların sayesinde biz bu topraklarda rahat rahat gezebiliyoruz." dedi.

Kendileri için bayram kavramının kalmadığını dile getiren Daşdemir, şunları kaydetti:

"Bazen Selçuk'un kokusu burnuma geliyor, kafamı duvarlara vurmak istiyorum. Kızı için bütün eşyalarını saklıyorum hatta özel bir oda da yaptım. En ufak karaladığı not parçasından üzerinden çıkardığı son kıyafetine, son namaz kıldığı seccadeye kadar. Babasının el yazısını görsün istiyorum. Müze gibi yaptım orayı. Elimden gelse bütün her yere Selçuk Paker yazacağım."

"Çok zor, 30 sene geçti ama beni deldi de geçti"
Mardin'de 1993 yılında şehit olan Jandarma Er Zeki Özbek'in annesi Pembe Özbek, oğlunun şehit olduğunda 5 aylık evli olduğunu belirtti.

Evlat acısının hiçbir şeye benzemediğini söyleyen Özbek, "Eşimi de kaybettim ama oğlum hepsini bastırdı geçti. Çok zor, 30 sene geçti ama beni deldi de geçti. Oğlum şehit olduktan sonra 8 ameliyat geçirdim. Oğlum bayramda benim yanıma gelecekti elimi öpmeye ama o gelemedi. Geldim oğlumun mezar taşını öptüm. Elimden geldiğince ziyaret etmeye çalışırım ama her bayram kesin buradayım. Jandarma Genel Komutanlığından askerler beni oğluma getirdi." diye konuştu.

Şehitlikte, Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı tarafından anma programı düzenledi. Vakıf görevlileri Kur'an-ı Kerim okuduktan sonra kabirlere karanfil bıraktı.