Selçuk, dünyada 79 sıra yükseldi

SELÇUK MODEL ÜNÄ°VERSÄ°TE

Türkiye Cumhuriyeti’nin bir devlet geleneÄŸi olan bir ülke olduÄŸunu söyleyen Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Åžahin, “Türk milleti de devletini bilen, devletine itaat eden bir millet. EÄŸer bu iki özellik olmasaydı ve Türkiye’nin 2015 ve 2016’da yaÅŸadığı o sıkıntıları baÅŸka devletler yaÅŸasaydı, ki nitekim Arap Baharı’yla yaÅŸananlar bunun en güzel örneÄŸidir, aynı duruma düÅŸebilirdik. Devlet geleneÄŸi olmasından dolayı bu devlet ve millet bu süreci atlattı. Benzer ÅŸekilde Selçuk Üniversitesi’nin de kurumsal bir geleneÄŸi var. Hakikaten biz birçok üniversiteye model olmuÅŸ bir üniversiteyiz. Ve YÖK’ün de ÅŸöyle bir kanaati ve algısı var: ‘Biz bir karar, mevzuat ya da yönetmelik çıktı mı önce bakarız’ diyor, ‘Selçuk Üniversitesi ne yapıyor? Selçuk Üniversitesi bunu uyguladığı zaman sorun çıkmazsa, diyor, onu o ÅŸekliyle bütün üniversitelere duyururuz.’ Kurumsal geleneÄŸi olan ve cesaretle uygulama yapabilen üniversite. YÖK, bir karar çıkınca bunu bildiriyor, diÄŸer tüm üniversiteler bekliyor; ama biz beklemiyoruz. Gelen mevzuatı, yönetmeliÄŸi yorumluyoruz, uygulamaya baÅŸlıyoruz kendiliÄŸimizden, inisiyatif alarak. Yaptığımız uygulamalar yüzde sekseniyle daha sonra YÖK’ün belirleyeceÄŸi uygulama esasları haline geliyor” dedi.

“28 ÅžUBAT’TA 350 BAÅžÖRTÜLÜ ÖÄžRENCÄ° ATILDI”

Selçuk Üniversitesi’nde son 20 yılda çok büyük sıkıntılar yaÅŸandığını anlatan Prof. Dr. Åžahin, “Ben bunu üç döneme ayırıyorum. Bunlardan birisi 28 Åžubat süreci ve tüm Türkiye’deki üniversiteler içinde en fazla baÅŸörtülü öÄŸrencinin atıldığı üniversite, 350’ye yakın baÅŸörtülü öÄŸrencinin atıldığı üniversitedir Selçuk Üniversitesi. Çatışmalar oldu, düÅŸmanlıklar, kamplaÅŸmalar oldu. Halen bunların etkisi devam ediyor. Bugün halen o kavgaların yansımaları var. Bu bir dönemdi” ifadelerini kullandı.

“ÜNÄ°VERSÄ°TE KENDÄ° Ä°ÇÄ°NE KAPANMIÅžTI”

Selçuk Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan’ın rektörlük dönemi esnasında 2009’da yaÅŸadığı tutuklanması ve cezaevi sürecini ikinci bir dönem olarak aktaran Prof. Dr. Åžahin, “Bürokrasi ciddi manada korktu, insanlar normal yapmaları gereken iÅŸi yapmaktan çekinir hale geldi. Bu, üniversiteyi duraklattı, çekingen hale getirdi bürokratları. Üçüncü süreç de bizden önceki rektörün görev aldığı, FETÖ yapılanmasının zirveye çıktığı ve buradan Türkiye’deki diÄŸer üniversitelerin beslendiÄŸi bir süreçti. Böyle bir üniversiteyi devraldık biz. Bu arada bu üniversitenin içinde bir cinayet iÅŸlendi biliyorsunuz. Gelinen noktada hocaların önemli bir kısmı kurumsal aidiyetlerini kaybetmiÅŸlerdi, önemli bir kısmı baÅŸka bir yerden iÅŸ bulup gitmek istiyordu. Konya’da kurulan Necmettin Erbakan Üniversitesi’ne, KTO-Karatay Üniversitesi’ne, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi’ne çok sayıda akademisyen verdik. Bunun dışında Türkiye’nin baÅŸka yerlerine gitti akademisyenler, burada kendilerine bir gelecek göremedikleri için, umutlarını yitirdikleri için. Selçuk Üniversitesi içine kapanmış bir üniversite haline gelmiÅŸti. Bu benim tespitim bir hekim gözüyle. Buna da birçok kimse katılacaktır” diye konuÅŸtu.

“ÖZLÜK HAKLARINDA ADALETLÄ° DAVRANIYORUZ”

Böyle bir üniversiteyi devraldıklarını kaydeden Prof. Dr. Åžahin, “Bu üniversiteyi kendi içinde restore etme planları yaparken bir de üstüne darbe giriÅŸimi geldi. o darbe bizim iÅŸimizi kolaylaÅŸtırdı. En azından tasfiye sürecini hızlandırdık. Bizim kanun ve mevzuatlar sebebiyle zaman yaydığımız, çok uÄŸraÅŸarak yapacağımız tasfiyeleri, kanun hükmünde kararnamelerle çok kısa sürede gerçekleÅŸtirdik. Bu önemli oldu. Selçuk Üniversitesi ÅŸu anda üstündeki yüklerden, ayaklarındaki prangalardan kurtuldu; geleceÄŸe daha ümitli bakan, özlük hakları noktasındaki adaletli uygulamalarımızla birçok insanın memnun olduÄŸu bir üniversite haline geldik. Bugün akademisyenler bir kadro ilanı çıktığı zaman, kim benden önce, kim benden sonra gibi bir arayışın içine girmiyor. Bana diyorlar ki, hocam biz biliyoruz, siz adaletle vakti gelene kadroyu vereceksiniz. Bu çok önemli” açıklamasını yaptı.

“DÜNYADA 79 SIRA YÜKSELDÄ°K”

Selçuk Üniversitesi’ni 2016’nın başında devraldıklarında üniversitenin bilimsel olarak dünyada 981. sırada olduÄŸuna iÅŸaret eden Rektör Prof. Dr. Åžahin, “2017’nin başında 902. sıraya çıktık. Dünyada 79 basamak çıktık. Bu arada biz 150 kadar FETÖ’cü akademisyeni de atmışız. Çok büyük olumsuzluklar yaÅŸanmasına raÄŸmen, dünyada 79 basamak, Türkiye’de de 16’ıncılıktan 13’üncülüÄŸe yükselmiÅŸiz. Akademik performansta geçen sene 6’ıncı sıradaydık, bu sene 4’üncü sıradayız. Bunlar bütün olumsuzluklara raÄŸmen önü açılan akademisyenlerin baÅŸarılı çalışmalar yaptığının bir göstergesi” dedi.

KAMPÜS 526 KAMERAYLA TAKÄ°P EDÄ°LÄ°YOR

Öncelikli hedeflerinin üniversitenin asli çalışmalarını icra etmesi gerektiÄŸi hususu olduÄŸunu kaydeden Prof. Dr. Åžahin, “Eksilen akademik kadroları hızla toparladık. EÄŸitim öÄŸretim altyapımızı tamamıyla elden geçirdik. Üniversitemiz yatay büyümüÅŸ, çok geniÅŸlemiÅŸti. Artık kaliteyi artırmak amacıyla dikey büyümesi yolunda çalışmalar baÅŸlattık. Çok sayıda bina yapılmıştı. Åžimdi binaların içini doldurmaya gayret sarf ediyoruz. Bunun dışında kampüste güvenliÄŸi artırmak için bahçe duvarlarımızı çevirdik, giriÅŸ kapılarımızı kontrol altına aldık, inÅŸallah baÅŸarabilirsek hastanenin giriÅŸini müstakil hale getireceÄŸiz, bundan sonra kampüs içine hasta ve yakınlarının giriÅŸini kontrollü hale getireceÄŸiz. Åžu anda elini kolunu sallayan ben hastaneye gidiyorum, ben DiÅŸ HekimliÄŸi Fakültesi’ne gidiyorum diyor ve girip gidiyor. Tabii ki biz kontrol ediyoruz. 526 MOBESE kamera ile kampüsün dış ve iç mekânlarını takip ediyoruz. Åžüpheli bir araç, ÅŸüpheli bir ÅŸahıs girdiÄŸi zaman onu izliyoruz” diye konuÅŸtu.

SINAVLAR ARTIK BAÄžIL SÄ°STEMLE DEÄžERLENDÄ°RÄ°LÄ°YOR

Selçuk Üniversitesi’nin iyi bir eÄŸitim verdiÄŸini söyleyen Rektör Prof. Dr. Åžahin, “Selçuk Üniversitesi, ulusal ve uluslar arası sınavlarda baÅŸarılı olan bir üniversitedir. Ancak eski sınav yönetmeliÄŸimizdeki uygulamalar nedeniyle öÄŸrencilerimizin notları not aralığının alt kısmından hesaplanıyor. Taban puandan. Biz harf sistemiyle bunu deÄŸiÅŸtirdik. Artık öÄŸrencilerimizin notları not aralığının üst sınırından hesaplanacak. Åžu ana kadar diÄŸer üniversitelerdeki öÄŸrencilerin notları üst sınırdan hesaplandığı için bizim öÄŸrencilerimize karşı onlar rekabette bir adım önde oluyorlardı. Åžimdi biz en azından eÅŸitledik. Haksız bir öne geçme yok ama haksızlığı ortadan kaldırdık. Daha öÄŸrenci merkezli olan bağıl sistem dediÄŸimiz bir sınav uygulamasına, sınav deÄŸerlendirme yöntemine geçtik. Bağıl sistemin özelliÄŸi ÅŸudur: Sınıf ortalaması alınır, ortalamanın üstündeki ve altındaki notlar da harflendirmeye tabi tutulur. Bazen böyle notlandırmada ölçüyü tutturamayan hocalar var. Gerçekten öÄŸrenciler göreceli olarak da olsa baÅŸarısız oluyorlar, çok sayıda öÄŸrenci sınavlarda kalıyordu. Hukuk Fakültesi’nde, Fen Fakültesi’nde, diÄŸer birtakım fakültelerde yığılmalar oluyordu. Bu yığılmaların önüne geçmek için bağıl sistem önemliydi. Bu da bir rahatlama saÄŸladı” bilgilerini verdi.

BEÅž FAKÜLTE HARÄ°CÄ°NDE UYGULANIYOR

Bağıl sistemin beÅŸ fakülte haricinde tüm fakültelerde uygulanacağını ifade eden Prof. Dr. Åžahin, “BeÅŸ fakültenin de sınav sistemi kendilerine özgüdür. Tıp Fakültesi, DiÅŸ HekimliÄŸi Fakültesi, Veterinerlik Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi ve Konservatuar. Çünkü bağıl sistemi uygulamak için minimum 20 öÄŸrenci lazım. Konservatuarda bazen 2 öÄŸrenci, bazen 3 öÄŸrenci oluyor. Bağıl sistemi uygulayamıyorsunuz, ayrıca pratik uygulama daha önemli oluyor. Bunun dışındaki tüm fakülte ve yüksekokullarımızda bağıl sistem uygulanacak, uygulanmaya baÅŸlandı” dedi.

ESKÄ° OTOMASYON SÄ°STEMÄ° YENÄ°LENDÄ°

 Yeni geçilen bağıl sistemle ilgili otomasyon sistemini yenilediklerini kaydeden Prof. Dr. Åžahin, “Otomasyon sitemimizin bağıl sistemle ilgili yeterli hazırlığı yoktu, bunun yanında ciddi güvenlik açıkları vardı. Kısa sürede bunu toparlayıp toparlayamayacağımızdan emin olmadığımız için dışarıdan hazır paket bir program satın aldık. Onun uygulamasına geçtik, ama gördük ki bu hazır paket program bugüne kadar çok küçük çaplı, 20 binli, 30 binli,10 binli, 5 binli üniversitelerde hizmet vermiÅŸ. 95 bin öÄŸrenci birden yüklenince bu program bizim ihtiyacımızı karşılayamadı, ciddi sıkıntılar yaÅŸadık, sınavları ertelemek zorunda kaldık. Programın düzelmesi için çok gayret sarf edildi. Bu arada da biz bir yandan B planımız olan eski otomasyon sistemimizin güvenliÄŸi ile ilgili açıklarımızı kapattık, yeni deÄŸiÅŸiklikleri oraya aktardık ve o sistemimize geri döndük. Satın aldığımız yeni otomasyon sistemini iade ettik, iÅŸ akdini feshettik. Böyle bir süreç yaÅŸadık” diye konuÅŸtu.  (Murat GÜZEL)