Sigortacılıkta 'faizsiz' dönem başlıyor

BaÅŸbakan Yardımcısı Mehmet ÅžimÅŸek, yaptığı açıklamada, ortak risk paylaşımı ile dayanışma esaslarına dayanan ve "tekafül" olarak adlandırılan katılım sigortacılığının dünyada son yıllarda önemli geliÅŸmeler gösterdiÄŸini ifade etti.

Türkiye açısından da yeni finansal enstrümanlar arasında sayılan bu sistemin sigorta piyasasının çeÅŸitlendirilmesi ve derinlik kazandırılması baÄŸlamında yakından takip edildiÄŸini anlatan ÅžimÅŸek, Hazinenin de bu uygulamanın sisteme kazandırılması için çalışma baÅŸlattığını söyledi.

Katılım sigortacılığının faiz ve katılım ilkeleri hassasiyeti nedeniyle geleneksel sigorta ürünlerine mesafeli yaklaÅŸan vatandaÅŸlar ile ortak risk paylaşımı ve dayanışma esasları çerçevesinde sigorta faaliyetinde bulunmak isteyenler için alternatif bir model sunduÄŸunu dile getiren ÅžimÅŸek, katılım sigortacılığının finansal kapsayıcılık açısından Türkiye'de önemli bir potansiyele sahip olduÄŸunu vurguladı.

ÅžimÅŸek, katılım sigortacıları ile geleneksel sigortacıların rekabet yönünün deÄŸil, tamamlayıcılık yönünün ön planda olduÄŸu bir sigorta piyasasının varlığını önemsediklerini belirterek, Hazine tarafından katılım sigortacılığı faaliyetlerini düzenleyen ve katılım sigortacılığının geliÅŸimi, saÄŸlıklı takibi ile sigortalıların hak ve menfaatlerinin gözetilmesi amacıyla yapılan mevzuat çalışmalarının son aÅŸamaya geldiÄŸini bildirdi.

"Fondaki birikimler faizsiz finansal araçlarda deÄŸerlendiriliyor"

ÅžimÅŸek, risk transferi esasına dayanan geleneksel sigorta sisteminden farklı olarak risk paylaşımına dayanan katılım sigortacılığı sisteminde, katılımcıların ödediÄŸi primlerin sigorta ÅŸirketine ait olmadığına dikkati çekti.

Söz konusu primlerin katılımcılara ait olan risk fonu adı verilen bir fonda toplandığını ve dönem sonunda fonda kalan tutarın katılımcılara iade edildiÄŸini vurgulayan ÅžimÅŸek, sisteme iliÅŸkin ÅŸu bilgileri aktardı:

"Riskin meydana gelmesi durumunda, ilgili katılımcının zararı söz konusu risk fonu tarafından karşılanır. Katılım sigorta ÅŸirketi, katılımcılara ait olan bu risk fonunun sigortacılık ve katılım ilkelerine uygun olarak yönetiminden sorumlu olup, sunmuÅŸ olduÄŸu bu hizmet karşılığı, önceden belirlenmiÅŸ meblaÄŸ üzerinden yönetim ücreti alır. EÄŸer dönem sonunda tazminat taleplerinin karşılanması sonrası söz konusu risk fonunda fazla bakiye oluÅŸursa, ilgili bakiye, belirli kurallar çerçevesinde katılımcılara iade edilir. Geleneksel sigorta sisteminde böyle bir bakiye doÄŸrudan ÅŸirkete gelir kaydedilirken, katılım sigortacılığı ilkeleri çerçevesinde, bakiye tutarın katılımcılara dağıtımı öngörülmektedir."

"2023'e kadar 30 milyar liralık büyüklük bekleniyor"

Türk finans sektörü içinde en büyük payın bankacılık sektörüne ait olduÄŸuna iÅŸaret eden ÅžimÅŸek, katılım bankalarının aktif büyüklüÄŸünün de toplam bankacılık sektörünün büyüklüÄŸünün yaklaşık yüzde 5’ine karşılık geldiÄŸini belirtti.

Katılım bankacılığının 2025 yılında yüzde 15 pazar payına ulaÅŸması hedefi olduÄŸunu hatırlatan ÅžimÅŸek, ÅŸunları kaydetti:

"Söz konusu hedefe paralel olarak, katılım sigortacılığının da önümüzdeki dönemde pazar payının artmasını bekliyoruz. 2023 için katılım sigortacılığının payını yüzde 10 olarak hedefliyoruz. Sektörün 2023 yılında Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Otomatik Katılım Sisteminde (OKS) 180 milyar lira fon yaratmasını beklerken, sigortacılık ürünlerinde ise prim üretiminin 120 milyar liraya ulaÅŸmasını bekliyoruz.

Bu durumda, 2023 yılında 300 milyar liralık prim ve fon büyüklüÄŸünün yaklaşık 30 milyar liralık kısmının katılım sigortacılığı ve emekliliÄŸi ürünlerinden oluÅŸacağını tahmin ediyoruz. Bu noktada, Ä°stanbul Finans Merkezinin pozitif bir etki yaratabileceÄŸini düÅŸünüyoruz."