Silahın nereden geldiğini bilmediğimizi mi zannediyorlar?
İçişleri Bakanı Soylu "Türkiye'de birçok faaliyetler içerisinde bulunanların neyi yaptıklarını, neyi yapmak istediklerini, çok net şekilde bildiğim için ifade etmek istiyorum. PYD'ye silahın nereden geldiğini bilmediğimizi mi zannediyorlar?" dedi
CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu'nun Diyarbakır'a gittiÄŸini anımsatan Soylu, ÅŸunları söyledi: "Biz de Diyarbakır'daydık, Hani'deydik, Kulp'taydık, Silvan'daydık. Hep açık hava mitingi yaptık, hatta bir tanesi kapalıydı, salon doldu taÅŸtı, dedik ki dışarı alalım, dışarıda yapalım. Ve bunu ayyıldızlı bayraklarla yaptık. Gidiyor, bakın fitneye, Diyarbakır'da kim var? Kürt kardeÅŸlerimiz, doÄŸru mu? Bak fitneye, bir adamda beni bağışlayın ancak ÅŸeytan aklı böyle olabilir. Orada söylediÄŸi söz ÅŸu, diyor ki 'Suriyeli 4 milyon kiÅŸiyi bunlar vatandaÅŸ yapacaklar.' Öyle tehlikeli bir yere çomak sokuyor ki öyle yanlış bir yere çomak sokuyor ki inanın bu toplumun düÅŸmanı olsanız böyle yapmazsınız. Oradan Kürt kardeÅŸlerimize bir Arap ve Kürt düÅŸmanlığı üzerinden 'Acaba bir ÅŸey üretebilir miyim, bir ÅŸey yapabilir miyim, bir fitne ortaya koyabilir miyim?' diye."
Soylu, "Allah'ınızı severseniz ya... Biz oraya gidip ne anlatıyoruz, sen ne anlatıyorsun?" ifadesini kullanarak, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu: "Biz bu coÄŸrafyanın kardeÅŸ olduÄŸunu anlatıyoruz, bizim 600 yıl aynı sancak altında birlikte yaÅŸadığımızı anlatıyoruz. Bırakın aynı sancak altında birlikte yaÅŸamayı ya biz insanız. Hepsini bırakın, aynı millet olma unsurunu da bırakın, biz insanız. Biz orada gidip ne anlatıyoruz? Oradaki vatandaÅŸlarımıza diyoruz ki '13 yaşındaki kızlarımızı daÄŸa götürenlerden hesap sormaya geldik biz. Buna hakları yok, bunu yapamayacaklar. Bir annenin yanında sevgiye ihtiyacı olan bir çocuÄŸun daÄŸa götürülmesinin hesabı ve sorumluluÄŸu bize aittir, eÄŸer beceremiyorsak bize haram olsun.' diyoruz. KardeÅŸliÄŸimizin senedini sadece bugün deÄŸil en güçlü ÅŸekilde imzalamaya çalışıyoruz. Sen bir ana muhalefet lideri olarak bunu orada kuvvetlendireceÄŸine, birliÄŸimizi, beraberliÄŸimizi, kardeÅŸliÄŸimizi kuvvetlendireceÄŸine baÅŸka bir çapanoÄŸlunu oraya sokmaya çalışarak, aslında bu fitneyi büyütmeye çalışıyorsun, böyle bir sorumsuzluk olabilir mi? CHP'li kardeÅŸlerime rica ediyorum böyle bir sorumsuzluk olabilir mi?"
"PYD'ye silahın nereden geldiÄŸini bilmediÄŸimizi mi zannediyorlar?"Türkiye'de siyasetin zor olduÄŸunu dile getiren Soylu, ÅŸöyle devam etti: "DoÄŸru. Devlet adamlığı da kolay deÄŸildir ama sivil toplum da zordur çünkü Türkiye'de hep siyasetin üzerindeki baskılar, Türkiye'de devletin ve devletin karar alma mekanizmaları üzerindeki spekülasyonları ve manipülasyonları konuÅŸtuk ama gerek 1961 gerek 1982 gerek bundan sonra ve ondan önceki süreçlerde aynen ülkemizin bir noktasında, acaba nasıl yönlendirebiliriz ve nasıl ele geçirebiliriz ve nasıl istediÄŸimizi söylettirebiliriz anlayışı içerisinde sivil topluma yöneltilmiÅŸtir, çok açıktır ve nettir. Bunu defalarca gördük. Sivil toplum örgütlerinin kamplaÅŸmasını saÄŸlamak, sivil toplum örgütlerinin kendi hür iradelerini ortaya koymalarını engelleyebilmek, mahalle baskısı oluÅŸturabilmek ve mümkün olduÄŸunca da bunlar üzerinden esas toplumumuzun ve milletimizin onlardan beklediÄŸinin aksine siyasallaÅŸmasını temin etmeye yönelik anlayış Türkiye'de özellikle 1961 ve 1982 anayasasının ortaya koyduÄŸu bir sürecin adıdır.
Siyaseten ve bu ülkenin düÅŸüncesine, fikrine, yarınına ait bir anlayışı istedikleri ÅŸekilde oturtabilecek bir süreci geliÅŸtirdiler, bunu görüyoruz. Burada özellikle siyasetle sivil toplum arasında, devletle sivil toplum arasında, siyasetle devlet arasında ördükleri duvarlar maalesef ülkemizde 1961 ve 1982 anayasasının oluÅŸturduÄŸu çok önemli bir handikaptır ve bu handikapı yaÅŸayarak Türkiye bugünlere kadar gelmiÅŸtir. Kimi zaman sivil toplumu öcü göstermiÅŸtir, kimi zaman siyaseti öcü göstermiÅŸtir, kimi zaman devleti aynı anlayışın ve aynı kalıbın içerisine koymuÅŸtur. Bu ÅŸunu saÄŸlar, bu özellikle özgür fikirlerin, özgür düÅŸüncelerin, özgür anlayışın Türkiye'de doÄŸrunun herkes tarafından doÄŸru ve anlamlı bir zeminde tartışılmamasını ortaya koyar."
Soylu, sadece Türkiye'de deÄŸil dünyada sivil toplum örgütleri bulunduÄŸunu ve bunların "neler yaptıklarını çok iyi bildiklerini" ifade ederek, ÅŸunları kaydetti: "Bilesiniz ki dünyanın sivil toplum örgütlerinin, özellikle önemlilerinin, Ä°çiÅŸleri Bakanı olarak söylüyorum, Türkiye'de yine birçok faaliyetler içerisinde bulunan, uluslararası faaliyetler içerisinde bulunanların neyi yaptıklarını, neyi yapmak istediklerini, nasıl kendi ülkeleri ve devletleri tarafından yönlendirildiklerini, asıl onların bir sivil toplum örgütü hürriyetinde bir devlet kuruluÅŸu olduklarını çok net bir ÅŸekilde bildiÄŸim için ifade etmek istiyorum. ÖrneÄŸin Almanya'daki sivil toplum örgütleri, Amerika'nın Türkiye'deki birtakım sivil toplum örgütleri, örneÄŸin Ä°ngiltere'nin Türkiye'deki birtakım sivil toplum örgütleri, örneÄŸin baÅŸka ülkelerin, baÅŸka kraliyet ülkelerinin Türkiye'deki birtakım sivil toplum örgütleri. Ä°nsani yardım çerçevesinde Türkiye'ye gelmektedirler ve bir ÅŸey söyleyeyim biz insani yardıma elbette evet deriz, buna sonuna kadar kucağımızı açarız, onun çok doÄŸru olduÄŸuna da inanırız ama yaptığımız bütün deÄŸerlendirmelerde, yaptığımız bütün araÅŸtırmalarda bilmenizi isterim ki etrafımızdaki coÄŸrafyada oyun kurmaya çalışan dış dünyanın en önemli aparatları Türkiye'deki onların sözde sivil toplum örgütleridir, bu kadar açık ve nettir."
"Kandil'e gidip gelenleri bilmediÄŸimizi mi zannediyorlar?" sorusunu yönelten Soylu, ÅŸöyle devam etti: "PYD, PKK iliÅŸkisinde, PYD'den PKK'ya sızdırılan, verilen silahları bilmediÄŸimizi mi zannediyorlar? PYD'ye silahın nereden geldiÄŸini bilmediÄŸimizi mi zannediyorlar? Türkiye Cumhuriyeti devletini hiçbir ÅŸeyden haberi olmayan bir devlet olarak mı zannediyorlar? Artık o devirler geçti. Türkiye Cumhuriyeti devletine saygı duymayan, bu milletin birliÄŸine saygı duymayan ve bu milletin hukukuna saygı duymayan, bu topraÄŸa, bu devletin hukukuna saygı duymayan herkese hukukumuz ve demokrasimiz içerisinde gerekli müdahaleyi yapacağımızı ve bu konuda Türkiye'nin çekimser davranmayacağını ve sonucun ne olursa olsun, nereye giderse gitsin bu ülkenin hürriyetine ve özgürlüÄŸüne halel getirmeyeceÄŸimizi aziz milletimizin huzurunda bir kez daha ifade etmek istiyorum."
"Sabahleyin çatışma geceleyin de 19 terörist etkisiz hale getirildi"DoÄŸu illerine çok sayıda ziyaretlerde bulunduÄŸunu anımsatan Soylu, ÅŸöyle devam etti:
"Van'daydım, ErciÅŸ'deydim, Eruh'daydım. Daha birçok yere gideceÄŸiz, birçok yere adım atacağız. Oradaki vatandaÅŸlarımıza milletimize yaptıklarını bilmiyor muyuz? Orayı istikrarsız ve yönetilemez hale getirecekler, oradan OrtadoÄŸu'yu etkileyecekler. Oradan bütün dünyaya 'biz bu bölgede varız' diyecekler. Türkiye'nin gücünü eksiltmeye çalışacaklar, bölgeyi her sesin çıktığı bir anlamsızlığa itecekler ve ondan sonra da dışarıdan bu bölgeyi istedikleri gibi yönetecekler, idare edecekler. TavÅŸana kaç diyecekler, tazıya tut diyecekler, herkesle ilgili ayrı fikir ortaya koyacaklar ve gelecekler 'biz de teröre karşıyız.' DoÄŸru karşısınız ama PKK terörüne karşı deÄŸilsiniz. DoÄŸru karşısınız, PYD terörüne karşı deÄŸilsiniz. Beraber aynı elbiseleri giyip aynı anlayışı ortaya koymaya çalışıyorsun. Sonra dost… Neyin dostusunuz? Kimin dostusunuz? Neyle dostsunuz? Bizim bin 500 dolarlık bir ülke olduÄŸumuzda dostumuzsunuz doÄŸru ama 11 bin ya da 25 bin dolar olduÄŸu zaman dostumuz olmaktan uzaklaşıyorsunuz."
Hakkari Ä°kiyaka'da güvenlik güçlerinin 19 teröristi etkisiz hale getirdiÄŸine dikkati çeken Soylu, "Evlatlarımız aslanlar gibi mücadele ediyor. Dün Hakkari Ä°kiyaka'ya evlatlarımız yukarıdan indirme yaptılar. Sabahleyin çatışma geceleyin de 19 terörist etkisiz hale getirildi. Neresi olursa olsun bilmenizi istiyorum ki bu terörle ilgili mücadeleyi sadece PKK terörizmiyle ilgili bir mücadele olarak görmüyoruz. Biz Türkiye'nin içerisini karıştırmaya çalışan güç odaklarını etkisiz hale getirmeye çalışıyoruz. Bu kadar açık ve net. Bütün mühimmatlarını yığsınlar, bütün güçlerini oraya yığsınlar bilsinler ki Kandil de kalmayacak, PKK da kalmayacak." diye konuÅŸtu.
"Hollanda ve Avrupa tarihinin en ayıplı meselesidir"Soylu, Avrupa'nın tutumunu eleÅŸtirerek, "Avrupa ve batı faÅŸizmin, ırkçılığın tam göbeÄŸine oturdu. Kurtulamıyor. Güya ırkçıları hükümete getirmek istemiyorlar ama ırkçıların söylediÄŸi bütün söylemlere sahip çıkıyorlar, sarılıyorlar. Hollanda'nın yaptığı yüz karası birÅŸeydir. Hollanda ve Avrupa tarihinin en ayıplı meselesidir. Bu ayıplı mesele onların başına zannediyorlar ki ÅŸu seçim döneminde oldu bitti onların başına sürekli çorap örecek. Sadece bizden dolayı deÄŸil bütün dünya ülkelerinden dolayı. Bir ülkenin güvenilmez olması çok kolay denilebilecek bir süreç deÄŸildir. Hollanda güvenilmez bir ülke olmuÅŸtur. Kim gelirse nasıl gelirse başına bunun oranın milletiyle alakası yoktur." diye konuÅŸtu.
"Benim için uyuÅŸturucu satıcısı ile terörist aynı kefededir"Soylu, çok iÅŸleri olduÄŸuna dikkati çekerek, "Åžehirlerdeki MOBESE'lerden tutun da trafik ve asayiÅŸ ve hele ÅŸu başımızın belası olan uyuÅŸturucu meselesine kadar çok iÅŸimiz var. Ä°nanın çok üzerinde duruyoruz. Kim olursa olsun bu lafı bilerek seçiyorum, benim için uyuÅŸturucu satıcısı ile terörist aynı kefededir. Ona hangi muameleyi yapıyorsak, onu etkisiz hale getiriyorsak, onu da etkisiz hale getirmekten hiç hicap duymayız, bu kadar basit. Yeter ki uyuÅŸturucu satıcısını bulalım." diye konuÅŸtu.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.