STK’lardan güçlü evet

Ramada Otel’de düzenlenen toplantıya AK Parti Ä°l BaÅŸkanı Musa Arat ve il yönetim kurulu üyeleri, AK Parti Konya milletvekilleri Halil Etyemez, Ömer Ünal, Hacı Ahmet Özdemir, UÄŸur Kaleli, Mehmet BabaoÄŸlu, Abdullah AÄŸralı, Mustafa BaloÄŸlu ve Leyla Åžahin Usta, BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Tahir Akyürek, Meram Belediye BaÅŸkanı Fatma Toru, Selçuklu Belediye BaÅŸkanı UÄŸur Ä°brahim Altay, Karatay Belediye BaÅŸkanı Mehmet Hançerli, Konya STK’ları Platformu BaÅŸkanı Muhsin Görgülügil, STK baÅŸkanları ile partililer katıldı.

56 YILDA 9 DARBE GİRİŞİMİ

Toplantının açılış konuÅŸmasını yapan Muhsin Görgülügil “Türkiye’de 1960’tan bu güne iki darbe, 3 muhtıra, dört ayaklanma ve darbe giriÅŸimi yaÅŸanmıştır. Türkiye’de 1960’tan bu yana 56 yılda tamı tamına dokuz kez müdahale yapılmıştır. Yani ortalama her beÅŸ yılda bir, sivil iradeye kimi zaman cunta kaynaklı, kimi zaman dış organizasyonlu sözde sivil güçlerle müdahale yapılmıştır. Çünkü sistemde vesayeti güçlü kılan, halkı o vesayet önünde mahkum eden bir yapının hakimiyeti vardır ve ‘hayır’ cephesi bu sistemin ilelebet devam etmesini istemektedir. 1 Nisan’da yapılacak olan milli iradenin yönetime yansıdığı ya da karanlık güçlerce abluka altına alındığı bir tercihin referandumudur. Oyların gizli verileceÄŸi, sayımın açık yapılacağı bir referandumdur. Halkın nasıl bir sistemle yönetileceÄŸi konusu, kendisinin hür tercihiyle karar vereceÄŸi bir seçimdir” dedi.

“GÜÇLÜ BÄ°R BÄ°ÇÄ°MDE EVET DÄ°YECEĞİZ”

Halkın 16 Nisan referandumunda güçlü bir ‘evet’ oyu vererek siyasal, sosyal ve ekonomik istikrarsızlıklara sebep olan ve 100 yıldır problem üreten hükümet modellerine ve parlamenter sisteme son vereceÄŸine inancını dile getiren Görgülügil, konuÅŸmasını “Biz de Konya STK’ları olarak yönetimde daha hızlı karar alınabilmesi; terör örgütleri ile etkin ve netice alıcı mücadele edilebilmesi, siyasal, sosyal, ekonomik istikrar ve güven ortamının tesis edilebilmesi ve kalıcı hale getirilebilmesi; halkın kendisini yönetecek kadroları vekaleten deÄŸil, asaleten seçebilmesi; toplumsal kutuplaÅŸmadan, tüm siyasal gerekçelerden arındırılarak bir kardeÅŸlik ve sevgi ortamının geliÅŸtirilmesi ve milli iradenin yönetimin her kademesinde güçlü bir ÅŸekilde temsili için tercihimiz evet olacaktır” diye konuÅŸtu.

“HAÇLI UYGARLIÄžINA KARÅžI”

AK Parti Ä°l BaÅŸkanı Musa Arat da, 16 Nisan'daki referandumun sıradan bir halk oylaması olmadığını belirterek, "Hele Ä°skandinav ülkelerindeki gibi bir seçim hiç deÄŸil. Daha derin anlamları ve kalıcı tesirleri olan bir tercihle karşı karşıyayız. 16 Nisandaki halk oylaması, önümüzdeki yüzyılı ÅŸekillendirecek, tarihi sürecin, yeniden dirilmenin, daha büyük mücadelelerin baÅŸlama noktasıdır. ya tarihte bulunduÄŸumuz ÅŸerefli yere, özne olma haline, tarih yapmaya tekrar döneceÄŸiz ya da travmatik tehditler altında, kiÅŸiliÄŸi ve kimliÄŸi yırtılmış, belki de Haçlı Uygarlığı karşısında yenilmiÅŸ, asimile olmuÅŸ, iddiasız silik nesiller olarak hayat süreceÄŸiz" dedi.

" TÜRKÄ°YE'YÄ° BOÄžMAK Ä°STÄ°YORLAR"

Batı’nın bitmemiÅŸ kinle, Selahaddin-i Eyyubi'nin intikamını CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'dan almak istediÄŸini de vurgulayan Arat, "Bu kavga kiÅŸisel deÄŸil. CumhurbaÅŸkanımız Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın ÅŸahsında, Türkiye'yi boÄŸmak istiyorlar. Abdülhamid indirilince halifeliÄŸin dağıtıldığı gibi, CumhurbaÅŸkanımız Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın ÅŸahsında Ä°slam'ın izzetini çiÄŸnenmek istiyorlar. Bakınız, kim bu ülkenin deÄŸerleriyle barışık ise batı ona düÅŸman. Batı, Menderes'i, Özal'ı Erbakan Hocayı yedi. Åžimdi CumhurbaÅŸkanımız Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan'ı yemek istiyor. Bu süreçte mazeret üreten, eski defterleri karıştıran, kaçak ve kurnaz yapılar mı oluÅŸturacağız? ya da sağımıza ve solumuza bakmadan, fert fert ben varım ve benim olduÄŸum yerde herkes olmalı mı diyeceÄŸiz?" ifadelerini kullandı. Arat, Ä°slam coÄŸrafyasındaki dağınıklığın bedelini kan ve gözyaşı olarak ödediklerini de belirterek, "Bu ÅŸartlarda, kendi aramızda bir bütünlük saÄŸlayamazsak, Abdülhamid Hanın dediÄŸi gibi, zafer tesadüf olarak gelebilir. Lakin yenilgi kaderimiz olur. Bu ateÅŸ hepimizi yakar. En büyük sorumluluk da yöneticileridir. Küçük ÅŸeylere takılıp kalmak, kardeÅŸliÄŸimizi bozar, gücümüzü azaltır" dedi. Toplumun nüfuzunu kullanarak sorumluluk üstlendiklerini de kaydeden Arat, "Bir ayrıcalık gibi görünen bu durum, ağır bir sorumluluktur. Halifeleri uykusuz bırakan bir sorumluluk. Dostlarım, biz rahat uyuyacak durumda deÄŸiliz. Tarih bilincimiz ve medeniyet algımız, bir gölge gibi peÅŸimizden yürüyor. Aklımız eriyorsa, elimizin de ermesi için, gücümüzün de yetmesi için gayret etmeliyiz. Biz gayretten, seferden sorumluyuz" diye konuÅŸtu.

"KÄ°MSEYE YÜK OLMADAN YÜRÜYECEĞİZ"

Kimseye yük olmadan yürüyeceklerini söyleyen Arat, "Yük alacağız ki bereket gelsin. Taşıdığımız yük, Ä°brahim'in ateÅŸine su götürmedir. Taşıdığımız yük, Nemrut'un ateÅŸini söndürmektir ve ÅŸerefli bir yüktür. Ä°nandığımız deÄŸerlere katkımız ne, neyle meÅŸgulüz? GömleÄŸimiz nereden yırtılmış, ona bakıldığında ne diyeceÄŸiz? Siz ne diyeceÄŸinizi biliyor musunuz atalarımızın fedakârlığına bakınca. Bir daha düÅŸünmeliyiz. Sanki bu vatan için bazımız ölüyor bazımız nutuk çekiyor" ÅŸeklinde konuÅŸtu. 15 Temmuz'da FETÖ ihanet çetesine ve arkasındaki derin yapılara direnip ve baÅŸardıklarını da söyleyen Musa Arat, "Bu ülkeyi iÅŸgalden korudunuz. Rabbim sizin iÅŸinizi kolay kılsın, yüzünüzü ak etsin. Zor zamanlarda, hasbi bir duruÅŸla size yakışanı yaptınız. Åžimdi tarihe tanıklık ettiÄŸimiz bu süreçte, tarihi bir sorumluluk yine bizi bekliyor. Büyük Ä°skender ile baÅŸlayan, Sezar ile devam eden, Batının DoÄŸu yürüyüÅŸü, Fatih'in Ä°stanbul'u fethiyle doÄŸunun batıya yürüyüÅŸüne evrildi. Åžimdi, son 200 yıldır durdurulan ve geri çevrilen bizim bu fetih yürüyüÅŸümüzü CumhurbaÅŸkanımız Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan önderliÄŸinde tekrar baÅŸlatmak için imkan ve büyük de sorumluluk var. Bütün ÅŸer odaklarının birlikte hareket ettiÄŸi bir dönemdeyiz. Ä°hmale, tesadüfe, rehavete asla izin verilemez. Bu süreçte hiçbir mazeret ve hiçbir gerekçe bizim tuttuÄŸumuz veya tutacağımız tepeleri terk etmeyi meÅŸru kılmaz. Tarih, Endülüs'te zamanında gereÄŸini yapmayanların, ana kucağında aÄŸlama hıçkırıklarını hikâye olarak bize anlatır. Tarih, zalim galiplerin iÅŸgal ettiÄŸi, kaybedilmiÅŸ vatanları, yitik cennetleri ve kadınlarının daÄŸları yerinden oynatan ağıtlarını da anlatır. Zalimleri sevindirmek bize yakışmaz. Ä°nanıyorsak gereÄŸini yapacağız. Åžimdi herkesten, bu tarihi sorumluluÄŸu üstlenmesini, çocuklarına ÅŸerefli bir hikâye bırakmasını istiyor ve hepinizi hürmetle selamlıyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun" dedi. (Murat GÜZEL)