Süne ile biyolojik mücadele başladı

‘YER ALETLERÄ°YLE MÜCADELE DAHA BAÅžARILI’

Konya’da hububat alanlarında süne zararının 1980’li yıllardan itibaren görüldüÄŸünü, 2002 yılı sonuna kadar uçakla havadan ilaçlamaların baÅŸladığını ve  2002 yılında 413 bin dekarlık alanda uçakla ilaçlama yapıldığını ifade eden Ä°l Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdür Yardımcısı Fevzi Tosun, uçakla yapılan kimyasal ilaçlamalar sonucunda tabi dengenin bozulduÄŸunu, çevre kirliliÄŸinin arttığını söyledi. Son 10 yılda yapılan çalışmalar sonucunda ilaçlanan sahaların yüzde 94 azalarak 30 bin dekara, süne emgi oranlarının yüzde 1’lerin altına indiÄŸini söyleyen Tosun, “Yer aletleriyle yapılan mücadelenin baÅŸarı oranı havadan ilaçlamaya göre daha fazla olmuÅŸtur. Bununla birlikte doÄŸal dengenin oluÅŸması zamanla saÄŸlanmaya baÅŸlanmış ve parazitlenme oranları yükseliÅŸe geçmiÅŸ, emgi ortalaması gittikçe aÅŸağıya çekilmiÅŸtir. Kullanılan kimyasal miktarının azalması ile çevreye olan zarar en aza indirilmiÅŸtir. Kesafetin yoÄŸun olduÄŸu yıllarda kimyasal ilaç kullanarak mücadele yapılması zorunlu olmakla birlikte mecbur kalınmadıkça kimyasalların kullanılmaması, uzun vadeli ve kalıcı çözüm için mücadelenin kültürel tedbirler ve biyolojik mücadele ÅŸeklinde yapılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.  

ÜLKESEL SÜNE MÜCADELESÄ° PROJESÄ° BAÅžLATILDI

Biyolojik mücadelenin ‘Bir canlının diÄŸer bir canlıya karşı kullanılması’ olarak tanımlayan Fevzi Tosun, “Süne yumurta parazitoidleri sünenin en önemli ve etkili doÄŸal düÅŸmanlarıdır. Süne yumurta parazitoidleri süne yumurtalarına kendi yumurtalarını bırakmak suretiyle sünenin çoÄŸalmasını engellemektedir. Bu parazitoidler doÄŸada kendiliÄŸinden bulunmakla birlikte sayıları süne ile kimyasal mücadeleyi ortadan kaldıracak seviyede deÄŸildir. Bakanlığımızda bu amaçla 2004 yılında ‘Ülkesel Süne Projesi’ni baÅŸlatmış, bu projeyle biyolojik mücadelenin geliÅŸtirilmesi ve yaygınlaÅŸtırılması hedeflenmiÅŸtir. Proje ile faydalı parazitoidlerin yeni üretim metotları geliÅŸtirilirken aynı zamanda kitlesel üretimlerle tabiat desteklenecek, salımı yapılan parazitoidlerin yaÅŸayabileceÄŸi doÄŸal ortamlar oluÅŸturulacaktır. Parazitoidlerin hububat hasadından sonra barınma ortamlarına ihtiyaçları vardır. Bunun içinde nektar veren kalın kabuklu aÄŸaç ve aÄŸaççıkların oluÅŸturduÄŸu yeÅŸil kuÅŸaklara ihtiyaç vardır. Çünkü parazitoidler kışı bu aÄŸaçların kabukları altında geçirmektedirler. Bu kuÅŸakları oluÅŸturmak için özellikle kanal, akarsu, kuyu kenarı, tarla sınırları ve tarla yolları boyunca badem, ceviz, kayısı, kiraz, dut, elma, erik, ayva, armut, söÄŸüt, ahlat ve iÄŸde gibi kalın kabuklu ve nektar veren aÄŸaçların dikilerek ovadaki aÄŸaç varlığını artırmamız gerekmektedir” sözlerini kullandı.   

31 BÄ°N PARAZÄ°TOÄ°T DOÄžAYA SALINDI

Hububatta zarar veren süneye karşı mücadele için 2007 yılında faydalı böcek üretim laboratuarının kurulduÄŸunu belirten Tosun, “Laboratuarda 2007 yılından bugüne kadar toplam 19 milyon 650 bin adet faydalı böcek üretilmiÅŸtir. Adana’da üretilip gönderilenlerle birlikte 31 bin 780 bin adet parazitoitin doÄŸaya salınımı yapılmıştır. Üretilen faydalı böcekler baÅŸta Konya olmak üzere Karaman, KırÅŸehir, Ankara, Yozgat, EskiÅŸehir, Kırıkkale ve NevÅŸehir illerine gönderilmiÅŸtir. Bu yıl üretimi yapılan 400 bin adet parazitoitin salımı bu hafta içerisinde gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Gelecek nesillere daha iyi bir gelecek ve sürdürülebilir tarım alanlarının bırakılması açısından parazitoid salımına deÄŸer biçilemez” diye konuÅŸarak sözlerine son verdi.(Mustafa KARAKAYA)