Suudi uçakları Konya’da eğitimde

DışiÅŸleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, gündeme iliÅŸkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. DışiÅŸleri Bakanlığı’nda gerçekleÅŸtirilen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Bilgiç, Suriye’deki YPG hedeflerine yönelik saldırılara iliÅŸkin ÅŸunları söyledi:

“Cumartesi gününden itibaren Suriye’den ülkemize yönelik saldırılar, top atışları ve tacizler neticesinde angajman kurallarını teÅŸkil ettik ve Cumartesi günü, dün ve bugün angajman kuralları çerçevesinde misliyle bunlara karşılık verdik. Bugün Hatay bölgesinde hudut karakolumuza bir saldırı oldu. Buna biz karşılık verdik. Bizim için PYD, PKK, DAEÅž veya rejim fark etmez. Türkiye’ye herhangi bir saldırı olduÄŸunda misliyle biz bu saldırılara karşılık veriyoruz. Cumartesi, Pazar ve bugün gerçekleÅŸtirilen bizim Suriye’ye yönelik top atışlarımız da bu çerçevede olmuÅŸtur. PYD bir terör örgütüdür. PKK’nın uzantısıdır. Kandil ile irtibat halindedir. PYD ne o bölgede ki Kürtleri ne de Suriyelileri temsil ediyor. PYD’ye yönelik angajman kuralları iÅŸletmemiz tabiatıyla PYD’ye o bölgede her istediÄŸini yapamayacağını da göstermiÅŸ oldu. Bu hareketlerin cezasız kalmayacağını da görmüÅŸ oldular.”ABD DışiÅŸleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby’nin “PYD’yi terör örgütü olarak görmüyoruz” açıklamasına iliÅŸkin ise Bilgiç, “Kirby’nin yapmış olduÄŸu açıklamaya yönelik tepkimiz en üst düzeyde zaten verildi. Sayın CumhurbaÅŸkanımız da bu konuya iliÅŸkin görüÅŸlerini açıkladı ayrıca ABD Ankara Büyükelçisini de bakanlığımıza davet ederek bu konuya iliÅŸkin hassasiyetlerimizi ilettik. Hafta sonu ABD DışiÅŸleri Bakanlığı Sözcüsü Kirby’nin özellikle PYD ve Türkiye’ye yönelik bir çaÄŸrısı oldu. Kirby’nin müttefiki Türkiye ile bir terör örgütünü aynı kefeye koyan açıklamalarını hayretle karşıladık. Türkiye’nin terörle mücadelede yaptıkları ortada. Özellikle Kandil ile baÄŸlantısı olan PYD’ye yönelik olan politikası da bellidir. Bu politikayı ve PYD’ye yönelik beklentilerimizi de en üst seviyede ABD’li muhataplarımıza ilettik. Hal böyleyken PYD’nin özellikle Azez bölgesine saldırması da kabul edilemez. Terör örgütüyle mücadele ederken Türkiye’nin de kimseden icazet almasına gerek yoktur. Türkiye, PYD ile mücadelesine kararlılıkla devam edecektir” dedi.

Türkiye’de 2.5 milyondan fazla Suriyeli’nin olduÄŸuna dikkat çeken Bilgiç, açık kapı politikasına yönelik ÅŸu açıklamayı yaptı:“Türkiye elinden gelen tüm imkanlarla Suriyelilere yardım etmeye devam ediyor. Türkiye’nin PYD’ye yönelik angajman kurallarını iÅŸletmesi ve PYD hedeflerine misliyle karşılık vermesi hiçbir ÅŸekilde bir göç dalgasına yol açmaz. Göç dalgasının temel sebebi, Rus uçaklarının hedef gözetmeksizin muhalefet unsurlarına yaptığı saldırılardır. Ruslar yaptıkları saldırıların yüzde 88’ini muhalefet unsurlarına yapmışlardır. Bu çerçevede tam tersine bizim beklentimiz Rusların bu saldırıları durdurmasıdır. Bu saldırılar durmazsa ve Ruslardan ve Rus uçaklarının yaptığı bombardımandan destek alan rejim unsurları, bölgenin özellikle ılımlı muhalefete saldırılarını durdurmazsa ülkemize yönelik bir göç dalgası olabilir. Bizim de temel hedefimiz zaten bunun engellenmesi yönündedir. PYD bizim için terör örgütüdür. Terör örgütü yada herhangi biri Türkiye’ye saldıran kim olursa olsun misliyle karşılık verilir. Suriye’ye iliÅŸkin özellikle Halep bombardımanı sonrasında çok sayıda Suriyelinin sınırımıza yaklaÅŸması doÄŸrudur. Ama 300 bin kiÅŸilik bir hareketlenmenin olduÄŸundan bahsediliyor. Bunların hepsi sınırımıza yığılmış deÄŸildir. 20 bin kiÅŸi Azez kasabasındaki boÅŸ bina ve okullara yerleÅŸtirildi. 10 bin kiÅŸi ise geri döndü. Sınırın ötesindeki sivil toplum kamplarında ÅŸimdilik 100 bin kiÅŸi kalıyor. Bu kiÅŸilere yardımlarımız devam ediyor. 23 Kasım tarihinden bu yana yaklaşık 8 bin civarında Suriyeli ülkemize girmiÅŸ durumdadır. Suriye’de bir insanlık krizi yaÅŸanıyor. Dünyaya insanlık dersi Suriye krizinde Türkiye tarafından verilmiÅŸ durumdadır. Biometrik kaydı alınan ülkemizde ki Suriyeli sayısı 2 milyon 620 bin oldu. 10 ilde kamplarda kalan Suriyeli sayısı 275 bindir. Sadece Suriyeli deÄŸil, 200 bin Iraklı da Türkiye’dedir. Türkiye, Suriye’deki duruma göre tüm tedbirleri alacaktır.”

Suudi Arabistan’ın Türkiye’de asker ve jet uçak konuÅŸlandırdığı iddiaları hakkında da açıklamalarda bulunan Bilgiç, “Uluslararası koalisyon çerçevesinde herhangi bir Suudi Arabistan uçağı Türkiye’de bulunmamaktadır. Önümüzdeki dönemde bu konuya iliÅŸkin alınan prensip kararı çerçevesinde Suudi Arabistan uçakları Türkiye’ye gelecektir. Halen ülkemizde hava savunma eÄŸitimi çerçevesinde bazı Suudi Arabistan uçakları var. Bunlar Konya’da konuÅŸlandırılmış durumda ve 15-19 Åžubat tarihleri arasında planlanan eÄŸitim uçuÅŸları gerçekleÅŸtirecekler. Uluslararası Koalisyon çerçevesinde Ä°ncirlik’e gelen bir uçak yok. Türkiye’de bazı Suudi Arabistan uçakları var ama bunlar Ä°ncirlik’te deÄŸiller. Önümüzdeki dönemde gelecekler. Kara harekatı konusunda Uluslararası Koalisyon’un almış olduÄŸu bir karar yok” diye konuÅŸtu.ABD ile Rusya arasındaki görüÅŸmelerle ilgili basın mensupları tarafından sorulan bir soruya ise Bilgiç, ÅŸu yanıtı verdi:“ABD ile Rusya arasında her konuda yüzde yüz bir anlaÅŸma olduÄŸunu bende düÅŸünmüyorum. Bu bir müzakere sürecidir. Türkiye, ABD’nin içinde bulunduÄŸu uluslararası koalisyonun bir parçası ve DAEÅž ile bu ÅŸekilde mücadele ediyor.”

8 Åžubat tarihinde Almanya Åžansölyesi Merkel’in Türkiye’yi ziyareti sırasında göç ile ilgili ortak eylem üzerinde mutabakata varıldığını hatırlatan Bilgiç, “Bu çerçevede göç ile iliÅŸkin olarak NATO’nun ilave gözetleme yeteneklerinin kullanımı hakkında NATO Savunma Bakanları toplantısında bir ortak giriÅŸimde bulunması kararlaÅŸtırılmıştı. 10-11Åžubat tarihlerinde yapılan NATO Savunma Bakanları toplantısında Türk, Alman ve Yunan Savunma Bakanlarınca bu husus müÅŸtereken gündeme getirildi. Bu çerçevede NATO odaklı bir yaklaşım belirlenmesini önerdi. Bunların bir tanesi Ege’de kaçak göç yollarını kesmeye yönelik bir istihbarat gözetleme keÅŸif operasyonunun icra edilmesidir. Ä°kincisi ise; NATO’nun Türkiye sınırı boyunca istihbarat gözetleme keÅŸif yeteneklerinin yoÄŸunlaÅŸtırılmasıdır. Bunların nasıl uygulanabileceÄŸine iliÅŸkin olarak ittifak birimlerine görevlendirmede bulunuldu ve NATO Konseyi’nin onayına en kısa zamanda sunulması kararlaÅŸtırıldı. Varılan mutabakat uyarınca Ege’de, Almanya komutasında deniz unsurları tarafından bir faaliyet icra edilecek. Aynı ÅŸekilde Suriye sınır bölgelerinde NATO uçakları istihbarat gözetleme keÅŸif operasyonu gerçekleÅŸtirecek” dedi.