Taliban'la görüşen ABD Suriye'de ne yapacak?
ABD'nin Afganistan'daki iki üst düzey yetkilisi, konuşmasının ertesi günü, Trump'ın "Taliban'la görüşmekle" ilgili ifadelerini şerh ederek ABD'nin Taliban'la görüşmesinin ve böylece 16 yıllık savaşı bitirme zamanının artık geldiğini ifade ettiler
Çok nadir görülebilecek bir halin tezahürü olarak Afganistan'daki Ä°slamcılarla görüÅŸülmesine yeÅŸil ışık yakan Donald Trump geçtiÄŸimiz günlerde, hükumetinin, Taliban'ın "bazı unsurlarıyla" görüÅŸmeye istekli olduÄŸunu söyledi. Trump'ın takındığı tavır ve bu ifadeleri sarf ettiÄŸi konuÅŸmasının bütünü, konuÅŸmalarının genel karakterini belirleyen popülist, kışkırtıcı söylemleri yansıtmıyordu. KonuÅŸmayı yaptığı gece Trump o kadar kendisi gibi deÄŸildi ki, 'sepetlenen' ekipten, tartışmalı bir figür olan eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Sebastian Gorka, Afganistan konuÅŸmasında "radikal Ä°slamcı teröristlere" hiç deÄŸinmediÄŸi için Trump'ı suçladı.
ABD'nin Afganistan'daki iki üst düzey yetkilisi General John Nicholson ve Özel Temsilci Hugo Lorens, konuÅŸmanın ertesi günü, Trump'ın "Taliban'la görüÅŸmekle" ilgili ifadelerini ÅŸerh ederek ABD'nin Taliban'la görüÅŸmesinin ve böylece 16 yıllık savaşı bitirme zamanının artık geldiÄŸini ifade ettiler.
Trump kendisinin de popülist, kışkırtıcı ekibinin de ABD'nin iç ya da dış problemleriyle nasıl baÅŸa çıkılacağı hakkında hiçbir fikri olmadığı gerçeÄŸini fark etmiÅŸ görünüyor. Bu nedenle son birkaç aydır ABD baÅŸkanı, hükumetini oluÅŸturan ilk kadroyla yollarını ayırarak onların yerine emekli generalleri tayin ediyor. Ancak generaller de ABD'nin -ve elbet Trump'ın- dertlerine derman olacak birer sihirli deÄŸnek deÄŸil. Trump yönetimine emekli generallerin getirilmesi, Amerikan liderliÄŸinin 'otomatik pilota' alınmasına eÅŸdeÄŸer bir hareket. Trump ise bu meyanda oval ofisteki ilk döneminin tek gayesinin peÅŸinden gitmekle meÅŸgul: Ä°kinci kez baÅŸkan seçilmek.
ABD'yi otomatik pilota alan Trump'ın fiilen yaptığı ÅŸey, müesses nizamın idareyi devralmasına müsaade etmek oldu. ABD müesses nizamının Irak'taki politikası da evvel emirde zaten generaller tarafından tasarlanmıştı. Bu politika, Irak El-Kaide'sinde bulunan "ılımlı" unsurlarla görüÅŸerek bunların radikallerden ayrılmasını saÄŸlamak ve ılımlıların radikallere üstün gelerek yönetimi ele geçirmesine yardımcı olmak için ABD askerlerinin sayısını artırmak üzerine kuruluydu.
"Birliklerin Artırılması" (Surge of Troops) siyaseti Irak'ta, eski BaÅŸkan Barack Obama ‘ayağını gazdan kaldırana kadar’ iÅŸe yaradı. Obama ABD'nin Sünni müttefiklerinden vaktinden önce vazgeçti ve Åžii rakiplerinin onlara üstün gelmesine müsaade etti. Böylece asker sayısının artırılmasıyla kaydedilen ilerlemelerin çoÄŸunu boÅŸa çıkarmış oldu. Obama Irak'ı tekrar doÄŸrultmak için, asker sayısının artırılması politikasını taklit etmeye çalıştı. Fakat Irak Sünnilerinin desteklemesine karşı çıkan Ä°ran'la sürdürdüÄŸü görüÅŸmelerden dolayı baÅŸarısız oldu ve dolayısıyla geri adım attı. Eski ABD baÅŸkanı neticede Ä°ran'ın Irak'ta tatbik ettiÄŸi ‘Åžiilerin Sünnileri kırıp geçirmesine müsaade etme’ politikasına teslim oldu.
Irak'ta takip edilen asker artırma politikasını 2010 yılında Obama Afganistan'da tekrar etti. Kabil'in Taliban'ı gerilettiÄŸi ve birçok ÅŸehri ve kırsalı kontrol altında tuttuÄŸu bir döneme denk gelen bu Afganistan politikası bir müddet iÅŸe yaradı. Ancak Afgan siyasetinin yolsuzluÄŸa batmış ve paramparça halini de hesaba katacak olursak, ABD birliklerinin geri çekilmeye baÅŸladığı noktaya kadar, asker sayısının artırılmasıyla elde edilen neticeler tersine döndü. Böylece Afganistan CumhurbaÅŸkanı EÅŸref Gani de bir ülkenin idarecisi olmaktan çıkarak fiili durum itibariyle Kabil belediye baÅŸkanı gibi bir konuma düÅŸtü.
Nüfusun aÅŸiretlere bölünmüÅŸ, parçalanmış bir yapıda olmasının, ABD'nin parçalanmış durumdaki Afganistan'ı toparlamasını, merkezi bir hükumete devretmesini ve sonra da orada çıkmasını neredeyse imkansız kıldığını fark eden ABD'li generaller yeni bir strateji geliÅŸtirdiler: Hükumet dışı milis gruplar halindeki Ä°slamcılarla, devletin elinin uzanamadığı kendi kontrollerindeki bölgeleri, teröristlerin ABD'ye veya dünyanın diÄŸer yerlerindeki çıkarlarına yönelik saldırılar düzenlediÄŸi birer ‘güvenli liman’ haline getirmemeye razı olmaları ÅŸartıyla barış yapmak.
O zaman baÅŸkan adayı olan Senatör Barack Obama, Senato'nun Dış Ä°liÅŸkiler Komitesi'ndeki 2008 tarihli bir oturumda, ABD'nin Irak'taki iki üst düzey yetkilisi olan General David Petraeus ve Büyükelçi Ryan Crocker'a ÅŸu soruyu sorarken de bu kanaatteydi: "Amerika'nın Irak'ı yeniden imar ederek ondan bir demokrasi çıkarması için deÄŸil, onu, Amerikalılara onurlu bir terk ediÅŸ imkanı verecek, kabul edilebilir bir ÅŸekilde kırıp sarması için neler gerekiyor?"
ABD bugün Afganistan'da 2009'un Irak'ını taklit ediyor. Tek fark ise Ä°slamcılarla görüÅŸme çıtasının daha da aÅŸağı çekilmiÅŸ olması. Zira ABD askerlerini denizaşırı yerlere göndermek, siyasi açıdan günbegün daha maliyetli hale geliyor. Dolayısıyla ABD, resmen bir Taliban emirliÄŸi olacak bir yapıyı -böyle bir emirliÄŸin gündeminde insan hakları veya kadın hakları olmasa bile- mesele etmiyor; yeter ki Batı aleyhtarı hareketlere güvenli bölge saÄŸlamasın. Bir bakıma ABD, yerli halkın kendi hükumet biçimine karar vermesine izin verme kararı almış oldu; velev ki böyle bir hükumet türü, ülkelerin nasıl idare edilmesi gerektiÄŸine dair Batı’nın sahip olduÄŸu ideallere uymuyor olsun.
Bu da bizi Suriye meselesine getiriyor. ABD'nin Suriye politikası, dünyanın diÄŸer bölgelerinde takip ettiÄŸi politikalardan daha seküler. O derece ki, Suriye'yle ilgili arka arkaya düzenlenen ‘barış konferansları’nda ortaya konulan çeÅŸitli belgelerde, ABD ve dünya, Suriye'deki herhangi bir müstakbel hükumetin laik olması talebinde bulunuyor. Böyle bir talep evvela bizzat Washington'a uymuyor: ABD'de hükumet belli bir mezhebi temsil etmemekle birlikte laik de deÄŸil. Beyaz Saray Noel aÄŸacı da ışıklandırıyor, Hanuka 'Menora'sı (ÅŸamdanı) da yakıyor. DiÄŸer yandan her Ramazan ayında iftar programı yapıyor.
Dolayısıyla, ABD Irak'ta Åžii bir dini hükumete, Afganistan'da da Sünni bir dini emirliÄŸe müsamaha gösterebiliyorsa, Suriye'de neden laik ve laik olmayan diÄŸer hükumet türlerinin yanında bir Ä°slam emirliÄŸini kabul edemiyor? Ve eÄŸer ABD, bunca zamandır kendisinin çok ciddi bir düÅŸmanı olan terörist Taliban'la görüÅŸebiliyorsa neden radikal DEAÅž gibi olmayan, Suriye'nin Fethü'ÅŸ-Åžam'ı ile veya diÄŸer Ä°slamcı gruplarla görüÅŸemiyor?
Fethü'ÅŸ-Åžam, Nusra Cephesi'nin halefi. Nusra ABD'nin en baÅŸta gelen terörist düÅŸmanı El-Kaide'ye büyük ihtimalle baÄŸlılık yemini etmiÅŸ olan Suriyeli Ä°slamcı bir grup. Fakat terör örgütleri sınır ötesi operasyon yapmadığı veya uluslararası ÅŸiddet uygulamadığı sürece ABD'nin de terörizmle ilgili politikasını yumuÅŸattığını fark eden Nusra, kendisini El-Kaide'den ayırarak yeniden yapılandırdı. Birçok kiÅŸi bu adımın göstermelik olduÄŸunu söylese de, bizzat El-Kaide'nin birbiriyle sadece kâğıt üstünde irtibatlı bağımsız grupların bir taÅŸeronu olduÄŸunu da hatırlamak faydalı olabilir.
Taliban gibi Fethü'ÅŸ-Åžam da ifade özgürlüÄŸünün olmadığı, toplum hayatıyla ilgili kuralların çok sert biçimde tatbik edildiÄŸi tam bir kabus hükumeti. Ancak ABD'nin iÅŸi Batı'nın ‘Aydınlanma Ä°lkeleri’ni yaymak veya Evrensel Ä°nsan Hakları Beyannamesi’ni onaylamaları ve geliÅŸmiÅŸ ülkelerde uygulandığı haliyle kadın haklarına riayet etmeleri için hükumetlere diplomatik yollardan veya baÅŸka ÅŸekillerde baskı uygulamak deÄŸilse, o zaman Washington'ın Fethü'ÅŸ-Åžam'ı bir düÅŸman bellemesinin hiçbir sebebi yok.
ABD'li müzakereciler ÅŸayet Fethü'ÅŸ-Åžam'ı El-Kaide'den uzak tutabilirlerse ve Suriye'nin kuzeyindeki Ä°dlib’de kurulacak bir Ä°slam emirliÄŸinin uluslararası terörizmin sığınacağı bir güvenli liman olmayacağını garanti edebilirlerse, o zaman ABD diplomasisinin Taliban'a el uzatıp da Fethü'ÅŸ-Åžam'a uzatmamasının hiçbir sebebi kalmayacaktır. DEAÅž'la savaşın hâlâ sürdüÄŸü Afganistan'da Ä°slamcılarla görüÅŸürken, benzer ÅŸekilde DEAÅž mücadelesinin sürdüÄŸü Suriye'deki Ä°slamcılarla ABD'nin, görüÅŸmemesinin hiçbir sebebi yok.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.