TBMM Başkanı Yıldırım: Tüm Suriyelilerin içinde olacağı kalıcı bir barış istiyoruz

BUENOS AIRES (AA) Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) BaÅŸkanı Binali Yıldırım, Arjantinin baÅŸkenti Buenos Aires’te düzenlenen G20 Parlamenter Forumunda konuÅŸtu.

Arjantin Ulusal Kongresinde baÅŸlayan forumda, “Kalkınmanın Finansmanı” baÅŸlıklı panelin ana konuÅŸmacısı olan Yıldırım, ülkeler arasındaki eÅŸitsizliÄŸe ve bunların oluÅŸturduÄŸu sorunlara dikkat çekti.

Yıldırım, insanlığın sorunlarına karşı gösterilen hassasiyetin bir sonucu olarak nitelediÄŸi G20 Parlamento BaÅŸkanları Zirvesi ve Parlamenter Forumundan önemli sonuçlar çıkmasını beklediÄŸini söyledi.

Arjantin’e ev sahipliÄŸinden ötürü teÅŸekkür eden TBMM BaÅŸkanı Yıldırım, BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) tarafından 2015 yılında ortaya konan 2030 ajandasının tamamlanmasına 12 yıl kaldığına iÅŸaret etti.

Yıldırım, bu ajandanın gerçekleÅŸtirilmesi için yapılması gerekenlerden bahsederek Dünya hepimizin evi. Burada herkesin barış, güven ve huzur içinde yaÅŸaması için her ferdin mutluluÄŸunu saÄŸlamak hepimizin görevi. Kimse kendi köÅŸesine çekilerek diÄŸerlerinin sorununa sırtını dönemez zira kaçtığımız, önemsemediÄŸimiz her sorun daha sonra büyüyerek karşımıza çıkıyor. Ä°nsanlık tarihine baktığımızda geçtiÄŸimiz onlarca yıl içinde savaÅŸsız hiçbir zaman dilimi göremiyoruz. SavaÅŸların yanı sıra yoksulluk, iÅŸsizlik sorunları da dünyanın gündeminde olmaya devam ediyor.” diye konuÅŸtu.

Dünyanın sorunlarına çözüm aranmazsa yarın bu bedeli ödemekte zorlanacağız

Dünyadaki kaynakların eÅŸit ve adil bir ÅŸekilde dağıtılması durumunda bugünkü çarpıklıkların olmayacağını belirten Yıldırım, dünyada 700 milyon kiÅŸinin aşırı beslendiÄŸini, buna raÄŸmen 800 milyon kiÅŸinin ise açlıkla boÄŸuÅŸtuÄŸunu vurguladı.

Yıldırım, her yıl 11 milyon kiÅŸinin yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybettiÄŸini belirterek “258 milyon yerinden yurdundan edilmiÅŸ, yollara düÅŸmüÅŸ insan var. Dünya nüfusu 7,5 milyar ve 2050’de 9,5 milyara çıkacağı öngörülüyor. Her geçen yıl daha da kalabalıklaÅŸan dünyanın sorunlarına çözüm aranmazsa yarın bu bedeli ödemekte zorlanacağız. ifadelerini kullandı.

Dünyadaki gelir dağılımındaki büyük farklılıklara da dikkati çeken Yıldırım, bazı ülkelerde 100200 dolar olan kiÅŸi başı milli gelirin, baÅŸka ülkelerde 60 bin dolara kadar çıktığını söyledi.

Yıldırım, gelirin eÅŸit dağılması durumunda dünyada her bireye 11 bin dolar kiÅŸi başı gelir saÄŸlanacağını kaydederek Bu çarpıklığın sebebi sadece gelir dağılımındaki dengesizlik deÄŸil, aynı zamanda kalkınmada da kendini gösteriyor. Birçok ülke kaynaklarını deÄŸerlendirecek yatırımı yapabilmek için ihtiyaç olan finansmana eriÅŸemiyor. Kaynak yetersizliÄŸinden ötürü zamanında yapılamayan yatırımlar ülkelerin fiziki ve insani geliÅŸimini de geciktiriyor.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

G20 ülkelerinin, küresel ekonomik krize çözüm bulmak için 2008de toplandığını hatırlatan Yıldırım, G20 ülkelerinin dünya ekonomisinin yüzde 85’ini oluÅŸturduÄŸunu ve dolayısıyla bu ülkelerin sürdürülebilir kalkınma konusunda çok önemli görevleri olduÄŸunu dile getirdi.

Yıldırım, G20 ülkeleri sadece kendilerini kurtarmakla sorumlu deÄŸil. Bu ülkelerin bu geliÅŸmiÅŸlik durumuna ulaÅŸmasında unutmayalım az geliÅŸmiÅŸ ve geliÅŸmekte olan ülkelerin katkısı vardır. Åžimdi bu sorumluluÄŸun ve hakkın karşılığını verme zamanı gelmiÅŸtir.” ifadelerini kullandı.

Az geliÅŸmiÅŸ ve geliÅŸmekte olan ülkelerin, geride kalmalarını önleyecek adımların geç olmadan atılması çaÄŸrısında bulunan Yıldırım, bunun bir mecburiyet olduÄŸunu söyledi.

Yıldırım, bu adımların atılmaması halinde, önce yerel düzeyde baÅŸlayan savaÅŸ, terör, düzensiz göç ve sığınmacı sorunlarının bölgesel ve küresel bir tehdide dönüÅŸebileceÄŸini belirterek ÅŸu ifadeleri kullandı:

Türkiye olarak biz bölgedeki sorunların hepsiyle iç içe yıllardır yaşıyoruz. Etrafımızdaki otorite boÅŸlukları, iç savaÅŸlar ve terör ülkemize ülkemize büyük bedel ödetiyor. Ve aynı zamanda bu ülkelerin insanlarının da yurtlarından, yerlerinden edilmesine sebep oluyor. 8 yıldır Suriyede yerlerinden, yurtlarından edilen insanların sayısı 15 milyonu buldu. Ä°ç savaÅŸta hayatını kaybedenlerin sayısı 1 milyona ulaÅŸtı. Türkiye 3,5 milyon Suriyeliye 8 yıldır ev sahipliÄŸi yapıyor, onlara aÅŸ, iÅŸ ve sıcak bir yuva saÄŸlıyor. Onlara eÄŸitim veriyor.”

Tüm Suriyelilerin içinde olacağı kalıcı bir barış istiyoruz

Arjantin Ulusal Kongresinde baÅŸlayan forumda, “Kalkınmanın Finansmanı” baÅŸlıklı panelin ana konuÅŸmacısı olan Yıldırım, Türkiye’nin, Suriyeli sığınmacılar için 30 milyar doların üzerinde bir bütçe kullandığını söyledi.

Yıldırım, Türkiye’nin, “Ä°nsanı yaÅŸat ki dünya yaÅŸasın” anlayışıyla çalıştığına ve bu konuda dünyadan bir yardım almadığına dikkati çekerek, 30 milyar doların üzerinde bugüne kadar bir bütçe kullandık. Bundan sonra da aynı ÅŸekilde kullanmaya devam edeceÄŸiz. Yeter ki Suriyede bir an önce sorunlar ortadan kalksın. Tüm Suriyelilerin içinde olacağı kalıcı bir barışın, yeni bir aydınlık günün baÅŸlamasını istiyoruz. diye konuÅŸtu.

Türkiye’nin, bu adımları atarken kendi kalkınmasını da ihmal etmediÄŸini vurgulayan Yıldırım, UlaÅŸtırma Bakanlığı döneminde Türkiye’nin yaptığı yatırımlarla dünyadaki altyapı geliÅŸmiÅŸlik seviyesinde 30 kademe yükseldiÄŸini hatırlattı.

Dünyada alt yapısı en geliÅŸmiÅŸ 9 ülke arasında Türkiye var

Yıldırım, Türkiye’nin daha önce bu alanda 39. sırada bulunduÄŸunu ÅŸimdi ise 9. sıraya yükseldiÄŸini kaydederek, “Dünyada altyapısı en geliÅŸmiÅŸ 9 ülke arasında Türkiye var. Türkiye bu iÅŸleri yaparken ÅŸüphesiz genel bütçe imkanlarıyla yapmadı. Buna zaten kaynak yetmez. Hiçbir ülkede genel bütçeyle istediÄŸiniz projeleri öncelikli de olsa gerçekleÅŸtiremezsiniz. Çünkü kaynaklar sınırlıdır, ihtiyaçlar sınırsızdır. Önemli olan sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları öncelikleri iyi belirleyerek gerçekleÅŸtirmektir.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Türkiye’nin bu atılımlarında bütçe kaynakları dışında alternatif finans modellerini de çok baÅŸarılı bir ÅŸekilde kullandığından bahseden Yıldırım, son 10 yıldaki altyapı yatırımlarının yüzde 83’ünün bütçe dışı kaynaklarla yapıldığı bilgisini paylaÅŸtı.

Yıldırım, bu ÅŸekilde yol, hastane, havalimanı, okul ve demir yolu projelerinin gerçekleÅŸtirildiÄŸini aktardı.

2 gün önce dünyanın en büyüÄŸü olan Ä°stanbul Havalimanının açıldığını hatırlatan Yıldırım, havalimanın birinci etabında 90 milyon, tamamı bittiÄŸinde ise 200 milyon yolcuya hizmet vereceÄŸini ve gelecek 20 yıl içinde iki kıtanın birleÅŸtiÄŸi Ä°stanbul’un havacılığın yeni merkezi olacağını söyledi.

Yıldırım, altyapı yatırımları için dünyadaki kaynak eksikliÄŸine de dikkati çekerek, Davos’ta 2018de düzenlenen ekonomik forumda bu konuda yayınlanan raporu hatırlattı.

Raporda altyapı eksikliklerinin tamamlanması için 4,5 trilyon dolara ihtiyaç olduÄŸunun kaydedildiÄŸini aktaran Yıldırım, geliÅŸmekte olan ülkeler ve az geliÅŸmiÅŸ ülkelerde bu paranın olmadığını ve o yüzden dış kaynaÄŸa ihtiyaç duyulduÄŸunu ifade etti.

Yıldırım, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi sorununa dikkat çekerek, Yolu olmayan, içecek suya eriÅŸemeyen, iletiÅŸim sorunları çözülmemiÅŸ bir ülkenin iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin getireceÄŸi tehditleri anlatsanız ne anlayacak? Buzullar eriyecek, dünyayı sular kaplayacak, dünya yaÅŸanmaz hale gelecek ne kadar derseniz deyin, temel ihtiyaçlarını karşılanmayan insanlar, geleceÄŸe umutla bakamayan insanlara bunu anlatamazsınız. ifadelerini kullandı.

G20nin imkanları çerçevesinde kaynak bulma konusunda zorluk görmediÄŸini belirten Yıldırım, 2008 küresel krizine gelinceye kadar maalesef kaynaklar özensiz dağıtıldı. Özensiz dağıtılan bu kaynaklar kimi yerlerde çar çur oldu, kimi yerde geriye dönmedi ve sonunda küresel bir kriz olarak kucağımızda kaldı. diye konuÅŸtu.

Yıldırım, 2008 krizinin etkilerinin bitmediÄŸinin altını çizerek, Dünya yüzde 2,5in altında büyüyor. Yüzde 2,5in altında büyüme demek; yıllık enflasyonu kattığınızda büyüme deÄŸil, küçülme demektir. Dünyanın küçülmesinin doÄŸuracağı sonuç ortadadır. Sadece geliÅŸmiÅŸ ülkelere deÄŸil, geliÅŸmekte olan, az geliÅŸmiÅŸ ülkelerin de umutlarının, beklentilerinin çok daha gelecek yıllara terk edilmesi demektir. ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Yıldırım, geliÅŸmiÅŸ ülkelerin kaynak ve altyapı ihtiyaçlarını karşıladıklarını ancak geliÅŸmekte ve az geliÅŸmiÅŸ ülkelerin bunu yapamadığını belirtti.

Kaynakların ihtiyaç sahibi ülkelere verilmesine vurgu yapan Yıldırım, Bölgesel ve küresel refahı, huzuru elde etmenin, düzensiz göçü önlemenin, terörü ortadan kaldırmanın yolu finans kaynaklarını ihtiyacı olan ülkelere tahsis etmektir. Yoksa sınırlarınızı kapatarak, gümrük kapılarından geçiÅŸi önleyerek, küresel sorunları önlemeniz mümkün deÄŸildir. ifadelerini kullandı.

Yıldırım, göç eden insanın daha iyi yaÅŸam standartlarına ulaÅŸmak için her yolu deneyeceÄŸini söyleyerek, Biz her gün denizden yüzlerce insan topluyoruz. Hayatını riske atarak Afrikadan, Suriyeden, Iraktan, Afganistandan insanlar akın akın Türkiyeye geliyor. Avrupaya geçmek için her türlü zorluÄŸu, riski göz önüne alıyor. dedi.

Meclis BaÅŸkanı Yıldırım, düzensiz göçmenleri engellemenin çözüm olmadığını vurgulayarak, Çözüm; bulundukları yerde onların sorunlarına daha çok zaman, kaynak ayırarak ve beÅŸeri sermayeyi güçlendirerek insanları eÄŸitmektir. Ä°nsanlara yurtlarında, ülkelerini imar etmek, geliÅŸtirmek için öz güven kazandırmaktır. Bunu da geliÅŸmiÅŸ ülkeler yapabilir. Bu konuda ön ayak olmanın zamanı gelmiÅŸtir. diye konuÅŸtu.

GeliÅŸmiÅŸ ülkelerin, geliÅŸmekte olan ülkelere tahsis ettiÄŸi fonu geri çekmesini sıkıntı olarak deÄŸerlendiren Yıldırım, geliÅŸmiÅŸ ülkelerin uyguladığı faiz artırma politikası ve teÅŸvikler sonucu ABDden 4,5 trilyon dolarlık fonun geliÅŸmekte olan ve geliÅŸmiÅŸ ülkelerden geri alındığını belirtti.

Yıldırım, Türkiyenin ekonomik ve sosyal imkanlarını kullanırken, hiçbir ülkeyi geride bırakmamak prensibini edindiÄŸini belirterek, Türkiyenin sahip olduÄŸu imkanları geliÅŸmekte olan ve az geliÅŸmiÅŸ ülkelerle paylaÅŸtığını söyledi.

Dünyada 34ü Afrika kıtasında olmak üzere 47 tane en az geliÅŸmiÅŸlik düzeyinde sınıflandırılan ülke olduÄŸunu hatırlatan Yıldırım, en az geliÅŸmiÅŸ ülkelerdeki insanların ortalama günlük gelirinin 2 doların altında olduÄŸunu belirtti.

Yıldırım, Türkiyenin 2005te baÅŸlattığı Afrika açılımına deÄŸinerek, Hemen hemen her Afrika ülkesinde büyükelçilik açtık. DoÄŸrudan uçuÅŸları baÅŸlattık ve 10 yıl içerisinde Afrika kıtasına sosyal sorumluluk projeleri baÅŸlattık. SaÄŸlık, eÄŸitim ve temiz su kaynaklarına eriÅŸim gibi gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz projeler orada insanların umudunu yeÅŸertti ve hayata tutunmalarına vesile oldu. Bu çerçevede son 10 yılda yaptığımız sosyal projelerin tutarı 3,5 milyar dolardır. ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Türkiyenin yaptığı yardımlarla iftihar ettiÄŸini dile getiren Yıldırım, Türkiye, milli gelirine göre sosyal yardımlarda dünya birincisidir ve bu Türkiyeyi en cömert ülke konumuna getirmiÅŸtir. ifadesini kullandı.

Yıldırım, az geliÅŸmiÅŸ ülkelerin kalkınması için finansman desteÄŸinin, parlamentoların da çalışma konusu olması gerektiÄŸinin altını çizerek, Parlamentolar hükümetlerin alternatif finans kaynağı oluÅŸturma konusundaki ihtiyaçlarını ve gayretlerini dikkate almalı ve bunun için gerekli yasal düzenlemeyi ve kolaylığı temin etmelidir. Kaynak sahibi ülkelerden, kaynağı ihtiyaç duyulan ülkelere kaynak akışını saÄŸlayacak her türlü yasal düzenleme gerçekleÅŸtirilmelidir. dedi.

Kaynağın gelmesi için gereken ÅŸartlara da deÄŸinen Yıldırım, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

Kaynak, istikrar, güven, güçlü siyasi irade varsa gelir. Bir de hukuk devleti eÄŸer iÅŸliyorsa gelir. Öngörülebilir olan bir ülkeyseniz, kaynak giriÅŸinde sorununuz olmaz ama yatırımcının zihninde sürekli kuralları deÄŸiÅŸen, öngörülemez bir algı oluÅŸturursanız; o zaman ne kadar zengin olursanız olun kaynak giriÅŸinde sıkıntı yaÅŸayacaksınız. Arjantinin bu giriÅŸimiyle, G20 parlamentolarına küresel barış, refah ve istikrarına somut katkı için bir baÅŸlangıç yapılmıştır.

Muhabir: Lokman Ä°lhan, Muhammed Emin Canik