‘TEOG'un kaldırılması lazım’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG'un kaldırılması lazım. Biz TEOG'la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı." dedi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi BaÅŸkanı Mesut Barzani'nin açıklamalarının sorulması üzerine, "Sayın Barzani, bizim bu konuda ne düÅŸündüÄŸümüzü gayet iyi biliyor. Yaptığı açıklama, bana göre hakikaten çok çok yanlış bir açıklama. Çünkü bizim yıllardır Irak'ın toprak bütünlüÄŸü konusundaki hassasiyetimizi biliyor. Irak'ın toprak bütünlüÄŸü konusundaki hassasiyetimizi bildiÄŸi halde, bunun yanında Kerkük özellikli bir bölge, bunu da bildiÄŸi halde, kalkıp hala buralarda kendine göre bazı operasyonlar yapma gayretinin içerisine girmesini hiç mi hiç doÄŸru bulmuyorum." dedi.
En zor anlarında oradaki Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin yanında olduklarını dile getiren ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
"Åžu anda bu atılan adımlar bizi ister istemez yeni bir karar sürecine itti. Biz bu ayın 27'sinde Milli Güvenlik Kurulu toplantısı yapacaktık. Åžimdi Amerika dönüÅŸü 22'sinde, içinde bu referandum olayını da gündeme aldığımız, ayın 22'sine Milli Güvenlik Kurulu toplantısını çektik ve Milli Güvenlik Kurulu toplantısını ayın 22'sinde saat 15.00'te yapacağız. Milli Güvenlik Kurulu toplantının arkasından Hükümet, Bakanlar Kurulu toplantısını yapacak ve bu konuyla ilgili nihai kararımızı da bizler teklif olarak, hükümet de Bakanlar Kurulu olarak ayın 22'sinde verecek. Demek ki bizim ÅŸeylerimizden bir ÅŸey anlamamış. 'Hala bir ÅŸey denmiyor, böyle bir ÅŸey söylenmedi, farklı teklifler yok.' Bizim kanaatimiz belli ama ÅŸimdi artık bizim bu konudaki hassasiyetimizin ne denli ileride olduÄŸunu ayın 22'sindeki Milli Güvenlik Kurulu toplantısı ve Bakanlar Kurulu toplantısından sonra kendisi çok daha net, açık görecektir."
"Akıl tutulmasından öte bir ÅŸey"
ErdoÄŸan, BaÅŸbakan Binali Yıldırım'ın referandum kararıyla ilgili bir açıklamasında, bunu bir "akıl tutulması" olarak tanımladığının hatırlatılması üzerine de ÅŸöyle konuÅŸtu:
"Ben bunu akıl tutulmasından öte bir ÅŸey olarak görüyorum, bu ciddi manada bir siyasi acemiliktir, böyle bir siyaset anlayışı olamaz. Bir defa Irak'ın kenarında 350 kilometre sınırı olan biziz. Burada bir tarafta Ä°ran, bir diÄŸer tarafta Suriye. Suriye'nin zaten ne durumda olduÄŸu belli. Burada bizim tavrımız nedir? Irak'ın toprak bütünlüÄŸüdür. Ä°ran aynı ÅŸeyi paylaşıyor. Tüm bunlara raÄŸmen eÄŸer siz burada kendinize göre bağımsız bir devlet ilanına kalkarsanız, kusura bakmayın, buna herkes böyle 'Evet' demez. Burada Türkmenler var, güneyde, öbür tarafta Musul'da Araplar var. Siz bunları yok farz edemezsiniz ve bütün bunlar ortadayken, Irak'ın toprak bütünlüÄŸünü tehdit edecek bir adımın atılmasına da öyle kolay kolay herkes 'Evet' demez. Zaten ÅŸu anda kendi içinde bile bu iÅŸi halletmesi mümkün deÄŸil. Irak'ın merkezi yönetimi de buna 'Hayır' diyor, Irak'ın parlamentosunun da zaten böyle bir ÅŸeye 'Evet' demesi mümkün deÄŸil. Biz de MGK ve Hükümetimizin kararından sonra çok açık, net Türkiye de kararını açıklayacaktır, Ä°ran zaten bu konuyla ilgili kararını açıklamış durumda."
ABD ziyaretinde yaÅŸananlar
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ABD ziyareti sırasında yaÅŸanan olaylar ve korumalarıyla ilgili verilen kararın hatırlatılması üzerine, bu konudaki tepkilerini çok açık ve net ortaya koyduklarını söyledi.
BM Genel Kurulu'nun, ABD'nin güvencesi altında düzenlendiÄŸine dikkati çeken ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
"Bizi BM Genel Kurul binasının içinde kendi elemanları korumaya alır ama dışarıda havalimanından BM Genel Kurulu'na veya kalacağımız otele kadar, burada ABD bizim güvencemizi saÄŸlar. Bunun yanında da bizim kendi korumalarımız vardır. Bu olayda, 16 Mayıs'taki seyahatimiz, yine Sayın Trump'ın daveti üzerine yaptığımız, üstelik de bir resmi ziyaretti. Bu resmi ziyarette maalesef PKK terör örgütünün mensuplarıyla bunun yanında FETÖ mensuplarının dayanışmasıyla bizler Beyaz Saray'a gittiÄŸimizde belli bir mesafe ki kısa bir mesafeydi, orada bunların birçok gösterileri oldu. Buna Amerikan güvenlik kurumlarının ne yazık ki ciddi bir müdahalesi olmadı. Daha sonra biz büyükelçilik binamıza geleceÄŸimizde de orada meÄŸerse bazı adımlar atıldı. Yine biz oraya geldik, baktık yaklaşık 100 metre veya 75 metre mesafede, orada yine aynı durumdalar. Orada gösteriler, tüm bu gösteriler karşısında benim oradaki vatandaÅŸlarım da eli baÄŸlı duramazdı. Onlar müdahaleyi yapma yoluna gittiler. Herhalde benim korumalarım da eli baÄŸlı duramazdı. Çünkü Amerikan polisi en ufak bir müdahale yapmıyor, onları oradan dağıtalım diye. Buna da tevessül etmediler. Geldikten sonra bir de baktık ki arkadan, bizim korumalarımızla ilgili ne yazık ki gözaltı kararları veya kendilerine göre eÅŸimin iki tane hanım koruması, olayların olduÄŸu yerde yok. Resmi olan, ismi olan korumaların içinde Amerika'ya hiç gelmemiÅŸ olanlar... Bunlarla ilgili böyle gözaltı kararı gibi bir ÅŸey çıkarıyorlar. Sonradan bakıyoruz ki olay geliyor yine FETÖ'ye dayanıyor. Orada da ne yazık ki bunlarla müÅŸterek çalışıyorlar. Çünkü bu savcılar malum, bunlarla müÅŸterek çalışan savcılar olduÄŸu için burada da aynı uygulama yapılıyor.
Daha sonra Ekonomi Bakanımız Zafer (ÇaÄŸlayan) Bey'le ilgili ve bunun yanında Halk Bankası'nın alt yöneticileriyle ilgili alınan kararın da yine nasıl bir organizasyonun neticesi olduÄŸu ortaya çıkıyor. Bu, 17-25 Aralık sürecinde buradaki FETÖ ekibinin o soruÅŸturmalarında geçen ifadeler neyse aynı ÅŸimdi burada geçiyor. Hiç mi hiç ilgisi alakası olmayan veya Bakanlık süreciyle Bakanlık sürecinin dışındaki dönemleri kapsayan garip ifadeler var orada. Konuya da hakim deÄŸiller. Bu ÅŸekilde, örneÄŸin Zafer Bey'le ve diÄŸerleriyle ilgili o hazırladıkları soruÅŸturma beyanının içerisinde bunlar var."
"10 binlerce şehidin hesabı sorulacak"
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, CHP Ä°stanbul Milletvekili Tanrıkulu'nun SÄ°HA ilgili açıklamalarına iliÅŸkin bir soru üzerine ÅŸunları söyledi:
"Åžu ifadeleri görüyorsunuz di mi? Al birini vuru ötekine. Biri diyor ki, senin Ä°nsansız Hava Araçların nerede? Öbürü, 'Orada piknik yapıyorlar.' diyor. Genel BaÅŸkanı, 'Bunlar terörist olabilir.' diyor. Yahu böyle bir mantık olabilir mi? Sen kimin avukatlığına soyunuyorsun? Benim bu kadar Mehmedim öldürülüyor di mi? 'Sivil' diyor. Lice'de Ä°lçe BaÅŸkan Yardımcılarım evlerini önünde ÅŸehit edildi. Bunun yanında birçok yerde benim vatandaÅŸlarım ÅŸehit edildi. Veznecilerde ÅŸehit edilen benim vatandaÅŸlarım deÄŸil miydi? Bunlar sivil deÄŸil miydi? Bunların silahları mı vardı Ey KılıçdaroÄŸlu? Ankara'da, GAR'ın orada ÅŸehit edilenler benim sivil vatandaÅŸlarım deÄŸil miydi? Terörist miydi onlar? Onları nasıl ÅŸehit ettiler? Aynı ÅŸekilde yine Ankara'da akÅŸam mesaisinde görevlerinden çıkan iÅŸçi kardeÅŸlerimi canlı bombayla ÅŸehit edenler kimdi? Kızılay'daki meÅŸhur o bomba olayı neyin nesiydi? Ne utanmaz adamlarsınız, nasıl bunları konuÅŸuyorsunuz? Bütün bunlar olacak, biz hala teröristlerin olduÄŸu yerlerde, inlerde, maÄŸaralarda ne yapacağız? Bunları izleyeceÄŸiz. Yok öyle ÅŸey, inlerine gireceÄŸiz inlerine. Benim ÅŸehitlerimin, on binlerce ÅŸehidimin hesabını soracağız. Sonuna kadar, üzerine üzerine gideceÄŸiz. Biz KılıçdaroÄŸlu'nun hatırı için geri vitese takamayız. Öbürü zaten tam terörist aÄŸzıyla konuÅŸuyor. Sen Genel BaÅŸkan'san önce, bu adama diyeceksin 'Sen ne konuÅŸuyorsun? Senin bu ağız, Kandil'dekilerin aÄŸzı.' Zaten bunlar aynı aÄŸzı kullanıyorlar."
"Bu terörle mücadelenin ileri noktasıdır"
Ä°nsansız hava araçlarını elde edebilmek için yıllarca çalıştıklarını belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
"Bize ABD bu silahları vermedi. Ä°srail'den 12 tane aldık, onların da bakım ve tamirinde her zaman ipe un serdiler. Åžimdi hamdolsun yerli olarak yapabilir duruma geldik. Åžimdi de bu onları rahatsız ediyor. Niye? Artık Türkiye kendi silahlı ve silahsız insansız hava araçlarını yapar hale geldi, mutluyuz. Terör örgütlerinin nerede olursa olsun üzerine üzerine hem silahlı insansız hava araçlarıyla gidebiliyoruz hem de silahsız insansız hava araçlarıyla nerede kim var, gidip ondan sonra da uçaklarımıza koordinatlarını verebiliyoruz. Ä°ÅŸte bu terörle mücadelenin ileri noktasıdır. KılıçdaroÄŸlu istediÄŸin kadar üzül, yanındakinin ismini zaten vermeyeceÄŸim, sen de istediÄŸin kadar üzül. Terörün yandaÅŸları istedikleri kadar üzülsünler. Biz bu mücadeleyi sonuna kadar bu ülkede tek terörist kalmayıncaya kadar devam ettireceÄŸiz. Bu ülkenin mutluluÄŸu ve huzuru için buna ihtiyacımız var."
"Çok çok yanlış bir yaklaşım tarzı"
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, eski milletvekili Aysel TuÄŸluk'un vefat eden annesi Hatun TuÄŸluk'un cenazesinde yaÅŸananlara iliÅŸkin soru üzerine, ÅŸunları söyledi:
"Ben doÄŸrusu bu süreci yakından takip ettim ve oraya gelen 20-25 kiÅŸilik grup, içlerinde alkollü olanların olduÄŸunu da bana bakanım söyledi. Çok çok yanlış bir yaklaşım tarzı. Her ÅŸeyden önce bizim dinimizde, bizim deÄŸerlerimizde siz kalkıp da yani defnedilen bir insanın mezarına yönelik, seversin sevmezsin, böyle bir müdahale tarzı yoktur. Bu bir annedir ve evladı da cezaevinden yasal olarak iznini almış, annesinin defin merasimine gelmiÅŸtir. Konuyu Ä°çiÅŸleri Bakanım bana ilettiÄŸi zaman ben de Ä°çiÅŸleri Bakanıma ÅŸunu söyledim; 'Bizim deÄŸerlerimizde zaten böyle bir ÅŸey yok. Böyle bir ÅŸeye hakları da yok. Bence özellikle mevtanın sahiplerine ÅŸunu teklif etseniz, memleketleri ben o anda bilmiyordum neresi olduÄŸunu, Elazığ mı yoksa bir baÅŸka yer midir? Söyleseniz de, biz kendilerine gerekirse uçak tahsis edelim, eÄŸer Elazığ ise uçakla oraya gönderelim, kendi topraklarında defnetsinler.'
Bu arada beni tekrar Süleyman Bey aradı dedi ki; 'Üç yer düÅŸünüyorlar. Elazığ, Tunceli, Mersin.' Dedim ki, 'Memleketi neresi ise orayı teklif et.' Sonra Tunceli olduÄŸunu onlardan öÄŸrendi. Kendileri de uçakla deÄŸil otobüsle gideceklerini söylemiÅŸler. 'O zaman bütün güvenlik önlemlerinizi alın, Tunceli'de de defnini saÄŸlayın.' Zaten kızı da Ankara da taziyeleri kabul edeceÄŸini söylemiÅŸ. O ÅŸekilde uÄŸurlandı. Yani böyle bir ÅŸeyi kabullenmek bizim dinimizde yok. Bunu yapamazsın, buna hakkın yok ama bunlar böyle bir yanlış yaptılar. Adli ve idari süreç de biliyorsunuz baÅŸlatılmış vaziyette. Gerek Ä°çiÅŸleri gerek Adalet Bakanlığımız da bunun takibini yapıyor"
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in S-400 konusundaki açıklaması
"Stoltenberg, bu konuda NATO'nun aslında kuralını ortaya koydu. Åžimdi; yıllar önce Yunanistan S-300 aldı. Herhangi bir uygulama yaptınız mı? Yapmadınız. Åžimdi biz, aynı ülkeden S-400 ile ilgili anlaÅŸma yaptık, rahatsız oldunuz." ÅŸeklinde konuÅŸan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Peki, siz verdiniz de biz almadık mı? NATO ülkelerinden bize böyle bir destek verildi mi, füze konusunda? Hayır, istedik, vermediler. Åžimdi biz başımızın çaresine bakacağız. Bir baÅŸka yerden bulduk, oradan alacağız. Ä°stediÄŸim yerde bu anlaÅŸmaları yapar, adımlarını da atarız. Daha bizim bu çeÅŸitlendirmemiz çok daha farklı bir ÅŸekilde devam edecek. Buna müdahale yetkileri yok. NATO'nun kendi kuralları içerisinde de yok ve bu yapılan uygulama tamamen Türkiye'nin güçlenmesini engellemeye yönelik bunlar adımlardır." ifadelerini kullandı.
"TEOG'la aslında işi zorlaştırıyoruz"
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, TEOG'a iliÅŸkin ÅŸunları söyledi:
"Åžu anda tabii yine milli eÄŸitimde bazı eksiklerimiz yok mu? Var. Bunları da aÅŸacağız. Mesela en büyük eksiklerden bir tanesi, bugün arkadaÅŸlarım söyledi, çünkü ben talimatım verildiÄŸi zaman bu talimatın biteceÄŸini biliyordum. Mesela ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG'un kaldırılması lazım. Biz TEOG'la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir ÅŸey vardı. Okursun, sene içinde notların bellidir, bu notlarınla beraber yürürsün. Gelirsin üniversite sırasına, orada da girersin üniversite imtihanlarına. Üniversite imtihanında da sosyalde, sayısalda baÅŸarı durumun neyse bu baÅŸarıya göre girmen gereken yer nereyse girersin. BindirilmiÅŸ kıtalara dönüyoruz. Olmaz. Bir de ister istemez anneler babalar ne yapıyor? 'TEOG sınavı, çocuÄŸumu kursa göndereceÄŸim.' Bunlardan artık bizim sıyrılmamız lazım. Yapmamız gereken ÅŸey nedir? Bir, okullardaki seviyeyi yükseltmek. BaÅŸbakanlığım döneminde de bunun talimatını verdim. Hafta sonlarında biz bazı okullarımızda Milli EÄŸitim'in kendi öÄŸretmenleri vasıtasıyla takviye dersleri verelim. Bu öÄŸretmenlerimize bunun karşılığında da bir bedel ödeyelim. Hem öÄŸretmenlerimiz bunun karşılığında da 3-5 kuruÅŸ daha fazla bir imkan elde etmiÅŸ olur hem de bu takviye kurslarına gelmek isteyen öÄŸrenciler gelir, seviyelerini daha da yükseltirler. Öyle gidip 'Birilerine imkan saÄŸlayalım, avanta saÄŸlayalım?' Böyle bir ÅŸey olmayacak. Bunu da Nabi Bey'in döneminde baÅŸlattık. Bunun ÅŸimdi yine aynı ÅŸekilde yürümesi lazım. Durup dururken birilerini ihya etmenin anlamı yok. Kendi öÄŸretmenlerimiz bize yeter. Devlet olarak da bizim devletimiz bunu karşılayacak güçtedir. Hiç birilerini abad etmenin, ihya etmenin yolu da yok."
TEOG'a yönelik süreç konusunda da ErdoÄŸan, "Kaldırılacak hemen, kaldırdık, bitti. Bunun kararını verecek olan hükümettir. Bu ülkenin CumhurbaÅŸkanı olarak bunu Bakanıma, BaÅŸbakanıma bir kere söylerim olur biter. Ama ben Sayın Bakan'a söyledim, yarın zaten Sayın BaÅŸbakanımızla da burada görüÅŸmem var, kendisiyle bunu paylaÅŸacağım. Bak böyle böyle. Hafta başı bu böyle baÅŸlamış veya önümüzdeki hafta devam edecek, bu konuda artık kararı kesinlikle süratle alalım BaÅŸbakanım, bunlardan kurtaralım bu ülkeyi. Biz artık böyle ilkel bir durumda deÄŸiliz, o geçmiÅŸte kaldı, neler çekti bu ülke yetti artık." dedi.
ErdoÄŸan, sınavsız nasıl devam edileceÄŸiyle ilgili soru üzerine, "Aynen devam edecek. EÄŸer farklı okullara gitme durumu falan olursa her okul kendisi, kendi imtihanını yapar, o okula geçmek isteyen de o okulun imtihanına girer, kazanırsa devam eder. Bunlar zor ÅŸeyler deÄŸil. Bunların hepsi aşılır. TEOG'la aslında iÅŸi zorlaÅŸtırıyoruz. Bu merkezi bir sistem olduÄŸu için de zorlaÅŸtırma oluyor. Ne lüzum var bunları yapacağız. Farklı bir okula gitmek istiyorsa o okulun kendi açtığı imtihanına girer, kazanırsa devam eder. EÄŸer istiyorsa böyle bir ÅŸeyi... EÄŸer istemiyorsa, 'Ben kendi okulumda devam edeceÄŸim...' Orada da zaten herhangi bir sıkıntı söz konusu deÄŸil, devam eder. Ä°ÅŸin en rahatı, en kolayı da aslında bir yerde de o." diye konuÅŸtu.
FETÖ'yle mücadele
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan sözlerine ÅŸöyle devam etti:
"Åžu anda bence FETÖ'yle mücadelede yani bir ay, iki ay, üç ay, dört ay, beÅŸ ay, altı ay öncesine göre çok daha iyi bir konumdayız ve benim beklentim, öyle zannediyorum ki yıl sonu itibarıyla artık net, açık neticeleri almaya ve görmeye baÅŸlayacağız. Åžu anda gerek avukatlarımız gerek siyasilerimiz davaları takip ediyorlar, bana getirdikleri bilgiler bu istikamette. Çünkü burada ÅŸehitlerimizin ailelerine, gazilerimize biz sahip çıkmazsak bunun hesabını Allah'a veremeyiz. Hukuk çerçevesi içerisinde ne gerekiyorsa bunun sonuna kadar takipçisi olacağız ve takip ediyoruz."
TaÅŸeron iÅŸçiler
TaÅŸeron iÅŸçiler konusunda yöneltilen soru üzerine ErdoÄŸan, "Bu konu tamamıyla ÅŸu anda Hükümetimizin gündeminde. Çalışmayı yürütüyorlar. Konuyla ilgili olarak da zannediyorum kısa bir süre içerisinde Sayın BaÅŸbakanımız gelinen noktayı açıklayacaktır diye düÅŸünüyorum." dedi.
Bir izleyicinin "Torunlarınız da okula baÅŸlıyor. Heyecanlı mısınız?" sorusu üzerine ErdoÄŸan ÅŸunları söyledi:
"Bu hafta okula hazırlığa baÅŸladılar. Bugün son günleriydi. Pazartesi artık normal süreçleri baÅŸlayacak. Tabii ki bir heyecan veriyor. Niye? Ankara'dan Ä°stanbul'a geldiÄŸim zaman torunlarımı hakikaten görmek istiyorum. Onların bana kattığı dinamizm çok çok farklı. Yaz tatilinde ÅŸöyle bir süre onlarla beraber olma fırsatını yakaladım. Åžu anda artık okulları pazartesi günü baÅŸlıyor. Biz tabii pazar günü Amerika'ya seyahat edeceÄŸiz. BaÅŸladıklarını yine göremeyeceÄŸiz. Artık geldikten sonra kendilerine kavuÅŸuruz. Rabbim torunlarımın ÅŸahsında tüm yavrularımıza inÅŸallah baÅŸarılar nasip etsin, zihin açıklığı nasip etsin. Yavrularımızı, annelerine, babalarına inÅŸallah bağışlasın. Aynı ÅŸekilde gençliÄŸimizin de bilgiyle, hikmetle dolu dolu olmasını Allah'tan temenni ediyorum."
"Afrin'den taviz veremeyiz"
"'Kandil olur baÅŸka yerler olur.' ÅŸeklinde bir ifade kullanmıştınız." ÅŸeklinde araya girilmesi üzerine "Hepsi olur" diyen ErdoÄŸan, "Sınıra yönelik askeri sevkıyatın devam etmesi özellikle 'Afrin'e yönelik bir sınır ötesi harekat olasılığını da güçlendiriyor.' yorumları da yapılıyor. Böyle bir beklenti içine girmeli miyiz?" ÅŸeklindeki soru üzerine ise ÅŸöyle devam etti:
"Åžu anda bizim için Afrin önemli bir yer. Biz Afrin'den taviz veremeyiz. Zira, kuzey Suriye terör koridoru olamayacaktır, olmayacaktır. Burayı bir terör koridoru olarak düÅŸünenler varsa bilsinler ki Türkiye Cumhuriyeti buna asla müsaade etmeyecektir, Silahlı Kuvvetlerimiz buna asla müsaade etmeyecektir. Bütün tedbirlerimiz, diplomatik çalışmalarımız bu istikamette yapılmıştır."
Bedelli askerlik
Bedelli askerlik konusundaki soru üzerine ErdoÄŸan, bedelli askerlik konusunun gündemlerinde olmadığını, çünkü ÅŸu anda ciddi manada asker kadrosunda eksilme bulunduÄŸunu belirtti.
Onun için vatansever evlatları askere beklediklerini ifade eden ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
"Hele hele üniversite bitirmiÅŸ, bedelli askerlik bekliyor. Zaten gelip yapacağın askerlik 6 ay. Bunun da yaklaşık 20 günü izin. 5 ay 10 gün. Gel askerliÄŸini yap. Askerlik bir de sana birçok kazanım saÄŸlıyor. Askerlikteki o belli disiplin anlayışı, bunlar çok çok önemli. Bir diÄŸeri ise korunmada, birçok ÅŸeylerde bazı adımları atmaya yardımcı olur. Ä°nsan hayatının disiplininde de askerliÄŸin saÄŸladığı birçok faydalar var. Bunun dışında da yani normal ÅŸu andaki süreçte de zaten 11 ay filan... Bunlardan kaçınmanın da ben doÄŸru olmadığına inanıyorum.
Çünkü Genelkurmay BaÅŸkanlığımız, bunun yanında Milli Savunma Bakanlığımız bu sayısal durumu önümüze koyduÄŸu zaman hakikaten bu da düÅŸündürüyor. Orada öyle bir ÅŸiÅŸme olabilir ama öbür tarafta da ciddi bir ihtiyacımız var. Kaldı ki hep söylerdik ya 'biz asker bir milletiz'. Asker milletsek bunun gereÄŸini de yapalım, bundan kaçınmayalım ve geçmiÅŸimizde bu yoktu, son zamanlarda bunlar biraz artış kaydediyor. Temenni ederim ki bunlar gündemden yavaÅŸ yavaÅŸ düÅŸer ve herkes o ÅŸerefli giysiyi giymek suretiyle yola devam eder. Biz yaptık, 16 ay yedek subaylık yaptım. Åžimdi artık yedek subaylıkta da süre iyice azaldı."
Yabancı oyuncu kontenjanı
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ÅŸunları söyledi:
"Bunu tabii aslında kulüplerimizle konuÅŸarak bir yere vardırmamız lazım. Özellikle futbolda yabancı oyuncu sayısının aşırı oluÅŸu bize bazı dezavantajlar getiriyor. En önemli dezavantajı Milli Takım'a yansıması. Milli Takım'a yansımada oyun noktasındaki performansı az olduÄŸu için yerli futbolcularımızın Milli Takım'a gidiÅŸte de bir defa o sayıyı, gücü yakalayamıyoruz. 'Åžu anda kulüplerimiz hiç mi yabancı oynatmasın?' Hayır, oynatsın ama bu kadar fazla deÄŸil. Sayı 6'ya, 7'ye çıktığı zaman bu durumda hakikaten neredeyse sahada yerli futbolcu yok. Bunu doÄŸru bulmuyorum. Belli bir sayıda tutulabilir, o da hem tribünlere farklı bir heyecan getirebilir hem de yerli futbolcularımız arasında rekabete vesile olabilir ama iÅŸi bitmiÅŸ futbolcuları almanın da doÄŸru olduÄŸuna inanmıyorum."
Almanya ile iliÅŸkiler
"Seçim bittikten sonra Almanya ile iliÅŸkiler normale döner mi?" ÅŸeklindeki soru üzerine ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:
"Åžu anda tabii burada olaya birkaç cepheden bakmak lazım. Bizim sorunumuz Alman yönetimiyle mi Alman halkıyla mı? Bizim Alman halkıyla sorunumuz yok. Bizim sorunumuz Alman yönetimiyle. Alman yönetiminde de çeliÅŸkiler var. Bakıyorsunuz Hristiyan Demokratların bakışı farklı, Sosyal Demokratların bakışı farklı, liberallerin farklı, solcular var onların farklı, YeÅŸillerin onların farklı. Bunlar, bizim referandum sürecinde maalesef, edep adap bütün bu sınırları aÅŸtılar. Burada yine en akıllı siyaseti o dönemde Merkel yürüttü. Merkel diÄŸerleri kadar bize azgınca saldırmadı, daha dikkatliydi ama maalesef baÅŸta YeÅŸiller olmak üzere, aşırı sol takımı olmak üzere, hatta liberaller olmak üzere, SPD olmak üzere bunlar adeta bize karşı kampanya yürüttüler."
"Atatürk Kültür Merkezi'ni 2018 yılının sonunda bitirmeyi hedefliyoruz"
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 2 bin 500 kiÅŸilik salona sahip olacak Atatürk Kültür Merkezi'ni 2018 yılının sonunda bitirmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, ÅŸunları kaydetti:
"Türkiye'de bizim ÅŸu anda tek Ankara BeÅŸtepe'deki kongre merkezimiz ama bunun dışında böyle bir kongre merkezimiz yoktu. Ankara'da eskiden 150-200 kiÅŸilik opera binası vardı. Atatürk Kültür Merkezi tam opera binası diyebileceÄŸimiz bir bina deÄŸildi, yarı opera binasıydı. Åžimdi biz Millet Evi'nin yanındaki yerimizi tam opera binasına benzer ÅŸekilde yaptık. Bunun için de mimarlarımıza dünyayı dolaşın, ona göre bunu yapalım dedik ve buna göre yapıldı. Taksim'deki ise tam bir opera merkezi oluyor inÅŸallah. Burası 3 balkonu olan 2 bin 500 kiÅŸiyi aynı anda alabilecek, çok amaçlı hizmet verebilecek. Sadece o opera gösterilerinin olacağı günlerde açılan deÄŸil, yıl boyu birçok hizmet verebilecek, küçük salonlarında deÄŸiÅŸik toplantıların yapılabileceÄŸi bir yer olacak. Dış cephe giydirmeleri ise hayranlık uyandıracak muhteÅŸem bir eser. Bunun da lansmanını 2 ay içinde Ankara'daki Millet Evi'nde yapacağım. Ondan sonra inÅŸaatını baÅŸlatacağız. Hazırlıklarımız bu konuda kararlı bir ÅŸekilde devam ediyor. Ben beÄŸeneceÄŸinizi umut ediyorum."
Kanal Ä°stanbul Projesi'ne iliÅŸkin soruya ErdoÄŸan, "Son aÅŸamalarda, ihalesi yapılacak. Åžu anda zannediyorum hükümetimiz ihale hazırlıklarını yapıyor, ihaleye çıkılacak, adım atılacak." yanıtını verdi.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.