Teröriste AB himayesi

Türkiye'de Ä°ÅŸledikleri suçlardan dolayı Interpol aracılığıyla iadesi istenen teröristleri teslim etmeyen AB ülkeleri, terörle arasına mesafe koymaktan kaçınan HDP yöneticilerini üst düzeyde ağırlıyor. Ä°ÅŸledikleri suçlardan dolayı haklarında yakalama kararı çıkartılan ve Interpol aracılığıyla aranan terör örgütü mensupları  AB ülkeleri tarafından koruma altına alınırken, terör örgütüPKK ile arasına mesafe koymaktan kaçınan HDP yöneticilerinin de üst düzeyde ağırlanması dikkati çekiyor. Halkların Demokratik Partisi eÅŸ genel baÅŸkanları da AB ülkelerine yaptıkları gezilerde planlı bir ÅŸekilde terör örgütünün üst düzey yöneticilerini ziyaret ediyor.  Gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya gelmesi planlanan HDP EÅŸ Genel BaÅŸkanı Selahattin DemirtaÅŸ, 5 AÄŸustos'ta Brüksel'e gitti. DemirtaÅŸ, burada, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar ve Kongra-Gel EÅŸ BaÅŸkanı Remzi Kartal ile görüÅŸtü. Selahattin DemirtaÅŸ, 20 AÄŸustos'ta ise Ä°sveç'e hareket etti. Olof Palme Merkezi'nin davetlisi olarak Ä°sveç'in baÅŸkenti Stockholm'e giden DemirtaÅŸ, Ä°sveç DışiÅŸleri bakanı Margot Wallström ile bir araya geldi. DemirtaÅŸ, bir hafta sonra Avusturya'ya gitti ve 27 AÄŸustos'ta, Avusturya CumhurbaÅŸkanı Heinz Fischer ile görüÅŸtü. 28 AÄŸustos'ta baÅŸkent Viyana'da partisi tarafından düzenlenen mitingde konuÅŸan DemirtaÅŸ'ın, vekillerinin Yüksekova'ya giremediÄŸini öne sürüp, "AK Parti valisi, panzerlerle tankla TOMA ile ÅŸehrin giriÅŸini kapatmış. ArkadaÅŸlarımız yüzde 100 oy aldılar. Åžimdi ben size söylüyorum, Kürtler özerklik istemesin de ne yapsın" ifadesini kullanması tartışma yarattı.  Daha sonra Hollanda'ya geçen DemirtaÅŸ, Lahey kentinde HDP tarafından düzenlenen programda konuÅŸtu. "Türkiye'nin DAEÅž'e karşı verdiÄŸi destek daha önemli" AB ülkeleri PKK ve diÄŸer terör örgütü mensuplarına yönelik korumacı tavrını uzun yıllardır koruyor. Batılı ülkelerin terör örgütüne karşı tutumunu deÄŸerlendiren uzmanlar, Suriye'de ortaya çıkan yeni durumdan faydalanan terör örgütü PKK'nın, "DAEÅž ile mücadele eden laik tek unsur" söylemiyle Batılı ülkelerden ciddi bir destek bulduÄŸunu belirtti. Dış devlet desteÄŸi olmadan terör örgütlerinin hayatta kalamayacağını vurgulayan uzmanlar, Türkiye'yi hedefine koyan ülkelerin bu kapsamda PKK'yı kullandığının altını çizdi. Teröristleri iade etmiyorlar Türkiye'nin Avrupa'dan iadesi istenen bu terör örgütü üyeleri genelde aktif terör eylemlerine katılan kiÅŸilerden oluÅŸuyor. Reddedilen taleplerden 227'sinin gerekçesi mültecilik olarak gösterildi. Daha önce idam cezasını gerekçe gösteren Almanya, 27 terör suçlusunun iadesini, haklarındaki ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezası nedeniyle reddetti. "Birçok sanık teslim edilmedi" AA muhabirine, Batılı ülkelerin teröre karşı tutumunu deÄŸerlendiren Emniyet Genel MüdürlüÄŸü eski Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanı Bülent OrakoÄŸlu, bölücü terör örgütünün Avrupa ile baÄŸlantısının çok açık olduÄŸunu, Batı'nın Türkiye'deki taÅŸeron örgütleri kullanıp Kürt-Türk, Alevi-Sünni çatışmasını körükleyecek birtakım operasyon ve provokasyonlara tevessül ettiÄŸini söyledi. "Çözüm Süreci, Avrupa'nın provokasyonlarından zarar gördü ve tekrar çatışma ortamına dönüldü" deÄŸerlendirmesinde bulunan OrakoÄŸlu, ÅŸöyle konuÅŸtu: "DAEÅž ve Kandil bombalamalarında bombalar atılırken müttefiklere haber verilmedi. Bu, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin baÅŸta Batı olmak üzere küresel güçlerin Türkiye'de teröre verdikleri desteÄŸin farkında olduÄŸunun en açık iÅŸaretlerinden biriydi. Almanya baÅŸta olmak üzere Batılı ülkeler bölücü terör örgütünü ciddi anlamda desteklediler. Bu ülkeler, Türkiye'de terörist faaliyetlerden dolayı aranan birçok sanığı ülkemize teslim etmediler. Yunanistan da bu ülkelerden biri." OrakoÄŸlu, geçmiÅŸte dost gözüken ülkelerin derin yapılarını kullanmak suretiyle Türkiye'yi istikrarsızlaÅŸtırmak istediÄŸine dikkati çeken OrakoÄŸlu, "Bölücü terör örgütüyle bağı olan HDP'nin EÅŸ Genel BaÅŸkanları DemirtaÅŸ ve YüksekdaÄŸ, bu son operasyonlarda örgütün büyük darbe yemesi üzerine, kendilerine destek veren baÅŸta ABD ve bazı AB ülkelerine baÅŸvurdular. Bunun sonucu Suriye'ye karşı Türkiye'de konuÅŸlandırılan patriot füzeleri enteresan bir ÅŸekilde geri çekildi. ABD açık bir ÅŸekilde 'IŞİD ile mücadele edilmesi gerekirken PKK ile mücadele ediliyor' gibi akıl almaz bir bakış açısı geliÅŸtirdi" deÄŸerlendirmesini yaptı.  "Türkiye kendini iyi anlatmalı" Uluslararası Stratejik AraÅŸtırmalar (USAK) Uzmanı Mehmet Yegin, her ülkenin çeÅŸitli unsurları baÅŸka ülkelerde araç olarak kullandığını, maddi ve diplomatik destek saÄŸladığını söyledi.  Tüm ülkelerin terör unsurlarını kullanabileceÄŸini ifade eden Yegin, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: "Mesele ÅŸudur, siz onları terör unsurlarını kullanmama ve meÅŸru zemine çekme konusunda neler yapıyorsunuz. Mesela geçmiÅŸte Türkiye, özellikle Avrupa'da birçok adım attı. Güvenlik güçleri arasında ortak çalışmalar oldu. Bunun sonucu Avrupa ülkeleri birçok noktada sıkıştılar. PKK konusunda daha samimi davranmak zorunda kaldılar. Öyle bir noktaya geldi ki Avrupa'da çeÅŸitli ülkelerde PKK'ya dönük operasyonlar yapıldı. Ama Batı ile iletiÅŸiminiz, etkileÅŸiminiz azaldığı zaman yine aynı noktaya, eski haline döner. Size karşı bir unsur olarak kullanırlar. Bugüne gelindiÄŸinde farklı bir konjonktür var. Batı, PYD'yi kendisi için DAEÅž'e karşı savaÅŸan bir unsur olarak görüyor. Medya da bunun propagandasını çok güçlü yapıyor. Sizin terör örgütü, uyuÅŸturucu ve insan kaçakçılığı yapan bir örgüt olarak lanse ettiÄŸiniz, onu sıkıştırıp operasyon yapmaya zorladığınız dönemde deÄŸiliz. Batı ile tekrar iletiÅŸimle kurulabilir. Ama ÅŸu anda böyle bir tablo yok. Onlar da bunu sonuna kadar Türkiye aleyhinde kullanıyorlar." Yegin, Türkiye kendisini iyi anlatamadığını ve aleyhinde ciddi bir propaganda yapıldığının altını çizerek, "Bu propaganda Türkiye aleyhinde bir imaj oluÅŸturdu. Bunu düzeltmek kolay deÄŸil" ifadesini kullandı.  Türkiye'nin kendisini ifade etmek için tüm kanalları kullanması gerektiÄŸine vurgu yapan Yegin, "BaÅŸbakan'ın yabancı basın kuruluÅŸlarına verdiÄŸi demeçteki 'Türkiye tüm terör örgütlerine karşı' söylemi çok güzel bir adım. Türkiye kamu diplomasisini güçlendirip kendisini çok iyi ifade etmeli ki taleplerinin karşılığını alsın" dedi.