Türkiye devletinin onuruyla kimsenin oynamasına izin vermeyeceğiz

Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ, Hollanda ve Almanya'nın skandal tavırlarına iliÅŸkin, "Türkiye, uluslararası hukuk çerçevesinde neler yapabilir, elbette ki uluslararası hukukun tanıdığı hakları, yetkileri sonuna kadar kullanacak ve bu meselenin takipçisi olacağız. Türk milletinin ve Türkiye devletinin onuruyla kimsenin oynamasına izin vermeyeceÄŸiz." dedi. 

Bakan BozdaÄŸ, Kanal 24 televizyonundaki canlı yayında gündeme iliÅŸkin deÄŸerlendirmede bulundu. 

Avrupa'da pek çok ülkede seçim olduÄŸunu, Türkiye'nin o ülkelerin seçimlerinde ana malzeme yapıldığını, yabancı düÅŸmanlığını Türkiye üzerinden canlandırmak suretiyle, iç politikaya dönük malzeme verildiÄŸini belirten BozdaÄŸ, "Avrupa'da ayrımcılık, ırkçılık, yabancı düÅŸmanlığı ve Ä°slamofobi hastalıklarında yaygınlaÅŸma görüldüÄŸünü, iktidarda olan siyasi partilerin bile bu hastalıktan kendilerini koruyamadığını." ifade etti. 

Bakan BozdaÄŸ, Türkiye'nin bakanlarını konuÅŸturmamak için Hollanda'nın elinden geleni yaptığına deÄŸinerek, Hollanda BaÅŸbakanı Mark Rutte ve Hollanda'nın demokrasi ve insan hakları mücadelesini vermemeleri durumunda yakın bir gelecekte konuÅŸacak yer bulamayacaklarını bildirdi. 

"Avrupa da referandumda 'hayır' cephesinde taraf" 

Almanya'da katılacağı toplantının iptal edilmesini hatırlatan BozdaÄŸ, iptal kararının belediyeyi aÅŸtığını ve yukarıdan alınan bir talimat olduÄŸunu dile getirdi. 

Almanya, Hollanda ve Avusturya ile referandum sürecinde propoganda yapılmasını istemeyen ülkelerin Türkiye'de sistemin deÄŸiÅŸmesine karşı olduklarını vurgulayan BozdaÄŸ, ÅŸöyle devam etti:

"Zannedersiniz ki Türkiye halkı yapacağı referandumla Almanya'nın, Hollanda'nın, Avusturya'nın hükümet sistemini deÄŸiÅŸtirecekmiÅŸ gibi telaÅŸtalar. Türkiye'deki referandumda pozisyon alıp hem ülkelerinde yaÅŸayan Türk vatandaÅŸlarının sandığa gitmemesi için baskı kurmak istiyorlar, onları korkutarak gitmesini engellemek istiyorlar hem de Türkiye'de sandığa gidecek vatandaÅŸlarımızın üzerinde baskı kurarak, Türkiye'de deÄŸiÅŸimin olmasını engellemek istiyorlar. Referandumda, 'hayır' cephesinde taraflar." 

BozdaÄŸ, Venedik Komisyonu raporu da anımsatarak, söz konusu raporda yalan, yanlış bilgilerin yer aldığını, CHP ve HDP'nin anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸine iliÅŸkin Meclis sürecinde ve sonrasında söyledikleri ne varsa rapora girdiÄŸini söyledi. 

Bakan BozdaÄŸ, raporun anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi Meclisten geçtikten sonra açıklandığına dikkati çekerek, ÅŸu görüÅŸlere yer verdi:

"Meclis aÅŸamasında sen bunu yapman lazım ki teknik danışmanlık yapıyorsan faydası olsun. Meclis aÅŸaması bitmiÅŸ, halkın önüne gitmiÅŸ, sandık gelecek, halk karar verecek. Tam bu aÅŸamada rapor yayınlıyor. Raporu yayınlamanın tek amacı yürüyen referandum sürecinde Avrupa Konseyi adına Venedik Komisyonu taraf olmasıdır. 'Ben tarafım' diyor, Türk halkına, 'hayır' deyin diyor. Çok net söylüyorum, Türkiye'ye daima siyasi istikrar getirecek, sistem gereÄŸi güçlü iktidar kuracak bir sistem deÄŸiÅŸikliÄŸinin yapılmasını istemiyorlar. 'Ä°stikrarsız bir Türkiye olsun, zayıf iktidar olsun, ekonomisi çöksün her zaman bize muhtaç olsun. Biz de onlara yardım elini uzatan büyük aÄŸabey olalım'. O pozisyonu korumak istiyorlar." 

Hollanda'da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve Türk vatandaÅŸlarına uygulanan muameleyle Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesinin ayaklar altına alındığını, demokrasinin katletildiÄŸini ve ifade hürriyetinin engellendiÄŸine iÅŸaret eden BozdaÄŸ, "Serbest dolaşım hakkını ihlal etmek, basın hürriyetini engellemek, toplantı hakkını engellemek, ırkçılık, ayrımcılık, Ä°slamofobi gibi aşırılıklara destek vermektir. FaÅŸizm ve Nazizmi hortlatmak ve ona can suyu vermektir." ifadesini kullandı. 

"Hollanda'nın ÅŸerefini de ayaklar altına aldılar" 

BozdaÄŸ, Hollanda'da yaÅŸananlarla aynı zamanda diplomatik dokunulmazlıklara iliÅŸkin sözleÅŸmelerin de ayaklar altına alındığına dikkati çekerek, Viyana SözleÅŸmesi'nin de ihlal edildiÄŸini bildirdi. 

Viyana SözleÅŸmesi'nin 22'nci maddesinde, "misyon binalarının dokunulmaz olduÄŸunu ve kabul eden devlet yetkililerinin misyon ÅŸefinin rızası olmadan binaya giremeyeceÄŸi" ifadelerinin yer aldığını aktaran BozdaÄŸ, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

"Misyon binalarına her türlü tecavüz ve zarara karşı korumak, misyonun huzurunun herhangi bir ÅŸekilde bozulmasının ve itibarının kırılmasını önlemek üzere her türlü tedbiri almak üzere özel göreviyle yükümlüdür. Kim? Devlet. Misyon binasına tecavüz ettiler mi? Ettiler. Peki misyonun huzurunun bozulmasını saÄŸladılar mı? SaÄŸladılar. Ä°tibarını kırmak için her ÅŸeyi yaptı mı? Yaptı. O zaman bu sözleÅŸmeyi ayaklar altına alıp çiÄŸnedi. Bu sözleÅŸme yüzlerce yıllık bir sözleÅŸme. Bütün uluslararası iliÅŸkilerin anayasası ÅŸeklinde bir sözleÅŸme. Bunu çiÄŸnedi. Öte yandan, 26. maddesi 'devlet ülkesindeki misyonun bütün üyelerinin hareket ve seyahat serbestliÄŸini saÄŸlayacaktır' diyor. Konsolos Sayın Bakanın yanına gidiyor, izin vermiyorlar. Kim engelliyor bunu? Hollanda hükümeti engelliyor. Peki bu sözleÅŸme ne oluyor? Ayaklar altına alınıyor." 

Viyana SözleÅŸmesi'nin 29'ncu maddesinin de "diplomatik ajanın ÅŸahsi dokunulmazlığı olduÄŸu, hiçbir ÅŸekilde tutuklanamayacağı ve gözaltına alınamayacağı" olduÄŸunu belirten BozdaÄŸ, "Peki ne yaptılar? Gözaltına aldılar. Hani ÅŸahsi dokunulmazlığı vardı? SözleÅŸmenin altında Hollanda'nın imzası var mı? Var. Bu sözleÅŸmeye uymak Hollanda'nın ÅŸerefi mi? Åžerefi. Bunlar Hollanda'nın ÅŸerefini de ayaklar altına aldılar. SözleÅŸmeyi de çiÄŸnediler, yırtıp atmış oldular." dedi. 

Hükümetin talimatıyla saldırının gerçekleÅŸtiÄŸini belirten BozdaÄŸ, polisin hükümetten talimat almadan büyükelçiliÄŸin etrafını saramayacağını, konsolosu zorla karakola götüremeyeceÄŸine dikkati çekti. 

BozdaÄŸ, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü:

"Hem Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesini ayaklar altına alarak bir suç iÅŸlenmiÅŸtir hem Viyana SözleÅŸmesi ayaklar altına alınmıştır. Hollanda hükümeti yaptığı bütün bu suçları yaparken aynı zamanda suç üstü yakalanmaktır. Bütün dünyanın gözü önünde köpeklerle, polislerle, konsolosluÄŸun önünde vatandaÅŸların üzerine siz saldırıyorsunuz, konsolosu gözaltına alıyorsunuz. Bakan geliyor, onu ülkeye sokmuyorsunuz. Oradan polis eÅŸliÄŸinde ülke dışına çıkarıyorsunuz. Ä°nsan hakları, demokrasi diye Türkiye'ye her gün ayar vermeye kalkan Avrupalılara, sivil toplum örgütlerine, AB'ye, Avrupa Konseyi'ne ve bunların temsilcilerine ve Türkiye hakkında her gün ileri geri konuÅŸanlara soruyorum? Kaç gündür Hollanda, Almanya ve Avusturya'da yaÅŸanan bu hak ihlalleri, insan haklarının ayaklar altına alınması, demokrasinin katledilmesi karşısında niye susuyorsunuz?"

"Türkiye hukuki imkanlarını kullanacak"

Hollanda ve Almanya'nın skandal tavırları karşısında Türkiye'nin ne yapacağı konusunda ise Bakan BozdaÄŸ, ÅŸunları kaydetti:

"Türkiye devleti büyük bir devlet. Biz devletimizin ve milletimizin onurunu canımızdan hep aziz bildik ve hep öyle koruduk. 15 Temmuz bunun en son göstergelerinden birisidir. Köpeklerle, itlerle, atlarla Türk milletini sindireceÄŸini düÅŸünenler aldanıyorlar. SavaÅŸ uçakları, tanklar, otomatik silahlar bu milleti korkutmadı. Biz devletimizi ve milletimizi koruyacak bir duruÅŸu ortaya koyduk, bundan sonra da bu duruÅŸu muhafaza edeceÄŸiz. Büyükelçinin Türkiye'ye gelmemesi gerektiÄŸini söyledik. Öte yandan uluslararası hukuk çerçevesinde Türkiye'nin yapması gereken ne varsa bunları gereÄŸi üzeri hareket etmek de bizim vazifemiz. Uluslararası bakacağız, ne varsa inceleniyor ÅŸu anda. Bugün Bakanlar Kurulu da var. DışiÅŸleri Bakanlığımız, herkes görevinin başında. Bu konularda Türkiye uluslararası hukuk çerçevesinde neler yapabilir, elbette ki uluslararası hukukun tanıdığı hakları, yetkileri sonuna kadar kullanacak ve bu meselenin takipçisi olacağız. Türk milletinin ve Türkiye devletinin onuruyla kimsenin oynamasına izin vermeyeceÄŸiz. Hollanda kendini bilecek. Türkiye ve Türk milleti ile boy ölçüÅŸmeye kalkanlar kendi boylarının uzunluÄŸuna da iyi bakmaları lazım.