Anayasa Mahkemesi'nin Twitter kararı ve sonrasında HSYK kanununa kısmi iptal getirmesi eleştirildi. AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner ise, zamanlamanın manidar olduğunu söyleyerek Türkiye'nin yargıçlar ülkesi olmayacağını ifade etti.
"Türkiye vesayetten kurtulamayacak mı?" sorusuyla deÄŸerlendirme yapan AK Partili Mehmet Metiner, "AYM'nin alelacele verdiÄŸi twitter kararından sonra ÅŸimdi de gündeminde olmadığı halde HSYK kanununu iptal etmesi zamanlama bakımından hayli manidardır. Twitter kararında "yetki gaspı"nda bulunmaktan kaçınmayan AYM'nin HSYK meselesinde de bu kadar acele davranması aklımıza CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerine dair baÅŸkaca senaryoları getirmiyor deÄŸil" dedi. "AKLIMIZA BAÅžKA SÄ°YASÄ° PROJELERÄ° GETÄ°RÄ°YOR"Konunun hayli düÅŸündürücü olduÄŸunu belirten Metiner, askeri vesayetten kurtulunduÄŸunu ancak paralel vesayetin ortaya çıktığını söyledi. Metiner, "Tam askeri vesayetten kurtulduk diye sevinirken ilkin HSYK üzerinden paralel vesayetin karşımıza dikilmesi, TBMM iradesiyle HSYK üzerinde kurulan bu paralel vesayeti etkisizleÅŸtirmeye çalıştığımızda bu kez karşımıza AYM'nin tekrar bu vesayetçi yapıya arka çıkan kararın çıkartılmış olması haliyle aklımıza baÅŸka siyasi projeleri getiriyor. Bunu aklımıza getiren sebepler sadece AYM'nin verdiÄŸi kararlar deÄŸildir elbette. AYM BaÅŸkanının bir siyasetçi gibi BaÅŸbakanımıza cevap yetiÅŸtirme ihtiyacı duyması, nihai karar organı olmasına raÄŸmen YSK kararlarına da bakabileceklerini alenen duyurmuÅŸ olması, ayrıca AYM bünyesinde 5 kiÅŸilik üyeden oluÅŸan bireysel baÅŸvuru komisyonu'nun yetki gaspında bulunmaktan kaçınmaması hem zamanlama itibariyle hem de AYM'nin kendini konumlandırma açısından hayli düÅŸündürücü bir olgudur" diye konuÅŸtu.ASLA KABUL EDÄ°LEMEZAYM'nin kendisini yasa koyucu yerine koyduÄŸunu söyleyen Metiner, "Anayasa Mahkemesi belli ki yeni dönemde kendini bir vesayet organı olarak konumlandırmak istiyor. Bu asla kabul edilemez. TBMM'de yaptığımız HSYK'ya dair yasal düzenleme Anayasa'ya uygun bir yasal faaliyettir. Burada HSYK'nın iç idari düzenlemesiyle ilgili bir kanun çıkartılmıştır. Anayasanın ilgili maddesinde açık bir biçimde TBMM'nin buna yetkili olduÄŸu belirtilmiÅŸ olmasına raÄŸmen AYM'nin kendini yasa koyucu yerine koyarak yorumlarla bu kanunu iptal etmeye yetkili görmesi TBMM iradesinin de yeni dönemde devre dışı bırakılmak istendiÄŸinin ifadesidir. AYM'nin atanmış üyeleri yorumlarla veya içtihatlarla kendini ne yasamanın üstüne yerleÅŸtirebilir, ne de yürütmenin üstünde görebilir" dedi.BU REJÄ°MÄ°N ADI DEMOKRATÄ°K REJÄ°M OLAMAZTürkiye'nin yargıçlar yönetiminde bir vesayet ülkesi olmayacağının altını çizen Metiner, "AYM'nin her konuda alacağı kararlarla bu ülke yönetilecekse veya AYM verdiÄŸi kararlarla ülke yönetiminin ortağı olacaksa o zaman bu rejimin adı demokratik bir rejim olmaz, yargıçların yönetimindeki bir rejim olur ki, bu zinhar kabul edilemez. Paralel yapıyla hükümetin kararlılıkla mücadele kararı verdiÄŸi ve paralel vesayetin odağı haline gelen HSYK'nın Anayasa'nın amir hükmü doÄŸrultusunda iç deÄŸiÅŸikliÄŸe uÄŸratıldığı bir dönemde AYM'nin sergilediÄŸi bu tavır demokrasi ve hukuk devleti adına kaygı vericidir. AYM'nin iptal ettiÄŸi maddeler, HSYK'da paralel yapının çoÄŸunluÄŸuna dayalı vesayeti ortadan kaldırmaya yönelik iç idari düzenlemeleri içermektedir. AYM'nin iptal kararından sonra HSYK'daki vesayetçi yapıya tekrar dönülecek olması her bakımdan düÅŸündürücüdür" dedi. YENÄ° TÜRKÄ°YE'DE YER YOKAnayasa Mahkemesi'nin Paralel vesayete arka çıktığını söyleyen Metiner, konuÅŸmasını ÅŸu sözlerle bitirdi:AYM'nin HSYK'nin iç idari düzenlemesine dahi kendisinin karar verebileceÄŸine inanıyor olması kesinlikle kabul edilemez. TBMM Anayasa'nın kendisine tanıdığı yetkiyi kullanarak kurum içi idari düzenlemeleri bile yapacak yetkiye sahip olmayacaksa o zaman TBMM'ye ne gerek vardır? AYM'nin HSYK'daki paralel vesayete bu iptal kararıyla arka çıktığı görüntüsü oluÅŸturan tutumu yeni bir kırılmaya iÅŸaret etmektedir.AYM'nin geçmiÅŸindeki 367 garabetini bu kez farklı versiyonlarıyla tekrar karşımıza çıkartıyor olması her bakımdan düÅŸündürücü ve üzücüdür. Demokrasilerde hiçbir kurumun vesayet organı olarak kendini konumlandırmasına izin verilemez. AYM üyeleri kendilerini herkesin ve her kurumun üstünde görüyorlarsa bilsinler ki bu üstünlük ideolojisine demokratik siyaset izin vermeyecektir."Eski Türkiye"nin vesayet organlarından biri olan AYM'ye bu haliyle "Yeni Türkiye"de yer yok diye düÅŸünüyorum. "Yeni Türkiye"nin AYM'si sadece hukukun üstünlüÄŸünü kabul eden bir nötr organ olarak konumlandırılmadığı sürece anlaşılan hem TBMM, hem de yürütme organı olan meÅŸru sivil Hükümet her türlü siyasi mülahazayla operasyonlara maruz kalabilir. Türkiye AYM üyelerinin yorumlarıyla ve içtihatlarıyla idare edilecekse o zaman TBMM'ye ve Hükümete ne gerek var ki! Gelsinler ülkeyi kendileri yönetsinler ve gidip halka da kendileri hesap versinler..."Kaynak: Haber7
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.