Ãœmitler ve Konya yeÅŸeriyor

Konya’da en çok eleÅŸtiri konusu olan orman varlığının azlığı konusunda Konya Orman Bölge Müdürü Bekir Karacabey, Konya Postası’na özel açıklamalar yaptı. Giderek artan aÄŸaçlandırma çalışmalarının olduÄŸu bilgisini veren Karacabey, 2016 yılında 8 milyın 900 bin adet findanın toprakla buluÅŸturulduÄŸunu söyledi. KiÅŸi başına düÅŸen orman varlığı konusunda Konya’nın Türkiye ortalamasına yaklaÅŸtığına dikkati çeken Karacabey, yaz aylarının yaklaÅŸtığını hatılatarak orman yangını konusunda vatandaÅŸlara çaÄŸrıda bulundu.

YAKLAÅžIK 9 MÄ°LYON FÄ°DAN TOPRAKLA BULUÅžTU

2016 yılında önceki yıllarda yapılan aÄŸaçlandırma çalışmalarının artırarak devam ettirildiÄŸini ifade eden Konya Orman Bölge Müdürü Bekir Karacabey, 2016 yılında, 2015’te çalışılan alanın yüzde 50 fazlası bir alanda çalıştıklarını söyledi.  Dikilen fidan adedinin artırıldığını dile getirilen Karacabey, “2016 yılında 8 milyon 900 bin adet fidanı toprakla buluÅŸturduk. Bu çalışmalar kutsal bir mücadele olarak görüyoruz veya vatani bir görev ifa ettiÄŸimizi düÅŸünerek yapıyoruz. Zira bu topraklar ÅŸehit kanlarıyla sulanan topraklar ve canlarını feda ederek bu toprakları kolladılar. Åžehitlerin canlarıyla korudukları toprakların erozyonla yok olmasını istemiyoruz. Onun için erozyonla yapılan mücadelenin kutsal olduÄŸunu bilerek ifade ediyoruz. DiktiÄŸimiz her bir fidanın bir avuç fazla toprağımızı koruduÄŸumuzu düÅŸünüyoruz” diye konuÅŸtu. Dikilen her bir fidanın toprak ve Konya açısından çok önemli olduÄŸunu söyleyen Karacabey, çalışmaların sadece ormanlık alanlarda yürütülmediÄŸini, 2016 yılında Bahri DaÄŸdaÅŸ Tarımsal AraÅŸtırmalar Enstitüsü’nde 30 hektarlık bir alanda toprak iÅŸlemesinin yapıldığını ve 2017 yılında da fidanlarının dikildiÄŸini kaydetti.  Bazı alanlarda dikilen fidanlarla rüzgar erozyonu gibi bazı olumsuz ÅŸartların önüne geçildiÄŸini aktaran Karacabey, “Konya Ovası’nda toplulaÅŸtırmanın bitimiyle oluÅŸturacağımız rüzgar perdelerinin ve aÄŸaçlandırmanın bir örneÄŸini orada sergilemiÅŸ olacağız. Hem vatandaÅŸlarımız rüzgar perdelerinin faydasını görecekler hem de erozyon önlenmiÅŸ olacak. Aynı zamanda okul, ibadethane, saÄŸlık kuruluÅŸlarının bahçeleri ve üniversite kampüsleri gibi sosyal alanların tümünde, aÄŸaçlandırmaya ihtiyaç duyulan her yerde biz aÄŸaçlandırma çalışmalarını yürütüyoruz” dedi. Karacabey, kamu kurum ve kuruluÅŸlarına bir çaÄŸrıda bulunarak, talep gelmesi halinde kamu kurum ve kuruluÅŸlara ücretsiz olarak fidan ve aÄŸaç dikimi konusunda ekip desteÄŸi saÄŸlayabileceklerini 

TÜRKÄ°YE ORTALAMASINA RAMAK KALDI

Konya’da 1946 yılından bugüne kadar aÄŸaçlandırma çalışmalarına ait verilerin ellerinde olduÄŸunu kaydeden Bekir Karacabey, 2017 yılı itibariyle 209 bin hektarlık alanda aÄŸaçlandırma yapıldığı bilgisini verdi.  Bu rakamın bir çok ülkenin yüzölçümünden daha fazla olduÄŸunu aktaran Karacabey, “Konya’da kiÅŸi başına düÅŸen ormanlık alan miktarı 2 bin 300 metre kare ve Türkiye ortalaması 2 bin 800 metre kare. Bakıldığı zaman Türkiye ortalamasına yakın bir rakam, bu konuda bizim ilk hedefimiz ise kiÅŸi başına düÅŸen ormanlık alan miktarının en azından Türkiye ortalamasının üzerine çıkarmak ve burada da kalmamak, artırarak devam etmek” ÅŸeklinde konuÅŸtu. Orman ve Su  Ä°ÅŸleri Bakanlığı’nın ‘5 Bin Köye 5 Bin Gelir Getirici Orman’ hedefi konusunda deÄŸerlendirmelerde bulunan Karacabey, hedefler kapsamında Konya’da 160 köyde gelir getirici tür olarak bilinen ceviz, badem, iÄŸde gibi yörenin iklim ve toprak yapısına uygun bitkiler dikildiÄŸini söyledi. Bu proje ile köydelerde yaÅŸayan kiÅŸilerin faydalanmasını saÄŸladıklarını anlatan Karacabey, “85 köyde bu çalışmalar gerçekleÅŸti ve 2019 yılı sonuna kadarda bu sayıların üzerine çıkacağımızı düÅŸünüyoruz. Cevaz, badem zerdali bir bitkileri köylerimize kazandırdık. Biz bu diktiÄŸimiz bitkilerle gelir getirici ormanlar kuruyoruz ve herhangi bir ücret almıyoruz. Bütün çalışmaları yaptıktan sonra 3 yıl bakımı yapılıyor, daha sonra kura çekerek köydeki vatandaÅŸlarımıza teslim ediyoruz ve 49 yıllığına onların istifadesine sunuyoruz” diye konuÅŸtu.

KONYA’NIN YEŞİLLİĞİ NEREDE AZ?

Konya’nın Polatlı sınırından baÅŸlayıp Kulu, Cihanbeyli, Yunak, Hatunsaray, Karapınar ve EreÄŸli çizgisindeki yerlerde orman varlığı bakımından zayıf kalındığını dile getiren Bekir Karacabey, bu bölgelerin tarım arazisi olması, araziler arasındaki boÅŸluklarında mera arazisi olması nedeniyle bu bölgelerde ormancılık çalışmalarının yapılamadığını kaydetti. Meraların tahsis amacı deÄŸiÅŸikliÄŸinin yapılmasına iliÅŸkin deÄŸerlendirmede bulunan Karacabey, “Meraların tahsis amacı deÄŸiÅŸikliÄŸi dediÄŸimiz vasfı meradan çıkartılıp aÄŸaçlandırılmak üzere tahsis edilmesi gerekiyor ve yasal bir süreci var. Bu görülen araziler mera vasfındaki araziler. Buralarda çalışmaların yapılması gerekiyor ancak vasfı farklı olduÄŸu için yapılamıyor. Arazi toplulaÅŸtırması bittikten sonra oluÅŸacak yeni parsellerin kenarlarında sıra ÅŸeklinde aÄŸaçlandırma çalışmalarını yapacağız. Bunun projeleri hazırlanıyor biten kısımlardanda önümüzdeki yıldan baÅŸlamak üzere aÄŸaçlandırma çalışmalarını yürüteceÄŸiz. Toplu bir orman alanı oluÅŸmayacak ama Konya ovasında parsel parsel oluÅŸmuÅŸ arazilerin etraflarında aÄŸaçlandırılmış kısımlar görülecek” ifadelerini kullandı. AÄŸaç dikme konusunda getirilen eleÅŸtiriler konusuna deÄŸinen Karacabey, fidan dikilmesinin Konya’nın su birikimine göre yapıldığını, boylu aÄŸaçların daha fazla suya ihtiyacının olduÄŸunu ve fidan halinde dikilen bitkilerin zamanla kök saldıkları için yer altı sularından beslendiÄŸini hatırlattı. Karacabey, Orman Genel MüdürlüÄŸü’nün diktiÄŸi fidanların 5 yıl bakımını yaptığını da sözlerine 

‘VATANDAÅžIMIZDAN SOSYAL DESTEK BEKLÄ°YORUZ’

Konya’da yetiÅŸebilen aÄŸaç türlerinden bahseden Karacabey, ÅŸunları kaydetti: “Yaptığımız aÄŸaçlandırma çalışmalarında bölgenin doÄŸal türlerine uygun çalışmalar yapıyoruz. Bunların en başında sedir aÄŸacı geliyor. Konya bölgesinin doÄŸal türlerinden birisidir. Özellikle AkÅŸehir ve Ilgın tarafında geçmiÅŸte sedir ormanlarının olduÄŸunu biliyoruz. Sedir baÅŸta olmak üzere bölgemizin iklim ve toprak ÅŸartlarına uygun ardıç, meÅŸe ve çam türleriyle aÄŸaçlandırma çalışması yapıyoruz. Bunun dışında insanların yaban hayatının istifadesine sunmak üzerede yaptığımız aÄŸaçlandırma çalışmalarında her sahada en az yüzde 5’lik kısmını meyveli aÄŸaçlar dikiyoruz. Topraktaki rutubet veya yapısına bakılarak ceviz, badem, iÄŸde, alıç, kuÅŸburnu ve zerdali türlerle de bu aÄŸaçlandırma çalışmalarını 

Köyde yaÅŸayan vatandaÅŸlar ve ÅŸehir merkezinde yaÅŸayan vatandaÅŸlar arasında aÄŸaç veya orman konusunda bakış farklılıklarının olduÄŸuna dikkati çeken Karacabey, konuya iliÅŸkin ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu: “Köydeki vatandaşımız aÄŸaç veya ormanı kendi ekonomisi ile ilgili düÅŸünüyor. ‘Yapılan bu çalışma bana ne saÄŸlayacak’ diye düÅŸünüyorlar, temiz hava veya su kaynağı olarak düÅŸünülmüyor. Zaten köydeki hava tabiki temiz. Köydeki insanlar ile ÅŸehirdeki insanlarımızın beklentileri tabiki farklı. Köydeki vatandaÅŸlarımız daha çok ekonomik yönünü öne çıkararak düÅŸünüyor. Åžehirde yaÅŸayan insanlarımızda aÄŸacın gölgesini odunundan daha deÄŸerli görüyor. Son yıllarda da nüfusun, sanayinin, çevre kirliliÄŸinin hızla artması ÅŸehirdeki insanların daha çok aÄŸaçların daha çok çevresel fonksiyonlarını ön plana çıkarmasına neden oluyor. Åžehirlerdeki insanlar daha çok yeÅŸillik ve gölgesini önemsiyor. Ülkemiz çok deÄŸiÅŸiyor, Orman ve Su Ä°ÅŸleri Bakanlığı ile Orman Genel MüdürlüÄŸü de aynı ÅŸekilde deÄŸiÅŸiyor. Bundan 15 yıl öncesinde kaynak bulmada güçlükler çekiliyordu ama ÅŸuanda öyle bir derdimiz yok. Kaynak veya bütçe sıkıntısı ÅŸuanda yaÅŸanmıyor. Biz ÅŸuan vatandaşımızdan sosyal destek bekliyoruz, farkında olunması ve yapılan çalışmaların korunmasını bekliyoruz.”

ORMAN YANGINI UYARISI

Yaz aylarının yaklaÅŸtığını, havaların ısındığını ve istenmese bile orman yangınlarının duyulabileceÄŸini aktaran Bekir Karacabey, “VatandaÅŸlarımızdan biz duyarlılık bekliyoruz. Özellikle piknik yapıldıktan sonra yakılan piknik ateÅŸinin suyla söndürmeden oradan ayrılmamalarını istiyoruz. Ayrıca tarla ve bahçe temizliÄŸi yapacak vatandaÅŸlarımız çıkan artıkları yakarak yok etme alışkanlığı var. Malesef bu yakılan ateÅŸ biir ÅŸekilde  ormana sıçrıyor ve ormanlarımızın yanmasına neden oluyor. Bundan ayrı olarak karayollarında seyahat eden yolcularımız içtikleri tütün ürünlerinin izmaritlerini camdan dışarıya atması nedeniyle yangınlar olabiliyor. Yol kenarında bulunan aÄŸaçlandırma çalışmaları var, bu kadar zahmetle yapılan bu çalışmalar heba oluyor” dedi. Karacabey ayrıca Konya’nın toprak yapısı nedeniyle aÄŸaç yetiÅŸtirmenin zor olduÄŸunu ve yanacak bir aÄŸacın bile kaynakların boÅŸa gitmesine neden olduÄŸunu söyleyerek sözlerine son verdi.(Mustafa KARAKAYA)