Uykusuzluk göz uçuğunu tetikliyor!

googletag.cmd.push(function() { googletag.display('dfp-haber-ici'); });

Göz uçuÄŸu oluÅŸumundan viral etkenlerin özellikle de Herpes grubu virüslerinden Herpes simpleks ve Varisella Zoster virüslerinin sorumlu tutulduÄŸunu belirten Op. Dr. Sevgi Tongal, genelde gözün ön bölümünde yer alan saydam kornea tabakasının iltihaplanması olarak karşımıza çıkan göz uçuklarının görme kalitesinde ani ve deÄŸiÅŸik seviyelerde azalmalara sebebiyet verdiÄŸini belirterek, tedavinin uzman hekimler tarafından vakit kaybedilmeden yapılması gerektiÄŸine dikkat çekiyor.

Saydam kornea tabakasının hastalandığı durumlarda tedavide gecikilmesinin korneada geri dönüÅŸü olmayan hasarlara neden olduÄŸunu belirten Op. Dr. Sevgi Tongal, “Özellikle uykusuzluk, stres ve mevsim geçiÅŸleri gibi bağışıklık sistemini etkileyen faktörlerin yanı sıra ultraviyole ışınlar da gözdeki uçuÄŸun tekrarlamasını etkiliyor” diyor. 

Halk arasında uçuk olarak adlandırılan ve genellikle korku ile iliÅŸkilendirilen herpes simpleks virüs enfeksiyonları, saydam kornea tabakası ve göz içi enfeksiyonlarının yanı sıra göz kapağı civarında neden olduÄŸu iltihaplanmalarla görme saÄŸlığını ciddi oranda tehdit ediyor.

Göz uçuklarının göz saÄŸlığına etkilerini deÄŸerlendiren Op. Dr. Sevgi Tongal özellikle daha önce göz uçuÄŸu geçirmiÅŸ hastaları vücut dirençlerini düÅŸüren etkenler konusunda uyarıyor. Uykusuzluk ve stresin göz uçukları için uygun bir zemin hazırladığını söyleyen Op. Dr. Sevgi Tongal özellikle mevsimsel geçiÅŸlerinin yaÅŸandığı bugünlerde hava sıcaklıklarındaki iniÅŸ ve çıkışlardan etkilenen bağışıklık sistemlerinde herpes simpleks virüsünün çok daha çabuk tekrarladığına dikkat çekiyor.

Sinirlere yerleÅŸen virüs aÄŸrı duymayı engelliyor!

Tekrarlama özelliÄŸi olduÄŸu bilinen herpes virüsünün kulak önüne yerleÅŸtiÄŸini ve barınma yeri olan siliyer gangliondan sinir demetleri aracılığıyla korneaya iletildiÄŸini belirten Op. Dr. Sevgi Tongal “Hastalarda “fotofobi” olarak isimlendirilen ışıktan rahatsızlık duyma hissi ön plandadır. Görme kalitesinde ise ani ve korneadaki tutulum yerine göre farklı seviyelerde azalma meydana gelir. Virüsün sinirleri tutmasına baÄŸlı olarak korneadaki duyu hissi azalması sonucu bazen korneada çok ciddi yaralar çıksa bile aÄŸrı hissedilmez” diyor. 

Virüs 10 yıl sonra bile tekrarlayabilir

Korneayı tutan ve yaygın olarak göz uçuÄŸu olarak bilinen herpetik keratit’in iki ÅŸekilde ortaya çıktığını söyleyen Op. Dr. Sevgi Tongal “Bunlardan birincisi çocukluk döneminde gribal enfeksiyon ya da konjonktiva denilen göz dışı yüzey zarını tutan primer hastalıktır. Bu vakalarda göz kapağında kanlanma ve gözün üzerinde içi su dolu kabarcıklar görülür. Primer hastalıkta söz konusu yakınmalar tedavi edilmese bile kendiliÄŸinden kaybolabilir.

Ancak ilerleyen yaÅŸlarda görülen “tekrarlayan herpes” tablosunda kornea ve iris dokusunun tutulumu söz konusudur. Dolayısıyla herpes virüsü saydam tabaka dışındaki daha derin tabakalara da tutma eÄŸilimi gösterir” diyor. Herpes virüsünü yok etmenin mümkün olmadığını belirten Op. Dr. Sevgi Tongal “Hastalar tedavi olsalar bile herpes 1-2 hatta 10 yıl sonra bile tekrarlayarak korneada kalıcı hasarlara ve görmede bozukluklara yol açabilir. Bu nedenle herpes tekrarladığında vakit kaybetmeden uzman bir hekime baÅŸvurulması ve tedaviye baÅŸlanması son derece önemlidir” diyor. 

Hastalığın tipinin belirlenmesi tedavi baÅŸarısını etkiliyor 

Tedavinin baÅŸarısında hastalığın yerleÅŸtiÄŸi alanın belirlenmesinin son derece önemli olduÄŸunu vurgulayan Op. Dr. Sevgi Tongal, hastalarda aynı anda birden fazla dokunun hastalanabileceÄŸine dikkat çekiyor. Gözün iç kısımlarını ve korneanın derin katmanını tutan herpetik keratit vakalarında tedavinin oldukça zorlaÅŸtığını söyleyen Op. Dr. Sevgi Tongal, bu nedenle hastalarda yakınmalar baÅŸladığı andan itibaren mutlaka göz hekimine baÅŸvurulması gerektiÄŸini ve asla kendi kendine ya da arkadaÅŸ tavsiyesiyle ilaç kullanılmaması gerektiÄŸinin altını çiziyor.