Uyuşturucu ile mücadelede kurum önerisi

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, uyuşturucunun, tıpkı bir terör konusu gibi ele alınması, "uyuşturucu terörü" ile mücadele edilmesi için "Uyuşturucu ile Mücadele Kurumu" kurulmasını önerdi.

Gürer, uyuşturucu ile mücadelenin tüm boyutlarıyla ele alınması, bu konuda temel stratejilerin belirlenmesi, eylem planlarının hazırlanmasına yönelik Türkiye Uyuşturucu ile Mücadele Kurumunun kurulması için kanun teklifi verdi.

Gürer, kurulacak kurumla uyuşturucu maddeye erişimin engellenmesini, bu maddelerin arz ve talebinin ortadan kaldırılmasını, bağımlılara tedavi, rehabilitasyon hizmetlerinin kaliteli şekilde sunularak topluma kazandırılmasını amaçlayan kanun teklifine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Gittiği bir çok yerde, ilçelerde uyuşturucunun yaygınlaştığını gördüğünü belirten Gürer, uyuşturucuyla ilgili yapılan çalışmalarda merkezi koordinasyon olmadığını, her kurumun kendine göre çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Gürer, bunların merkezileştirilmesi, bu konu üzerine her kesimin gitmesi gittiğine işaret ederek, "Bu partiler üstü bir konu. Ortaokuldaki öğrencilere kadar bu iş düştü. Kız çocukları dahil uyuşturucu kullanır hale geldi. Bunların tümünü bertaraf edeceğini düşündüğüm bir kurulun oluşmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bir kanun teklifi verdim." ifadesini kullandı.

"Okul tuvaletlerinde uyuÅŸturucu"

Gürer, daha önce belediye başkan yardımcılığı görevinde bulunduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

"Bu görevim sırasında şunu gördüm; Bunlarla ilgili panel, toplantılar düzenliyoruz, alanda ailelerle ilgili, okullarla ilgili çalışmalar yürütüyorsunuz. Ancak hepsinin bir bütün içinde koordinasyonu olmadığı için çok emek az sonuç oluyor. Örneğin bir bölgede zabıta uyuşturucu kullanan çocuklara müdahil olacak ancak böyle bir yetkisi yok.

Türkiye'de uyuşturucu ile mücadelenin merkezileşerek, kurumsallaşması için daha fazla düzenlemeye ihtiyaç var. Tüm kurumların sorumluluğu var. Ancak bir kurul vasıtasıyla koordine edilmesi ve sürecin sıkı takip edilmesi gerekiyor. Yoksa geleceğimiz çok kötü. Şu anda Türkiye'de uyuşturucunun yüzde 600 oranında arttığı verileri yansıyor. Uyuşturucu hızla yayılıyor. Ailelerin bu konuda yeterli bilgilendirildiğini düşünmüyorum. Sadece salon toplantıları çözüm değil. Oralara kimi zaman aileler çekinerek geliyor, olay başına gelmezse aileler gelmiyor bile. Emniyette, narkotikte çok iyi yetişmiş kadrolar var. Ama okulun önüne 10 dakika gelmekle bu iş çözülmüyor. Çoğu okulun içinde, tuvaletlerinde büyük kentlerde çocuklar uyuşturucu kullanır hale geldi. Bunların ciddi ele alınması gerekiyor, demeç, söylem, toplantıyla bu iş çözülmez. Takibi gerekir. Tıpkı bir terör gibi, uyuşturucu terörü de koordinasyon içinde ele alınması gerekiyor."