Uzmanlar, kadınların menopoz dönemine dikkat etmeleri uyarısında bulundu
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Jule Esen kadınlardaki menopoz dönemini ve bu dönemde dikkat etmeleri gereken noktaları anlatarak toplumun yüzde 20’sinin menopozlu kadınların oluşturduğunu söyledi.
Kadınların yaÅŸam süresinin 62’den 80’e çıktığını anlatan Medicana Konya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve DoÄŸum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Jule Esen, menopozun genellikle 45 ile 50'li yaÅŸlarda göründüÄŸünü ve kadın yaÅŸamının 1/3’ünün menopozdan sonraki dönemde menopozun getirdiÄŸi sorunlarla geçtiÄŸini anlattı. Menopozdaki kadınların toplumun yüzde 20’sini oluÅŸturduÄŸunu dile getiren Dr. Esen, “Kadınların bu yıllarda daha saÄŸlıklı bir yaÅŸam sürebilmesi, yaÅŸam kalitesi ve süresini arttırmaları için menopozal dönem bilinmeli ve eksik olan hormonları yerine koyarak tedavi ve tedbirler alınmalıdır. YaÅŸlanma kaçınılmazdır, ancak saÄŸlıklı yaÅŸam ÅŸekli, düzenli ilaç kullanımı ve hastalıklardan korunma ile bu deÄŸiÅŸikliklerin hızı azaltılabilir ve önlenebilir. Çağımızda tedavinin en baÅŸarılısı koruyucu hekimliktir. Bu nedenle menopozun erken belirtileri olan, ateÅŸ basmaları ve terleme gibi belirtilerini tedavi etmenin yanı sıra, adet düzensizlikleri, çok adet görme veya gecikmelerini, uykusuzluk, sinirlilik ve konsantrasyon bozukluklarını gidermek ve geç dönemdeki osteoporoz (kemik erimesi) ve kalp hastalıkları riskinden de korunmak, kırık riskinden ve kemik aÄŸrılarından etkilenmeyi azaltmak hedeflenmektedir” dedi.“Östrojen hormonu azaldığında kalp damar hastalıkları riski aratıyor”Menopozdan önce kadınların erkeklere oranla kalp damar hastalıklarına yakalanma olasılıkları daha düÅŸük olduÄŸunu da vurgulayan Dr. Esen, “Östrojen (üreme dönemindeki kadınlarda, yumurtalıklar da üretilerek, salgılanan hormondur) hormonunun kadınları koruduÄŸuna inanılıyor. Ancak, kadınlar menopoza girince vücutlarında östrojen üretimi azalıp, kalp damar hastalıkları riski baÅŸlıyor ve her yıl katlanan bir hızla artıyor. Kırk beÅŸ yaşında bir kadında bu risk dokuzda birken, altmış beÅŸinde ikide bire çıkıyor. Kadınları korkutan bir haber de, her ne kadar kalp damar hastalıklarına erkekler daha çok yakalanıyorsa da, bu hastalıklardan ölen kadın sayısının çok daha fazla oluÅŸu. Nedeni ÅŸu, kalp damar hastalığı sinsi kalp hastalığı olarak da adlandırılır. Menopozdaki kadınlar farkında olmadan kalp hastası olabilir, hatta kalp krizi bile geçirebilirler, bazı krizlerde aÄŸrı olmayabilir. DiÄŸerleri de hazımsızlık, ülser ve ya, diÄŸer sorunlara baÄŸlanabilir. Üstünde önemle durulacak faktörlerden biri de, histerektomi (rahmin alınması) ameliyatı olmuÅŸ veya geçirdiÄŸi ameliyattan dolayı menopoza girmiÅŸ kadınların kalp hastası olma riskinin inanılmaz boyutlarda arttığıdır. Bu kadınların yaÅŸamlarının sonuna dek kalp hastalığına yakalanma riski üç misli artar. Bu yüzden bilim adamları menopoz öncesi histerektomi ameliyatının yararlarını araÅŸtırıyorlar” ÅŸeklinde konuÅŸtu.“Yüksek kolesterol ve doymuÅŸ yaÄŸlarla beslenme damar sertliÄŸine davetiye çıkartıyor”Çocuklukta baÅŸlayan ve ilerleyen damar sertliÄŸi en ufak bir zorlamada göÄŸüste aÄŸrı ve nefes darlığı yaptığının da altını çizen Dr. Esen, “Damar sertliÄŸi, atenom plakaları diye adlandırılan koyu, sarımsı mum gibi bir maddenin damar duvarlarında birikip damarı tıkaması sonucu oluÅŸur. Menopoz görmüÅŸ kadınların yaklaşık yarıdan fazlasının ölüm nedeni damar sertliÄŸiyle doÄŸrudan baÄŸlantılı kalp hastalıkları olacaktır. Yüksek kolesterol ve doymuÅŸ yaÄŸlı gıdalardan oluÅŸan beslenme biçimi bu hastalığın oluÅŸumunda önemli bir etkendir” ifadelerini kullandı.Beslenme ve kilo alımıYaÅŸ ilerledikçe metabolik faaliyetlerde yavaÅŸlama olmasından dolayı beslenmenin giderek önem taşıdığını da vurgulayan Dr. Esen, “Menopozda vücuttan kalsiyum atılımı hızlanır, kemik kütlesinde kayıp olur, bunun sonucunda kemikler zayıflar ve kırılma riski artar. Kolesterol dengesi kötüleÅŸir, total kolesterol ve trigliseridlerde artış olur. Çabuk kilo alınır ve vücut yaÄŸ dağılımı basen ve kalçada yoÄŸunlaşır. Bu durum beslenme tipinin deÄŸiÅŸmesini gerektirir. Kilo almamaya özen gösterilmeli, katı yaÄŸlar, niÅŸasta içeren besinler ve kızartmalar diyetten çıkartılmalıdır. Kolesterolü baÄŸlayan yüksek lifli besinler diyete eklenmelidir. Süt ve yoÄŸurt tüketimi az yaÄŸlı olarak seçilmelidir. Kolesterol düÅŸürücü posalı gıdalara yönelinmelidir baklagiller, kepekli ekmek gibi. Günde 3 porsiyon meyve ve 5 çeÅŸit sebze yenmelidir. Besinler az az sık sık yenmelidir. Az tuzlu gıdalar tercih edilmelidir. Tavuk ve balık tercih edilmelidir. Yemekler daha çok fırında, ızgarada veya az suda haÅŸlanarak piÅŸirilmelidir. Kolesterolden zengin sakatatlar, pastırma, mayonez, ÅŸekerli tatlılar, krema yenmemelidir. Su tüketimi artırılmalıdır en az 1,5 litre su içilmelidir. ÖÄŸün sayısı sık ve az miktarda olmalıdır. Kalsiyum alımı bin miligram/gündür. Kalsiyum öÄŸünlerle beraber alınmalıdır. D vitamini ihtiyacından dolayı 400-800’ü D vitamin kalsiyum ile alınmalıdır. Çay, kahve, sigara bırakılmalıdır” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.