Vur emri artık askerde!

Artan terör olayları sonrasında öncelikle BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu baÅŸkanlığında mini bir güvenlik zirvesi daha sonra da CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan baÅŸkanlığında CumhurbaÅŸkanlığı'nda geniÅŸ katılımlı bir zirvede terörle mücadelede izlenecek strateji belirlendi.

Buna göre asker ve polis savunma pozisyonunda kalmayacak. Taaruz pozisyonuna geçecek. Toplantıda, son dönemde verilen ÅŸehitlerin çoÄŸunluÄŸunun mayın ve el yapımı bomba ile hayatını kaybettiÄŸine dikkat çekildi. Teröristlerin ağır kayıplar verdiÄŸini ve kayıpları unutturmak için birebir sıcak saldırı deÄŸil de mayınlı eylemleri seçtiÄŸi bilgisi deÄŸerlendirildi. Çözüm süreci sırasında askerin operasyon yapması için Vali'den izin alması gerekiyordu. Bu uygulamaya da son verildi. Askerin sıcak operasyon ve sıcak takip yaptığı süreçte 'vur' emri bölgedeki askeri yetkililerde olacak. Özellikle hava operasyonlarının durmaksızın sürmesi konusunda zirveden kesin talimat çıktı. TSK "kırmızı alarm" halini bundan sonraki süreçte "non-stop" sürdürecek.

Belirlenen teröristler sınır bölgesindeki fırtına obüsleri ile de her hareketlilikte vurulacak. Sahadaki operasyonların sayısı artırılacak ve özellikle terör eylemlerinin yoÄŸunlaÅŸtığı Irak sınır hattında geniÅŸ kapsamlı kara harekatları gerçekleÅŸtirilecek. Teröristlerin geçiÅŸ güzergahları ile Kuzey Irak'taki PKK kampları sürekli izlenecek. Her hareketlilikte bölgede devriye görevi icra eden F-16'lar bombardıman gerçekleÅŸtirilecek. Böylece teröristlere nefes alma imkanı verilmeyecek. Zirvede ayrıca Kandil'den eskisi gibi artık destek alamadığını itiraf eden teröristlerin karakol basma yerine mayınlı saldırılarla kalleÅŸçe saldırı yöntemini de seçtiÄŸi deÄŸerlendirmesine yer verildi.

Son dönemdeki telsiz konuÅŸmasında teröristler “Bizi fareler gibi ortada bıraktılar. DoÄŸrudan devletin gücünü ensemizde hissettik; büyük baÅŸarı beklediÄŸimiz noktada hezimete uÄŸradık. Halka çok güvenmeyin; ÅŸiddet ve korku onları tekrar kendilerine getirecektir. GerektiÄŸinde hedef gözetmeden indirin, gücümüz görsünler, döneceklerdir, mecburdurlar” demiÅŸti.