Yazar Tarık Tufan: Raskolnikov hayattadır ve bir varoluş biçimidir

Ä°STANBUL (AA) Yazar Tarık Tufan, roman karakterlerinin insanların hayatına olan etkisinden bahsederek, O karaktere biz ölü diyemeyiz. Hayatımızda bu kadar canlı olan bir duyguya yokmuÅŸ gibi davranamayız. Raskolnikov hayattadır ve bir varoluÅŸ biçimidir. Mesela, dışarıdan bakıldığında baÅŸ edilmesi olanaksız, asla güç yetiremeyeceÄŸimiz, maÄŸlup edilmesi imkansız birtakım büyük güçlere ve onların hayatımızdaki karanlık gölgelerine karşı ortaya çıktığımızda diyoruz ki; bu DonkiÅŸotvari bir eylemdir. dedi.

Tufan, TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım AÅž tarafından Türkiye Yayıncılar BirliÄŸi iÅŸ birliÄŸiyle TÜYAP Fuar ve Kongre MerkeziBüyükçekmecede düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) Global Ä°letiÅŸim Ortağı olduÄŸu 37. Uluslararası Ä°stanbul Kitap Fuarında okurlarıyla bir araya geldi.

Profil Kitap tarafından gerçekleÅŸtirilen Romanı Taklit Eden Hayat baÅŸlıklı söyleÅŸide konuÅŸan Tufan, yakın dostluklar ve edebiyat arasındaki benzerliÄŸe deÄŸindi.

Tufan, insanların sıkıntılı zamanlarında dostlarının tesellisini aradığına dikkati çekerek, Acaba gerçekten Bütün bunlar geçer. dediÄŸinde orada rasyonel bir ÅŸey düÅŸünüyor muyuz? Neden geçer dedin, ne olursa geçer? diye sormuyoruz bir dostumuzun bize gösterdiÄŸi yakınlıkla. Yaptığımız ÅŸey ÅŸu; ona inanmayı seçiyoruz. Onu ve bize gösterdiÄŸi yakınlığı sevdiÄŸimiz için, bize olan sevgisinden ve merhametinden emin olduÄŸumuz için, bize Bütün bunlar geçer. dediÄŸinde oturup da Nasıl geçer? diye hesap etmiyoruz. Çözümün nedir? diye rasyonel bir soru sormuyoruz. Çünkü bizim o an ihtiyacımız olan ÅŸey böyle rasyonel bir çözüm deÄŸil, onun yakınlığını, ÅŸefkatini, merhametini hissetmek, bize duyduÄŸu o derin hissi sadece yaÅŸamak istiyoruz. ifadelerini kullandı.

Edebiyat hepimiz için yeniden varoluÅŸ halidir

Bir dost yakınlığının insanı daha güçlü hissettirdiÄŸine vurgu yapan Tufan, ÅŸöyle devam etti:

Büyük edebiyat, iyi edebiyat, büyük romancılar tıpkı sevdiÄŸimiz insanlar, dostlarımız gibi hayatın en karanlık, umutsuz ve sarsıcı anlarında, aklımızın, kalbimizin ve ruhumuzun yetmediÄŸi anlarda bize ÅŸunu söyler; Yalnız deÄŸilsin ve bütün bunlar geçer. Büyük edebiyat, insan için hayatın karşısındaki bütün zayıflıklarına, bütün saldırılarına karşı ayakta kalabilme, güçlü olabilme imkanları açar. Durduk yerde bizim bir yalana, bir kurmacaya bu kadar inanmamızın baÅŸka türlü izahı olamaz.

Tarık Tufan, insanların romanlardaki karakterlerin ve olay örgüsünün gerçek olduÄŸuna gönüllü olarak inandığı yorumunu yaparak, O umutsuzluk anında ihtiyacımız olan ÅŸey; gerçeklik deÄŸil içinde nefes alabileceÄŸimiz, kurmaca da olsa bir dünyadır. Edebiyat hepimiz için gönüllü olarak razı geldiÄŸimiz o büyük umut halidir, yeniden varoluÅŸ halidir, yeniden hayatta kalma imkanıdır. diye konuÅŸtu.

Edebiyatın iyileÅŸtirici özelliÄŸini, bir annenin çocuÄŸuna Öpeyim geçsin demesine benzeten yazar, Edebiyat dediÄŸimiz kurmacaya razı gelmemizin en büyük gerekçesi bir umut ve yakınlık halidir. Büyük edebiyatçıların tıpkı annemiz kadar inandırıcı olmasının sebebi budur. dedi.

Roman hayatın önüne geçiyor

Tufan, bazı anlarda insanların aklına okuduÄŸu bir kitaptaki karakterin geldiÄŸine dikkati çekerek, ÅŸunları kaydetti:

O karaktere biz ölü diyemeyiz. Hayatımızda bu kadar canlı olan bir duyguya yokmuÅŸ gibi davranamayız. Raskolnikov (Dostoyevskinin Suç ve Ceza romanının baÅŸ karakteri) hayattadır ve bir varoluÅŸ biçimidir. Hatta öyle ki; biz artık bazı insanlık durumlarını o karakterin adıyla anıyoruz. Mesela, dışarıdan bakıldığında baÅŸ edilmesi olanaksız, asla güç yetiremeyeceÄŸimiz, maÄŸlup edilmesi imkansız birtakım büyük güçlere ve onların hayatımızdaki karanlık gölgelerine karşı ortaya çıktığımızda diyoruz ki; bu DonkiÅŸotvari bir eylemdir. Bu eylem biçimini bir roman karakterinin adıyla söylüyoruz. Kim söyleyebilir DonkiÅŸotun gerçekten yaÅŸamadığını?

Seyircilerin sorularını da yanıtlayan Tarık Tufan, Bizim hayatımızda adıyla, tavrıyla, duygusuyla bu kadar güçlü yer eden bir karakterin gerçek olmadığını nasıl söyleyebiliriz? Biz bu kez hayattaki bir tutumu ifade ederken, aslında hayat romanı taklit ediyor ve DonkiÅŸot gibisin. diyoruz. Yani roman hayatın önüne geçiyor. deÄŸerlendirmesinde bulundu.