Zararına çalışıyoruz

Ayakkabı İmalatından Ayakkabı Tamirciliğine

İş hayatına ayakkabı imalatıyla başladıktan sonra ayakkabı tamirciliğine geçtiğini dile getiren Şükrü Erbay,“Benim ayakkabılarla olan serüvenim küçük yaşlarda sanayiye gitmemle başladı. En azından kendi harçlığımı çıkaracak parayı kazanabilmek ve meslek edinebilmek için bir ayakkabı tamircisinin yanında çırak olarak işe başladım.1980 yılında ayakkabı imalatı yapıyordum sonra işler ters gitmeye başladı. Çok büyük paralara ihtiyacım oldu elimde ki sermaye buna yetmedi. Baktım bu böyle olmayacak iflas edeceğim bende ayakkabı tamirciliğine başladım. 1986 yılından beridir de ayakkabı tamiri yapıyorum. Yani imalattan tamire geçiş yaptım” dedi.

“Makineleşme Sanatı Öldürdü”

Makineleşme ile bütün ayakkabıların standartlaştığının altını çizen Erbay,“Her şey artık makineleşti buna ayakkabı sektörü de dâhil. Makineleşme ile her şey seri üretim haline geldi. Artık sanat kalmadı her şey standart oldu. Herkes aynı şeyleri giyer oldu, bir bakıyoruz herkesin ayağında aynı ayakkabı. Sanat kalmayınca yaratıcılıkta yok oldu. Emeksiz fabrika usulü birbirinin aynısı ayakkabılar doldurdu bütün vitrinleri. Eskiden böyle değildi her ustanın kendi usulüne göre el emeğiyle, alın teriyle yaptığı ayakkabılar olurdu. Her şey daha özgün, her şey daha güzeldi. Kısacası makineleşme sanatı öldürdü” ifadelerini kullandı.

“Hayatımızı Sürdürecek Kadar Para Kazanmıyoruz”

Ayakkabı tamirciliğinin kazancının olmadığını belirten Erbay genellikle zararına çalıştığını vurguladı. Erbay,“Bu meslek ile artık hayatımızı sürdürecek kadar para kazanamıyoruz. Kazandığımız para dükkân kirasına bile yetmiyor. Çoğu zaman zararına çalışıyoruz. Tabi az da olsa el yapımı ayakkabı isteyen kişiler oluyor ama onlarda markalı ayakkabılara ödenen miktarda para ödemek istemiyorlar. Benim yaptığım ayakkabılar maliyetine satılıyor genelde. Yani işin açıkçası bu meslekten kazanılan para artık bir evi geçindirmeye bile yetmiyor” şeklinde konuştu.

“Emeğe Saygı Olmalı”

Emek olan her şeyin güzel olduğunu ifade eden Erbay, “Fabrika malları kaliteli ve sağlam olabilir fakat el emeği ile yapılan ayakkabılarda oldukça sağlam. Ayrıca emek olan her şey daha güzel olur. El emeği göz nuru derler ya işte benim ayakkabılarımda öyle. Hiçbir fabrika usulü ayakkabıya değişmem kendi yaptığım ayakkabıları. Hepsinde ayrı ayrı alın terim var. Ayakkabılarım benim için çok değerli bence emeğe saygı olmalı. İşimden yeterince para kazanamasam da ben bu işi seviyorum. Emeksiz yemek olmaz” ifadelerini kullandı. (Ayşegül İlisulu)