Animasyonun tarihi çok eski
KonyaTürkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi Konferansında bu hafta “Türkiye’de Animasyon Sineması” konuşuldu. Doç. Dr. Birgül Alıcı, “Animasyonun ilk örnekleri mağara duvarlarındadır” dedi
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin düzenlediği konferansta Doç. Dr. Birgül Alıcı Animasyon sinemasının gelişim süreci ve Türkiye’de Animasyon Sineması konusunu anlattı.
Sözlerine animasyonun tanımını yaparak başlayan Alıcı “Animasyon dediğimiz zaman hareketsiz nesnelerin, objelerin hareket ettirilmesi; bunu televizyonda sinemada görüyoruz ama birçok platformda da hareketsiz duran nesnelerin, çizimlerin, objelerin hareket duygusu yanılsaması yaratacak şekilde aktarılmasını anlıyoruz” dedi. Alıcı’nın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
ANİMASYONUN İLK ÖRNEKLERİ MAĞARA DUVARLARINDADIR
Animasyonu biz ilk defa mağara duvarlarında görüyoruz. İspanya Altamira mağarasını örnek vermek gerekirse bir yaban domuzuna sekiz dokuz bacak çizerek onun hareketini vermeye çalışılmış. Günümüzde de animasyonların prensibinde bu, yani hareketin yanılsama duygusu yatıyor. Mağaradaki bu resimdeki sekiz dokuz bacak, domuzun bu kadar bacağı olduğu anlamında değil; onun hareketlerini veriyor. Dikkat ederseniz animasyonda da kare kare hareket ettirme prensibiyle bunun fotoğraflanması veya çizilmesi ve hareket yanılsaması oluşturarak aktarılmasını görüyoruz. Dolayısıyla animasyonun ilk örneklerine mağara duvarlarındaki çizimlerde rastladığımızı söyleyebiliriz. Türkiye’nin animasyon üretiminde dünya pazarındaki payı yüzde sıfır onda bir kadardır. Türkiye’deki yerli üretimlerin yüzde 58’ini yerli sinema alırken animasyon üretimi yüzde üç oranında kalıyor. Yani oldukça düşük bir animasyon sineması üretimimiz var. Bu noktada istekli olan gençleri de teşvik etmek gerekiyor. (Haber Merkezi)
İlginizi Çekebilir