Antep fıstığı el yakıyor

Rekoltenin az olacağını düşünülerek, "don oldu, mal yandı, fiyatlar çok yükselecek" beklentisi içinde olunmasının fiyatları yükselttiğini dile getiren Çaputçu, piyasanın bugünlerde her şeye duyarlı olduğu için, fiyatların bazı duyumlardan dolayı da artabildiğini ifade etti.

Çaputçu, "Antep fıstığında geçen yılki rekoltenin azlığından dolayı, bu yıl fiyatlar çok yükseldi. Bundan sonraki fiyatın yönü, gelecek yılki rekolte beklentisine göre şekillenecek" dedi. 

- Yıllık rekolte 150 bin ton

Konya Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Karapınar da Türkiye'den ciddi oranda ihracat yaptığı Antep fıstığı, fındık, üzüm, kayısı ve incirin iklimsel koşullar bakımından hassas ürünler olduğuna dikkati çekti.

Geçen yıl yağan dolu ve don olayının birçok ürünün gelişimini ve fiyatını olumsuz etkilediğini aktaran Karapınar, bu durumdan etkilenen ürünlerden birinin de Antep fıstığı olduğuna işaret etti. Karapınar, yıllık ortalama 150 bin ton civarında olması gereken Antep fıstığı rekoltesinin, geçen yıl 40 bin ton seviyelerinde seyrettiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Geçen yıl Antep fıstığının yeni oluşma esnasında yağan dolu, ağaçtaki meyveyi döktü. Bu durum verim düşüşüne neden oldu. Dolayısıyla fiyat artışı bir önceki yıla göre yüzde 70'lere ulaştı. Bu durum ihracatı da olumsuz etkiledi. Antep fıstığı üretiminde dünyada 3. sıradayız. İran ve Amerika ciddi miktarlarda bizi geçiyor. İran'da 300 bin ton, Amerika'da 225 bin ton, bizde 150 bin ton üretim var. Dünya pazarlarını maalesef bizdeki olumsuz gelişmelerden dolayı bu ülkelere kaptırmış durumdayız. Ama inşallah önümüzdeki yıl rekoltede problem olmazsa, yeniden o pazarı ele geçiririz. Ciddi miktarda Antep fıstığı ağacı ekimi var. Yakın gelecekte de inşallah 2. sırayı yakalarız. 1,5 ay içinde meteorolojik olay yaşanmaması durumunda rekoltenin geçmiş yıllardaki normal seviyelere geleceğini umut ediyoruz."

- "Fiyatı belirleyen her zaman tüketicidir"

Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Dinç ise tüketicilerin, bir ürünün fiyatı yükseldiği zaman, o ürünü aynı oranda tüketmeye devam etmek zorunda olmadığının altını çizdi. Dinç, şöyle devam etti:

"Tüketiciler, fiyatı artan ürünleri tüketmek yerine alternatif ürünlere yönelmeli. Bu durumda fiyatların düştüğünü göreceklerdir. Fiyatı belirleyen her zaman tüketicidir. Fıstıklı baklava yerine cevizli baklava, kuru yemiş olarak da alternatif ürünler tüketilebilir. Satıcılar her yıl farklı ürün üzerinden stokçuluk yapmaya çalışıyor. Tüketicimizin bunlara kanmaması, kendini kontrol ederek, bütçesine göre alışveriş yapması gerekiyor."