Antibiyotiklerin toprağa ve bitkilere zararı araştırılıyor

Prof. Dr. Bilgehan Nas, " Kullandığımız antibiyotiklerin yüzde 70'i kadarı, bünyede kullanılmadan dışkı ve idrar yoluyla suya karışıyor.   TÜBİTAK desteğiyle başlattığımız projemizle, arıtılmış atık suların yeniden kullanımında, atık suyun içerisinde bulunabilecek antibiyotiklerin ve bunların metabolitlerinin, sulama sonunda toprağa ve bitkiye geçiş mekanizmalarını araştırıyoruz” dedi. Konya Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü arıtılmış, atık sularda bulunan antibiyotik ve mikro kirleticilerini toprağa ve bitkilere ulaşmasını araştırmaya başladı. Prof. Dr. Bilgehan Nas, projenin TÜBİTAK desteğiyle yapılacağını belirterek, "Üniversite olarak, arıtılmış suyla ilgili yaptığımız çalışmalarda da, atık suların yeniden kullanımında bu tür, suyu kazanmakla ilgili elde edebileceğimiz çevresel faydaların yanı sıra, olabilecek muhtemel risklerinde üzerinde çalışıyoruz. Son dönemde çalıştığımız ve TÜBİTAK tarafından desteklenen projemizde, arıtılmış atık suların yeniden kullanımında, atık suyun içerisinde bulunabilecek antibiyotiklerin ve bunların metabolitlerinin, sulama sonunda toprağa ve bitkiye geçiş mekanizmalarını araştırıyoruz.” dedi.

'ANTİBİYOTİKLERİN YÜZDE 70'İ ATIK SUYA KARIŞIYOR'

Antibiyotik ve ilaç atıklarının atık sulara karışması sonucu, toprak ve bitkilerdeki risklerin araştırılmasının oldukça önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nas, şunları söyledi: "Kullandığımız ilaçlar, farmasötikler ve diğer bütün mikro kirleticiler kanalizasyon şebekesiyle beraber atık su arıtma tesisine ulaşıyor. Kullandığımız antibiyotiklerin yüzde 70'i kadarı, bünyede kullanılmadan dışkı ve idrar yoluyla suya karışıyor. Atık su arıtma tesislerimiz de bu kirleticileri gidermek üzere tasarlanmadığı için, tesislerde her bir farmasötik veya antibiyotik belli oranlarda giderildikten sonra alıcı ortamlara deşarj ediliyor. Bu alıcı ortama deşarj edildiğinde ülkemizin birçok noktasında, planlı bir şekilde tarımsal sulamada kullanılmıyor, plansız yeniden kullanım olarak veriliyor. Bunların içerebileceği çevresel risklerin de ve insan sağlığına olabilecek muhtemel risklerinin de iyi araştırılması gerekiyor. Bu noktada biz bilim insanlarının yapacağı çalışmalar oldukça önemli. Bu uygulamaların geliştirilebilmesi için gerçek ölçekli çalışmaların yapılabilmesi önemli. Bu çalışmalarda da büyükşehir belediyelerimizin aktif rol oynaması gerekiyor. İlgili bakanlıklarımızın da destek olması gerekiyor.