© Konya Postası 2021

Arı kovanı havasının tedavi edici etkileri araştırıldı

Selçuk Üniversitesi (SÜ) ve Düzce Üniversitesi (DÜ) iş birliğinde astım, bronşit, KOAH ve amfizem gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan, "api-air" olarak da ifade edilen arı kovanı havasının tedavi ve tamamlayıcı tedavi edici etkileri, deney hayvanları üzerinde ilk kez araştırılarak bilimsel veriler elde edildi

- SÜ ve DÜ birliğinde astım, bronşit, KOAH ve amfizem gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan, arı kovanı havasının tedavi ve tamamlayıcı tedavi edici etkilerinin, deney hayvanları üzerinde araştırıldığı belirtildi
- SÜ Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahdettin Altunok:
- "Çalışmaların, başta astım, bronşit, amfizem ve KOAH olmak üzere birçok hastalığın alternatif tedavisi veya destekleyici tedavisi açısından bilimsel verilere dayalı yeni umutlara ışık tutacağı beklenmektedir"SÜ Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahdettin Altunok, apiterapi olarak bilinen arı ürünlerinin (bal, arı poleni, arı sütü, propolis, perga, bal mumu, arı zehri gibi) sağlığın korunması ve geliştirmesi, hastalıkların önlenmesi, tedavi ve tamamlayıcı tedavi amacıyla kullanıldığını belirtti.

Apiterapi ürünleri arasına dünyada ilk kez Almanya'da uygulanan, "api-air" olarak isimlendirilen "arı kovanı havası"nın da eklendiğini belirten Altunok, şunları kaydetti:

"Sağlık alanında kullanımı yeni olan 'arı kovanı havası' özellikle Almanya, Macaristan, Romanya, Slovenya, Ukrayna, İsviçre, Rusya ve Avusturya'da kullanılıyor. Fakat dünyada arı kovanı havası hakkında deneysel bir çalışma bulunmuyor. Api-air uygulamasını iki doktora tezi kapsamında araştırma konusu olarak belirledik. Düzce'nin Yığılca ilçesi konum bakımından izole bir bölge olup, burada yaygın arıcılık faaliyetleri yürütülmektedir. Bu anlamda, SÜ Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı olarak iki doktora öğrencisi, DÜ Arıcılık Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu ve ekibi ile bu merkezde yetiştirilen Yığılca arıları ile deney hayvanlarını bir araya getirerek çalışmayı gerçekleştirdik. Bu tür çalışmalarda zor olan, çevresel kirliliğin olmadığı ve zirai ilaçlamaların yapılmadığı geniş bir alanda yetiştirilen arılarla çalışabilmektir. Aksi takdirde çevresel kirlilik ve zirai ilaç problemi yaşanır ve bu arılarla sağlıklı bir çalışma yürütülemez."

- "Kovan havası uygulaması ilk kez deney hayvanları üzerinde araştırılıyor"

Araştırmalarda son aşamaya geldiklerini vurgulayan Altunok, şöyle devam etti:

"Kovan havası uygulaması deney hayvanları üzerinde ilk kez araştırılıyor. Bu alanda dünyadaki ilk bilimsel veriler ortaya konulacak ve böylece yine bu alanda ilk taban veri oluşturulmuş olacak. İkinci olarak deney hayvanlarında sigaraya maruz bırakılarak oluşturulan akciğer hasarlarının, kovan havası ve arı ürünlerinin ayrı ayrı ve farklı kombine uygulamalarının tedavi veya tamamlayıcı tedavi edici etkileri de kovan havası açısından yine ilk kez araştırılarak ilk bilimsel veriler ortaya konulacak."

Altunok, "Çalışmaların, başta astım, bronşit, amfizem ve KOAH olmak üzere birçok hastalığın alternatif tedavisi veya destekleyici tedavisi açısından bilimsel verilere dayalı yeni umutlara ışık tutacağı beklenmekte. Astım, bronşit, KOAH gibi akciğer hastalıklarının etiyolojisinde solunan havanın kalitesi de önemli yer tutar. Havanın kalitesini yenileyebilmek için pozitif iyonların azaltılması, azalan negatif iyonların havaya bırakılması gerekir. Arı kovanı içerisindeki arılar bu görevi, kolay ve mükemmel bir şekilde yaparlar." ifadelerini kullandı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER