ASIRLIK KONYA RÜYASINDA SORU İŞARETLERİ
KonyaKonya’nın Kızılelma’sı Konya Ovasını Sula Projesi, Avlonyalı Ferit Paşa döneminden günümüze yani Konya ve Çumra ovasının 46 bin hektar alanının döneminin Fransız para birimi Frank olarak 700 bin Osmanlı altını karşılığı ihalesi ile 1913 yılında başlamış ve günümüze kadar Türkiye Cumhuriyetinin cumhurbaşkanları ve başbakanlarının yaptığı çalışmalarda getirildi. Bu geçen zaman içerisinde sulama şirketinin modern şirketlerin sulama ihtiyaçlarına cevap vermemesi suların drenajının problem olması nedeniyle Cumhuriyet dönemlerinde de etütler devam etmiş ve 1966 yılında Konya Çumra havzası Master planı hazırlanmıştır. 22 Temmuz 1925 yılında su iradelerinin bölge taksimatı yapılmış ve günümüzde de Devlet Su İşleri 4. Bölge Müdürlüğü tarafından Konya kapalı havzasına su aktarılması için master plan raporları çıkarılmıştır.
O günden bugünlere kadar gelişmelere ve çalışmalara şahitlik eden ve Devlet Su İşleri 4. Bölge Müdürlüğü bünyesinde jeoloji mühendisi olarak pek çok projeye imza atan Ahmet Sayharman, bugün ovanın sulanmasında zaman zaman kamuoyunda gündeme gelen sorunları ve çözüm yollarını gazetemize kendi perspektifinden açıkladı.
Emekli jeoloji mühendisi Sayharman, “3 tane baraj var. Bozkır, Bağbaşı ve Afşar barajı. Bozkır ve Bağbaşı aynı kaynaktan besleniyor. Afşar ise depolaması Hadimi tüneli ile Bağbaşı’na dökülecek. Bağbaşı Mavi Tünel vasıtasıyla 125 kilometrelik kanal ve Hotamış’a giden Hotamış depolaması. Bu depolamayla sulama amaçlanıyor. İlk kazma vurulan Bağbaşı barajı. 2007 civarlarındaydı ve bizde o zaman Ermenek barajını yapıyorduk. Ben 2011’den sonra dahil oldum diğer barajlara. Bozkır ve Afşar’ın temelinden itibaren biliyorum” dedi.
OVA İÇİN BARAJ YAPIYORUZ AMA GÖKSU ÖZELLEŞTİ
Sayharman, “Ermenek çayı var ve oradaki su bu barajlara çevirirlerse enerji üreten barajlara enerji gitmeyecek. Şu an bir de kurak periyoda girdik. Küresel ısınma tehdidi ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla bir ısınma var dünyada. Tüm bunlar belki hesaplandı belki hesaplanmadı bilmiyorum. Hotamış’a 2 kez su verdik ve obruklar oluştu. Bu 125 km kanalın zemin araştırması yok. Bozkır barajı bitti, Bağbaşı barajı neredeyse sıfır hatayla bitti, Afşar barajı da bitti su tutuluyor fakat tünel yapılamadığı için bir de Afşar barajının devamında Göksu santrali var. Yani Afşar barajının suyunu tamamen Bağbaşı’na çevirirseniz aşağıda olan Göksu’ya, özel santrale suyu veremezsiniz ve elektrik üretemez. Çünkü Göksu santralinin suya ihtiyacı var enerji üretebilmesi için ve o santralde özel sektöre ait. Hem bir baraj yapıyorsunuz ovaya su vermek için ama Göksu da var özelleştirilmiş” diye konuştu.
HOTAMIŞ’A SU GİTMEZ
Ahmet Sayharman, “Farz edelim tünel bitti. Bağbaşı’na da suyu döktük. Orada plan dışı bir sulama daha çıktı. Yokuş arazileri sulama isminde. Hadim’in dağlarına 2 buçuk metre çapında borularla bir sulama daha çıktı. Bütün buraları suladığınız zaman Hotamış’a su gitmesi zor” ifadelerine yer verdi.
HADİMİ TÜNELİNİN İHALESİNDE YANLIŞLIK OLDU
“Hadimi Tüneli’nin ilk ihalesinde bir yanlışlık yapıldı” diyen Sayharman, konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “Alan firma bazı yerleri atlamış ve teklif vermiş. Bu sonrasında ortaya çıkıyor ve firmaya zarar getiriyor. Firma bu nedenle işleri yavaşlattı. Aradan yıllar geçti ve devir işine girişildi. A firması B firmasına işi devretti. Devir sırasında yeni firma bazı konularda uyarıldı. İkinci firma halen devam ediyor. Fakat Yaklaşım ismi verilen yerde uzunca bir süre çalışma olmadığı için ciddi göçükler oldu. Yaklaşık 4 yıl bir işlem yapılmadığı için deformasyon oluştu. Alan firma bu göçükleri düzeltecek, yapılması gerekenleri yapacak ve 5 kuruş dahi almayacak. Bu kısım da yaklaşık bin 600 metrelik bir kısım. Burayı da hiçbir firma kabul etmiyor. Genel müdürlük buna bir çözüm bulmak zorunda”
TÜNELLERDE SIKINTI VAR
Tünellerde sıkıntı olduğunu söyleyen Sayharman, “Şu an bin 600 metrelik kısımda, Hadimi bölgesinde, yani Yaklaşım sol tüpte herhangi bir çalışma yapılamıyor. Bu tünelin çıkış kısmından tünel açma makinesiyle yapılan bir çalışma var, giriş kısmından del-patlat yöntemiyle, yaklaşım dediğimiz kısımda da hızlı bitsin diye yaklaşımdan da hem sağa hem sola 5 km kısımdan del-patlat çalışması var. Yaklaşımdan sağ tüp bitti yani bin 300 metrelik kısım. Fakat sol tüp sıkıntılı. Zeminde biraz sıkıntı var. Bir de firma çalıştığı zaman zarar ediyor daha fazla zarar etmemek için devretti. Makineli ve del-patlat kısmı sürüyor. Firmaya burayla ilgili bir şey yapılmazsa ödeme olur, proje değişikliği olur bunlar yapılmazsa hiç kimse açmaz burayı. Bu kısmın sorunu halledilse bile Göksu santralinin elektrik için suya ihtiyacı var. Bu barajların kesin kabulünü yapabilmemiz için baraj ful dolar hatta 1 yıl bekletilir, firmanın kesin hesabı yapılır ve teminatı geri ödenir. Şu an iki sıkıntı var, ilki çözülse bile ikincisi kısım çok sıkıntı” dedi.
KANALLARDA ZEMİN ETÜTÜ YAPILMADI
Sayharman, “Hadimi kanalında da sıkıntı var. Alan firma teklif verirken iki (kalem) atladığı için çok düşük teklif vermiş.Bu kanalın 52 km kısmı obruğa müsait bir kısım. Hiç zemin etüdü yapılmadan topografik harita üzerinden güzergah çizilip imalata başlandı. 125 km kısmın 52 km’si problemli. Zemin etüdü yapılıp buradaki problemleri önceden çözmezseniz bu sıkıntıları yaşarsınız. Bu zemin etüdü olmadan nasıl burada yapıma başlanıyor. Bunun nedeninin sorulması gerek. Barajın oluşması için ön yüzü beton dökülmeden dolgu yapılarak 1 yıl beklenecek ve burası oturacak sonrasında ön yüzü betonu yapılacak” ifadelerine yer verdi.
DAMLAPINAR VE BEYŞEHİR’DE KAÇAK VAR
Damlapınar Barajı’nda su tutulmadığına dikkati çeken Sayharman, “Damlapınar barajında oturma için projesinde belirtilen süre beklenmeden ön yüzü betonu dökülmesi sebebiyle sonradan oturmalar oluştu ve betonda kırılmalar oluşmuştur, bu kırılan yerler tamir edilmiş olmasına rağmen bir miktar kaçak devam etmektedir” dedi.
KANALI AYAKTA TUTABİLMEK İÇİN ZEMİN İYİLEŞTİRMESİ ŞART
Jeoloji mühendisi Ahmet Sayharman, “Ahi kanalının da 52 km kısmında zemin zayıf. Burası iyileştirilmeden sağlıklı suyun verilmeyeceğini biz çalıştığımız dönemde bildirdik. Daha sonra iki sefer göçük olduktan sonra jeofizik yapıp burayı araştıralım dendi. Kanal yapılmış zeminin zayıf olduğu belli bu saatten sonra buraya para dökmenin bir manası yok. Toplantı yapıldı biz de burayı nasıl iyileştirebiliriz diye yaklaşık 4 yıl önce önerilerde bulunduk. Jeofizik yapıldı ve o kısımlar zayıf olduğu görüldü. Kanalın ayakta tutulabilmesi yapılan jeofizik sonuçları bizim belirlediğimiz zayıf zemini doğrulanmıştır” diye konuştu.
İlginizi Çekebilir