"Babasının adresi bilmediği için eve gelmediğini düşüyor"

Konya'nın Ilgın ilçesinde 29 Şubat 2016'da son yolculuğuna uğurlanan 27 yaşındaki şehit Çetin'in dört yıllık eşi Ayşe Çetin (26), ilk günden itibaren vakur duruşunu koruyor. 

Kocasının acısını yüreğinde taşısa da şehit eşi olmanın gururunu yaşayan Çetin, 4 yaşındaki kızı Fatma Sena ile İstanbul'dan taşındığı Konya'da hayatını sürdürüyor.

Çetin, evlerinin bir odasını tamamen eşinin eşyalarına ayırdı. Eşinin elbise, bot, kamuflaj, fotoğraf, telefon gibi tüm eşyalarının bulunduğu oda, anne ve kızı için ayrı bir önem taşıyor.

Genç kadın, Fatma Sena'nın "Anne babam ne zaman gelecek?" sorusuna cevap verememenin üzüntüsünü yaşıyor.

- "Devletimizin bize bir işi düşmüş, bırakıp gitmek olur mu?" 

Yaşadığı zorlu süreci Ayşe Çetin, İstanbul'da görevliyken eşinin gönüllü olarak Mardin'e gittiğini söyledi.

Çetin, eşinden özel harekat polisliğini bırakmasını istediğini ancak kendisine "Maaşımızı bugüne kadar rahat aldık. Şimdi bu süreçte bırakmak olur mu? Devletimizin bize bir işi düşmüş, bırakıp gitmek olur mu? Sen bırak, ben bırak, o zaman kim görev alacak? Bu vatan, millet için kim ter dökecek?" karşılığını verdiğini dile getirdi.

Eşi Mustafa'nın vatan, millet sevdalısı biri olduğunu aktaran Çetin, en son konuşmalarında kendisine kızlarını emanet ettiğini ifade etti.

- "Geceleri sürekli uyanıyor, ağzı yüzü yara oldu"

Çetin, kızları Fatma Sena'yı görmek için İstanbul'a izne gelmeyi düşünen eşinin şehit haberini aldıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Mustafa gördüğü bir rüyayı, 'Zırhlı aracın içindeyken aracın içi birden aydınlandı. Çok güzel bir koku geldi. 'Peygamber Efendimiz geldi' dediler. Kendisini görmedim ama onun nurunu, kokusunu aldım' cümleleriyle anlatmıştı. Şehit olacağını rüyasında görmüş. Bu süreç özellikle kızım için zor oldu. Geceleri sürekli uyanıyor, ağzı yüzü yara oldu. Devamlı babasının ne zaman geleceğini soruyor. Babasının şehit olup cennete gittiğini söylediğim kızım, 'Anne sen de ben de şehit olsaydım, babama gider, hiç ayrılmazdık' diyor. Ağladığımda, beni hiç bırakmayacağını belirterek teselli etmeye çalışıyor. Kızım babasının yokluğuna alışmaya çalışıyor. 'Babamı çok özledim. Uzaktaki evimize gidelim, babam burayı bilmiyor. Buraya hiç gelmiyor' diyor. Babasının evi bilmediği için gelmediğini düşünüyor. Eşimin eşyalarını bir odaya yerleştirdim. Her gün odaya girip babasının fotoğraflarını, kıyafetlerini öpüyor. Eve gelenlere eşimin ayakkabısını giydikten sonra dolabı açıp, 'Bu babamın ayakkabısı, bunlar da kıyafetleri' diyor."

İlk zamanlar Fatma Sena'nın babasıyla görüntülü konuşmak istediğini anlatan Çetin, kızı ve eşi için dimdik ayakta durmaya devam edeceğini vurguladı.