Baldaki hileyi tadarak anlamak çok zor
GüncelGastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi, en çok hile yapılan gıdaların başında bal geldiğini söyledi. Ekşi, "Hem renk hem de koku katkısı ile doğal baldan daha iyi gözüken sahte bal yapılabiliyor. Gıdaya bakarak, tadarak hileli olup olmadığını anlamak çok zor. Bu durumda tüketicilerin yapması gereken onaylı ve kayıtlı ürünleri satın almasıdır" dedi
İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi, gıda hilelerinin eskiye dayanan bir problem olduğunu belirtirken, tüketicilere güvenilir markaların ürünlerini tüketmelerini tavsiye etti. Hile yapılan gıdaların genellikle üretimi yetersiz, fiyatı yüksek ve bazı vatandaşların ulaşamadığı gıdalar olduğunu söyleyen Ekşi, Türkiye'de ve dünyada gıda hilelerinin yaygın olduğunu kaydetti. En yaygın peynir ve yoğurt gibi süt türevi ve salam, sosis gibi et türevi gıdalarda hile yapıldığını ifade eden Ekşi, şöyle dedi:
"Bunun gibi bal da en çok hile yapılan gıdaların başında geliyor. Haksız rekabetin önlenmesi ve tüketicinin korunması için hilelerin önlenmesi gerekiyor. Örneğin, hem renk hem de koku katkısı ile doğal baldan daha iyi gözüken sahte bal yapılabiliyor. Dolayısıyla gıdaya bakarak veya tadarak hileli olup olmadığını anlamak çok zor. En güvenli yol laboratuvar analizidir. Bunu sağlamanın yolu da kuşkulu durumlarda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ALO-174 hızlı gıda hattının aranmasıdır. En güvenli yol ise tüketicilerin Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan onay veya kayıt numarası alan firmaların ürünlerinin satın alınmasıdır. TR ve ilin trafik kodu ile başlayan bu numara gıdanın etiketinde yazılıdır. Bu kodu taşımayan firmalar kayıt dışıdır."
'CAYDIRICI CEZALAR UYGULANMALI'
Türkiye'de Tarım ve Orman Bakanlığı laboratuvar raporuyla hileli yani taklit ve tağşişli olduğu kanıtlanan gıdaların ifşa listesinin yayınlandığını kaydeden Prof. Dr. Ekşi şunları söyledi:
"Bahsedilen gıdaların hileli olduğunu tüketicinin anlaması çok zor. Kırmızı ete bir miktar kanatlı etin katılması, balın çiçek tozundan değil de şekerle beslenen arı tarafından üretilmesi, peynirin içinden süt yağının çekilip, yerine margarin katılması gibi bir durumu tüketici görsel ya da duyusal olarak algılayamaz. Bunlar ancak laboratuvar analizleriyle kanıtlanabilir. Dolayısıyla bunları önlemenin yolu kamu kontrollerinin etkili bir şekilde yapılması ve caydırıcı cezalar uygulanmasıdır. Üreticinin yapması gereken ise aldığı gıdanın etiketini iyice okuması, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan üretim izni ya da kayıt numarası var mı ona bakmasıdır. Çünkü hileler daha çok kayıt dışı işletmeler tarafından yapılmaktadır. Öncelikle bu ürünü üreten firmaların kayıt altında olup olmadığını etikete bakarak kontrol etmeleri ve kayıtlı işletmelerin ürünlerini satın almaları en güvenli yoldur."
'TÜKETİCİLER BİLİNİR MARKALARI ALMALARI LAZIM'
Arı ve Bal Uzmanı Selçuk Solmaz da, balda görsel ve duyusal olarak hile yapılıp yapılmadığının anlaşılamadığını belirtti. Solmaz, en doğru yöntemin laboratuvar analizleri olduğunu ifade ederek, "Örneğin, çok bal tüketen bir ailesinizdir. Balı ağzınıza aldığınızda kendine özgü tat ve koku bırakır. Ama hile uygulanmış bir balda sadece ağızda tatlı olarak kalır. Ancak bu, balın ne kadar doğru ya da yanlış olduğunu göstermez. Bir balı tahlil etmek için de 76'ya yakın barometre vardır. Bal bu barometrelerden geçmesi gerekiyor. Tüketicilerimiz belli başlı bilinir markaları almaları lazım. Alacağı ürünün üzerinde parti numarası, üretim ve son kullanma tarihi ile nerede, ne şekilde üretildiğiyle ilgili zaten belirlidir. Vatandaşlarımızın bu balları almaları lazım. Bu ballar da zaten Gıda, Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından rutin olarak kontrolleri ve analizleri yapılmakta, numuneleri alınmaktadır" dedi.
İlginizi Çekebilir