Başbakan Yıldırım: Cumhura saygısı olmayanların cumhuriyetçiliği de yalandır
SiyasetBaşbakan Yıldırım, "Türkiye monarşiyle yönetilseydi, biz demokratik bir sistem teklif etseydik bunların tamamı kralcı olurlardı. Cumhura saygısı olmayanların cumhuriyetçiliği de yalandan başka bir şey değildir." dedi.
ANKARA
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, ATO Congresium'da düzenlenen "AK Parti̇ Ana Kademe İlçe Başkanları İsti̇şare ve Değerlendi̇rme Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin aydınlık yarınları yolunda kritik bir süreç yaşandığını belirtti.
Anayasa değişikliğiyle getirilen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıkanların, mevcut "parlamento hükümet sistemi" diye bir dertlerinin olmadığını çok iyi bildiklerini belirten Yıldırım, şunları söyledi:
"Çünkü bunlar yıllar boyunca parlamentoda hükümeti çalıştırmamak için ellerinden geleni arkalarına koymadılar. Hatta hatırlayın uzağa gitmeye lüzum yok. Şu anayasa değişikliği görüşmelerinde seviyeyi o kadar düşürdüler ki bacak ısırmadan burun kırmaya, kürsü ve mikrofonları işgal etmeye işi vardırdılar. Parlamentoya, parlamentodan çıkan hükümete en küçük saygıları olmayanların sistemi kilitlemek için her hile ve yönteme başvuranların parlamento sistemi aşkını gördükçe neredeyse gözlerimiz yaşarıyor. Elbette bunların derdi mevcut sistemi falan savunmak değil. Onlar sadece biz yeni bir sistem önerdiğimiz için ve Allah'ın izniyle de uygulama aşamasını milletimizin önüne, milletimizin kararına getirdiğimiz için bu mevcut sisteme can simidi gibi sarıldılar. Türkiye monarşiyle yönetilseydi, biz buna karşılık demokratik bir sistem teklif etseydik emin olun bunların tamamı kralcı ve kraliçeci olurlardı. Cumhura, cumhurun tercihlerine saygısı olmayanların cumhuriyetçiliği de yalandan başka bir şey değildir."
"Millete bidon kafalılar, göbeğini kaşıyan adama kadar her türlü hakareti yapanlar, kendi oyunu milletin oyuyla bir görmekten hicap duyan bu zihniyet ne cumhuriyetçi olabilir ne de demokrat olabilir." diyen Başbakan Binali Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunlar dillerinden bu kavramları eksik etmeyen ama bir zaman hayranı oldukları faşist yöntemlerin hayaliyle yanıp tutuşan iki yüzlülerdir. 'Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür' diye bir sözümüz var. AK Parti'nin son 14 yılını şöyle bir gözden geçirdiğimizde karşımıza çıkan manzaranın dahi tek başına anayasa değişikliğine neden 'evet' denmesi gerektiğini gösterecektir."
"Mevcut sistemde aynı delikten defalarca ısırıldık"Yapılan her saldırı dalgasının ülkenin bir başka dinamiğini, bir başka toplum kesimini tahrik etmeyi, devletine ve hükümetine karşı cephe açmayı hedeflediğine işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti:
"Hamdolsun milletimiz bu oyunlara asla gelmedi, gelmeyecek. Bu uzun yakın tarih yolculuğunu yapmamın sebebi şudur, Türkiye'nin yönetim sistemi konusuda böylesine radikal bir yol ayrımına niye geldik? Bir nebze bunu anlatmak için. Her şey güllük gülistanlık, her şey yolunda giderken bir sabah kalkıp 'hadi ülkenin yönetim sistemini değiştirelim' demedik. Bunun bir arka planı var. Bu noktaya, en çok da uzun bir tarihsel arka planın ve son 14 yılın acı tecrübelerinin gösterdiği çıkış yolu olarak geldik. Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Biz mevcut sistemde aynı delikten defalarca ısırıldık, ısırılma teşebbüsüne maruz kaldık. Darbelerle, cuntalarla, siyasi ve sosyal krizlerle, ekonomik yıkımlarla ısırıldık, terörle aynı şeyi yaşadık. Onun için diyoruz ki artık yeter. Artık söz de karar da milletindir."
"Türkiye bu reform için gereken siyasi uzlaşmayı sağladı""Cumhuriyet baki ama yönetim sisteminin miadı dolmuştur. Çözüm cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir." diyen Yıldırım, "Türkiye'nin rejim problemi yoktur. Türkiye rejimine, İstiklal Savaşından sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından cumhuriyet ilan edilerek 1923'te karar vermiştir. Anamuhalefet partisinin ikide bir 'rejim sorunu var' diye kafaları karıştırmasını anlamak mümkün değildir, esasen millet de hiç itibar etmemektedir. Türkiye bu reform için gereken siyasi uzlaşmayı da sağlamıştır." ifadesini kullandı.
Gönüllerinin, bu uzlaşmaya Meclis içinde ve dışında tüm siyasi partilerin katılması, Anayasa değişikliğine hepsinin de katkı vermesi yönünde olduğunu dile getiren Yıldırım, bunun, kendileri dışında kaynaklanan nedenlerle mümkün olmadığını söyledi.
"MHP Genel Başkanı ve milletvekillerine teşekkür ediyorum"Yıldırım, 2011'de Meclis'te kurulmasına öncülük ettikleri Anayasa Uzlaşma Komisyonunda CHP'nin, tıpkı parlamentoda yaptığı gibi anayasa reformu önünde en büyük engel olduğunu gördüklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Buna rağmen kendilerine iş birliği teklif ettik ama olumlu sonuç alamadık. Burada bir hakkı teslim etmemiz lazım. Milletimizin önüne bir anayasa değişikliği, onunla birlikte yeni bir hükümet sistemi tercihi getirebilmiş olmamızın paydaşlarının bir diğeri de Milliyetçi Hareket Partisidir. Bu vesileyle MHP Genel Başkanı ve milletvekillerine gösterdikleri bu vatanseverlik için, 'önce ülkem ve milletim' dedikleri için bir kez daha teşekkür ediyorum. İnşallah Nisan ayının ortasında yapılacak halk oylamasında da aynı yapıcı iş birliği devam edecek, Anayasa değişikliğini şöyle güzel bir sonuçla, milletimizin kararıyla hayata geçirmiş olacağız."
"CHP kaoslardan medet umarak iktidar oldu"Başbakan Yıldırım, "CHP hiç milletin gücüne, teveccühüne ram olarak iktidar yönünde gayret göstermediği için buna karşı çıkmasını anlayabiliriz, normal. CHP krizlerden, kaoslardan, vesayetlerden medet umarak iktidar olmuştur, yarım yamalak, iktidarın köşesinden kendine yer bulmuştur. Bu sistemde artık buna yer yok." diye konuştu.
Muhabir: Esin Işık,Mümin Altaş,Mehmet Tosun
İlginizi Çekebilir