© Konya Postası 2021

Böyle bir seçim sistemi olur mu?

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan'ın seçim sürecinde devletin bütün imkanlarını kullandığını iddia ederek, "Böyle bir seçim sistemi olur mu?" dedi.

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun seçim çalışmalarına destek amacıyla Tokat'a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İl Başkanlığı'nda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.   Bir gazetecinin, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarınca Musul'da kaçırılan Türk vatandaşlarıyla ilgili sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Musul'da konsolosluğun boşaltılması gerekirken ve bu konuda hükümet uyarılmasına rağmen konsolosluk boşaltılmadı ve şu anda 49 vatandaşımız rehine. IŞİD tarafından bayrağımız indirildi ama Recep Tayyip Erdoğan'dan tek cümle çıkmadı. IŞİD'e 'terör örgütü' diyemiyor. Kendi bayrağını indirecek, kendi vatandaşlarını rehin alacak ama sesi çıkmayacak, bunu kabul etmemiz mümkün değil. IŞİD, aslında bir başka kişiyi de rehin almış durumda, o da Recep Tayyip Erdoğan. Musul Konsolosluğumuz neden zamanında boşaltılmadı? Hükümet uyarıldığı halde, neden teslim olundu? Türkiye'nin onuru neden ayaklar altına alındı?" diye konuştu.   "Asıl sorgulamamız gereken, neden, hangi gerekçeyle zamanında siz orayı boşaltmadınız?" diyen Kılıçdaroğlu, "Bir pazarlık var, görüşmeler var, onu biz biliyoruz. IŞİD ile bir pazarlık var. IŞİD'in elinde silahlar var. Silahların da Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildiğini biliyoruz. 'Türkmenlere yardım gidiyor' dediği falan bunların tamamı yalan. Türkmenlere yardım gittiği falan da yok zaten, Türkmen liderler de 'bize böyle bir yardım gelmedi' diyor" ifadelerini kullandı.   Türkiye'nin Ortadoğu bataklığına sürüklendiğini öne süren CHP lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:   "Bu konuda hepimizin oturup, şapkayı önümüze koyup düşünmesi lazım. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir tabloyla biz hiç karşılaşmadık. Askerlerimizin başına çuval geçirildi, ses yok, Musul Konsolosluğumuz da 49 vatandaşımız rehin alındı, ses yok, bayrağımız indirildi, ses yok, nasıl bir tablo bu? Ortadoğu'da itibarı sıfır olan bir Türkiye var. Bir de yazmışlar oraya 'neymiş efendim Erdoğan dünyanın lideriymiş'. Dünyanın liderine bakın, Allah'ın büyüklüğüne bakın. 'Allah büyüktür' diyorlar ya... Kendi ağzıyla 'ben telefon açıyorum Obama'ya, Obama telefonuma çıkmıyor. Abdullah Gül Bey'e rica ettim bari sen telefon et' diyor. Nasıl bir lider bu? Böyle bir lider mi olur? Yalnız kalmış bir lider. Ortadoğu'nun şamar oğlanına dönmüş bir lider, dünyanın alay ettiği, yalan söylemekte kimsenin eline su dökmediği bir lider, anlamakta zorluk çekiyorum."   "Böyle bir seçim sistemi olur mu?"   Kılıçdaroğlu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Türkiye'deki cumhurbaşkanı seçimine ilişkin raporunun hatırlatılması üzerine, seçim kampanyasının eşit şartlarda olmadığının herkes tarafından bilindiğini savundu.   Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sürecinde devletin bütün imkanlarını kullandığını iddia eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:   "Benim ödediğim vergiyle propagandasını yapıyor. Ben o vergiyi niye ödedim? 'Erdoğan gitsin propaganda yapsın' diye değil. Vergiyi, 'ülkede gelir dağılımında adaletsizlik varsa bu giderilsin, işsizlik varsa bu giderilsin, aç-yoksul varsa açlığı, yoksulluğu giderilsin' diye ödedim. Altında arabası, uçağı, parası, her şeyi var. Devletin valisi, kaymakamı, emniyet müdürü, herkes, Erdoğan için çalışıyor. Böyle bir seçim sistemi olur mu? Bunun adaletsiz olduğunu biz de biliyoruz, bütün dünya da görüyor zaten.   Bakın şimdi her tarafta Erdoğan'ın posterleri var. Bu neyi akla getiriyor biliyor musunuz? 1940'ların Almanyasını, Mussoli'nin İtalyasını… Orada da sadece diktatörlerin resimleri olurdu. Nereye giderseniz böyle bir tablo olur mu? Hangi eşit şartlardan söz ediyoruz. Birisi iman kuvvetiyle, bilgisiyle, birikimiyle yola çıkmış 'adil bir seçim olsun, tarafsız bir cumhurbaşkanı olsun' diye propaganda yapıyor, öbürü Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün imkanlarını seferber etmiş, valiyi, kaymakamı, bürokrasiyi seferber etmiş, o da seçime gidiyor. Bunun haksız olduğunu bütün dünya görüyor. AGİT'in de bu konuda rapor vermesi kadar doğal bir şey zaten olamaz."   "Cumhurbaşkanı adaylarına maddi destek için açılan hesaba bir çaycının 9 bin lira bağışta bulunmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Çaycıya sormak lazım, demek ki iyi para kazanıyor. Ayda 30-40 bin lira kazanıyor ki onu vermiş" dedi.   "Yazık oluyor bu ülkeye"   Kılıçdaroğlu, paraların nasıl toplandığını bildiklerini belirterek, şunları söyledi:   "Kimlerin nasıl baskı kurduğunu biliyoruz. Bunların hepsini biliyoruz. Vatandaşımızın da bilmesi, görmesi lazım. Vatandaşın şunu düşünmesi lazım; 'Ya arkadaş, 3 kişi seçime gidiyorsunuz, televizyon programına çıksanız da her birinize aynı soru sorulsa, her birinizin verdiği cevaba bir bakalım. Tercihimizi ona göre yapalım.' Neden korkuyor Erdoğan? Neden çıkmıyor? Obama korkmuyor, çıkıyor. Almanya'da, Fransa'da liderler, televizyonlara çıkıyor, korkmuyor ama Erdoğan korkuyor, neden? Kafayı takmış, 'İstiklal Marşı şöyle oldu, İstiklal Marşı böyle oldu' diye. Ya sen promterdan İstiklal Marşı'nı okuyamadın. Yani yazılı metin var, yazılı metinden İstiklal Marşı'nı okuyamadın. Şimdi İstiklal Marşı üzerinden propaganda yapıyor. Mardin'de Kur'an-ı Kerim'i eline aldı. Siyasette hepimizin üzerinde inandığı bir kitabı kullanmak ne kadar doğrudur. Bu memlekette, İstanbul'da Kur'an-ı Kerim yakıldı. Bizim bir milletvekilimiz, yanan Kur'an-ı Kerim'i, Meclis kürsüsünden gösterdi. Erdoğan bir şey söyledi mi? Söylemedi? Niye söylemiyor? Senin ülkende Kur'an-ı Kerim yakıldı. Yakanlar kimdi? Onun dostlarıydı. O yüzden bütün vatandaşlarım şunu kesinlikle bilsin; inandığınız ne kadar değer varsa o değerlerin tamamını Recep Tayyip Erdoğan kullanıyor. Böyle acımasız bir adam. Ahlaki değerler bu kadar yerde sürünmemeli, yazık oluyor bu ülkeye."

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER