Çadır kentin çileli annesi

Suriye'de rejim güçlerinin saldırılarında evlerini, işlerini ve ailelerini kaybeden binlerce savaş mağduru, Türkiye sınırına yakın bölgedeki çadır kentlere sığınıyor. Yaklaşık 300 bin kişi 10-12 metrekarelik çadırlarda yaşıyor.

Elektrik, su ve kanalizasyonun olmadığı kamplarda zor şartlarda kalanların gıda, kıyafet, ilaç ve ısınma ihtiyaçları Türkiye'den gönderilen insani yardımlarla karşılanıyor.

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı ve Türk Kızılayı'nın aktif çalışmalarının gözlendiği kamptaki her bir çadır, ayrı bir trajedi ve dramı barındırıyor.

Yaklaşık 10 bin savaş mağdurunun bulunduğu Lebbeyh Vetrük Eser Kampı'nda engelli çocukları bulunan aileler yaşam mücadelesine devam ediyor.

Rejim güçlerinin iki yıl önce Halep kentine düzenlediği hava saldırısında evi yıkılan ve ikisi engelli üç çocuğuyla kampa gelen anne Vafe Framelli de zor şartlarda yaşamını sürdüren savaş mağdurlarından biri.

"Onlara bakmakta artık çok zorlanıyorum"

Vafe Framelli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bombardımanda eşini kaybettiğini, saldırı sonrası üç çocuğuyla yollara düştüğünü söyledi.

Konuşurken gözyaşlarına boğulan anne Framelli, İdlib ili Atme bölgesine zor şartlar altında geldiğini belirterek, "Doğuştan zihinsel engelli iki çocuğum ve küçük oğlumla çadırda yaşam sürüyoruz. Engelli çocuklarımın büyüğü Muhammed 20 yaşında. Zihinsel engelli, yeme-içme ve tuvalet ihtiyacını bile söyleyemiyor. Küçüğü Tahir ise 18 yaşında. Onun durumu biraz daha iyi ancak ikisi de bakıma muhtaç." diye konuştu.

Yardımlarla ayakta durmaya çalıştıklarını anlatan anne Framelli, şöyle konuştu:

"Çadırın içinde duruyorlar. Çocuklarıma bakmakta artık çok zorlanıyorum. Önceden yemek ve ihtiyaçlarını karşılayabiliyordum. Şimdi bu koşullarda, imkansızlıklar içindeyim. Gıda yardımı gelirse yemek yiyebiliyoruz. Onu bulamadığımız zamanlarda ise sadece ekmekle yetiniyoruz. Eşim yok, çocuklarıma kendi başıma bakıyorum. Küçük çocuğum sağlıklı, ben olmadığım zaman o ilgileniyor."

Görme engelli çocuklarıyla zorlu yaşam

Kampta yaşayan ikisi görme engelli dört çocuk annesi Hediye Tahsin ise iki bölümlü çadırda yaşam sürdüğünü söyledi.

Kampa geçen yıl geldiklerini anlatan Tahsin, "Yaşam koşullarımız çok kötü. Eşim işsiz, her şeyi geride bıraktık. Dört çocuğumdan Hüseyin (6) ve Betül (8) görme engelli. Doktora gittik, tedavisi yok. Allah'tan geldi, onlarla ilgileniyoruz. Gıda ve çeşitli yardımlarla yaşıyoruz. Burada güvendeyiz. Allah beterinden korusun." diye konuştu.