Çantasında silahıyla komuta katında
GüncelEski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Daire Başkanı Tümgeneral Dişli'nin 15 Temmuz günü, içinde silah olan çantayla komuta katına çıktığı öğrenildi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sanıklarından eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli'nin, 15 Temmuz günü, içinde silah olan çantayla komuta katına çıktığı, emir astsubayına verdiğini iddia ettiği çantanın, komuta katında bulunan bir yazıcı cihazının altına saklanmış halde bulunduğu öğrenildi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, darbecilerin "Yurtta Sulh Konseyi" adını verdikleri yapılanmada yer aldığı belirlenen Dişli, darbe girişiminin gerçekleştiği 15 Temmuz 2016 akşam saatlerinde Genelkurmay Başkanlığından ayrıldı.
Akşam saat 20.45'te özel aracıyla Genelkurmay Başkanlığına gelen Dişli, aracını kantinin bulunduğu bölgeye park etti.
Daha sonra yasak olmasına rağmen elindeki çantayla, turnikelerin bulunmadığı bölümden, kartını okutmadan içeriye giren Dişli, komuta katına çıktı.
Eski Genelkurmay Başkanı Başdanışmanı Kurmay Albay Orhan Yıkılkan'ın odasına giren Dişli, burada darbe girişimine ilişkin son planlamaları yaptıktan sonra harekete geçti.
Saklanan çantadan silah çıktı
Dişli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın odasına girdi. Yönetime el konulduğunu belirterek herkesi alacaklarını söyleyen Dişli, Akar'ın derdest edilmesine ilişkin olayları başlattı.
Dişli'nin komuta katına kadar çıkarttığı çantanın sırrı ise ortaya çıktı.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili 221 sanık hakkında hazırlanan çatı iddianamesinde Dişli'nin çantasıyla karargah içerisinde rahatça dolaştığı görüntüler yer aldı.
İlk ifadesinde herhangi bir silahı veya tesisatı olmadığını, karargah çalışmasına silah ve telefonla girilmeyeceğini söyleyen, çantasını Genelkurmay Başkanlığına girdikten sonra emir astsubayı Suat Sağlam'a verdiğini, Sağlam'ın da çantayı odasına götürdüğünü iddia eden Dişli'nin bu ifadelerini görüntüler yalanladı.
İddianameye giren görüntüler, Dişli'nin, Akar'ın makam odasının bulunduğu karargah katına kadar çantasını hiç yanından ayırmadığını ortaya çıkardı.
İddianamede yer verilen Genelkurmay Başkanlığı tahkikat raporunda ise Dişli'nin komuta katına kadar elindeki çanta ile çıktığı, Yıkılkan'ın odasına girdiği, yaklaşık 1 dakikada odada kaldığı bildirildi. Daha sonra elindeki çantayı bırakarak Yıkılkan'la Genelkurmay Başkanı'nın makamına birlikte merdivenlerden çıktıklarının görüldüğü aktarıldı.
İncelemeler sonrasında 17 Temmuz'da, Dişli'nin odasına götürüldüğünü ileri sürdüğü çanta, komuta katındaki bir yazıcı cihazının altında saklanmış halde bulundu.
Çantada Dişli'nin maaşından artırdığını söylediği 2 bin 650 doların yanı sıra bir de silahın bulunduğu öğrenildi.
İhaneti yalanlarla örtmeye çalıştıGenelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın en yakınındaki isimlerden Dişli, ilk ifadesinde, 15 Temmuz'da akşam 19.00'da evine gittiğini, çağrılması üzerine Akar'a çalışmalarını arz etmek üzere 20.00'de tekrar karargaha geldiğini ifade etti.
Orgeneral Akar'ın odasına girerken yüzleri açık ancak tanımadığı Özel Kuvvetler personelinin bulunduğunu gördüğünü, bir odaya alınarak kendisine, "Silahlı Kuvvetler duruma, yönetime el koydu. Yurtta Sulh Cihanda Sulh operasyonu başladı. Komutanın da bizimle olmasını istiyoruz" denildiğini aktaran Dişli, kendisinden Akar'ı ikna etmesinin istendiğini ileri sürdü.
26 Aralık'ta verdiği ikinci ifadesinde ise iddianameye giren görüntülerde yer alan çantasından bahseden Dişli, Akar'a çalışmasını arz etmek için saat 20.30'da Genelkurmay Başkanlığına çağrılması üzerine gittiğini ifade etti.
Karargah binasından içeriye girerek komuta katına çıktığını ve Albay Yıkılkan'ın odasına girdiğini anlatan Dişli, daha sonra Akar'ın eski emir subayı yarbay Levent Türkkan'ın odasına geçtiğini, iki kişinin bu sırada ensesine uzun namlulu silah dayadığını kaydetti.
Daha sonra başka bir odaya alındığını dile getiren Dişli, ilk ifadesinin aksine kendisine 3 boş kart ile bir kalem verildiğini, yönetime el konulduğunun söylendiğini belirtti.
Kendisine verilen kartlara istenenleri yazdıktan sonra Akar'ın odasına girdiğini bildiren Dişli, karta yazdıklarını Akar'a okuduğunu ve yönetime el konulduğunun söylendiğini aktardığını kaydetti.
Dişli, ikinci ifadesinde elinde tabanca olan Türkkan ile Yüzbaşı Serdar Tekin ve uzun namlulu silahlı ismini bilmediği bir kişinin odaya girdiğini anlattı.
Dişli, Türkkan'ın içeriye girip kendisini eliyle kenara doğru ittiğini, Akar'a, "Komutanım vallahi sıkarım, zorluk çıkartmayın, direnmeyin" dediğini anlattı.
Dişli hakkındaki ifadeler
Darbenin yöneticileri arasında yer aldığı bildirilen iddianamede, Dişli hakkında verilen ifadeler de gerçeği ortaya çıkardı.
Genelkurmay Başkanı Akar, verdiği ifadede, "Karargahta görevli Proje Yönetim Daire Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli'nin geldiğini gördüm. Mehmet Dişli oturmakta olduğum masadaki sandalyelerden birine oturup heyecanlı ve geçmişte bildiğim ve alışık olduğum ruh halinden farklı bir tarzda 'Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız, taburlar, tugaylar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz.' gibi şeyler söyledi. Ben ilk önce anlamlandıramadım, cümle içerisinde belki uçaklar demiş olabilir ancak bunun bir kalkışma olarak ifade edebileceğim bir operasyon olduğunu anladım ve hiddetle 'Ne diyorsun ulan sen, ne operasyonu, sen manyak mısın, sakın ha' şeklinde bağırdım" dedi.
Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü ise darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığındaki yöneticinin Dişli olduğunu söyledi.
Genelkurmay Karargahında yaşananları anlatan Özkürkçü, bir kişinin, "Ne zaman tahliye edeceğiz?" diye sorduğunda Dişli'nin, "Şimdi değil talimat gelecek, haber gelecek, bekleyin" dediğini aktardı.
Darbe planı yapmışlarAkar'ın eski emir subayı yarbay Türkkan ise darbe girişiminde bulunulmadan önce yaşananları anlattığı ifadesinde, 15 Temmuz günü saat 15.00 sıralarında Albay Yıkılkan ile Dişli'nin odasına gittiklerini ve darbe planını gözden geçirdiklerini belirtti.
Türkkan, "Tümgeneral Mehmet Dişli darbe teşebbüsü başladığında ilk önce Hulusi Akar paşanın odasına kendisinin tek başına gireceğini, ona darbeyi tebliğ edeceğini, kabul etmesi halinde darbe faaliyetinin başına geçirileceğini bize söyledi. Bunu söylerken bize, 'Genelkurmay Başkanına, (sen Kenan Evren olacak mısın olmayacak mısın?) diye soracağım.' dedi" ifadeleriyle Dişli'nin planını anlattı.
İlginizi Çekebilir