Çiftçi maliyetine çalıştı

“ELEKTRİĞİN MALİYETİ 80 MİLYON 134 BİN TL”

2016 yılının çiftçi açısından en kötü ve en zor yıl olduğunu söyleyen Konya Bölgesi Sulama Kooperatifleri Birliği Başkanı Şaban Güven, geçen yıl şubat ayında çiftçilerin hububat sulamaya başladıklarını ifade etti. Hububat sulamaya erken başlamasından dolayı maliyetlerin arttığına dikkat çeken Başkan Güven, 2016’da çiftçinin maliyetine çiftçilik yaptığını dile getirdi. ‘Ben para kazandım’ diyen çiftçinin nadir sayıda olduğunu belirten Güven, 2016 yılında tarımsal sulamada kullanılan elektrik faturası bedelini açıkladı. Güven, “2016 yılında Konya’da, Tarımsal Sulama Kooperatiflerinin kullandığı elektrik 216 milyon kilovat saattir. Bu elektriğin maliyeti ise 80 milyon 134 bin TL’dir yani eski parayla 80 trilyon. Dikkat edin bu çiftçinin cebinden çıkan para. Bu paradan enerji bedeline 49 milyon TL ve 30 milyon TL’de vergi ve fonlarına ödenmiş. Devlet çiftçiden çok para kazanıyor. Bazen deniyor ki çiftçi vergi vermiyor, işte 2016 yılında Konya çiftçisinin ödemiş olduğu vergi ve fon 30 trilyon. Bakın bunlara sattığı buğdaydan veya mısırdan kesilen stopaj ve aldığı akaryakıttan kesilen ÖTV ve KDV dâhil değil. Hangi sanayici veya büyük esnaf cirosunun üzerinden yüzde 2 vergi veriyor. Onlara böyle bir şey uygulansa Türkiye’yi ayağa kaldırırlar” diye konuştu. Bununla alakalı birçok girişimde bulunduklarını aktaran Güven, çözüm taleplerinin de bulunduğunu belirtti. Güven çözüm olarak şunları kaydetti: “Hiçbir şey yapılamıyorsa gübre ve yem de olduğu gibi KDV’nin yüzde18’den yüzde 1’e indirilmesini isteriz. Bugün enerji fonu ve TRT payı var. Bunun oranı yüzde 2,4’tür. Bakın çiftçi TRT’ye 1 milyon 16 bin TL para ödüyor. Buda çiftçinin cebinden çıkıyor ve bunların hepsi maliyet. Tarımda kullanılan tarımsal sulamadaki tarımsa suyun girdisi yüzde 70. Buna tohum, gübre, işçilik ve hasat yok. Bizim talebimiz bu durumların asgariye indirilmesidir. Biz 2017 yılında bu sorunlara çözüm getirilmesini talep ediyoruz. Eğer çiftçi ürün kaldırıp ülkeye katma değer yaratacaksa bunlar şart. Çiftçi üretmezse hiçbir taraf çalışmaz” şeklinde konuştu. Çiftçinin cebinde parası olması halinde bunu ekonomiye kazandırmakta geri kalmayacağını söyleyen Güven, ancak çiftçinin şuanda cebinde parası olmadığını ve geçmişi özler duruma gelindiği aktardı. Geçmiş yıllarda sonbaharda kaldırılan ürünün sonbahara kadar depoda kaldığını ifade eden Güven, şimdi biçerdöver hasat yaptığını ama bunu evin görmeden ya ofise ya da tüccara gittiğini söyledi.

“DESTEKLERİN ALT YAPISI HAZIRLANMALI”

Hayvansal üretim de devletin birçok destek verdiğini dile getiren Güven, özellikle süt sığırcılığı konusunda alt yapı eksikliği olduğunu iddia etti. Türkiye’de süt fazlası olduğunu dile getiren Güven, Türkiye’nin ihtiyacının yıllık 10 milyon süt olduğunu ancak 18 milyon ton süt üretildiğini söyledi. Güven, “Bunun alt yapısı hazırlanmalıdır. Mandıralar ve süt fabrikaları 5-6 ay öncesine kadar süt üreticilerine aylık paralarını muazzam ödüyorlardı. Şimdi ise birer ay sekme ile ödeniyor bunlar. Niçin böyle. Çünkü sütten elde edilecek ürünlerin alt yapısı hazırlanmadı. Bu ürünlerle dış ülkedeki ürünlerle rekabetimiz olmuyor. Örnek vereyim 2 yıl önce İsviçre’ye gittim. Burada Konya firmasının, Torku’nun ürünlerini gördüm ve gurur duydum. Bunların sağlanması gerekiyor. Geçmiş dönemde sütten dolayı hayvancılık yapan insanların çoğu sıkıntıya girdi” dedi. Sağılan sığırların kombinalara götürüp kestiren çiftçilerin olduğunu dile getiren Güven, bunun nedeninin para kazanamamak olduğunu söyledi. Süt bedelinin 1 ay gecikmesinin üretici için sıkıntılı olduğunu belirten Güven, çiftçinin yem, küsbe, saman aldığını ve bunların bedelini ödemek zorunda olduğunu aktardı.

“ÇÖZÜMLER ORTA VE UZUN VADELİ OLMALI”

Türkiye’de tarım politikasının sil baştan yenilenmesi gerektiğini iddia eden Güven, politikanın yenilenirken hem taşranın hem de çiftçinin dinlenmesi gerektiğini savundu. Güven, “Bugün biz ülke olarak sıkıntımız olduğu zaman günübirlik çözümler üretiliyor. Bakın dikkat edin orta ve uzun vadeli çözümlerin hayata geçirilmesi gerekiyor” diye konuştu. Verilen destekler konusuna açıklık getiren Güven, “Bazen açıklanıyor işte çiftçiye 5 trilyon destek verildi diye. Ama tabi bu Türkiye genelinde verilen destek. Bunu duyan bazı arkadaşlar ‘Ya Allah gözünüzü doyursun, devlet size 5 trilyon destek veriyor’ diyor. Bunu iyi düşünmek gerekiyor” dedi. Başbakan Binali Yıldırım’ın Milli Tarım Politikasını açıklarken şeker pancarı fiyatını açıkladığını aktaran Güven, “Milli Tarım Politikası açıklanırken şeker pancarı fiyatını 22 kuruş olarak açıkladı. Ama dikkat edin 22 kuruşluk olarak açıklanan rakam çiftçinin 2017 yılında ekip, kaldırıp, satacağı pancar bedeliymiş. Şuanda pancarın bedeli daha açıklanmadı. Çiftçi ürününü kaldırdı, teslim etti, fabrikalar çalışıp şeker işleniyor ama şeker pancarının fiyatı ne bunu bilen yok. Geçen yıl 19 kuruştu, bu sene kaç kuruş bilinmez” diyerek sözlerine son verdi. (Mustafa KARAKAYA)