COP28'de ulusal petrol şirketlerinin adil enerji geçişindeki yerleri konuşuldu
EkonomiBirleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai kentinde başlayan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında düzenlenen ilk panelde ulusal petrol şirketleri ve adil enerji geçişindeki yerleri ele alındı
Doğal Kaynak Yönetim Enstitüsü (NRGI) İletişim Stratejisi Danışmanı Gabriela Flores'ın yönettiği "Ulusal Petrol Şirketleri, İklim ve Enerji Geçişindeki Zorluklar" başlıklı panelde NRGI Afrika Kıdemli Sorumlusu Denis Gyeyir, Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü (IISD) Politika Danışmanı Natalie Jones ve İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Chatham House Çevre ve Toplum Merkezi Kıdemli Araştırmacısı Glada Lahn konuşmacı olarak yer aldı.
Etkinliğin, COP28 bünyesinde düzenlenen ilk panel olduğunu vurgulayan Flores, "Ulusal petrol şirketleri dünyanın tükettiği petrolün ortalama yüzde 55’ini üretiyor. Öte yandan bu şirketler ve bu şirketlerin enerji geçişindeki rolleri genellikle müzakerelerde, kenarda kalıyor." ifadelerini kullandı.
Petrol şirketlerinin çoğunlukla petrol üreticisi ülkelerin vatandaşlarına ait olduğunu belirten Flores, bu ülkelerin çoğunun süregelen fakirlik ve eşitsizlikle yüzleştiğini, düzenledikleri panelin amacının dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 80’inin yaşadığı bu düşük ve orta gelirli ülkelerdeki ulusal şirketlere odaklanmak olduğunu bildirdi.
Konuşmacı olarak ilk sözü alan Gyeyir Ulusal Petrol Şirketlerinin yatırımlarının 10 yıl içinde 1,8 trilyon dolara ulaşacağını ve bunun özelikle düşük ve orta gelirli ülkeler için çok büyük bir miktar olduğunu, yapılan yatırımların bu ülkelerdeki yoksulluk ve eşitsizlik sorunlarının çözümünde faydalı olabilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini kaydetti.
Ulusal petrol şirketlerinin BM tarafından belirlenen net sıfır hedeflerine ulaşılması noktasında büyük bir rolleri olduğunu dile getiren Gyeyir, şöyle devam etti:
"Bahsetmek istediğim bir diğer konu, ulusal petrol şirketlerinin enerji geçişine nasıl hazırlandıkları. Afrika, Orta Doğu, Latin Amerika ve Doğu Asya'daki 21 şirketten yalnızca 9'u enerji geçişinin risklerini kabul ediyor, adil geçiş planları ve geçiş riskleri için önlemler alıyor."
Gyeyir, bazı şirketlerin enerji geçişi taahhütlerinde bulunmasına karşın bunları faaliyete geçiremediğinin de altını çizdi.
"Adil enerji geçişinde finans sektörü ve bankalar da büyük rol oynuyor"
Jones da Paris anlaşmasının gerekliliklerine ulaşabilmek için büyük petrol üreticilerinin enerji geçiş süreçlerine dahil olmalarının zorunlu olduğunu işaret etti.
Büyük şirketlerin bazılarının sadece ulusal şirketler olmadığını ve uluslararası birçok yatırımcısının bulunduğunu, yatırımlar için ticari bankalar da dahil olmak üzere birçok kaynağın kullandığını aktaran Jones, bu noktada adil enerji geçişinde finans sektörü ve yasa yapıcıların da büyük rol oynadığını belirtti.
Lahn ise enerji geçişinde önemli bir rolü bulunan ulusal petrol şirketlerinin hükümetler içinde de bir konuma sahip olabildikleri ve ülke çıkarları ile iklim değişikliğine karşı alınan kararların çatışmasından kaçınabildikleri değerlendirmesini yaptı.
İlginizi Çekebilir